‘İzmir'in damadıyım’ dedi ve ekledi: Seçileceğim, inancım tam!

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Savcı Sayan adını İzmirliler, ilk kez 90'lı yılların sonunda Deniz Baykal'ın döneminde CHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu yıllardan bilir.  CHP'den ihraç edilmesinden sonra 2015 yılında AK Parti'den İzmir 2. Bölge 7. sıra milletvekili adayı olarak tekrar İzmir siyasetinde görülen Sayan, 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerde yine AK Parti'den ancak bu kez 1. Bölge 6. sıra adayı olarak yarışacak.

Ağrı Belediye Başkanlığı'ndan istifa ederek milletvekili aday adaylık başvurusunda bulunan Savcı Sayan, Egedesonsöz'ün sorularını yanıtladı. Kendisini İzmir'in damadı olarak takdim eden Sayan, eşi Gülşah Hanım'ın Karşıyakalı olduğunu, İzmir'de hem eşinin hem de kendi ailesinin çok yaygın bir nüfusa sahip olduğunu anlattı. İzmir'i Beydağ ile Ağrı Dağı'nın buluştuğu yer olarak nitelendiren Sayan, "İzmir'i milletvekili olarak temsil etmek, Türkiye'yi temsil etmektir" yorumunu yaptı.

İZMİR'DEN ADAY OLMAM SADECE EŞ DURUMUYLA ALAKALI DEĞİL
Savcı Sayan, "Bu İzmir sevdanızın altında ne yatıyor?" sorusuna, "Ben İzmir'in damadıyım. Eşim Gülşah Hanım ile 14 yıllık evliyiz. Eşim İzmirli, Karşıyakalı. Kendisi öğretmendir. İzmir'e sık sık gelirim, bu kente gönül bağım var" yanıtını verdi ve şunları söyledi:

"Kalbimdeki İzmir'i anlatmam gerekirse, derim ki, Türkiye'yi savunmak İzmir'i savunmak, İzmir'i savunmak da Türkiye'yi savunmaktır. İzmir vatandır; İzmir mavi vatandır, yeşil vatandır. Türkiye'ye göz koyanların korkulu rüyasıdır, İzmir... Dış güçler ne zaman ülkeyi bölüp parçalamaya yeltense, ilk kurşunu atan İzmir'dir. Türkiye savunmasında İzmir, birinci kaledir. Bu nedenle İzmir'i temsil etmenin, Türkiye'yi temsil etmek olduğunu düşünüyorum. Bizim için büyük bir şereftir. Benim İzmir'den aday olmam sadece eş durumuyla alakalı bir şey değildir. İzmir'in yıllardır yerel yönetimler tarafından ne kadar geri bırakıldığını bilenlerdenim. İzmir kardeşliğin kalesidir. Türkiye savunmasında İzmir, birinci kaledir.  Benim için İzmir'den vekil olmak, büyük bir şereftir, onurdur. İzmir halkı inşallah beni vekil seçer."

HÜKÜMETİN İMKANLARINI İZMİR'E AKITMAK İSTERİZ
Adaylık sıralamasında 6. sırada olmasından hiç rahatsızlık duymadığını, İzmirlilerin kendisini milletvekili seçeceğine inandığını belirten Savcı Sayan, duygularını şöyle özetledi:

"İzmir 1. Bölge'de 6. sırada olmayı kesinlikle handikap olarak görmüyorum. İzmirlilerin beni Meclise göndereceğine inancım tamdır. Ben sıralamadan ziyade, İzmir'in artık gerçekten hizmet edecek bir düşüncenin hakim olmasını önemsiyorum. Merkezi hükümetin imkanlarını İzmir'e akıtmak isteriz. İzmir'in güçlenmesini isteriz. Ben İzmir'den seçilip Ankara'da oturmak isteyen tiplerden değilim. Ben İzmir milletvekili olursam, sokak sokak, cadde cadde, köy köy dolaşırım. Sadece deniz kıyısında görünen üç beş tane binadan ibaret değildir İzmir. İzmir'in arka mahallelerindeki sıkıntılarını bilen, 2015 seçimlerinde onları gezip dertleriyle dertlenen bir kardeşinizim. Ben vekilliği bir araç olarak görüyorum. Amacım, vekillikle birlikte İzmir'e hizmet edebilme şansını yakalamaktır. Yoksa ben İzmir'i araç, vekilliği amaç olarak görenlerden değilim. İzmir'de artık tarih yazmak lazım. İzmir'le ilgili güzel şeyler yapmak lazım. Yıllardır İzmir'i, İzmirlileri korkutmaya çalışıyorlar. Efendim, falan parti gelirse, yaşamına müdahale edecek, düşüncenize müdahale edecek! Kimin haddinedir İzmir'in yaşam tarzına müdahale etmek!"

İZMİR'DE BENİ TAKİP EDEN CİDDİ BİR KESİM VAR
İzmir'de tanınırlığı, bilinirliğiyle ilgili olarak Savcı Sayan, şu değerlendirmelerde bulundu:

 "İzmirliler beni 2011 yılındaki seçimlerden beri tanır. Beni takip eden ciddi bir kitle var İzmir'de. Kendi ailemden çok sayıda insan var bu kentte. Kayınpederim, kayınbiraderlerim, bacanaklarım İzmir'de yaşıyorlar. İzmir, benim evimdir. Kuşadası'nda da evim var. Tüm akrabalarım İzmir'le özdeşleşmişler. Ben de onlar gibi kendimi İzmirli olarak görüyorum. İzmir Türkiye'dir. Yani biz Türkiye'nin her yerinden insanlar gelip yerleşmiştir bu güzel kente. Ağrı'dan gelip İzmir'e yerleşmiş en az 100 bin hemşerim var. İzmir'de Ağrı nüfusundan daha çok Ağrılı yaşıyor. Benim için Ağrılı olmuş, Konyalı olmuş, İzmir'in yerlisi olmuş, hiç fark etmez. Çünkü onlar da İzmirli kimliğini kazanmışlar. İnsanlar doğduğu yeri unutmayacak, doyduğu yere ihanet etmeyecek. Memleketlerimiz, doğduğumuz yerler farklı olabilir ama İzmir için çalışacağız hepimiz. Beydağ ile Ağrı Dağı'nın kavuşma noktasıdır İzmir. Ben İzmirli olmaktan da İzmir'den aday olmaktan da şeref duyarım. Ağrı da sınır kentidir, İzmir de... Vatan savunması için gerekirse Ağrı'da mevzide oluruz, gerekirse de İzmir'de... Bu memleketi, bu vatanı kimseye parçalatmayız."

BELEDİYE BAŞKANLIĞINA YENİDEN ADAY OLMAYACAĞIMI İKİ YIL ÖNCE AÇIKLAMIŞTIM
Ağrı Belediye Başkanlığından istifa edip milletvekili adayı olmasının sebebini de anlatan Savcı Sayan, "Neden Ağrı değil de İzmir?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Benim Ağrı Belediye Başkanlığı hizmet süremin tamamlanmasına bir yıl kaldı. Bu dönemin sonunda bir daha aday olmayacağımı, iki sene önce zaten açıklamıştım. Ben ulusal siyaset yapmak istiyorum. Benim yerime belediye başkanlığı koltuğuna oturacak arkadaşın bu süreçte kendini yetiştirip seçime hazırlanmasını daha mantıklı gördüm. Ben zaten Ağrı'ya 50 yılda yapılmayan hizmeti dört yılda yaptım. İki yıl pandemi yaşadık, doğa şartlarını da göz önünde tutarsanız, tüm zorluklara rağmen çok büyük hizmetlerde bulundum. Ben belediyecilikten ziyade milletvekili olarak, Ankara merkezli siyaset yapmak istiyorum. Bu nedenle aday oldum. Yoksa Ağrı benim dede, baba ocağım. Dolayısıyla oradan bir rahatsızlığım, sıkıntım yok. Ağrı'ya yaptığım hizmeti, İzmir'e ve ülkemin her köşesine yapmak istiyorum."

İZMİR'DE KALABALIK BİR AKRABA KİTLESİNE SAHİBİM
Kuşadası'nda evi olduğunu, ancak İzmir'de hem kendi ailesi, hem de eşinin tarafından çok kalabalık akraba ordusu olduğuna vurgu yapan Savcı Sayan, "Bizim İzmir'de bir değil, onlarca evimiz var. Daha önce dediğim gibi kayınpederim, eşimin kardeşleri, bacanaklarım, kendi ailemden İzmir'e gelip yerleşmiş geniş bir aile yapımız var. Kuşadası'nda da evim var. Yıllardır İzmir'le bağım güçlenerek devam ediyor. İzmir'e yabancı değilim. Selçuk'ta olsun, Bornova'da, Buca'da, Gaziemir'de, Karşıyaka'da, Karabağlar'da olsun, kalabalık bir akraba kitlem var. Ben İzmir'e yabancı biri değilim" dedi.

İZMİR BANA YETKİ VERİRSE, ÇOK FARKLI BİR VEKİL OLURUM
İzmir'deki hem CHP, hem de AK Parti kitlesini çok iyi tanıdığını iddia eden Savcı Sayan, İzmir'in yerel yönetimler açısından çok büyük bir haksızlığa uğratıldığını söyledi. Sayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İzmir, yerelde çok büyük bir haksızlığa uğradı. Hak ettiği hizmetleri alamadı. İnşallah bizim dönemimizde hem merkezi yönetimin desteği, hem de yerel yönetimlerin desteğiyle İzmir'in değişeceğine, dünya kenti olacağına inanıyorum. Ben CHP'de Genel Başkan Yardımcısı olarak siyaset yaptığım zamanda da İzmir'de uzun yıllar saha çalışması yaptım. İzmir'de pek çok ilçenin kongrelerini yönettim. İzmir'i hem AK Parti hem de CHP gözüyle görüp bilen bir kardeşinizim. Hem AK Parti kitlesini hem de CHP kesimini çok iyi bilen bir siyasetçiyim. İzmir'in ne kadar geriye gittiğini anlatmaya tek örnek bile yeterlidir. Çocukluğumuzda İzmir fuarı dendi mi, Türkiye'de yer yerinden oynardı. Şimdi fuar olmuş mu olmamış mı, gazetelerde bile okuyamıyoruz. Lise öğrencilik yıllarımdan hatırlıyorum ki, İzmir fuarı, haftalarca tüm gazetelerin manşetlerindeydi, sanatçılarıyla, etkinlikleriyle. Ben herkesin oyuna talibim. Sadece AK Partililerin, CHP'lilerin değil, başka partilere gönül vermiş seçmenlerin de oylarına talibim.  İzmir bana yetki verirse, İzmir'i, bugüne kadar görülmemiş şekilde savunurum, bugüne kadar belki de farklı bir milletvekili profiliyle hizmet ederim. Ben İzmir'in her metrekaresini savunmak için varım. Torbalı'daki çiftçinin de yanında olacağım, Çiğli'deki sanayicinin de, Konak'taki esnafın da yanında olacağım. Reyhan Pastanesi'nde oturan İzmirli kardeşlerimle çay içeceğim, arka sokakların da vekili olacağım."