HABERLER>GÜNCEL
15 Haziran 2015 Pazartesi - 16:51

Ermenek davasında kahreden özet: 18 işçinin hayatı...

Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili davada müşteki avukatlarından Caner Durak, işçilerin hayatının paraya tercih edildiğini ileri sürdü. Durak: "Dosyanın özeti: 20 bin dolara 18 işçinin hayatı tercih edilmiştir" dedi.

Ermenek davasında kahreden özet: 18 işçinin hayatı...

Durak, davanın duruşmasına verilen aradan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara, Antalya ve İzmir başta olmak üzere farklı illerden meslektaşlarının, madenci yakınlarının avukatlığını üstlenmek üzere Ermenek'e geldiğini belirtti.

İddianamenin 166 sayfadan oluştuğunu hatırlatan Durak, şöyle konuştu:
"Dosyanın özeti: 20 bin dolara 18 işçinin hayatı tercih edilmiştir. Ruhsat sahibi şirket bu parayı vermemek için... Sondaj yapabilecek makineyi almayı, 18 işçinin canına tercih etmişler. Dosyada gördüğümüz apaçık gerçek budur. Bu makineyi almak yerine işçiler kaderine terk edilmiş. Biz ve aileler bunu sindiremeyiz. İddianame taksir ve ihmal yönünde hazırlanmış. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Burada belirli kişiler üzerinden ihmal ve olası kastın söz konusu olduğunu düşünüyoruz. Bu yönde dosyaya müdahale edeceğiz. Mağdur ailelerin yanındayız. Sanıkların en yüksek cezayı alabilmeleri bu ailelerin acısını bir nebze olsun dindirecektir."

Tutuklu yargılanan Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han ise mahkeme salonunda maden sahası sahibi ve teknik nezaretçinin yanında birkaç sanığın yargılandığını bildirdi.
Maden faciasında evlatlarını kaybedenlerin de duruşmayı izlediğini ifade eden Han, şunları söyledi: "İçeride tek taraf var. Ekmeğini toprağın altından çıkaran, kader birliği yapmış insanlar var. Maden sektörü diğer sektörlere benzemez. Madencilerin hepsi toprağın altına giriyor, ekmeğini çıkarıyor. Bu kazanın bütün tarafları buradaysa bu işin asıl sorumlusu, çocuklarımızın ölümünden asıl sorumlu nerede? Bugün içeride sanık olarak yargılanan ve katılanların ortak feryadı bu. Evlatlarımızın ölümünün sebebi nedir? Buna sebebiyet veren nedir, kimdir? Mahkeme başladı ama bu soru cevap bulmadı. Dosya tefrik edildi, ikiye bölündü. Maden işletmeleri her yıl nerede ne kadar üretim yapacaklar, bunları MİGEM'e bildirirler. Bunun mutlaka uyarılması gerekiyordu. 'Yapmayın, burada eski bir madenin üretim alanı var. Bunların haritası ve kotları var. Bu eski imalatı dikkate alarak üretim yapın' şeklinde bildirim yapma yükümlülüğü var."
Madenci yakınlarının duruşma salonunda sanıklara tepki gösterdiğini aktaran Han, gördüğü manzara karşısında yüreğinin dayanmadığını anlattı.

Han, madenci yakınlarının acılarının dinmesi için gerçek sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) personeli hakkında, yani bu kazanın asıl sorumlusu olduğu bilirkişi raporuyla tesbit edilmiş kişiler hakkında, soruşturma devam ediyor. Ancak idarenin, onların soruşturulmasına izin vermesi gerekiyor. Bu toprağın insanlarının birbirine kırdırılması veya karşı karşıya getirilmesi değil, bir daha bu toprağın çocukları ölmesin diye bu işin asıl sorumlularının buraya getirilmesi gerekiyor. İçeride acısı nedeniyle yüksek sesle bağıran anneler var. Diğer yandan da 'benim oğullarım öldü ama acımı anlatacak muhatabım yok' diye ağlayan bir işveren var."

AVUKAT TEPKİ
Han, Saffet Uyar'ın Ermenek Cezaevinde tutuklu bulunduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:
"Gidin cezaevinde ziyaretçi defterine bakın. Saffet Uyar'ın, neredeyse bütün madenci yakınları tarafından ziyaret edildiğini göreceksiniz. Biz de ölen ve öldürülen taraftayız. Acı çeken taraftayız. Müvekkilim tutuklandığında itirazımıza bile izin vermedi. İlk tutuklandığında 'beni çıkarmaya uğraşmayın, evlatlarım toprağın altında, onları çıkarın demişti'. Müvekkilim yargılanmalı. Ama onunla beraber bu olayın sorumlusu kim varsa onlar da yargılanmalı. Söylediğimiz budur. "
Bunun üzerine bir madenci yakını Han'a tepki göstererek, avukatın söylediklerinin gerçek dışı olduğunu, kimsenin cezaevine gitmediğini savundu.

'DAVADAN VAZGEÇİN DİYORLAR'
Faciada yaşamını yitiren işçilerden Ali ve Kerim Haznedar'ın babası Şükrü Haznedar, çocuklarının ihmaller yüzünden hayatını kaybettiğini öne sürerek, "Bile bile katliam yaptılar. Burada üç vardiya 30-40 kişi çalışırken, yanlarında bir çavuş, bir mühendis bulunmuyor" dedi.
Haznedar, Ermenek Adliyesindeki duruşmaya ara verilmesinin ardından, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanıkların ifadelerinin yalandan ibaret olduğunu savundu.
Haznedar, sanıkların ihmalleri gizlemeye çalıştığını ileri sürerek, "İhmaller yüzünden çocuklarımız gitti. Bile bile katliam yaptılar. Burada üç vardiya 30-40 kişi çalışırken, yanlarında bir çavuş, mühendis bulunmuyor. Bundan büyük katliam olmaz ki" şeklinde konuştu.
Faciada ihmali bulunan birçok kişiye iddianamede yer verilmediğini savunan Haznedar, "15 bin liralık malzeme alınmıyorsa o maden neden çalıştırılıyor? Kapatsın, gitsin. Alamıyorsa bize söyleselerdi, biz alsaydık" diyerek tepki gösterdi.
Merhum işçilerden İsmail Gürses'in annesi Ayşe Gürses de "Para verelim davadan vazgeçin' diyorlar. Bizimkiler nasıl suyun içinde can verdi, bunları da su kuyusuna atsınlar. Parada pulda gözüm yok, evladım yanımda olsa yeterdi. Benim en değerli varlığımdı" ifadesini kullandı.

 
İzmirli başkanlar Ankara yolcusu: Büyük seçim zirvesi
 
Karaburun’da türbin şoku: Yargı kararına rağmen…
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
17-25 Aralık savcıları ile ilgili flaş gelişme
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 ve 25 Aralık soruşturmalarını yürüten ...
Erdoğan'a hakaretten öğrenci yurdunda gözaltı!
Bolu’da üniversite öğrencisi S.E., Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ...
İzmir’i sarsan kazanın perde arkası: Yarış mı yapıyorlardı?
İzmir’in Güzelbahçe İlçesi'nde, Raşit Özerdem'in yönetimindeki otomobille, ...
 
Vahşet: Annesini kilitledi, hamile ablasını ve 2 yeğenini öldürdü
Antalya’nın Konyaaltı İlçesi’nde psikolojik tedavi gören 30 yaşındaki ...
Fuar İzmir'de korkunç ölüm: Çitlere yaslandı...
Türkiye'nin en büyük fuar kompleksi Fuar İzmir'de çalışan özel güvenlik ...
Soma davası başladıktan 1 saat sonra ertelendi
Soma duruşması başladıktan bir saat sonra birden fazla sanığın tek avukatı ...
 
Konak Tüneli’yle kapanan yol otopark oldu
İzmir’de, Konak Tüneli'nin hizmete girmesiyle, yayaların karşıdan karşıya ...
İzmir’de korkunç kaza: Anne ve kız otobüs beklerken…
İzmir’in Güzelbahçe İlçesi'nde, otomobilin daldığı durakta otobüs bekleyen ...
İzmir'de korkunç kaza: Otobüs beklerken...
İzmir'in Güzelbahçe İlçesi'nde, yönetimindeki otomobille şerit değiştirmek ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Böyle mi olacaktı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva