HABERLER>POLİTİKA
10 Temmuz 2021 Cumartesi - 08:37

İl ve ilçe yöneticilerine seslendi: Kapalı kapılar ardında dedikodu üretmeyi bırakın artık!

CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, CHP’nin iktidar yolunda yürüyen bir parti olduğuna ve artık parti içi meselelerin çözümlenmesine vurgu yaptı. İl ve ilçe yöneticilerine seslenen Polat, “Bırakın artık kapalı kapılar ardında dedikodu üretmeyi! Bunlar iktidara aday bir partinin ilçe başkanları, il yöneticileri için olacak şeyler değil. Kucaklayın birbirinizi! Bu bakışla gitmek zorundasınız. Gitmezseniz öyle bir fırtına, sel gelir ki bu kadar yıllık çalışmanız gayretiniz gider” dedi.

İl ve ilçe yöneticilerine seslendi: Kapalı kapılar ardında dedikodu üretmeyi bırakın artık!

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, SonSöz TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Polat, iktidar yolundaki CHP gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP İzmir il yönetiminde çıkan anlaşmazlıklarla ilgili konuşan Polat, parti içindeki anlaşmazlıkların son bulması gereken bir dönemde olduklarını söyledi.

CHP’den ayrılan siyasi partilerin CHP’de oluşturabilecek etkilerini değerlendiren Polat, “Allah yollarını açık etsin, omuz omuza siyaset yaptığımız arkadaşlarımız da vardı. Partimiz açısından bir kaygı duymuyorum. Onlar kendi yollarını çizdiler, bir şey demek istemiyorum… AK Parti içinden doğal doğumla birkaç parti doğunca; bir anda CHP’den de bir şeyler doğsun diye sıkma oldu... Buna toplum ne tepki verir önümüzdeki süreçte göreceğiz. Partiden bir eğilim olduğu yönünde bir gözlemim yok. Arkadaşlarımızla ilgili kötü bir şey söylemek istemiyorum. Hep beraber kameralardan bakınca ne söylemek istediğimi anlarsınız… Orada çok değerli arkadaşlarımız var, gitmeselerdi iyi; kendi siyasal tarihleri açısından çok daha iyi olurdu. İnsanlarda bir kafa karışıklığı vardı, bir dönem. Anayasa referandumu döneminde… O zaman bizim önceki dönem genel başkanımız, ‘Bu referanduma ‘hayır’ veren herkes bir şeref madalyası olarak bu oyu yakasında taşıyacak’ dedi. Bugün CHP’ye, Millet İttifakı’na ve bu blokta olan insanlarla birlikte olmayı, alın teri dökmeyi, oy kullanmayı da yarın şeref madalyası olarak hep beraber taşıyacağız” dedi.

SORUMLULUK BİLİNCİYLE CHP’DE SİYASETE BAŞLADIM
CHP cephesinde olmanın beraberinde getirdiği ciddi sorumluluklar olduğuna dikkat çeken Polat, “Ben siyasete başlarken 2002 seçimlerinde; yeni evliydim. Şunu söyledim eşime, ‘Çocuklarımızın geleceği karartırılıyor. Bir gün büyüdüklerinde ‘baba sen ne yaptın bunlara karşı?’ demesinler, bana izin ver’ dedim. Ben bu gerçeklikle, çocuklarıma ve bu memleketin çocuklarına olan sorumluluğumla siyasete başladım. Bugün CHP’de ve Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin ekseninde olmak, yarının çocuklarına verilecek en güzel hediyedir. O yüzden, ben o arkadaşların gidişiyle ilgili bir şey demiyorum” diye konuştu.

ASUMAN ALİ GÜVEN GİTMESEYDİ MUTLU OLURDUM
Polat, CHP’den ayrılan tek bir isim için üzgünlük duyduğunu belirterek, “Ancak bir ismi zikredeceğim… Bende kıymeti çok büyüktür, geçtiğimiz günlerde de yanlışlıkla aramıştı beni… Asuman Ali Güven gitmeseydi mutlu olurdum. Naif bir adam, CHP gençlik kollarından beri gelen, egosu olmayan biri… Diğerleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama Asuman Başkan için üzüldüm” dedi ve parti içinde görev alamadıkları gerekçesini sunarak ayrılan isimlerle ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Bugün kişisel kariyer planı memleket gerçekliğiyle örtüşmüyor. Memleket gerçekliği; bu ceberrut iktidardan kurtulmayı gerektiriyor. Onun için ne yapmak gerekiyorsa ne şekilde birleşmek gerekiyorsa birleşilmeli.  En önemli şey, partinin şerefli üyesi olmak. Partide insan bir şey oluyorsa, gereksinimle ilgili oluyor. Benden daha farklı, dış ticaret ile ilgilenebilecek bir arkadaşımız olsaydı mutlaka o olurdu. Sonuç itibariyle Türkiye’de yıllarca gümrük müşavirliği yapmış, dış ticarete hizmet etmiş, tecrübeli biriyim. O açıdan bu görev bana verildi ve bu ciddi bir sorumluluk. Bu bir paye değil ciddi bir sorumluluk. Biz işimizi bitirdiğimiz gün Türkiye’de dış ticarete nasıl yön vereceğimizi herkes bilecek. Türkiye’de gümrükleri, dış ticareti nasıl yöneteceğimizi herkes bilecek. Biz işimizi bitirdiğimiz gün, eğer konuşmaya başladığımız gün Türkiye’de ihalecileri konuşuyorduk, imtiyazcıları konuşacağız. Başka bir şey konuşacağız. Bunu yapabilecek bir arkadaşımız varsa omuz omuza yapmayı, ona hizmet etmeyi şeref kabul ederim. Ona destek vermeyi bir şeref kabul ederim. Bu bir yük, 83 milyona karşı sorumluluk. Ben 20 günden fazladır çocuklarımı görmüyorum, şehre gelmiyorum...”

TÜRKİYE’NİN BİR UYUŞTURUCU GERÇEKLİĞİ VAR!
CHP Dış Ticaret ve Gümrük Politikaları’ndan sorumlu genel başkan yardımcılığı göreviyle ilgili konuşarak, Türkiye’nin gerçekliklerinden bahseden Polat, konuyla ilgili şu sözleri söyledi:

“Her yerde gümrük var. Havalimanlarında, marinalarda bulunuyor... İhracat olan iç gümrükler var. Elazığ’da gümrüğümüz vardı… Gümrüklerde bir takım sıkıntılar yaşanıyor, ola gelen şeyler bunlar… Kıymet kaçakçılığından, emtia kaçakçılığına kadar bir takım yolsuzluklar olabiliyor. Fakat bugün baktığınızda bunlar gayet masum kalıyor… Baktığınızda Türkiye’de bir uyuşturucu gerçekliği var. Ben tam 2 yıl 5 gün önce bir basın toplantısı yapmışım. Son cümlesinde dönemin bakanına seslenmişim, ‘Sayın Bakan, bir an evvel kendinize gelin, gümrükleri zapt-u rapt altına alın. Yoksa ben buradan sizinle Mersin Gümrüklerini konuşmak zorunda kalırım’ diye. Tam 2 yıl önce uyarmışım, 2 yıl. Sonra bakıyorsunuz tonlarca uyuşturucu, Mersin kapıdan Türkiye’ye girmeye çalışıyor, sonra bir bakıyorsunuz Mersin’de kayıp TIR’lar var.

Yakaladıklarımız eyvallah, yakalayamadıklarımız var mı? Geriye doğru baktık mı? Bir tane 20’li yaşlarda çocuğun yapacağı iş değil, arkasında baronlar var. Bu baronlar kim? Bizim Ekvator’daki baronun kim olduğunu biliyorum mesela. Ekvator’daki baronun fotoğraflarıyla beraber, kim olduğunu biliyorum. Türkiye’deki baronu bilmiyorum… Bir tane genç çocuk tutuklu, baron bu değil, tek başına yapacak güçte bir çocuk değil bu. Bunun çok büyük bağlantıları var, ne şekilde ortaya çıkmasının engellendiğini hep beraber göreceğiz. Sorgu odasında sorularak uyuşturucuda çok şey ortaya çıkmaz.

NE ZORLUKLARLA ÇALIŞTIKLARINI BİLİYORUM…
1918’den 5265 yasasında; Türkiye 4-5 tane kaçakçılık kanunu yapmış. Mesela gittikçe bu kaçakçılıktaki cezaların üst sınırları düşmüş. Bu infaz yasalarıyla birlikte insanların yatarları da düşmüş… Dolayısıyla bir caydırıcılıktan ziyade yasalarımız cesaret verici hale gelmiş, bunu sorgulayacağız. Bazı gümrüklerimizde neden x-ray yok, hala daha neden çok fazla sayıda yetiştirilmiş köpek yok? Bunların hepsini soracağız. Bunların ötesinde çok ciddi ithamlar var. Ben yakalamada bulunan tüm gümrük muhafaza memurlarını tebrik ediyorum. Lütfen kendi üzerlerine alınmasınlar. Ben onların Şerefiyle namusuyla çalıştıklarını biliyorum. İçlerinde birkaç çürük olabilir fakat saygı duyduğum bir camiayı zan altında bırakmak istemem. Onların hangi zorlukla neye mahkum edilerek çalıştırıldıklarını biliyorum.

GERÇEKLER İNATÇIDIR, ORTAYA ÇIKMAK GİBİ BİR HUYU VARDIR
Biz geldiğimiz zaman bunları da düzelteceğiz. Bir takım büyük işler bir siyasi erk olmadan, özellikle yarım milyar dolarlık yakalamadan bahsediyoruz… Gerçekler inatçıdır, ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. Biz hep beraber İtalya’da Venezüella’da yakalananları uyuşturucuları konuşacağız. Söz veriyorum ben yurttaşlarıma. İktidar olduğumuzda yapacağız, tüm çıplaklığıyla görecekler. Hangi dinleme kanallarının askıya alınıp kime verildiğini konuşacağız. İtalya’ya hangi notalarla hangi ihbarların geçildiğini konuşacağız; iktidar olduğumuzda…”

ZAMANINDA DA TEHDİT EDİLDİM
Dış ticaret konularının içinde suç örgütleri, mafyalar, uyuşturucu baronları olmasının kendisinde bir korkuya neden olmadığını belirten Polat, “Neden korkacağım. Bir gün bir yerde ruhumuzu teslim edeceğiz. Bu yatakta da olabilir, dinlenirken bir yerde de olabilir, gaspa da uğrayabiliriz, trafik kazası da olabilir. Vademiz geldiği zaman gideceğiz. Zerre kadar endişem, korkum yok. Zamanında da tehdit edildim, onda da korkum olmadı. Mafya olduğu söylenilen ailelerle ilgili basın toplantısında gerçekleri de söyledik, onda da insanlar bana hangi cesaret dediler, ‘Cenabı Allah’ın verdiği bir tane can var. Bir kere vereceğiz. Onu da yatakta değil de ayakta verelim. Allah bize onu göstersin’ dedim. Hiç sorun değil bu yolda bir şey olursa biliyorum ki bir gün beni anarsınız buralarda. Riskli bir alan ama birileri bu riski alacak. Herkesin çocuğunun kanı siyah da benimki ki kırmızı mı? Birileri alacak. Ben almazsam başka bir yol arkadaşım alacak bu riskleri. Elbette ki birilerinin nasırlarına basacağız, birlerini ürküteceğiz, birileri bizimle ilgili konuşacak, arabamıza çarpacak elbet bir şey olacak. Son dönemde çok bir şey olmadı açıklamalarla ilgili” dedi.

İZMİR ÇOK ÖNDE BİR KENT
İzmir’in trafik sorunlarıyla ilgili gelen eleştirilere açıklama getiren Polat, “Bu konuyla ilgili çok basit bir matematik hesabı var;  mesela Şanlıurfa’da birey başına dökülen asfalt tonajını hesaplayalım… Benim bildiğim kadarıyla İZBETON geçmişten bugüne artarak asfalt üretimi ve serimi yapıyor. Evet, yollarda sıkıntı ama yetebildikleri yere kadar çalışıyorlar. Fen İşleriyle, İZBETON ekiplerinin uyumadıklarını, gece gündüz çalıştıklarını biliyorum. Buraya gelirken yeni yol yapılmış, asfalt atılmış; şıkır şıkır gördüm… Kentin her tarafında ciddi bir asfaltlama çalışması var. İzmir belki de asfaltlama ve su arıtma yönünde çok önde bir kent” diye konuştu.

DESTEK VERMEDİKLERİ GİBİ KÖSTEK OLUYORLAR
İzmir’e körfez temizliği konusunda gelen eleştirilere, mevcut iktidarın yapmadığı yatırımları, geciktirdiği ÇED reporlarını hatırlatarak yanıt veren Polat, şu sözleri söyledi:

“İzmir’in geçmişten bugüne; kentsel dönüşüm projeleri, yapılacak yatırmaların ÇED süreçleri yıllarca bekletildi... Mesela körfez temizliğiyle ilgili biz biliyoruz ki, ÇED süreçleri senelerce bekletilerek verildi. Her bekleyen yıl bu insanların hayatından bir kayıp… Çevre Komisyonu’ndayım bende; Geçtiğimiz günlerde müsilajla ilgili bilgilendirme toplantısına çağrıldık, Müsilaj Komisyonu kuruldu, İzmir’den de bir değerli vekilimiz orada… Bizim 4 sene önce milletvekilimiz Fatma Kaplan Hürriyet, şimdi belediye başkanı müsilajın Marmara’da araştırılmasına dair bir önerge vermiş. Ve yok saymışlar bunu. Bugünde geriye dönüp bakanlık bize sunum yaptığında, aldıkları önlemle Marmara’nın toparlanacağını söylüyorlar. 4 sene önce önlem olsaydı, bugün biz Marmara’da kirliliği konuşmuyor olacaktık. Doğanın dengesi için seneler saatler günler çok önemli. Yıllarca siz körfeze ÇED raporlarını vermiyor, destek vermediğiniz gibi köstek oluyorsunuz. E ne oluyor? İzmir kokuyor. Ben İzmir’de geçmiş kokuları falan da Piriştina’ya kadar olan dönemi bilen biri olarak söylüyorum; İzmir’de çok fazla bir koku duymuyorum. Evet, dönem dönem sıcaklıkla olabilir ama belediyemiz ve İZSU ekiplerimizin ciddi çalışmaları olduğunu biliyorum.

İZMİR’E ALMADIĞI YATIRIMLARI GETİRME SÖZÜ VERİYORUZ
Bizim İzmir’in geleceğini, iktidarımızla birlikte şaşı bakmadan planlamaya ihtiyacımız var. İktidar şu anda tabi ki şaşı bakıyor, yaptığı yatırımlara bakın. Ana iktidardan aldığı ne yatırım var? Allah aşkına bana büyük bir şey söyleşinize… Var mı ya? Kaç sene önce atıldı şehir hastanesinin temelleri, kaç sene sonra yapılmak zorunda kalındı... İzmir verdiğini alamıyor, çünkü şaşı bakılıyor. İzmir, Türkiye’de iyi planlanması gereken kentlerden bir tanesi. Çünkü birçok medeniyete ev sahipliği etmiş. Bu kenti turizm, hizmet, tarımla ve çok daha farklı bir bakışla iyi bir yere taşıyabiliriz. Bunu kendi iktidarımızda yapacağız. Sadece belediye imkanlarıyla gelebildiğimiz nokta; suyumuzu, insanımızı, kültürümüzü, kentimizin doğasını koruyoruz ama genel iktidar bakışıyla birlikte bu kenti çok daha farklı bir vizyona taşımak durumundayız. Bunu yapabileceğiz çünkü önümüzdeki süreç CHP iktidarına gebe. Dolayısıyla İzmir’in almadığı bütün yatırımları İzmir’e getirme sözü veriyoruz.”

HEPİMİZ TOPLU ULAŞIMDAN KORKUYORUZ
Polat, İzmir trafiği değerlendirmesinde bulunarak; CHP’li Bedri Serter ve CHP’li Atila Sertel arasında da diyalog oluşturan tek plaka çift plakayla ilgili “Bunlar zamanında denenmiş olmamış şeyler, birbirlerine buradan takılmış arkadaşlarımız. Güzel de nükteler çıkmış ortaya. Trafik sorunu zaman içerisinde çözülebilir. Ben ve eşim çocuğumuzu bir yere gönderirken ‘atla dolmuşa otobüse git’ diyorduk ama şimdi bizler özel araçla bırakıyoruz… Hepimiz toplu ulaşımdan korkuyoruz, bu kovid belasından kurtulduktan sonra bir rahatlama olacak. Genel anlamda İzmir’de bir yayalaşmayı hayata geçirmeliyiz. Farklı alternatif yollar yapılıyor zaten; uçan yol gibi. İzmir zaten trafik yoğunluğu açısından diğer kentlere benzemeyen, trafik ritmi olan, saygısı olan, akan bir trafiğe sahip bir kentti. Pandemi biraz rahatladıktan sonra sanırım artacak. İzmir geçmişten bugüne toplu ulaşıma ciddi kaynak ayıran, belediyemiz en son tarihinin en büyük otobüs alımını yaptı. Bundan dolayı da takdire şayan…” dedi.

HUKUKUM OLAN BİR İNSANDI…
Gaziemir, Foça, Menemen Belediye Başkanlarının yargılama süreçleriyle ilgili “İnsanların masumiyet karinesine inandığı”nı belirten Polat, Menemen’deki süreç hakkında, “Ben buradan Serdar Aksoy ailesine geçmiş olsun diyorum, hukukum olan bir insandı. İnsani anlamda bir hukukum vardı Serdar’la. Başkanı birey, insan olarak severim. O yüzden ailesine büyük geçmiş olsun diyorum. Partiden ihracı olmadı, ihraç için geldiğinde istifa etti. Şu an CHP’li değil ama insanların CHP’li olmamasından dolayı insanların adalete olan ihtiyaçlarını sınıflandıramayız. Ben Balıkesir Belediye Başkanı’nın ağlayarak gitmesini hala vicdanıma sığdıramıyorum” diye konuştu.

YDK’NIN, VİCDANINI SAKATLAMAK İSTEMEM
Aksoy’un CHP’den istifa etmesinin ardından, cezaevinde CHP İzmir Milletvekili Kani Beko’nun ziyaretini değerlendiren Polat, “Kani Bey tabi gidebilir, ben gitmedim. Benim CHP’de temsil ettiğim bir nokta var. Sonuçta Serdar Başkan aklanır, ben CHP’li olmak istiyorum tekrar derse aklandıktan sonra dosyasını tekrardan görüşmek durumunda olan kurumda, partinin kurulunda görev yapıyorum. Dolayısıyla bu tip noktalarda çok daha dikkatli olmak zorundayım. Çünkü insanların aklına farklı şeyler gelsin istemem. Halil Arda ile oturup yemek yesem insanlar başka şey sorabilirler. Orada Ünal Işıklı ile otursam, Umut Tekin ile otursam insanların kafasına başka sorular gelebilir. Dolayısıyla partinin vicdanı olduğunu iddia ettiğimiz YDK’nın, vicdanını sakatlamak istemem. Bu anlamda gitmeme sebeplerimden bir tanesi de budur benim. Büyük geçmiş olsun ailesine, Dilek Hanım’a özellikle, kendisine de… Umarım bu yaşananları geride bırakırlar, umarım aklanarak hayatlarına devam ederler. Sonuçta Serdar genç bir kardeşimiz. İsterse tabi ki aklanırsa gelir, başvururlar. Partide bir dosyası var. O dosyası açılır, yargılanır. Hiç görmedim ama yargılanma süreciyle ilgili, devletten aklanan kişi, partiden de aklanır herhalde...” dedi.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer başkanlığında toplanan il yönetiminin gerçekleştirdiği kahvaltı toplantısı esnasında ortaya çıkan polemikle ilgili Polat,  “Ben o sürecin nasıl geliştiğini ve detaylarını bilmiyorum. Benim bir duruşum var, bu tarz konularda gözümü kulağımı kapatırım. Sonuçta yarın bir gün bir şey olup önüme geldiğinde vicdanımın temiz olması, taraf olmamam, orada görmem gerekiyor. Benim siyasete genel bir bakış açışım var; bugün bu benden, bu benden değil, şöyle hata yapmış… Geçin bunları efendim! Geçiniz bunları bir kalemde. Parti iktidara gidiyor” ifadelerini kullandı.

ESKİ KIRGINLIKLAR GERİDE KALMALI
CHP’nin adım adım iktidara gittiği süreçte parti içinde polemik yaşadığı süreçte şu anda omuz omuza olduğunu söyleyen Polat, herkesin de aynı düşüncede olması gerektiğini vurgulayarak konuyla ilgili şu sözleri söyledi:

“Benim şu anda Bornova’daki en yakın arkadaşım Olgun Atilla. Geçmişte karşı karşıyaydık şimdi omuz omuzayız. Şimdi parti iktidara gidiyor. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Bu ülkeyi birlikte yöneteceğiz. Partinin iktidara gitmesinden daha büyük bir motivasyon olabilir mi? İnsanlar artık kucaklaşmak zorunda.

Tüm ilçelerde sorunlar çözülmeli tabi ki artık, 20 yıl niye mücadele ettik biz? İktidar mücadelesi. Dönem dönem birbirimize girdik, kavga ettik ama artık bunları bir kenara koyma vakti. Çünkü bu ülke çok büyük bir ülke ve bize ihtiyacı var. Gümbür gümbür parti iktidara geliyor. Dolasıyla el ele, kol kola, omuz omuza her bir ferdiyle bu parti dayanışmak, yol yürümek zorunda. Eski kırgınlıkları geride bırakıp, yeni fay hatları oluşturmadan kol kola omuz omuza gitme zamanı. Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Ne demek istediğimi çok derinden anlar herkes. Bu partideki hiçbir bireyle ilgili benim bir önyargım, parantezim yok, olamaz da. Geçmişte bana çok şey söyleyen arkadaşlarla da yok. Bende söylemişimdir. Birinin günahına girmişsen affoluna. Omuz omuza gitme zamanı artık partide. Parti yumruk gibi kenetlenmek zorunda, bunu her birey yapmak zorunda. Hele hele il yöneticileri, hele hele belediye başkanları, meclis üyeleri… Temsil makamında olan herkes. Artık siyaset yapma, iş yapma biçimini unutacağız. Devleti yönetmeye geliyoruz biz! Eskiden partiyi yönetmek için kavga ediyorduk, şimdi ki kavgamız devleti iyi yönetmek üzerine.

KUCAKLAYIN BİRBİRİNİZİ!
Çaldırmamak, adalet içerisinde yağma etmeden, burada doğacak her bir çocuğun hakkını yönetmek için yarışacağız, partiyi yönetmek için değil. O yüzden eski kırgınlıkları bir kenara bırakıp omuz omuza yürüyeceğiz. Hepimiz için temsil noktasında bir makam var. Olmasa ne olur ya? Geçtiğimiz günlerde yine denk geldik, ‘Babam bu partinin iktidarını göremeden gitti, ne olur gözümüz açık kalmasın, çok çalışın’ diyor. Bunlardan daha büyük bir emir, sorumluluk olabilir mi? O il, ilçe yönetimindekiler; Bırakın artık kapalı kapılar ardında dedikodu üretmeyi! Bunlar iktidara aday bir partinin ilçe başkanları, il yöneticileri için olacak şeyler değil. Kucaklayın birbirinizi! Bu bakışla gitmek zorundasınız. Gitmezseniz öyle bir fırtına, sel gelir ki bu kadar yıllık çalışmanız gayretiniz gider. Toplumda sinmiş, korkmuş, CHP’de gelip siyaset yapmaya korkmuş milyonlar var. Onlar orada sıra bekliyorlar, o yüzden sıkı sıkı birbirinize sarılın, birbirinizle birlikte yol alacaksınız. Bugüne kadar bir sıkıntımız olan kişilerle helalleşiyoruz.”

‘MİLLET İTTİFAKI’YLA KARAR VERECEĞİZ’
Olası bir erken seçim veya 2023 seçimlerinde CHP’nin cumhurbaşkanlığı adayıyla ilgili “Genel Başkanımızın adaylığı bizim için şereftir” diyen Polat,  “Genel Başkanımızı omuzumda taşımak her CHP üyesi için şereftir, bu belediye başkanlarımız için de geçerli. Hiçbirinin CHP Genel Başkanı aday diye kırgınlığı olmaz. Genel başkanımız aday olduğu sürece bizim şerefimizdir, onu o koltuğa oturturuz. Olmalı mı sorusunu Genel Başkanımız çok güzel açıkladı; ‘Bu CHP’nin tek başına vereceği bir karar değil. Biz bir ittifak kurduk. Millet İttifakı’yla karar vereceğiz’ dedi. Dolayısıyla biz genel başkanımızın bakış açısı neyse öyle bakarız ki, yakın çalışan milletvekillerinden biriyim. Genel başkanımız ne diyorsa ben o noktadayım. Bizim ittifaklara bakış açımız var. Partinin kurumsal bakış açısı var. İttifaklar bizim ittifakımız; böyle bir şeyi zorlama, pay etme, kendimize göre dizayn etme, yağmalama, yok etme üzerine kurulu bir ittifak değiliz biz. Bizim ittifakımız Türkiye’de bütün bu tahribatlardan; AK Parti ve onun küçük ortağı tarafından yaratılmış olan bütün bu tahribatlara karşı Türkiye’yi düşünen insanların bir araya geldiği Millet İttifakı. Dolayısıyla bu insanların oturup karar vereceği bir cumhurbaşkanı bu ülkeyi yönetecek. Bu aday elbette ki Genel Başkanımız olsun çok isterim ama buna ittifak karar verecek” ifadelerini kullandı.

 
Batı Şeria'ya saldırı: 93 Filistinli yaralandı
 
İzmir'de 7 bin uyuşturucu hap ele geçirildi
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Bornovalı 11 Temmuz 2021 Pazar 00:44

olgun ile tabi omuz omuza olursun niye çünkü evirdin adamı da ondan. şimdi neden mustafa iduğ ile omuz omuza değilsin. çünkü derdin onu da yemek ve yarın kardeşin ulaş polatı belediye başkanı yapmak.!!!

Yorumu oyla      2      3  
İzmirli... 10 Temmuz 2021 Cumartesi 10:25

Nasıl bir hayal aleminde yaşıyorsun manduzzz...

Yorumu oyla      3      3  
Partili 10 Temmuz 2021 Cumartesi 09:17

Sayın Polat,gelecek seçimlerde milletvekili adayı olarak genel merkez tarafından aday gösterilmediğini zaman aynı düşüncede olacak mısınız? Ama ön seçim olursada seçilme şansınız yüksek,bu partide bir üyeler yok sayılıyor, örnek olarak Bornova eski belediye başkanı Olgun Atilla sıfır borç ve artı para ile bütçe teslim etti,sonuç ne oldu? Teşekkür etmeden yok sayıldı,aday gösterilmedi,Ali Asuman Güven gibi nice çok değerli bu partiye gönülden bağlı olanlar diskalifiye edildi,ilçelerde de aynı geçen dönem iktidar partisi üyesi bir gün önce partiye üye yapıldı seçilecek sıraya koydular üstelik bulunduğu ilçede ikamet etmiyor,lütfen gelecek seçimlerde aynı taktik yapıldığında sandıkta herkes tepkisini verecektir artık tıpış tıpış oy vermek düştü artık bu dönem geçti,üyeleri dışında umutlar bekleyen rüyalarında belki iktidar olur,neden acaba iktidar gelmeyi istemeyip biz böyle rahatız diyenler çok var mı? Acaba...

Yorumu oyla      5      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti'den ekonomiye ilişkin yeni kanun teklifi
AK Parti milletvekilleri, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren kanun ...
CHP’li Polat, AK Partili vekillere yüklendi: Gece karanlıkta geziyorlar!
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, Türkiye’de ...
Bayram kaç gün olacak? Erdoğan'dan açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin, 9-10 gün arasında olabileceğini ...
 
MHP lideri Bahçeli'den Bülent Ecevit sözleri
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merhum başbakan Bülent Ecevit hakkında, ...
DEVA Konak kadın başkana emanet
DEVA Partisi İzmir’de üçüncü ilçe kongresini Konak’ta gerçekleştirdi. ...
AK Parti'den kadın üye seferberliği: İzmir, Türkiye birincisi!
2023 ve 2024 seçimleri  kapsamında üye kayıt çalışmalarına hız veren AK ...
 
Binler demokrasi mitinginde buluştu
İzmir’de düzenlen “Demokrasi İçin Bir Nefes” mitinginde demokrasi, adalet, ...
Erdoğan, Ukraynalı mevkidaşıyla görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ...
4. Yargı Paketi genel kurulda kabul edildi
Kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva