Müezzin Mehmet Kuzgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o gece kendisine yapılan saldırıyı hala unutamadığını ama Cumhurbaşkanı ve Başbakan başta olmak üzere devletin tüm kademelerinin kendisine sahip çıktığını kaydetti.
Konak Meydanı'ndaki demokrasi nöbetine katıldığını ve gördüğü kalabalık karşısında çok duygulandığını ifade eden Kuzgun, "Millet bir kez daha Cumhurbaşkanına ve Başbakanına sahip çıktı. Allah razı olsun. Kendimi çok gururlu hissediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'nin önünde düzenlenen şehitleri anma töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarından satır başları;
Öncelikle 15 Temmuz gecesi şehit olan tüm kardeşlerime Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. 15 Temmuz’un 1. yıldönümünde başkentimizn dört bir köşesinde Meclisimizin bahçesine teşrif eden kardeşlerim hepinizi selamlıyorum. 15 Temmuz’un 1. yıldönümünde başkentimizn dört bir köşesinde Meclisimizin bahçesine teşrif eden kardeşlerim hepinizi selamlıyorum. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere darbecilerin karşısına dikilerek ihanete geçit vermeyen milletimin her ferdine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. En büyük ihanet, işgal ve darbe girişimi olan 15 Temmuz’un 1.yıldönümü vesilesiyle buluştuk. Bu darbeye geçti vermeyen milletimin her bir ferdine teşekkür ediyorum.
Türk milleti 15 Temmuz'da herhangi bir topluluk değil, kelimenin tam anlamıyla millet olduğunu, hem de nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Yaşadığı ülke, mensubu olduğu millet, özellikle de gençler konusunda ümitsizliğe düşmüş olanlar vardı. 15 Temmuz gecesi hep beraber gördük ki küllerin altında kor bir ateş yanıyor. Vakti, saati geldiğinde o kor ateş istiklaline ve istikbaline el uzatan herkesi yakıp kül eden bir aleve dönüşüyor.
Bir asır önce yedi düvelin bir araya gelip Çanakkale’de yüklendiğinde bir destan yazıldı. Savaşlar ordular arasında olur. 15 Temmuz’da Türk milleti ordulaşmış bir örgüte çıplak eliyle mücadele verdi. Benim milletimin elinde silah mı vardı? Elindeki bayrağıyla ve yüreğindeki imanıyla yürüdü.
Türk milleti 15 Temmuz'da herhangi bir topluluk değil, kelimenin tam anlamıyla millet olduğunu, hem de nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Yaşadığı ülke, mensubu olduğu millet, özellikle de gençler konusunda ümitsizliğe düşmüş olanlar vardı. 15 Temmuz gecesi hep beraber gördük ki küllerin altında kor bir ateş yanıyor. Vakti, saati geldiğinde o kor ateş istiklaline ve istikbaline el uzatan herkesi yakıp kül eden bir aleve dönüşüyor.
Bir asır önce yedi düvelin bir araya gelip Çanakkale’de yüklendiğinde bir destan yazıldı. Savaşlar ordular arasında olur. 15 Temmuz’da Türk milleti ordulaşmış bir örgüte çıplak eliyle mücadele verdi. Benim milletimin elinde silah mı vardı? Elindeki bayrağıyla ve yüreğindeki imanıyla yürüdü.
Dünyada bunu başka bir örneği yok. Kurşunu göğsünde durduran bir başka millet de yok. Tankı yumrukla durduran başka bir millet yok. Ölümün üzerine cesaretle giden başka bir millet yoktur. Uçağı helikopteri yakalamak için hamle yapan bir başka millet yoktur. Böyle bir milletin mensubu olduğum için her zaman Rabbime hamd ediyorum. Ülke ve millet olarak tunçtan bir kalkan gibi hedeflerimize ilerliyoruz. (AA, Haber Merkezi, DHA)