İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) soruşturmasında, 1.5 yıllık hazırlık döneminden sonra geçen salı günü 18 ilde operasyon düzenlendi.
- KUMPAS BOMBASI: 7 YAŞINDA ÖRGÜT ÜYESİ GÖSTERİLMİŞ...
Operasyonlarda, aralarında Merkez Valileri Mehmet Oduncu, halen görevde olan Eskişehir Vali Yardımcısı Mesut Keser, Mülkiye Başmüfettişi Ferda İleri, Ahmet Kaya, Sadık Altunkaynak, İzmir'de 10 Kasım 2011-12 Şubat 2014 tarihleri arasında Emniyet Müdürlüğü yapan Ali Bilkay, Afyon Polis Okulu Müdürü Müjdat Karagöz, Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü'nden sorumlu İzmir eski Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik, şube müdürleri Erkan Değer, Behzat Tuzcu, Şube Müdür yardımcısı Taner Aydın ile amirler Yusuf Uzşan ile Yaser Özoğul'un da bulunduğu, 49 kişi gözaltına alındı. Bir numaralı sanığı Fethullah Gülen olan soruşturmada, toplam gözaltı kararı verilenlerin sayısının ise 57 olduğu açıklandı. Soruşturma çerçevesinde halen Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında yakalama kararı bulunuyor.
SORGU DEVAM EDİYOR
Adliyeye sevkedilen ve tutuklanması istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilen 36 zanlının sorguları geçen cuma günü saat 16.30'da başladı. Casusluk adıyla bilinen gizli bilgi belge davasının 357 sanığının yargılandığı duruşma salonunda hala süren ifade alma işleminde bugn öğleye kadar 27 kişi sorgulandı. Görüntülü kayıt sistemin çalışmaması ve suçlamaların çok olması, ayrıntılı sorgu yapılmasından dolayı ifade işlemlerinin uzun sürdüğü öğrenildi.
İzmir eski Emniyet Müdür Ali Bilkay, emniyet müdür yardımcısı Mehmet Ali Şevik ile diğer polisler Serkan Çiftçi, Yasef Özoğlu, Özcan Kezzap, Gökay Ersel Gülek, Sadık Özilhan, Fahrettin Karaağaç, Ergin Öztürk ve Cem Kendigelen'in 'yönetici' konumunda oldukları belirtilen fezlekede, casusluk adıyla bilinen davadaki sanıkların 17 ay boyunca, usulsüz olarak dinledikleri ileri sürüldü. Ayrıca aynı kişiler arasında, geçmişten gelen bir suç birlikteliği olduğu ve hiyerarşik yapı içerisinde hareket ettikleri ileri sürüldü.
Buna göre, kamuoyunda 357 sanıklı dava her ne kadar 'casusluk soruşturması' olarak isimlendirilse de, gerçekte adının, Fethullah Gülen'in 'Kırık Testi' kitabından hareketle 'Testi' isminin verildiği öne sürüldü. Terör örgütü kurmak, yöneticisi olma, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma, iftira, suç uydurma, resmi evrakta sahtecilik, özel hayatının gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri ele geçirme, yasaklanan bilgilerin açıklanması, suç delillerinin yok edilmesi, gizlenmesi, değiştirilmesiyle suçlanan zanlıların, cinsel içerikli bu konuşmalarla casusluk algısı yaratmaya çalıştıkları öne sürüldü. Yapılan bu tür casusluk soruşturmasıyla da, 3 bin 100 kişinin mağdur edildiği bilgisine de savcılık fezlekesinde yer verildi.
'BELGELER GİZLİ DEĞİL' SAVUNMASI
Bu arada şüpheliler arasında bulunan Mülkiye Başmüfettişi Ferda İleri, Ahmet Kaya, Sadık Altunkaynak'ın da ifadelerinde, casusluk soruşturması sırasında kendilerine gönderilen 160 delil niteliğindeki belge için, 'Gizli değil, casuslukla ilgisi yoktur' tespitinde bulunduklarını belirtti.
Mülkiye müfettişleri ayrıca, kullandıkları 'e-belge' sistemini 60 bin kişinin kullandığını ve kimin ne zaman buraya girip belge aldığının da tespit edilebileceğini dile getirerek, kendilerinin suçlamalarla ilgilerinin olmadığını savundu. (dha)