HABERLER>GÜNCEL
2 Ocak 2015 Cuma - 15:23

Flaş! Böcek davasında önemli karar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde odasına yerleştirilen dinleme cihazıyla ilgili davada yaptığı müdahillik talebi kabul edildi.

Flaş! Böcek davasında önemli karar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı sırasında çalışma ofisine "böcek" konulmasıyla ilgili davanın görülmesine Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.
 
Duruşmaya, sanıklardan 8'i ve avukatları ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları katıldı.
 
SAYDAM: CİHAZI ALARAK GİTTİM
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli polis memuru Seyit Saydam, yaptığı savunmada böcek aramasına 2 memur, 1 amir şeklinde sanıklardan eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amiri Serhat Demir'in sözlü görevlendirmesiyle gidildiğini bildirdi.
 
Saydam, şunları kaydetti: "Ben kamera izlemedeyim. Ama ben de zaman zaman arama taramaya gittim. MS-300 ve HAWK cihazlarıyla gidiyorduk. Serhat Demir, neyi uygun görürse, onu yapardık. Serhat Demir HAWK cihazını alarak, gelmemi istedi. Cihazı alarak gittim. Söğütözü'nde 3 kişi arabaya bindi. Gençlerin elinde birer çanta vardı. Yaşlı olan öne oturdu. AK Parti Genel Merkezi’ne gittik, orada arama çalışmasında bulunduk. Ardından ikamete gittik. İkamete gittiğimizde aramızda herhangi bir konuşma, tanışma geçmedi. İkametin zemin katında iki daire vardır. Serhat Demir'in söylemesiyle ofislerden birine geçtim, 35-40 dakika arama tarama çalışması yaptım. Çalışmam bitince diğer ofisin kapısını açtım. Amirler ayakta duruyordu, diğer iki genç telefonun orada uğraşıyorlardı. Sonra oradan ayrıldık."
 
“YALNIZ KALMADIM”
Asıl görevi kamera izlemede olduğu için HAWK cihazı eğitimini almadığını belirten Saydam, arama tarama çalışması yaptığı sırada, kendisine bir memurun refakat ettiğini, dolayısıyla yalnız kalmadığını bildirdi.
 
“NEREDEN GELDİKLERİNİ BİLMİYORDUM”
Arama yaptıklarına ilişkin tutanak tutmadıklarını söyleyen Saydam, Söğütözü'nde arabaya binen kişilere ilişkin, "Ne iş yaptıkları konusunda hiçbir şey söylenmedi. İstihbarattan mı geliyorlar, MİT'ten mi, başka bir yerden mi? Çalıştığı kurumlar konusunda bilgim yoktu" dedi.
 
HAWK cihazı eğitimi almamasına rağmen nasıl arama tarama yaptığının sorulması üzerine Saydam, "Aşırı yüksek ses çıkarsa, Serhat Demir'e haber verecektik" ifadesini kullandı.
 
“ÜÇÜNCÜ BİR POLİS VAR MIYDI?”
Erdoğan'ın avukatı Ali Özkaya'nın, "Keçiören'deki diğer kişilerin yanında üçüncü bir polis memuru var mıydı?" sorusunu yanıtlayan Saydam, "Nizamiyedeki polis memuru benimle ofise geldi. Santral kısmında bir görevli vardı diye hatırlıyorum" diye konuştu.
 
“CİHAZI AKŞAM İSTANBUL’A GÖTÜRDÜK”
Arama taramada kullanılan cihazlardan bir takım bulunduğu, bunların da Erdoğan İstanbul'da olduğu için oraya götürüldüğüne ilişkin diğer sanıkların savunmaları hatırlatılarak, "Cihaz İstanbul'daysa, Ankara'da ne arıyorlardı?" diye sorulması üzerine Saydam, "HAWK cihazı bürodaydı. İstanbul'da değildi. Tek bildiğim buydu. MS-300'ü hatırlamıyorum" dedi.
 
Demir "Al, gel" deyince, HAWK'ı alarak gittiğini tekrarlayan Saydam, aynı akşam cihazı İstanbul'a götürdüklerini bildirdi.
 
Savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Hüseyin Karamanoğlu, dosyadaki fotoğraflar üzerinden Saydam'a Söğütözü'nde otomobile binen kişileri teşhis etmesini istedi.
 
TÜRER: GÜLEN'LE GÖRÜŞMEDİM
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığında Emniyet Müdürü olan Ahmet Türer de Erdoğan'ın danışmanlarından Mücahit Arslan ile yurtdışında tanıştığını ve Başbakanlık Koruma Dairesine girmesine onun vesile olduğunu söyledi.
 
Sanıklardan Serhat Demir'i de doktora programı bittikten sonra, sanıklardan Zeki Bulut'a referans olarak sunduğunu aktaran Türer, onun da bunu Mehmet Yüksel'e ilettiğini ifade etti.
 
"Böcek konulmasıyla bir ilgimiz yok" diyen Türer, iddianamede ABD'de bulunduğu ve Fethullah Gülen'in yardımcısı olduğu kaydedilen Sinan Dursun'la irtibatı olup olmadığı soruldu.
 
Dursun'un Emniyet teşkilatında görev yaptıktan sonra işadamlığına başladığını kaydeden Türer, Dursun'u ABD'den tanıdığını aktardı.
 
Türer, "Washington'da yaşayan Türklerden bir tanesi. Türklere yardımcı olan birisi. Fethullah Gülen ile görüştüğünü bilmiyorum" dedi.
 
Türer, Mahkeme Başkanı Hüseyin Karamanoğlu'nun, "Siz görüştünüz mü?" sorusunu, "Kendisiyle görüşmedim" diye yanıtladı.
 
Ne dinleme cihazını ne de bulunduğuna ilişkin tutanağı gördüğünü söyleyen Türer, sanık Demir'in bacanağı ve alt komşusu olduğunu, bu sebeple görüştüklerini ifade etti.
 
“BENİM NUMARAM DEĞİL”
"Böcek bulunduğunda Demir ile Ankara'da görüştüğüne" ilişkin iddia hatırlatılan Türer, üzerine kayıtlı cep telefonlarından birini oğullarından birinin kullandığını aktararak, "Buluşmuşlar ve sinemaya gitmişler. Bu numara, benim kullandığım numara değil" dedi.
 
GÖLBAŞI: NE CASUSLUK NE YARDIM…
Sanıklardan, suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görev yapan polis memuru Hurşit Gölbaşı ise dinleme cihazını bulmadığına yönelik iddiaları reddederek, "Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. 24-25 Kasım'dan önce zaman zaman arama taramaya gidiyordum. Keçiören ikamette sabit jammer polis noktasının oradadır. Ayın 2'sinde oraya jammer kontrolü için gittik. Böcek araması yapmadık. Ne casusluk, ne yardım etmek, ne başka türlü bir bağım, bağlantım vardır" dedi.
 
PALAZ: MİT YA BÖCEK BULUR YA DA BÖCEK KOYAR
Savunmasını yapan sanıklardan Hasan Palaz, 30 Mayıs 1990'da TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde araştırmacı olarak göreve başladığını, Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT'in ihtiyacı olan kriptolama üzerine çalışmalar yaptığını söyledi.
 
TÜBİTAK'ta bir süre çalıştıktan sonra istifa ettiğini, ancak daha sonra tekrar geri döndüğünü belirten Palaz, "2006'ya kadar TÜBİTAK'ta çalıştım, daha sonra istifa ettim. Özel bir şirkette çalışmaya başladım, bunlar askeri malzemeler üretiyordu. 2011'e gelince TÜBİTAK'ta bir gelişme oldu, Bilgem'de çalışmaya başladım. O sıra Orhan Şengül ile tanıştım, MİT ile nasıl cihazlar yapabileceğimiz konusunda görüşmeye, Yenimahalle'ye sık sık gidiyordum" ifadesini kullandı.
 
Palaz, şunları anlattı: "Ocak 2012'de MİT'ten bir yazı geldi. Böcek cihazı bulunduğu, teknik hizmet isteniyordu. MİT'in işi bu, ya böcek bulur ya da böcek koyar. Bu konuda Gökhan Mıcır'ı görevlendirdim. Silikonun ne zaman konulduğu ve katılaştığı konusunda yardım istedik. Uzman Hamza Turhan'dan da yardım istedik. İkisinden de destek alıp raporu hazırladık. Başbakanlık Teftiş Kurulu'ndan aradılar, sözlü olarak bilgime başvuruldu. Daha sonra da yazılı ifademi aldılar. Oradan beni evime bırakan kişi 'bu rapordan pek hoşnut olmayacaklar. Takvimin biraz geriye doğru gelmesi gerekiyordu, işinden olabilirsin' dedi. 4 Aralık'tan 10 gün geriye gitmemizi istiyorlardı. 17 Aralık olayları oldu, bakan değişti. TÜBİTAK başkanı 'gideceksin' dedi. Görevden alındım."
 
KENDİSİNİ TEHDİT EDENİ AÇIKLADI
Palaz, avukat Hasan Hüseyin Taşpınar'ın "Birisi tarafından tehdit edildiğinizi söylediniz, kimdir?" sorusuna "Mehmet Emin Baysal'dır" diye cevap verdi.
 
Mehmet Emin Baysal hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmadığını bildiren Palaz, böceklerin bulunduğu sırada Şengül ve Özdoğan ile telefonda görüştü iddialarını da kabul etmediğini belirtti.
 
YAVUZ: JAMMER OLDUĞU İÇİN BÖCEKTEN DIŞARIYA YAYIN OLMAZ
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliği’nde görevli polis memuru Harun Yavuz da olayla ilgisinin bulunmadığını, Başbakanlık ve Erdoğan'ın Keçiören'deki evinde arama tarama faaliyetinde bulunmadığını, bunun için de bir eğitim almadığını bildirdi.
 
Keçören'deki konutta sabit jammer bulunduğunu kaydeden Yavuz, arama taramada kullanılan cihazları görevi gereği İstanbul'a götürdüğünü söyledi.
 
Yavuz, avukat Hakan Yıldız'ın "Keçören'de sabit cihaz olduğunundan bahsettiniz. Sabit cihazlar çalıştırıldığında bu böceklerden frekans alınması söz konusu mu?" sorusuna "Sabit jammer full bant, böcekten dışarıya yayın olmaz" diye yanıt verdi.
 
SARI: SANIK DEĞİL, MAĞDUR
Suç tarihinde Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanlığı Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde görevli Komiser Yardımcısı İbrahim Sarı da ifadesinde, Serhat Demir'in yardımcısı olduğunu, bilgisayar, yazılım ve yabancı dil konusunda iyi seviyede olduğunu söyledi.
 
Serhat Demir ve bazı dövüş antrenörlerinin bir web sitesi yaptırmak için birini aradığını duyarak tanıştığını belirten Sarı, Polis Akademisinde öğrenciyken de zaman zaman Demir'i ziyaret ettiğini, kendisini üst düzey polis amirleriyle tanıştırdığını anlattı.
 
Sarı, şunları kaydetti:
 
"Serhat Demir, bürosunda benim gibi birisine ihtiyacı olduğunu söyledi. Buraya alınmam gerektiğini belirtti. 1 Temmuz 2011'de akademiden mezun oldum. Başbakanlık Koruma, İnterpol gibi bazı yerlerden bana çalışmam için teklif geldi. 2011 Temmuz ayında Başbakanlık Koruma Büro Amirliğinde görevlendirildim. Böcek olayını soruşturma başladıktan sonra basından duydum, öğrendim. Dosyanın sanığı değil, mağduru olduğunu düşünüyorum. Beraatimi talep ediyorum."
 
ERDOĞAN DAVAYA MÜDAHİL OLDU
Mahkeme heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığının müdahillik taleplerini kabul etti.
 
Mahkeme heyeti, sanıklardan, duruşmaya katılmayan Ali Özdoğan, Serhat Demir, Sedat Zavar, İlker Usta ve Enes Çiğci hakkındaki yakalama kararlarının devamına hükmetti.
 
Mahkeme, sanık vekillerinin duruşmalardan vareste tutulması taleplerini, deliller tam olarak tartışılmadığı ve tanık beyanlarının alınması sırasında kendilerine soru sorulabileceği için reddetti.
 
Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığından, 2011 ve 2012'de Başbakanlık Konutu ile Erdoğan'ın çalıştığı diğer yerlerde rutin ve habersiz aramaları gösteren çizelgelerin istenmesine hükmeden mahkeme, sanıklardan Zeki Bulut'un görev süresinin, izin kullanıp kullanmadığının ve nerede, hangi saatlerde görev yaptığına ilişkin çizelgenin de talep edilmesine karar verdi.
 
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Mustafa Varank ile dosyadaki olaylardan haberi olduğu değerlendirilen, MİT görevlileri ve polislerin de arasında bulunduğu 15 kişinin "tanık" olarak dinlenmesi için çağrı kağıdı çıkarılması kararlaştırılırken, bazı sanık avukatlarının, görevsizlik kararı verilmesine ilişkin talepleri, "Cumhuriyet Savcılığının düzenlediği iddianamede sanıklara yüklenen suçların nitelendirmesinin mahkemenin görevi içinde bulunduğu anlaşıldığından" reddedildi.
 
MAHKEMENİN TALEPLERİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, casusluk eylemi nedeniyle bazı sanıklar hakkındaki dosyanın ayrıldığı bildirildiğinden, bu soruşturma konusunda ne işlem yapıldığının sorulmasına karar verildi.
 
Mahkeme, ayrıca MİT'ten, sanıklardan Hasan Palaz'ın, 2011-2014 arasında teşkilata yaptığı ziyaretlere ilişkin çizelgenin istenmesine ve MİT ile TÜBİTAK'a bağlı BİLGEM arasında 2011-2012'de proje yapılıp yapılmadığı, projenin görüşmelerinin Palaz tarafından sürdürülüp sürdürülmediğinin sorulmasına da karar verdi.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Yine dondurucu soğuk: İzmir eksiyi görecek!
Yeni haftayla birlikte kent yeni bir soğuk hava dalgasına girecek. Sıcaklıklar ...
İzmir’de 2 genç, 2 korkunç ölüm!
Bayraklı’da uyuşturucu madde kullandığı belirtilen 27 yaşındaki Murat ...
Şişli’de Sarıgül’ün yerine flaş atama
Şişli Belediyesi’ndeki tartışmalı sürecin ardından istifa eden başkan ...
 
Bayındır’ı kara kış vurdu: Ağaçlar dondu!
İzmir’in Bayındır İlçesi'ne bağlı Alankıyı Mahallesi ile mahallenin yayla ...
AYM Başkanı Kılıç: Müthiş bir baskı....
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç: Seçim barajı konusu en kısa sürede ...
Hasta keçisini kurtarmak isterken ceza yedi
Karaburun’da hasta keçisini plakasız traktörün arkasına yerleştirdiği ...
 
'Kırmızı Bayrak' İzmir'de engellilerin yüzünü güldürüyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, engellilerin hayatını kolaylaştıran önlemler ...
AVM'de 'yan bakma' cinayeti
Güngören'deki bir alışveriş merkezinde Yunus Orhan isimli bir kişi aralarında ...
Asker saraylara geri dönüyor!
Vatan Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Çelik, 3 yıl önce Meclis’ten çıkartılarak ...
 
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Modası geçmez 1984
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Ondan sonra kral gelmedi!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Haziran 14!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Futbol ve siyaset...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kırmızı çizgiler ne olacak?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kapalı kapıların ardında
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford, Alice Harikalar Diyarında ve otizm
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
İzmir'in meltemi Manisa'nın poyrazı!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Takkiye
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva