HABERLER>GÜNCEL
17 Şubat 2021 Çarşamba - 16:18

İzmir’de mimarların başkanından eleştirilere yanıt: İstemezükçü değil akıllıyız!

Kentte yapılması planlanan değişiklikler ve planlamalar hakkında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı odalara gelen eleştirilere yanıt veren İzmir Mimarlar Odası Başkanı Dr. İlker Kahraman, “İzahları yapılmadan bize diyorlar ki ‘istemezükçüsünüz’ diyorlar ama akıllıyız, gerçekçiyiz, vizyoneriz görüyoruz. Avrupa’dan yatırım için gelen kişi bizim sorduğumuzdan daha fazlasını sorar” dedi.

İzmir’de mimarların başkanından eleştirilere yanıt: İstemezükçü değil akıllıyız!

EGEDESONSÖZ- Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman SonsözTV’ye konuk olarak gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Dr. Kahraman, İnciraltı ve Çeşme projeleri, Kültürpark’ın planlaması konularında konuştu.

“İNCİRALTI’NDA NASIL TARIM YOK?”
Bakanlığın İnciraltı için yaptığı planlar hakkında konuşan Dr. Kahraman bu bölgede tarım yapılamıyor demenin mümkün olmadığına vurgu yaparak, “7 bin dekar alan var; bin 100 dönümü narenciye bahçesi, 500 dönümü süs bitkisi ve sebze tarımı yapıyor ve 200 dönüm karışık meyve bahçesi var. İnciraltı’nda nasıl tarım yok? Gerçekten var. EXPO 2015’te burası ile ilgili bir vizyon da çizilmişti, biraz onunda devam ettiği görülüyor ama aslında burada bir dava sonucunda bölge tarımsal amaçları dışında kullanılamaz kararı var. Elimizde dava kararı, tarım yok dediğimizde de tarım alanları söz konusu. Bunlar ışığında biz neyi tartışacağız? Buradan çıkalım beraber gidelim gezelim” dedi.

“KORKTUK BİZ; YIKALIM, TARIM YAPILMIYOR; PLANLAYALIM DEMEK OLMAZ!”
İnciraltı’nda yaşanan gelişmeler hakkında örnekle konuya açıklık getiren Dr. Kahraman, şu ifadeleri kullandı:

“Menemen ovasında bir tarlanız var sizin, burası bir tarım alanı değil mi? Yarın bu İnciraltı planı geçtikten 3 gün sonra ilanlarda şunu göreceğiz, ‘Menemen ovasında satılık tarla, İnciraltı şeklinde yapılaşmaya açılması gündemdedir’ emlak fiyatları otomatikman artacak. Burasını siz tarım niteliği olan bölge olarak almışsınız. İkisi de bir tarım alanı gerçekteki planda. Fiiliyatta tarım yapılamıyor deniyor ama 1400 dönüm narenciye bahçesini ne yapacağız? Belediyeler neden tarım yapılsın planlama yapılması demiyor? Helikopterle bakalım kente. Bir hafta önce Kent Ormanı’na gittim ben yakın zamanda otoparkında hafta içi yer bulamadım. Yeni bir yoğunluk olmadan hali budur, çünkü insanlar oraya kaçıyor. Böyle kalsın istiyoruz. Haricinde alanlar da bulunabilir. 1400 dönüm narenciye bahçesi var, 500 dönüm çok iyi durumda narenciye bahçesi var. Belediye Hizmet binasında olduğu gibi ‘çalışanlar endişe ettiler binaya girmek istemiyorlar’ dediler. Korktuk biz; yıkalım, tarım yapamıyor o zaman planlayalım demek olmaz. Yüksel ölçekli planlamalar var. Menemen’deki tarla sahibi de 5 nesildir bekliyor oraya niye bir şey yapmıyoruz. Bu şekilde hayata geçecek bir planlama olamaz. Biz tek tek planlamalı ve ona göre yol almalıyız” diye konuştu.

“YAPILI BİR PROJE HALA GÖRMEDİK”
Çeşme’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca planlanan turizm projesi hakkında konuşan Dr. Kahraman, “Ben hala bunun proje olduğunu düşünmüyorum. Yapılı bir proje hala görmedik. Ne yapılacağını biliyor musunuz? Ortada bir şey yok. 100 bin kişi geldiğinde Avrupa’da bir kent oluşur. Buraya bir sürü şey gelmesi gerekiyor okul, park gibi bir şehir kurulmalı. Bu şehir nereye kuruluyor bilmiyorum. Alışageldiğimiz düzende biz bunu yapacak mıyız?” dedi.

ORADA NE YAPILACAĞINI BİLEN YOK!
Alanda 20 tane golf sahası kurulması planlandığı duyumları aldıklarını söyleyen Dr. Kahraman, “Yapılması planlanan şeyleri yapabilecek miyiz? 20 tane golf sahası duyuyorum. Antalya’da bu iş oturmuş durumda orada bile 17 tane saha var. Fizibilite yapılmaz mı, yatırım yapılacağı zaman? Böyle bir şey görmedik ki. Her hangi bir yatırımcının gelip yatırım yapması mümkün mü emin değilim gerçekten. Ne vaat edilecek de gelece? Kocaman alana 200 bin 300 bin lira dönüm başına satış maliyetleri biçilmiş, uzun yıllık. Turizm bölgesi için bu fiyatlar çok düşük. Orada para kazanma amaçlı düşünülüyorsa bile; orada bile bir yanlışlık var. Ben tam olarak ne yapıldığını bilmiyorum; bilenin de olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.

“BİRİSİNİN KRAL ÇIPLAK DEMESİ LAZIM”
Açtıkları davalar ile ilgili kentte bazı kesimler tarafından “istemezükçü” ilan edilediklerini belirten Dr. Kahraman, “Arıtma nerede nasıl yapılacak? Arıtma olarak düşünülen yer planda en yüksek yerdeydi. Bir kere net söyleyeyim oradan oraya su basamazsınız, bunun için bam başka bir çaba gösterilmeli. Ben bir yatırımcı olsam bunu yapabilir miyim sorarım kendime. Bunları görmeden konuşmak gerçekçi değil. Bu yaptık olduyla olmaz. 11 taneyle turizm bölgesi var Çeşme’de onlara yapılmıyor niye buraya yapılıyor? İzahları yapılmadan bize diyorlar ki ‘istemezükçüsünüz’ diyorlar ama akıllıyız, gerçekçiyiz, vizyoneriz görüyoruz. Buraya da gelmez, olmaz. Avrupa’dan yatırım için gelen kişi bizim sorduğumuzdan daha fazlasını sorar. 1 milyar dolardan bahsediyoruz, bir yatırımcı gelecek deniyor. Avrupa’dan yatırımcı düşünülüyorsa sivil toplumun görüşü çok önlemlidir. Orada kaç milyon metre küp golf yapmak için toprak getirilecek. Çok ciddi uzmanlık gerektiren bir iştir bu. Çim alanlar yapılacak, alanda toprak yok. Çim yetişmesini sağlanacak toprak nereden gelecek? Kimse cevapladı mı? Nasıl destekleyebilirim?  Destekleyenlere de şaşıyorum. Birisinin kral çıplak demesi lazım. Bana gerçekçi gelmiyor bu şekilde ben mutlu olamıyorum. Bu beni inandırmıyor ve bu sefer destekleme şansım yok. Hadi konuşalım, kaç metreküp toprak oraya nasıl ve nereden gelecek? Çeşme’ye su yetiyor mu? Bu suyu nereden bulacağız. Direkt üstü çizilir yatırımcı açısından. Farklı tasarımlar yapılmalı ki turnuvalar çekilebilmesi lazım. Bunun içinde bol alan olması için. Ama öncelikle bu alanda toprak yok.”

“TMMOB’A BAĞLI ODALARDAN ZARAR GELMEZ”
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı odalardan İzmir’e ve İzmir’de yaşayan vatandaşlara zarar gelmeyeceğini belirten Dr. Kahraman, “Bu şehirde yaşıyoruz, birikimlerimiz var. Bu çağda iletişim çok kolay. Doğrunun ne olduğu çok kolay yakalanabiliyor. Doğrunun parçası değilseniz yanlışın parçası oluyorsunuz o yüzden de düşünebildiğimiz iyi şeyleri yapmamız lazım. TMMOB’a bağlı odalardan zarar gelmesinin mümkünatı yok” dedi.

“KÜLTÜRPARK’TA AYNI DÜŞÜNMEK ZORUNDA DEĞİLİZ”
İzmir Mimarlar Odası’nın uzlaşamayacağı bir konu olmadığına dikkat çekerek Kültürpark’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle uzlaşı içinde bulunduklarını söyleyen Dr. Kahraman, “Uzlaşıyoruz biz, mesela Kültürpark’ta uzlaştık. Uzlaştığımız yerler var uzlaşamadığımız yerler var. Uzlaşamadığımız yerleri söylüyorum ben. Aynı düşünmek zorunda değiliz. Günümüzde tartışmaların daha derin yapılabilir, sorgulamalar yapabiliriz. Değişebiliriz, yapabiliriz. Ezberlerle değişim olabileceğini düşünmüyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapılan Kültürpark’ın 11’inci toplantısında 39 madde götürüldü TMMOB - İKK’dan. Kültürpark hakkında 12’nci toplantıda vizyon ancak görüldü. 11 toplantıda görülmedi. 12’nci toplantıda vizyon, emsal, plan belli oldu.  Bize gösterdikten sonra bunlar meclise götürüldü. Bizim orada artık bir şey deme durumumuz yok” dedi.

“DUVARLAR, HİKAYESİ SEBEBİYLE BİLE KORUNABİLİR”
İzmir’de şehre bakıldığında yeniden var edilecek alana ihtiyaçlar olduğuna dikkat çeken Dr. Kahraman, kent merkezinde yeşil alan ve park ihtiyacı olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Büyükşehir’in Kültürpark vizyonunda kent parkı olarak geçmiyor, burası fuar alanı olarak geçiyor ama bizim zaten fuarımız var. Bizim parka ihtiyacımız var fuara değil ki. 12 bin metrekareyi gerektirecek alan nedir? Duvarlar kaldırılabilir, bizce kapılar çok önemli. Kapılar kalmalı yanlarındaki bir kısım duvarlar kalabilir, geri kısmı kaldırılabilir. Onun duvarları da çok akıllıca bir teknikle yapılmış, Behçet uz tarafından hikayesi sebebiyle bile korunabilir ama kaldırılabilir Avrupa’da buna örnek parklar var. her konuda uzlaşmak zorunda değiliz, bazı noktalarda farklı düşünebilir, uzlaşamaya da biliriz. Biz belediye hizmet binasını seviyoruz korunmasını da istiyoruz. Odaların dava açtıkları yerlere bakarsa kamu yararı düşünüldüğünü görür. Bence herkes bizden fikir almalı. Biz hiç üstümüze almıyoruz ‘istemezükçü’ fikrini. Kentin ilan edilmiş plan notlarına bakmak lazım. Tüm İzmir ya k alanı olsun, yazın bunu tüm İzmir görsün. Bu günden yarına başımıza yeni çoraplar örüyoruz. Ada bazından çözümler oluşturuluyor, 20 kişilik alan bile çözülemiyor. Farklı yöntemler denemeliyiz, hep aynı yaraya aynı merhemler sürülüyor ve tutmuyor merhem farklı yöntemler denemeliyiz. Kendi bilgi birikimimize güvenerek taklitçi olmadan tartışarak çözüm bulalım. Burası çok hızlı kararlar verilen bir coğrafya değil, aynı söylemler üzerinden olmaz.”

“SÜREÇTE ÖN PLANA ÇIKIYORUZ”
İzmir’in deprem, sel ve doğal afetlerle gündeme gelmesi sebebiyle kendileri ile çok sayıda kurum ve kuruluşun irtibata geçtiğini söyleyen Kahraman, “Şimdi ki konular teknik; deprem, sel falan alt yapı eksikliğinden kaynaklanan konular. Bu sebeple süreçte ön plana çıkıyoruz, odalar da gücünü üyesinden alıyor. Yeni diyaloglar oluştu, bir değişim oluyor online toplantılarla uluslararası toplantılar yapılıyor. Bu yeni bir şey, alışmak kolay değil ama getirdiği avantajlarını bırakmayacağımızı düşünüyorum. Yeni alışkanlıklar oluşuyor. Herkes avantajları değerlendirmeye ve dezavantajlardan uzak durmaya çalışıyor. Alışmak kolay değil. her ev bir ofis haline geldi” dedi.

“İZMİR’İN ŞU ANDA SEL HARİTASI YOK”
İzmir’in tarihinde doğal afetlerin her dönem tarihi etkilediğine dikkat çeken Dr. Kahraman, “İzmir’i hep etkilemiş doğal afetler; baktığınız zaman Helenistik Çağ’ın başında kent merkezi Kadifekale’den yamaçlara taşınıyor. Bunun bir sebebi savunma hedefli ama bir yandan da geçmiş tarihe baktığınızda sellerin olduğunu, 1930’da 40 kişinin sel de vefat ettiğini biliyoruz. 1922 yangınından sonraki en önemli doğal afet. Bayraklı’da alüvyonlu toprak diyoruz, bu muhtemelen Nif Dağı’ndan yağışlarla birlikte geldi. İzmir’in şu anda sel haritası yok. Dere haritası ne kadar güncel tartışılır. Sürdürülebilir yeşil binalarda ilk önemli olan sel etkisi. Bostanlı’da Girne’den derenin aktığını biliyoruz, melez deltası. 1930’daki selin asıl sebebi Yeşildere’dir ve biz buralarda yapılaşmalara devam ediyoruz burada Pazaryeri su altında kaldı” diye konuştu.

“11’İNCİ YÜZYILDA ELDE ETTİĞİMİZ DEĞERLER AVRUPA’DA 17’NCİ YÜZYILDA GÖRÜLÜYOR”
Doğal afetler öncesinde planlamanın önemini belirten Dr. Kahraman, aslında Anadolu tarihinin Avrupa’dan çok daha önce altyapıya önem vererek çalışmalar yaptığını söyledi. Dr. Kahraman, İzmir ve Anadolu mimari ve altyapı tarihini şu sözlerle anlattı:

“Planlama burada devreye giriyor ve bu rasyonel bir iş. Plan eğer sizin imkanınız kısıtlıysa plana çok iyi vakit ayırmanız lazım. Bu doğal afetlerle de planlamanın önemi ciddi anlamda ortaya çıkıyor. Alt yapıya bakarsanız bizim 6’ncı yüzyılda Yerebatan Sarnıç’ı yapılıyor, 11’inci Anadolu Selçuk Medeniyeti’nin çok önemli 3 tane medresesi var bunlarda çok güzel alt yapı tuvalet güzel örnekleri var. Versay sarayı yapılırken mesela Avrupa’da 17’nci yüzyılda tuvalet yeni düşünülüyor.11’inci yüzyılda elde ettiğimiz değerler Avrupa’da 17’nci yüzyılda görülüyor. İngiltere’de 17’inci yüzyılda tuvalet söz konusu oluyor o dönemde Almanya’da o dönemde dışarı atmak tuvaleti çok normal.  Ama şu an Avrupa bizden çok çok önde. Efes’te altyapı olduğunu göreceksiniz biz bunları biliyoruz. Hızlı göçler büyümelerle atlananlar olmuş. Yağmur suyu toplanmasıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Bu yapılırken yağmur suyu toplama kanalları ve kanalizasyon kanalları başlangıçta ayrıdır, sonrasında birleşir. Bunun ayrılması şehrin su problemini çözer. Aşırı yağış da aslında iklim değişikliğinden kaynaklı. Aralık ortalamasının fazlasını 3 günde yaşıyoruz artık.”

“MENEMEN OVASI SULAR ALTINDA KALACAK”
İklim değişikliğinde artık yeni normalin söz konusu olduğunu açıklayan Dr. Kahraman, ilerleyen süreçte Menemen Ovası’nın komple sular altında kalabileceğine dikkat çekerek, “İklim değişikliği bana göre yeni normal. Alaçatı’da hortum oldu, bundan 4 5 sene önce bunlardan haberimiz yoktu. Daha da gelecek, tüm dünya bunu konuşuyor şu anda. Dünyanın ısındığını biliyoruz. Çevre toplantıları yapılıyor. 2015’te en önemlilerinden biri yapıldı. Isınmanın 4 derece olduğu söyleniyor mesela bu da baya büyük bir sıkıntı oluşturuyor. 3 derece ısınması konumunda Menemen Ovası’nın sular altında kalacağını gösteriyor. Biz bunu Paris anlaşmasıyla durdurmaya çalıştık. Vietnam’da yapılanların hepsi uygulansa bile 2,5 dereceyi aşacağı gözüküyor. Menemen ovasının sular altında kalması büyük bir risk. 50 yıl sonra buna doğal afet diyemeyiz şimdiden buna çözüm bulmamız gerekir” dedi.

TAPUYA BİNAR HASARLIDIR İBARESİ GELMELİ
Depremin ardından kentsel dönüşüm konuların hızlı bir şekilde ivme kazanarak gündeme geldiğini söyleyen Dr. Kahraman, “Şimdi bir telaş var, bu telaş hep vardı. Deprem bizim için yeni bir şey değil. ağır ve orta hasarlı binalar var şimdi ama bu telaş şimdi ticari kaygıya dönüşüyor. İnsanlar orta hasarlı binalarını kiraya veriyor o kiraya gelen kişi ne yapmalı? Orta hasarlı binaların bir yıl içinde güçlendirilmesi gerekiyor, güçlendirilmezse de yıkılması gerekiyor. Şu ana kadar bakanlığın yanıt verdiği konular söz konusu ve belediyeler de tam olarak bilmiyor bu bir kaosa sebep oluyor. Hasarlı binalar tapuda el değiştirmesi durumunda hasarlı olduğuna dair geçici bir ibareyle bulunsun. Eğer kiralamada da yönetmelik çıkartılara suç teşkil edileceği belirlensin. Orta hasarlı binaları bilmeden yerleşecek insanlar. Ne yazık ki devlet planlama teşkilatı kapatıldı ve kervan yolda düzülür şeklinde hareket ediyoruz bu da bir takım sıkıntıları doğuruyor” ifadelerini kullandı.

REZERV ALAN MESAJI: ÇOK İTİRAZLAR VAR
Bayraklı’da planlanan rezerv alan ile ilgili konuşan Dr. Kahraman, “Biz bilgilere ulaşamıyoruz, paylaşmaya da açık değil ve bu sürecin hızlı gitmesi isteniyor. Çok itirazlar var. Rıza bey apartmanında evlatlarını kaybeden aileler park olmasını istiyor, onlar için hayat durmuş durumda. Artık biz rantın peşindeyiz kaç daire alacağız kaç daire olacak. Peki o aileler ne olacak? Kimse bunlarla ilgileniyor mu? Bu kadar insan için hayat durdu. Onlar çok başka bir boyuttalar. Asıl gerçek o aileler ve o ailelere destek olmalıyız. Büyük bir felaket atlattı İzmir, ivmesi çok düşük bir depremle kaç tane vatandaş öldü. Bizim bunu  tartışmamız gerek ama biz başka şeyleri tartışıyoruz” dedi.

“SAĞLIKLI KENTLERDE YAŞAMAK İSTİYORUZ AMA FARKLI KAYGILARIMIZ VAR”
Karşıyaka Belediyesi’nin kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yaptığı kat sıkıştırma planı hakkında değerlendirme yapan Kahraman belediye tarafından düzenlenen çalıştayda ODTÜ’li bir öğretim üyesinin yaptığı anlatımlara değindi. Kahraman açıklamasında “Katıldığım panelde Hocamız ‘Yeni binalara güvenmeyin çünkü etriyeler, 135 derece sıkıştırmak gerekiyor, 135 derece de kıvrılmıyor’ diyor. Burada gerçek payı çok yüksek. Yeni binalar yapalım diyoruz ama burada da iş yapı denetim firmalarına düşüyor. Ama onlarda ‘Aldığımız yüzde 25 bedel yapı denetime yetmiyor’ diyor. Çok hızlı yapılan işler bir gerçekle buluşmuyor. Yapı denetim firmalarından ise çok büyük bir şey bekliyoruz; o etriyelerin 135 derece kıvrılmasını bekliyoruz, ‘Olmazsa yeni binalara da girmemek gerekiyor’ diyor hocamız. Hepimiz sağlıklı kentlerde yaşamak istiyoruz ama farklı kaygılarımız var. Duralım bir, bir hataları anlayalım. Sadece Rıza Bey apartmanında 27 tane çocuk vefat etti. Burada bir duralım, düşünelim. Telaş yapmayalım. Tartışmamız gereken konular farklı biz günlük telaşa girdik. Yine bir deprem olsa hayat koşuşturmacası kaygısına gireceğiz, bu çok yanlış. Bu telaş bizi üzüyor ve zaten bu telaş sebebiyle büyükşehir belediyesi plan notları oluşturmaya çalışıyor bir an önce  insanların başını sokacağı yer bulunmaya çalışıyor” dedi.

“KENTTE NÜFUS YOĞUNLUĞU 6 MİLYON OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Bayraklı’da laka deresinde sel felaketleri yaşandığını ve çok ciddi bir yağışlar sonucunda 60 kişinin öldüğünün bilindiğine ve kentin nüfusunun giderek arttığına dikkat çeken Dr. Kahraman, “Orada ağaçlandırma alanı olması gerekiyor heyelanı önlemek için. Sel felaketi önlenmesi için ağaç diktik şimdi ev yapacağız diyoruz. Hatta Bayraklı Belediye Başkanı çıkıp diyor ki burası çok uygun bir yer. Elimizdeki verilere baktık mı? Olur mu hiç? Sel haritasına hiç baktık mı? Biz bu gün tekrar masaya getiriyoruz oraya neden deprem oldu? Faylarla ilgili tartışmalar var araştırmak lazım. Fayın olduğu yerde bina yapılır ama çok yüksek maliyetli olur. Bunun dışında bir şey düşünmemiz lazım ama. Bizim bu rezerv alanda bir alt yapımız söz konusu mu? Hastaneyle ilgili belki yapılmıştır. Büyükşehir’in hazırladığı alanlar var, benim düşünceme göre TOKİ bu alanlara girse ve yapsa, planlanan alanlarda planlanan yoğunlukta yapılsa daha iyi olur. Kentte nüfus yoğunluğu 6 milyon olacağını düşünüyoruz. Menemen’e doğru gidiyor mesela. Menemen’de bir tren yolu hattı olması oradaki insanların toplu taşımla kente katılmasını sağlar ama orada çok büyük bir iş merkezi ihtiyacı doğruyor bize. Bizim hane başına aldığımız nüfus 3 buçuktur, 5 bin çarpı 3 buçukluk bir nüfusu oraya getiriyor bir anda. Bölgenin ulaşımı Bayraklı’da kaldırmaz. Çıkan görseller mutlaka değişir, öyle kalmaz. Oraya okul, cami yapılması gerekiyor. O alanların oluştuğunu ve tartışıldığını düşünmüyorum. Çok da bizlerle tartışmak istedikleri şeyler değil.”

“İZMİR’İN KONUT STOKU YETERLİ”
Şehir planlaması yapılırken, bir tek İzmir’e değil, Avrupa’daki örneklere bakılması gerektiğini söyleyen Dr. Kahraman, “Farklı şehirler nasıl planlamalar yapıyor? Planlamacılarla görüşmek lazım. Rezerv alana sadece yol var diye bakmak;  bana saçma geliyor, başka yerde yapılır oraya yol götürülür. Şehir 6 milyon nüfus kaldıracak bir yapıya müsait şu anda. Konut stokunun şu anda yeterli olduğu gözüküyor. Yazlık konusu biraz denklemi bozsa da, büyüme aksı şehrin kuzey tarafındadır oraya yönelik çalışmalar yapılması gerekiyor. Koyundere oldukça ciddi ve kötü olmayan planlı bir yapılaşmaya sahip” dedi.

“BU YAPILACAKSA ÜLKE ÇAPINDA YAPILMASI LAZIM”
Kentsel dönüşümde yüzde 10 emsal artışı, kat artışı gibi taleplerin gerçekçi olmadığını vurgulayan Dr. Kahraman, “Bunlar gerçekçi değil ve olamaz. Meclise gelecek olan şey de daha plan notu değil, plan notuna doğru gidiyor süreç.  98 yılından önceki binaları da kapsayan bir süreç söz konusu. Yeni yönetmelik çıktı, 98’den önce yapılan binalarda da problem olduğunu düşünüyoruz demek ki. O yüzden 98’den önce yapılan binaları da kapsasın deniyor. Peki 99’dan önce bina sadece İzmir’de mi yapıldı? Sadece İzmir’de mi kurtaracağız, bu gerçekçi mi? Bu yapılacaksa ülke çapında yapılması lazım. Yönetmeliklere bu kadar güvensizlik normal mi? 2023’te bir kanun çıkaralım 2017’den önceki evleri de 2023’te yıkalım o zaman 4-5 senede bir yıkım olsun. Böyle bir şey olabilir mi?” diye konuştu.

“BELEDİYE BÖYLE BİR ŞEYİN ALTINA GİRMEZ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sunduğu kentsel dönüşüm maddelerinde kat yüksekliği ve emsal artışı konularında ‘k bölgesi tariflenecek’ dendiğini belirterek konuya açıklık getiren Dr. Kahraman, şu sözleri söyledi:

“İlçe belediyelerini k bölgesi ifade edecektir, 4 tane ilçenin tamamı k bölgesidir diyor maddelerde. Ben bazı ilçelere gidiyorum ‘k bölgesi nereyi belirleyeceksiniz’ diyorum ‘tüm ilçeyi’ diyor. Zaten gerçekçisi de odur. Düşünün 98’den önce yapılmış bir binam var benim k bölgesi diye tariflenmiş ilçenin bir alanında kaldı binam ama başka bir ablam başka bir binada oturuyor. K bölgesinde değil ama 98’den önce yapılmış. Benim emsal artış hakkım var ona göre 1 buçuk kat fazla yapıyorum bu adaletli mi? Belediye böyle bir şeyin altına girmez. İzmir’in hepsi demek ki k bölgesi olacak. Müteahhitler de eski yönetmeliklere yönelir, çünkü bir buçuk kat emsal fazlanız var. bu sefer müteahhitler tarafından apartman daireleri satın alınması başlar ve oradaki mağduriyet artar. Karşıyaka Belediyesi yüzde 45 çatı eğimi veriyor. Zaten dışardan bina daha yüksek görünüyor, kat sıkılaştırması yapılacak bu sefer bir kat fazla olacak. 2002’de iptal edilmiş yönetmelik yine masa da şu anda. Herkese aynı hakkı vermeleri lazım ama bu sefer şehir hop yüzde 10 artar. Yüzde 10 yetmez yüzde 100 olsun dedik biz. Bunun bir planı yok mudur, bir vizyonumuz yok mudur dedik. Bornova belediyesinin 5 yıl kararı neye göre geliyor? Müteahhit karnelerine göre 5 yılmış, 5 yılda deprem olmayacağını nerden biliniyor? Ne için 5 yıl bekliyoruz. Bu karar geçmesi demek, 5 yıl deprem olmayacağı garantisini vermek demek gibi. Süre bizden geldi ama burada yoğunluğun artmasını sağlayacak çareler bulunmalı. Yeşil alanın arttırılması gerekiyor mutlaka. Sosyal donatı alanları, rekreasyon alanları yapılmalı. Yoğunluğu arttırdığımızda yeşil alanlar bize yetmeyecek. Planın öngördüğünden en az yüzde 10 arttırılması gerekiyor diyor.”

“KARŞIYAKA’DA HİSSESİNİ SATANLAR, ÇİĞLİ’DE DAİRE ALABİLİR”
Karşıyaka Belediyesi sınırları içerisindeki k alanının sahil şeridi olacağı şekilde konuşulduğunu söyleyen Dr. Kahraman, “Oradaki arsa payındaki hissesini satanlar Çiğli de daire alınabilir. Yaşam hakkı korunabilir ama bu konfor hakkı. İkisini karıştırmamak lazım. herkes yeşil alan istiyor ama herkes alanı korunsun istiyor. Durup bir bakmak lazım. Cebinden para çıkmadan hakkı korunsun istiyor. Bayraklı’da insanlar bizimle randevu alıp konuşuyor ama kent genelinde konuşamıyor. Kesinlikle yeterli tartışılmıyor. Kamuoyu baskısını yapan herkes sorumlu vatandaş bile. Sorun herkesi uzlaşıdan uzak olunması. Bunun bir tuşu olmalı ve konsensüs sağlanması. Hayatını kaybetmiş kişilerin aileleri değil kaderi hepimiz belirlememiz gerekiyor” dedi.

 
Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme
 
Prof. Dr. Cüceloğlu'nun ölümüne ilişkin soruşturma
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
KSKLİ 18 Şubat 2021 Perşembe 16:14

Kızan arkadaşlar için yarın şeçim olsa tercihiniz değişmez bayraklı sırtlarındaki gecekonduda oturanın Güzeltepe'nin Buca nın tercihi değişmez. CHP yönetimi kent böyle kalsın istiyor demek ki. OY da aldığına göre kızılacak durum yok. Mimarlar Odası Plancılar odası dayanıklı dövüş Lafonten den masallar.

Yorumu oyla      2      3  
Lombak 18 Şubat 2021 Perşembe 11:38

6 yıl Priştina, 15 yıl saint ve sonrası uranüs-mars. Hala katı atık bertaraf tesisi yok. İstemezyükçü sadece odalar değil. Tesis nereye yapılacaksa, oranın halkı. İzmir de hak ettiği şekilde yönetiliyor. Bnece sorun yok!

Yorumu oyla      3      3  
TANER 18 Şubat 2021 Perşembe 08:29

Tam bir komedi oyunu.Kendine ait 1 dönüm arazisi olsa ve içinde mandalin ağaçları olsa tek tek kökünden söküp gökdelen imarı istiyoruz diye ortalıkta dolaşmazsa bende insan değilim... Biz yeşili koruyarak İzmire faydalı her türlü imardan yanayız. Bu tür yaklaşımları essefle kınıyoruz.

Yorumu oyla      5      4  
Peki öyle yapalım!!! 18 Şubat 2021 Perşembe 00:38

Akıllıyız, Vizyoneriz : Peki ne olsun? Öyle kalsın...Vizyon süper ??????... Ne gerek var tabi,işletme dolu... Otel desen sit alanı ama 30 küsür kat... Mal sahibinin hakkı yok çünkü birşey istemeye, fikir vermeye değilmi?? Derdini siz çekiyorsunuz çünkü... Vizyonunuz var çünkü ??????????

Yorumu oyla      6      4  
ya sabır..... 17 Şubat 2021 Çarşamba 22:32

Sayın başkan Allah Aşkına; Açıklamaya başlamadan tek tek dönümüne, Metre karesine kadar yazıp gelmişsiniz stüdyoya.Narenciye bahçesinden varmı faydalı kar ettiren narenciye?? Diyelimki var,Toplam Çıkan Kar'ı bölün bakalım toplam metre kareye kime ne kazdırıcak??? Vizyon Demiş Sayın başkan ; Mandalin toplamak için veya marul dikmek için sigortalı işçimi çalıştırılıp istihdam oluşacak?? Şuan itibari ile bölgedeki varolan işletmeler (Bütün hepsi) Toplamda kaç metre karededir? Menemen ovasını örneklemiş ,Bende kendisine soruyorum 'İNCİRALTININ TAM KARŞISI OLAN MAVİŞEHİR BOSTANLI BÖLGESİ ,NİÇİN 2O ŞER KATLI KONUTLAR İLE DOLU ?? Bir gecedemi Dikmişler?? Hem orası menemene daha yakın değilmi ? Kent ormanını doğayı sevmesi çok güzel sayın başkanın,Eğerki Planlama olursa ;kent ormanı kadar 2 Adet kadar daha yeşil Alan oluşucak Bol bol Gezebilirde Bilsin isterim.Bilisel raporlara göre tarım maalesef olmuyor ,Ama Fatih bey ardarda sorunca hooppp menemene atıyor topu....Biz sizi inanın Mevzu bahis inciraltı olunca tanıdık yoksa yüzünüzü görmezdik..birde tapulu yeriymiş gibi öyle kalsın dıyor...Vebali Boynunuzadır biliniz...Saygılar sevgiler...

Yorumu oyla      4      3  
Kemal 17 Şubat 2021 Çarşamba 18:55

Şu gözlemi de yapmak mümkün: Başkan, İnciraltı ile ilgili ifadelerini dillendirirken utana sıkıla, ezile büzüle bir eda sergiliyor. Adeta bitse gitsem der gibi. Bu da çok doğal, dile getirdikleri ile apaçık güncel gerçeklerin çeliştiği bölgeyi ve konuyu bilen, tanıyan herkesçe gün gibi aşikâr zira!..

Yorumu oyla      3      3  
Kemal 17 Şubat 2021 Çarşamba 18:50

İnciraltı ile ilgili ifadeleri akla hemen şu yorumu maalesef getiriyor: Ülkemizin ve şehrimizin en büyük şanssızlıklarından birisi de aslında çok değerli vazifeler ifa etmekle sorumlu olan meslek odalarımızın bu kör takıntılı zihniyetlerin eline kalmış olarak hiçbir katma değer üretmeyen verimsiz odaklar haline dönüşmüş olmalarıdır!.. Bu tür kurumların layığınca yönetildiği ülkelerde, günümüzdeki haliyle İnciraltı gibi bir alanın derhal, öncelikle ve ivedilikle adil ve düzgün bir planlama ve uygulama ile ele alınıp doğru bir şekilde değerlendirilmesini talep eden ve bu konuda gayret sarf eden herkesten önce bu kurumların kendileri olurdu!..

Yorumu oyla      3      3  
ülker 17 Şubat 2021 Çarşamba 17:49

tarım yapılsa biz yapardık.Gelin size satalım tarımı siz yapın.Burası bizim tapulu malımız,Sizin burda yeriniz olsa bu düşüncede olmazdınız.Ayrıca düpün solonu ,nargileci ve berduş yatağı olan yerde ne yapılır.Bizler yerimizi çitle çevşrdiğimiz zaman kime yararı olur.Sizlerin amacı sadece karşı çıkmak,başka bir iş yok

Yorumu oyla      4      3  
bu bir gerçek 17 Şubat 2021 Çarşamba 17:40

İzmir'de istemezükçülüğü meslek haline getirmiş kişiler var. Burasının bir sahil kasabası olmadığını hala daha idrak edememiş kişiler var. İtiraz elbette edilir ama yapılan itirazlar genelde yapılmak istenen projeyi daha iyi nasıl yaparız yönünde değil; yapılmaması yönünde yapılıyor. Örneğin, Türkiye'nin 3.büyük şehrinin hala daha modern katı atık bertaraf tesisleri yok. Şehir yıllardır bir kısır döngü içinde. X firma konut yapar, şehri x firmaya sattılar yazan tipler var. Yüzde 70'i gecekondu olan şehre son yıllarda 8-10 tane gökdelen yapılmış, paşam rahatsız olmuş. 10 yıldır Şirinyer Parkı "düzenlenecek" ama itirazlar yüzünden bir türlü proje başlamadı; biz daha neyi konuşuyoruz. Hayır yani ne olabilir ki dandik bir park elden geçirilemedi. Dünyanın gelişmiş şehirlerinin yanında İzmir maalesef inanılmaz geri kalmış durumda. Bunun da çeşitli sebepleri var: vizyonsuzluk, ekonomik kriz, istemezükçülük ... gibi.

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Duygu Delen'in ölümüne ilişkin davada yeni gelişme
Gaziantep'te balkondan düşüp hayatını kaybeden Duygu Delen'in (17) ölümüyle ...
Akar ve Soylu'ya suikast talimatına müebbet
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'a yönelik ...
İzmir'in en soğuk yeri: Sıcaklık -9 derece, 25 cm kar!
İzmir'in en soğuk yeri: Sıcaklık -9 derece, 25 cm kar!
 
Fırtına Urla İskelesi'ni alt üst etti
Fırtına Urla İskelesi'ni alt üst etti
Soba gazı 17 kişiyi hastanelik etti
Aksaray'da, kentin farklı yerlerinde sobadan sızan karbonmonoksitten etkilenen, ...
Bursa-İzmir Yolu'nda 15 kilometrelik araç konvoyu!
Bursa'da, yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle kapanan Bursa-İzmir Karayolu, ...
 
Tunceli'de 4.1 büyüklüğünde deprem
Tunceli'nin Pülümür ilçesinde Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğünde deprem ...
Eskişehir'deki aile boyu katliamda yeni gelişme!
Eskişehir’de İlkay-Emel Tokkal çifti ile 4 yaşındaki çocukları Ali Doruk'un ...
YÖK'ten üniversitelerde 'yüz yüze eğitim' açıklaması
YÖK, uygulamalı eğitimin gruplar halinde yüz yüze, teorik eğitimlerin ...
 
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Mutlu s’on!
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Keser döner sap döner!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Siperdeki foto nasıl canlandı?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Cehaletin tek korkusu kadındır…'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Bodrum’un Gayıkları
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva