HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
13 Haziran 2022 Pazartesi - 10:31

İzmir'de festival coşkusu tüm hızıyla devam ediyor

Mehmet Ali Konar’ın yönetmenliğini yaptığı, ‘’Zin ve Ali'nin hikayesi’’ sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Festivalin Ulusal Yarışma başlığı altında gösterilen film, oğlu İstanbul’da öldürülen Bingöl’ün köyünde yaşayan bir kadının bütün toplumsal ve politik baskılara rağmen oğlu için bir düğün halayı kurma mücadelesini anlatıyor.

İzmir de festival coşkusu tüm hızıyla devam ediyor

Sinema eleştirmeni ve yazar Burak Göral moderatörlüğünde film söyleşisi yapıldı. Söyleşide filmin Yönetmeni Mehmet Ali Konar, “Yaklaşık iki yıl oldu filmi çekeli. Genelde bu tarz filmler yapıyorum. Hisler, insanlar, aileler genelde bu tür konuları işlemeyi seviyorum. Beni sinemaya iten şey bu… Oyuncu arkadaşlarıma da bunun bir yas filmi olduğunu, bu dilde nadir bir örnek olacağını anlattım. Bunu yaparken de temel yolumun fantastik öğelerle, bu yas fikrini hikayesini belgelemek istediğimi söyledim. Bana göre çok hassas olan bir mevzuya girmek istedim. Böyle şeylerden kendi kendime korkmadığımı ispat etmek istedim ve böyle bir film çıktı” diye konuştu.

Erdem Tepegöz’den Distopik Bir Film: Gölgeler İçinde

Yönetmen Erdem Tepegöz’ün sınırları aşan filmi Gölgeler İçinde, Festivalin Ulusal Yarışma başlığı altında gösterildi. Film  zamansız ve mekânız distopik bir hikayeden oluşuyor. Bilim-kurgu türündeki filmde, ilkel bir teknolojiyle yönetilen bir fabrikada çalışan maden işçisi, çalıştığı makinenin sorun çıkarmasıyla içinde bulunduğu sistemi sorgulamaya başlar ve fabrikanın bilmediği derinlikleriyle yüzleşir. 

Film gösteriminin ardından Sinema eleştirmeni ve yazar Burak Göral moderatörlüğünde film söyleşisi yapıldı. Söyleşide Erdem Tepegöz, “Bende bir İzmirli olarak bu salonda filmi göstermekten çok müteşekkirim. Filmin hikayesi aslında benim pandemiden önce temel olarak sorduğum bir soru vardı kendime; Neyin içindeyiz? sorusu. Biraz onu anlatmak istedim. Alegorik olarak anlatmak istedim. Bir ‘’kapalı sistemde ya yalnızsak! ve duvarın arkasında ne olduğunu sorguluyorsak’’ düşünceleriyle çıkmıştı film. Cevabını bulmakta biraz zorlanıyordum ve soruyu da izleyicilerle birlikte sormak istediğim için bu film ortaya çıktı” diye konuştu.

Bitmeyen Bir Masalı Yaşamaktan Bıkmayanların Hikayesi

Tayfun Belet’in yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği, belgesel filmi Unkapanı: Bitmeyen Masal izleyicisi ile buluştu. Tayfun Belet, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın yeni yüzünü belgesel haline getirdi. Kaset ve CD piyasasının çöküş yaşaması, yerini tamamen dijitalleşmeye bırakması sonucu bir zamanların şöhret kapısı olarak görülen Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nın koridorlarının boşalmasını anlatan film, bitti denilen masalı hayalleri uğruna terk etmeyen insanların trajikomik hikayesini anlatıyor. 

Vecdi Sayar moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Tayfun Belet; “ Çok heyecanlıyım çünkü çocukken ilk sinemaya geldiğim yerdeyim. İnşallah filmi çok beğenirsiniz. Belgesel benim hep aşkım olarak devam ediyor. Gerçekten inanarak bir film yapmak için elimizden geleni yapıyoruz. İstanbul'da yaşamaya başladığımdan beri Unkapanı Plakçılar çarşısı hep aklımdaydı. Kaset yok, CD yok. Dijitalleşti her şey. Ama bu insanlar ne yapıyor? Sorusu belgeselci içgüdüsüyle ortaya çıktığında bir gidip bakalım dedik. Ve böyle bir süreç gerçekleşti. Film biraz zorlu oldu ama bitirdik”  dedi.

İşçi Göçünün Tarihini Müzikal Açıdan Anlatan Film: Aşk Mark ve Ölüm

Aşk Mark ve Ölüm belgesel filmin yönetmeni Cem Kaya ile Film söyleşisi yapıldı. Film, Almanya'ya 1961 yılında başlayan işçi göçünün tarihini müzikal açıdan anlatıyor.

Film, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden başlayan göç dalgasıyla birlikte, Almanya’nın en büyük yeraltı müzik sahnesinin anlatılmamış hikâyesini gözler önüne seriyor. Cem Kaya söyleşide, “Filmin konusu Almanya’da gurbetçilerin müzikleri ama aynı zamanda da Almanya’ya göçün tema olarak hikayesi. Onu harmanlayarak anlatmaya çalıştık, filmi üçe böldük; Aşk Mark ve Ölüm. Bir aşk bölümü var ilk jenerasyonu anlatan. Bir mark bölümü var orada ekonomik durumu anlatıyoruz. Hem paralar nasıl kazanılıyor? Nasıl harcanıyor? Eğlence kültürü, gazino; Bir de ölüm bölümü var. Onu biz farklı yorumladık. Çünkü Almanya'daki doksanlı yıllardaki yabancılara karşı saldırılar sonucu çok fazla insan öldü. Oradan da yeni bir müzik kültürü, ikinci ve üçüncü jenerasyonun yaptığı rap müzikler ortaya çıktı. Özellikle doksanlı yıllarda bu Türkiye'ye de yansıdı. Filmi bu üç bölüme böldük. Şimdi de festivallerde geziyor” diye konuştu.

Cazın Gücünün Irk Ayrımcılığa Karşı Mücadelesi

Ümran Safter’in yönetmenliğini yaptığı belgesel filmi Kapıyı Açık Bırak sanatseverler ile buluştu. Belgesel film, ırk ayrımcılığının yoğun olduğu dönemde, Amerika'ya giden iki gencin (Ahmet ve Nesuhi) müziğin yardımıyla ırk ayrımcılığına karşı mücadelesini anlatıyor. Filmden sonra yönetmen Ümran Safter ile söyleşi yapıldı. Ümran Safter konuşmasında, “ 2018 yılında bir Amerikan gazetesinde Ahmet Ertegün ile ilgili küçük bir haber okumuştum. Hepimiz Ahmet Ertegün’ü biliyoruz; Çok önemli bir müzik adamı. Onun 1930 ve 1940’larda Amerika’da ırk ayrımcılığının çok yoğun olarak yaşandığı dönemde müziğin gücüyle ırk ayrımcılığına karşı nasıl mücadele ettiğine ilişkin çok bilgim yoktu. Haberde, bunu anlatıyordu. Çok ilgimi çekti. Bu müthiş bir belgesel olur dedim. Kısa sürede aile ile irtibat kurdum hem de Amerika’da ki cazla ilgili çalışan prodüktörlerle, yazarlarla, gazetecilerle konuştum ondan sonra da çekim süreci başladı” dedi.

 
Demet Özdemir, sezonu Çeşme'de açtı!
 
Cahide Sonku dizisi geliyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Konak'ta bağımlılıkla mücadele semineri verildi
Konak Belediyesi ile İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü işbirliğinde ...
Dev olimpiyatta ev sahibi İzmir!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bilim Kahramanları Derneği işbirliğiyle ...
Uluslararası yerel medya İzmir'de buluşuyor… Soyer'den 'Basın Kanunu' çıkışı!
Uluslararası Yerel Medya Zirvesi kapsamında Avrupa Gazeteciler Federasyonu’nun ...
 
Bornova’da sahne kursiyerlerin!
Bornova Belediyesi’nin Hobi ve Beceri Edindirme Kursları’nda eğitim alan ...
Bayındır Kiraz Festivali'nden renkli görüntüler!
Bayındır'da Kiraz Festivali 10. kez kutlandı. Festivale, protokol düzeyinde birçok isim katıldı.
Karabağlar'da yaz okulları için geri sayım!
Karabağlar Belediyesi Spor Müdürlüğü tarafından gençlerin kötü alışkanlıklardan ...
 
Engel tanımadılar... Sezonu 3. kapattılar!
İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü Ampute Futbol Takımı, ...
Bergama'daki yarışlar nefes kesti!
2022 Türkiye Süper Enduro Şampiyonası 3. Ayak Yarışları tamamlandı.
Bayraklı’da yaz spor okulları başlıyor
Her yıl binlerce çocuğu spor okullarında buluşturan Bayraklı Belediyesi, ...
 
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Arzu’nun Mutluluk Reçeteleri bitmez!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Herkes yer içer hesabı 'Dilber' öder!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Buralara bir daha dönme Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva