Kutay GÜROCAK/EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Borsası(İTB)'nin 12 Şubat 2013'de yapılacak olan komite ve meclis üyesi seçimleri öncesi EGEDESONSÖZ'e açıklamalarda bulunan İTB Meclis Başkanı Halit Kaya, amaçlarının Borsanın itibarını korumak olduğunu söyledi. Kaya, Borsa seçimleri öncesi ve sonrasında arkadaşlarıyla birlikte hareket edeceğinin altını çizerek, İTB'nin kaybettiği maddi ve manevi değerleri yeniden kazandırmak için çalışacaklarını söyledi. Görev süresi boyunca İTB ile ilgili plan ve projelerini, meclis başkanı olarak yönetime bir türlü dinletemediğini vurgulayan Kaya, yaşananları üzüntüyle karşıladığını açıklayarak, seçim kazanmak için son anda üye kayıtlarının yapılmasını da şaşkınlıkla karşıladığını aktardı.
Yaklaşık 21 yıldır İTB'de yer aldığını hatırlatan Kaya, meclis başkanlığı döneminde sunduğu önerilerin yönetim tarafından doğru algılanmadığını ve 'meclis başkanı ön plana çıkar' korkusuyla yine yönetim tarafından gerçekleştirilmediğini söyledi. Ortaya koyduğu önerileri birkaç örnekle açıklayan Kaya, "Teknolojinin geliştiği ve elektronik uygulamaların yaygınlaştığı bir çağda, İTB'nin de 'E-Tescil' uygulamasına geçmesi gerektiğini uzun süre söyledim. Çünkü İTB üyesi ödeyeceği 10 TL için, örneğin Kemalpaşa'dan aracıyla personel göndermek zorunda kalıyordu. Bu da ciddi zaman ve para kaybı anlamanı geliyordu. Görevim süresince bunu söyledim ama bir türlü yaptıramadım" dedi.
Üyelerin İTB'ye ilgisini daha da artıracak; tarım ve borsacılık konusunda meslek komitelerinin daha çok fikrini aktarmasını sağlayacak çeşitli aktivitelerin borsamızda yapılması gerektiğini savunduğunu açıklayan Kaya, "Üyelerimizin önündeki her türlü engeli çözmek bizim borsa üst yönetimi olarak asli görevimiz. Bakınız, daha önce de İTB'nin bir vakfı kurmasını böylece kentimizde tarımla ilgili bir üniversite açılmasını önerdim. Bunun olmaması halinde ise İzmir'deki mevcut üniversitelerimizden birinde yüksek okul açılmasını, sonrasında ise Tohum Araştırma ve Geliştirme Merkezi kurulmasının önemli olduğunu vurguladım. Her zaman söylediğimiz gibi üreticilerimizin tarımda odaklanması gereken konulardan birisi de teknolojiyi kullanmak olmalı. Bunu da ancak bilimi ve rasyonel değerleri kullanarak yapabilirsiniz. Böylece dünya pazarlarıyla rekabet etme şansımızın olur. Bunlar olsaydı İzmir yine bir ilki gerçekleştirecekti. Fakat, olmadı. İTB yönetimi konuyu, 'İTB'nin işi üniversite değil' diyerek reddetti. İyi de, sen de TOBB'un bir üyesisin. TOBB Üniversiteyi hayata geçirdiği zaman böyle mi düşündü? Dedim ya, bu da kabul görmedi" şeklinde konuştu.
UZZK İLE TERS DÜŞÜLDÜ
Zeytin ve zeytinyağı rekoltesinin tespit edilmesinde uzaktan algılama yönteminin pamukta olduğunu gibi en doğru yöntem olduğunu düşündüğünü kaydeden Kaya, "Meclis başkanı olarak konuyu detaylandırmak için görüşmelere başladım. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı Zeytincilik Araştırma Enstitüsü ile görüştüm. Daha sonra yönetime İTB'nin bu projenin içinde yer alması gerektiğini aktardım. Böylece bölgemizdeki zeytin ve zeytinyağı rekoltesi sağlıklı şekilde tespit edilebilecekti. Üreticiler de o yıl ki hedeflere göre daha rahat plan yapacaklardı. Ne oldu? Buna da sahip çıkmadılar. Üstelik Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Komitesi(UZZK) ile ters düşüldü. Sonra İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Hanım, bir ay içinde rekoltelerle ilgili dört farklı açıklama yaptı. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi. Kaya, ürün borsacılığı ve lisanslı depoculukla ilgili kanunun yıllar önce çıktığını hatırlatarak, şunları söyledi: "Bugün tek ürün borsası kurma çalışmaları bitmek üzere. Ben, İTB'nin de bunun içinde olması gerektiğini vurguladım. Çünkü, Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası'ndaki tecrübenin buraya aktarılması gerektiğini düşündüm. Bana, 'Ürün borsası için değil, lisanslı depoculuk konusunda çalışmalarımız var' dendi."
FERYADIMIZ İTB İÇİN!
Seçimlerin Oda ve Borsalar için olağan bir süreç olduğunun altını çizen Kaya, "Benim bugüne kadar ki feryadım seçim için değil; İTB'nin itibarı ve kaybetti yıllar içindi. Ben, İTB'nin kazanımlarını kaybettiğini ve bunun da doğru olmadığını söyledim. Şimdi seçimlere kısa süre kaldı. Bize göre hatalı olan davranış ve uygulamalar orada. Ben ve arkadaşlarımın mücadelesi, İTB'nin itibarı ve kaybettiği değerleri geri kazandırmak üzerine olacak. Seçimlerden sonra meclis üyeleri belli olacak. Bundan sonra arkadaşlarımızla bir açıklama yapacağız. Ben, İTB'de herkesin her göreve layık olduğunu düşünüyorum. İTB'nin seçimler öncesindeki son meclisinde, seçimi kazanmak için son anda üye kaydı yapılmasıyla ilgili duyduklarımdan dolayı şaşkınım. Bu şekilde, meclisten başkan çıkabilmek için yapılanlar, İTB tarihinde yoktur. Keşke bu olmasaydı" diye konuştu.
TUĞRUL BEY VARSA BEN YOKUM!
Bir süre önce İTB'nin eski başkanı ve AKP eski İzmir Milletvekili Tuğrul Yemişçi'nin seçimlerle ilgili açıklamasını da değerlendiren Kaya, Yemişçi'nin yasal olarak şu an için İTB'de seçilmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Kaya, "Bu konuda son dönemde sıklıkla tartışıldı. 'Aday olur mu olmaz mı?' diye. Şu an için Sayın Yemişçi'nin böyle bir şansı bulunmuyor. Çünkü, İTB'de kayıtlı firması yok. Birileri onun ismini, bu tür oyunların içine çekip, seçimlerle ilgili çalışma içine girmek istiyor. Bugüne kadar İTB seçimleri nasıl olduysa, bundan sonra da böyle olacaktır. Buradan çok açık ve net söylüyorum. Sayın Yemişçi bir şekilde bu meclise girerse veya komite üyesi olursa, ben o gün İTB üyeliğimden istifa ederim. Borsayı tamamen bırakırım. Neden? Çünkü, Sayın Yemişçi'nin milletvekili olduktan sonra hem bana hem de basına İTB seçimlerine tekrar aday olmayacağı yönünde bir açıklaması var. Aday olduğu gün bunu kendisine hatırlatır, tutarsızlığını ifade eder sonra da istifa ederim" şeklinde konuştu.