HABERLER>GÜNCEL
11 Mart 2024 Pazartesi - 15:08

Deprem uzmanı Görür, İzmir senaryosunu anlattı: Körfez boyunda hiçbir bina kalmaz!

Deprem ve Dirençli Kentler Konferansında konuşan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “İzmir Körfezi'ni olduğu yerlerde, Bornova’nın olduğu yerlerde alüvyon zeminlerde sıvılaşma da çok oluyor. Bizim akıllı insanlarımız İzmir Körfezi’ni en güzel yerlerinde ranta kapılıp en yüksek binaları dikmişler. Sisam’da deprem oldu gördünüz. Allah korusun İzmir Fayı devreye girse körfez boyunda hiçbir bina kalmaz” dedi.

Deprem uzmanı Görür, İzmir senaryosunu anlattı: Körfez boyunda hiçbir bina kalmaz!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Deprem ve Dirençli Kentler Konferansında konuşan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

İzmir’in deprem tarihselliği başta olmak üzere yapılan ve yapılması gereken konulara vurgu yapan Görür,  kentte 7 ve üzeri deprem üretebilecek çok sayıda fay hattı olduğuna dikkat çekti.

GÖRÜR:  13,6 MİLYON YILDIR BU TOPRAKLARDA DEPREM OLUYOR
İzmir’in deprem tarihini anlatarak sözlerine başlayan Naci Görür, “Şu an İzmir'de çok değerli bir çalışma yapılıyor. Bu çalışma dirençli İzmir için önceden yapılması gereken bir altyapı. Bu çalışma bittikten sonra eşzamanlı çalışmalar ile umarım ki İzmir dirençli bir kent haline gelecektir. Depremler bu coğrafyada 13,6 milyon sene önce mekanizmaları kurularak yaratılarak başladı. 13,6 milyon seneden beri bu topraklarda depremler olabilmekte. Hiç kuşkunuz olmasın milyonlarca sene daha devam edecektir. Böyle bir coğrafyada yurt edinmişiz, topraklarımız var. Topraklarımızın yüzde 90'ına yakını canlı faylarla kesilmiş vaziyette. Bu canlı fayların her birinin kendine özgü karakteri var. Her biri ne kadar büyüklükte deprem üretir, nasıl, ne zaman üretir, ürettiğinde nereyi/nasıl etkiler, bölgede depremin şiddeti ne olur, bunların hepsi fayların özelliğine bağlı. Bizim yönetimimiz ve yapılanmamız ile hiç ilgisi yok. Yer yuvarının altındaki dinamikler yer üzerinde Türkler, Araplar, Avrupalılar mı yaşıyor, evleri sağlam mı bilmez. Faylar deprem ürettiği zaman kendi güçleri ile ve o bölgenin karakteristikleri ile etki eder, üstündeki yapılar kendi özellikleri ile uyumluysa onu belirli ölçüde tolere eder. Eğer zıtlaşmış, yanlış ve ters şeyler yapılmışsa gözünün yaşına bakmadan yıkar. O bölgede yaşayan insanları öldürür. Depremlerin hiçbir toleransı, seçeneği bu konuda yok” dedi.

KENDİ YAPTIĞIMIZ HATALARIN ALTINDA EZİLİYORUZ, TELEF OLUYORUZ
Kentlerin rant kaygısı ile büyüdüğüne dikkat çeken Görür, “Biz yeryüzünde yaşayan insanlar olarak bu bölgeyi yaşam yeri ilan ettiysek, burada yaşıyorsak İzmir'de yapacağımız her yapıyı, yolu, tüneli, barajı aklınıza gelen tüm mühendislik yapıları yer altının dinamikleri, karakteristikleri ile uygun barışık yapmak zorundayız. Yapmadığımız zaman eninde sonunda yıkılır ve bizde sonuçlarını görürüz. İnşaat mühendislerimiz, mimarlarımız ya da kent yöneticilerimiz ya da kent mimarlarımız...  Her şeyden önce kendi usullerine göre ne yapıyorlarsa elbette yapacaklardır ancak yerin dinamiklerini ve özelliklerini bilerek ihmal etmeyerek onlarla barışık ve uyum için yapmak zorundadırlar. Bugüne kadar Türkiye'de kentlerin gelişimi maalesef bu düşüncelerin dışında olmuştur. Ya gecekondu mantığıyla ya da bir yere göç vasıtası ile ya da herhangi bir bölgede rant kaygısıyla siyasi nedenlerle biz kentlerimizi büyütmüşüz. Kentlerimizi öyle büyümüş ki yer altı özelliklerine uyum halinde değil, rant ve siyaset gibi kaygılarla yapmışız. Bugün kendi yaptığımız hataların altında eziliyoruz, telef oluyoruz. Bunu da düzeltmeye korkuyoruz. Ancak bir yerden taş almak zorundayız. Tıpkı İzmir'in yaptığı gibi... Bir yerden başlıyoruz. Umarım bu başlangıç gerekeni yapar ve bundan sonraki siyasi anlayış ve yönetim bunu devam ettirir ve İzmir deprem dirençli kente dönüşür” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli depremi hatırlatarak sözlerini sürdüren Görür şunları söyledi;

50 BİN İNSANI TOPRAĞA GÖMÜYORSANIZ…
“Depreme dirençli kent demek, deprem geldiği zaman depremi minimum hasarla atlatan kent demektir. Elbette ki büyük depremlerde kentlerde hasarlar görülür. Ancak bunların afet boyutuna çıkması bizim hatalarımızdır. Bu da bizim açımızdan utanılacak bir şeydir. Biz her büyük depremde on binler, 50 binler veremeyiz. Bunu dünyada kabul etmez. Ayın ve bilimle yönetilen ülkelerde depremlerin bu kadar hasar verdiği ülkelere bakış son derece çarpıktır. O ülke kokuşmuş tevessül etmiş bir ülkedir. Siz bir gece 50 bin insanı toprağa gömüyorsanız şapkanızı önünüze koyu düşünmeniz lazım.”

 BİR KULAKLARINDAN GİRİP DİĞER KULAKLARINDAN ÇIKTI
 “Maraş depremi ‘geliyorum’ diyen biri depremdi. Siz hayatınızda hiç deprem duymamışsanız bir anda deprem gelir ve gafil avlanırsınız. Ancak gafil avlanmamanız lazım. Bu depremin gelişi yıllar önceden söylendi. Biz Marmara depremini konuşurken medya bize 'Marmara'da deprem diyorsunuz başka nerede deprem bekliyorsunuz' diye sorsalardı; ilk cevabımız Maraş olurdu. Her fırsatta ‘Maraş'a dikkat edin’ diye diye dilimizde tüy bitti. 2020 senesinde Elazığ depreminden sonra benim yüzlerce videom var; ‘Maraş'a dikkat edin’ diye. Bir kulaklarından girip diğer kulaklarından çıkıyordu. Herkes hipnotize olmuş gibiydi, kimsenin yaptığı bir şey olmadı. Ben söyleye söyleye bu felaket geldi.

Bugün siz İzmir'de oturuyorsunuz ya... Ben ve siz dahil hepiniz suçlusunuz. Bu ülkenin sahibi olarak üzerimize düşen hiçbir şeyi yapamadık. Bunu kader diyerek geçiştiremezsiniz. Jeoloji Mühendisleri Odası bir rapor yazdı; Maraş'ta deprem geliyor diye. Ne kadar büyüklükte olur, nerede olur hepsi raporda belirtildi. Bu başta Cumhurbaşkanına, Meclis Başkanına, bölgenin milletvekillerine ve bölgedeki valilere, belediye başkanlarına gönderildi. Ne oldu peki? Hiçbirimiz bu deprem ile yüzleşmedik. 50 binden fazla insanımız ölüyor, biz hiçbir şey yokmuş gibi davranıyoruz. Normal insanlar bir araya gelir o insanlar konuşur. Bu ülke bir deprem ülkesi. Biz şimdi bu deprem kentlerinde neyi yanlış yaptık, neyi yapmadık diye bunu oturup konuşalım. Sonra ülkemizi depreme hazırlanalım, yararlanalım diye. Tövbe böyle bir hazırlıkta yok”

TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATILIR GİDERİZ
 “Yaşanan olaylar üzerine büyük çoğunlukta deprem dirençli kent sözünü ortaya attım. Biz depremleri durduramayız. Bir gece 10 binlerce insanı toprağa veremeyiz ancak bir şeyi yapabiliriz. Bu benim rüyam mı, hayır. California'ya gidin dirençli kent. Japonya, Brezilya, Hindistan, Çin... Buralarda depreme dirençli kentler var. Daha 1,5 ay önce Japonya’da 7,6 büyüklüğünde deprem oldu. Bizde olsa ülkeyi felç ederdi. Orada günlük hayatta değişim olmadı. 122 kişi hayatını kaybetti o da tsunamiden. Depreme dirençli kentler yapılabilir. Bunu yapabilecek her şey var. Olmayan ne biliyor musunuz? Siyasi irade halkın gözetim ve denetim iradesi. Halk isteyip talep etmezse siyasetçi bu işe girmez ve bizde her depremde binlerce insanımızın toprağa veririz. Bu iş böyle gitmez. Bu ülkeyi ekonomik ve siyasi olarak bağımsız özgür çıkmasını istiyorsak bu deprem işini halletmemiz lazım. Yoksa tarihin çöplüğüne atılır gideriz”

7 VE ÜZERİ DEPREM ÜRETEBİLİR
 “İzmir bir deprem kenti mi? Evet. Depremi asla zamanla ölçmeyin. Zamanı depreme karıştırırsanız en büyük hatayı yaparsın. Deprem ne zaman olursa olsun önemli değil, ancak ne zaman olursa hazır olmazsak insanımız ölecek demektir. İzmir deprem kenti. MS 175, 688, 1039, 1688, 1739, 1864 yıllarında İzmir'de 7'nin üstünde depremler var. İzmir'in depremleri yanlış söyleniyor. İzmir'de çok deprem kaynağı var. Manisa'da deprem olsa İzmir depremi deniliyor. Akdeniz'deki depreme İzmir depremi deniyor. Herkes İzmir'e yakıştırıyor. İzmir depremlerden oluşmuş. Aletsel dönemde 1928, 1939-1949-1953-1966-1974-1977-1979-1992-1994-2003-2017-2020 de 6-7 şiddetinde depremler olmuş. İzmir bir deprem kenti. İnanmamazlık etmenin bir anlamı yok. İzmir'de sadece deniz içinde değil her yerde faylar var. Bunların her biri 7 ve üzerinde deprem üretebilir. Bunlar 7 ve üzerinde deprem üretirler ise bugün İzmir'i felç eder. 120-130 insan vefatı ile kurtulamaz bu kent. Mümkün değil. Bu deprem tehditleri olan faylar Çeşme Fayı, Güzelbahçe Fayı, Seferihisar, Tuzla Fayı, Grabel Fayı, Manisa Fayı... Bu fayların hepsi gerçek, tespit edilmiş, canlı ve her birinin büyük deprem üretme kapasitesi var. Bu faylar İzmir'i vuracak olan faylar. Ne zaman nasıl ne büyüklükte bilmiyoruz. Bizim kendimizi tehdit eden bu fayları biz özelliklerini bilmiyoruz. Bundan daha büyük aymazlık olur mu? Nasıl biz Cumhuriyet Dönemini yaşayım 2023'e kadar bu kadar naif, inanmayan, bilime önem vermeyen mantıkla nasıl geldik. İzmir'i tehdit eden faylar kuzu gibi oturuyor. Biz bunların özelliklerini biliyoruz. Ne zaman uyanırlar, ne büyüklükte deprem üretirler, nasıl üretirler, depremin dalgaları İzmir'in zeminin altına girince nasıl davranır, bizi nasıl etki eder, nerelerde depremin hızı artar-azalır bunları bilmeden nasıl oturduk. Bu faylara rağmen hiçbir şey yokmuş gibi bu çağa kadar nasıl geldik. Çok şükür çok şanslıyız bu güne kadar ki kayıplarımızla.”

SOTEYE YATMIŞ DURUMDA
 “Tüm söylediklerim düşmanımızı tanıma. 10-15 düşman var. Bunlar İzmir'de soteye yatmışlar. Ne zaman yaptıklarını bilmiyoruz. Uyandıklarında bizi vuracaklar. Uyandıklarında da yüzlerce, binlerce insanımızı öldürecekler. Bize saldıracak düşmanın gücünü bileceğiz ki önlem alacağız.  İzmir’de önce fay analizi yapacak. Bugün İzmir'de bu başladı. ODTÜ'deki arkadaşlar ağırlıklı olarak bu analiz çalışmalarına başladı. İzmir'de kimi yer dağınık yüksek, kim yer ova. Topografya depremde önemlidir. Yüksek yerler daha dayanıklı yerlere işaret edebilir. Bir yer topografik olarak alçalıp yükselmişse onun çevresinde fay olabilir. Çukur yerlerde alüvyon birikintiler farklıdır ve depremde bizi mahveden bu zemindir. Topografik olarak İzmir'i değerlendirmek lazım. Topografyanın yüksek olduğu yerlerde genellikle kayma göçme heyelanları meydana gelir. Bunların hepsinin çalışılması lazım.”

ÇALIŞMALARI YAPMAK LAZIM
“Bu konuda sorun olduğunu zannetmiyorum kentteki üniversiteler bunları yapmıştır. İzmir'in altındaki su rezervleri... Bunlar bize problem çıkartan yapılardır. Depremlerde yer altı suları büyük problem çıkarır. Zeminimizin altında su varsa deprem sırasında başımıza iş gelecektir. Nelerde su akışları var onları yeraltı jeolojisi çalışması ile tespit edilmelidir. Jeolojiyi süs olarak yazmıyoruz, tüm bu çalışmaları yapmak lazım. İzmir’de bunlar da yapılıyor. VS30... Kayma dalgaları hızıdır. İzmir’de çeşitli zeminlerde VS30 bazı yerlerde çok düşük, bazı yerlerde çok farklıdır. Düşük olduğu yerler deprem bakımından tehlikeli yerlerdir. Deprem olduğunda yer altında ve bu zemine geldiğinde  0-30 metre derinliğin S dalgaları hareket ettiğinde killi, sulu zeminde S dalgaları orayı salladıkça sallar ve kolay kolay çıkmazdır içinden.  Üstündeki yapılar yıkılıncaya kadar oraya zarar verir. Geçtikleri zemin kayalık ise daha hızlı orayı geçerler ve daha az zarar verir. Siz hükümet olarak başkan olarak İzmir'in VS30 haritasını göz önüne almadan deprem dalgalarını nerede yıkıcı, nerelerde can alıcı hasarlar oluşturacağını bilmezsiniz”

KANUN ÇIKARILMALI
“Bir başkan gelip, kendi partisinin başkanına, ‘uçaktan gelirken şurayı çok beğendim 3 bin ev yapalım’ diyebilir. Belediye başkanı tamam der ve inşaata başlarsanız. Oranın jeolojisi, sismik karakteristiklerini bilmediğiniz için yaparsınız. Belediye başkanın bilgisayara girip sayısallaştırılmış rakamlarına bakıp 'değil 3 bin binayı 1 çivi çakamam' diyebilmesi lazım. Belediye meclisi oluyor şuraya 10 katlı bina yapılsın. Öbürü diyor 1 kat da ben verdim 11 kat olsun... Onun oradaki sismolojisi yer altı ile ilgi bilgi yok. Kent dinamiğinde mikro bölgeleme verileri esastır. Buna karar verecek belediye meclisi ve belediye başkanı olamaz. Burada yasal değişikliklerde gerekir. İmarı mikro bölgeleme verilerine göre karar verilir diye bir kanun çıkmalı. Depremlere karşı dirençli kentler yapmazsak ebediyen ölmeye devam edeceğiz demektir.”

YANAL YÜK ÇOK BİNERSE YAPI YIKILIR
“PGV, PGA... PGV depremin hızı. İzmir'de herhangi bir yer deprem olduğunda hangi hızla sallanıyorsa o PGV'dir. Bunun haritasının İzmir boyutunda yapılması lazım. Depremin nerede en hızlı nerede en yavaş olduğunu bileceksiniz ki imar, iskan, tünel, metro ne yapacaksanız o veriye göre yapacaksınız. Depremin en hızlı olduğu yerde 30 katlı evler yapmak çılgınlıktır. Önünüzde bir harita olması lazım. PGA... İvme demektir. Hızdaki ani artıştır.  İzmir'de deprem dalgaları geldiğinde ivmenin nerede ne kadar olduğu gösterir bunu önemi yapılarda yanal yük bindirmesidir. İzmir'de depreme dayanıklı olup olmamasını kontrol eden en önemli parametre ivmedir. Bir yapıya çok yanal yük binerse o yapı yıkılır.”

HANGİ AKILLA 5-10 KAT YAPIYORSUNUZ?
“Depremin şiddeti 12’ye kadar çıkıyor ama o dünyanın sonu. En fazla 9 büyüklüğünde oluyor, İzmir'de beklediğimiz 7 şiddetinde olur. Depremin şiddeti büyüklüğü ile eşdeğer değildir. 7 büyüklüğünde bir deprem 1 milyon 800 bin ton dinamitin aynı anda patlamasına denk enerji açığa çıkartır. Güneydoğu da 5 milyon ton TNT'nin patlamasına eşdeğer enerji çıktı. Depremin şiddeti ise onu hissetmedir. Deprem şiddeti haritasını yaparsanız, belediye başkanı haritayı aldığında şiddetin en fazla olduğu yer kırmızı boyalı olur.  Deprem gelmeden bu haritayı yapmış olsanız, başkanın önünde böyle bir harita olsa deprem şiddetinin 8 olduğu yerlerdeki arazilere asla imar ve iskan vermez. Deprem şiddetinin en yük olduğu yerlere sen hangi akılla 5-10 katlı yapı veriyorsun.”

KÖRFEZ BOYU HİÇBİR BİNA KALMAZ
“Vadilerdeki yerlerde… İzmir Körfezi’ni olduğu yerde Bornova’nın olduğu yerlerde alüvyon zeminlerde sıvılaşma da çok oluyor. Bizim akıllı insanlarımız İzmir Körfezi’nin en güzel yerlerinde ranta kapılıp en yüksek binaları dikmişler. Sisam’da deprem oldu gördünüz. Allah korusun İzmir Fayı devreye girse Körfez boyu hiçbir bina kalmaz. İnşaat mühendisleri diyebilir ki ben şöyle güçlendiririm, böyle olurum diye. Bana da diyorlar ‘biz her yerde sağlam bina yaparız’ diye. Niye orda yapıyorsun? Niye orada bina yapacak adam, tehlikeli demiyorsun. Yapsan da bina yapma fiyatı 35 bin TL ise sen 70 bin TL verirsen yaparsın. Çok zorunda, kafama tabanca dayarsan 70 bin metrekareye verir.”

ÖRNEK BİR KENT OLARAK ÇIKAR
 “Özellikle deniz içinde fay hareketleri ile deniz hacminde hareketlilik olursa tsunami meydana geliyor. Bizim ülkemizde de tsunamiyi gördük. Son depremde de gördük.  Bu çalışmada İzmir'de yapılıyor. Umut ediyorum ki bundan sonraki belediye ve belediye çalışanı bu çalışmaları kesintiye uğratmadan yapar ve İzmir, Anadolu’ya örnek bir kent olarak çıkar. Bunları yapmak deprem dirençli kent olmak değildir. Bu verilerle çalışma yaparsanız deprem dirençli kent olursunuz. İzmir'de yapılanlar hazırlık kısmı. Bu hazırlık bitince veriler ele geçince sonra İzmir deprem dirençli yapılacak.”

İMAR AFLARI 1 GECEDE…
 “İzmir'i nasıl dirençli yapacaksın? Önce yönetim biçimini değiştireceksin. Kent yönetimi mikro esaslama yöntemine göre yapılır. Kent yönetimdeki yapılanmayı değiştireceksiniz. Deprem daire başkanlığı kuruluyor... Yönetim şeması depreme göre değişiyor. İzmirlileri eğileceksiniz. Deprem bilinçli bilgili olmadığı sürece başkanlar ne yaparsa yapsın kenti deprem dirençli yapmazsınız. İzmirliler 30 kaçak kat çıkabilirler. Ancak depremde, deprem öncesinde halk bilmediği için yaparken çocuğunun tabutunu yapıyor. Deprem öncesinde kaçak katlara izin verenleri omuzlarında taşıyor, alkışlıyor. Halbuki o imar aflarıdır ki bizim bir gece 10 binlerce insanımızı toprağa gömmemiz. Dünyada deprem konusunda halkın deprem kültürü kazanması lazım. Bunun için anaokulundan başlayacaksın ve durmadan depremle ilgili bilgi beceri, kültür insanlara vereceksin”

ATALARI OLARAK BİZE KÜFREDERLER
“Yapı stoku çok önemli. Tüm siyasilerimiz yapıştığı kentsel dönüşüm adı altında sanki yapı stokunu halledersek kentleri depreme hazırlarız havası veriyorlar. Kentsel dönüşüm yapı stoku ile olurmuş gibi anlatıyorlar. Yapı stoku dediğimiz şeye Güneydoğu örnek. Yol, köprü, kanalizasyon, havaalanı, içme suyu kanalizasyona karışmış, yılan akrep etrafı sarmış, doğru dürüst gıdası yok, çevre yok, milyonlarca ton molozu gömmüşler, sen orada kalkıp diyorsun ki benim binam sağlam.  Bütün altyapı tarumar olmuş, senin yapı stokun sağlam olsa ne olur? Altyapıyı yapmak için sağlam yapıyı biz yıkıyoruz. Sadece yapı stokuna yönelirseniz deprem problemini gelecek nesillere ihraç edersiniz ve o insanların ölümüne neden olursun. O insanlar bize ataları olarak küfreder.”

MOLOZLARI BERTARAF EDECEK YÖNTEMİ BELİRLEMEK LAZIM
“İzmir'de yaşam koşulları çok iyi. Havası, suyu güzel. Parkları çiçeği böceği, denizi var. Ekosistemi gayet güzel. Ancak Güneydoğu'ya bakın, ekosistemi çevre tahrip etmiş. Milyonlarca ton moloz kentlerin kenarına depolanmış. Bunların içinde asbest, demir, çimento, kağıt var. Hasta bir ekosistemden sağlıklı bir sonuç alamazsınız. Olası bir depremde İzmir'de milyonlarca ton moloz çıkacak. Bunları nereye nasıl uluslararası yöntemlerle bertaraf edeceksiniz? Denize mi dökeceksiniz? Deprem olduğu hızla  ne kadar süreçte geri dönüşüm yapacaksınız? Bugünden o molozları bertaraf edecek yöntemi ve yeri belirlemek lazım.”

 
'Türkiye'yi küresel üretim üssü haline getirdik'
 
O ilde dolandırıcılık arttı: Validen dolandırıcılara karşı uyarı
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
12 Mart 2024 Salı 09:20

Sen mühendislik hesaplarını görürsün. K.Maraş ta dağ parçalanmış ikiye bölünmüş. Ne gökdeleninden bahsediyorsun.

Yorumu oyla      1      0  
ARZU 12 Mart 2024 Salı 04:16

Sadece deprem öldürmüyor risklidir diyeyıkılan binalarıyenideyaptırabilmek finans sağlayamamak arkanda devlet desteğigörememek deöldürmüyor mu felç etmiyor mu felç etmiyor mu

Yorumu oyla      0      0  
11 Mart 2024 Pazartesi 22:35

korku pompalamıyor gerçekleri söylüyor. Neden rahatsız oldun? Slogan ve klişeden ibaret Dünyan darmadağan olabilir.

Yorumu oyla      4      0  
Gulay 11 Mart 2024 Pazartesi 19:25

Yok yaa hoca kentsel.dönüşümü engelleyemeyen mimarlar odasi tabipler odasi sehirplancilari odasi inanmıyor buna beton rant hak hukuk adalet diyip beton ekonomisi beton mu yiyeceğiz diyen alçak zihniyet duysun da deprem olduğun da en ağır şekilde yargılansinlar inşallah izmirin 2012 den beri iptal kararı veren mahkemelerde işin içinde garip gureba ''nın canı değersiz yaa bunlar siyâset yapacaklar yaa yazıklar olsun

Yorumu oyla      2      0  
MKC 11 Mart 2024 Pazartesi 17:15

Yuksek kat iyi muhendislikle yapilirsa sorun cikartmaz. Ornegin Mustafa Kemal Sahil Bulvari'ndaki tum apartmanlar ada bazli kentsel donusume girmeli, 2 ya da 3 apartman birleserek donusmeli. Ancak o sekilde gercek bir donusum olur, sosyal alanlar kazanilir. Yoksa ayni katli binanin yenisini yapmak cozum degil Izmir icin.

Yorumu oyla      5      0  
citizen 11 Mart 2024 Pazartesi 15:57

Gökdelenler yapılırken çok ciddi mühendislik hesaplamaları ile inşa ediliyor, oyuzden gökdelenleri boşverin izmirin 50-60 senelik binaları üfleseniz yıkılcak onların derdine düşün.

Yorumu oyla      9      3  
Hacı Duymaz 11 Mart 2024 Pazartesi 15:51

Hataydaki deprem izmirde olsun 6 ayda yıkılan binalardan insan çıkaramazsın. Bu şehrin en önceliği acil insanlar borçlandırılmadan kentsel dönüşüm bu durumda ülkemizde şöyle oluyor. Kentsel dönüşüm diye parsel lüks firmalara pazarlanıyor. Yerinde yapılan rezidanslara karşılıkta yer sahibinden olaganüstü fark isteniyor ödeyemeyince de bırakıp bir başka yerde kondu yapmayı seçiyorlar. Hükümette her seçim öncesi imar dağıttığından şehirlerdeki çarpık yapılaşma hiç değişmiyor.

Yorumu oyla      8      1  
Cumhuriyetli 11 Mart 2024 Pazartesi 15:34

mahal bomonto 58 kat ne 30 u be naci 30 az kalır :D

Yorumu oyla      5      3  
izmirli 11 Mart 2024 Pazartesi 15:15

istanbul gazı bitti şimdi izmire mi.. yıkılırsa yıkılır yeter korku pompalamanız.. kimsenin bir halt ettiği yok sadece laf..

Yorumu oyla      5      15  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
1 aylık hamile kadın, eşi tarafından 70 bin TL'ye satıldı
Osmaniye'de Suriyeli Luey H., eşini ve bir kadın akrabasını zorla fuhuş ...
İzmir'e sağanak uyarısı!
İzmir'in kuzey ilçeleri için sağanak uyarısı yapılarak, vatandaşların ...
Karabağlar canisi hakkında karar!
İzmir'de, dini nikahla birlikte yaşadığı Seher Genç'i (31) tabancayla ...
 
Müslüme Yağal'ın ölümünde flaş karar!
Mersin'de 3 yıl önce kaybolan ve daha sonra cansız bedeni bulunan 3 yaşındaki ...
İşçi servisi direğe çarptı: 8 yaralı
Gaziantep'in Yavuzeli ilçesinde işçi servisinin direğe çarpması sonucu 8 kişi yaralandı.
GÖKBEY, zorlu testlerle göreve hazırlanıyor
Türkiye'nin ilk özgün helikopteri GÖKBEY, Ankara, Kocaeli ve Erzurum'daki ...
 
Bakanlık duyurdu: 5 terörist etkisiz hale getirildi
Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesindeki 3 ve Hakurk bölgesindeki ...
PKK'nın talimatlarını cezaevine taşıyan kurye avukata suçüstü!
Terör örgütü PKK’nın talimatlarını içeren küp şeker büyüklüğündeki 16 ...
Prof. Dr. Görür: Türkiye denize doğru ilerliyor!
Karadeniz'de Samsun açıklarında 4 büyüklüğünde deprem oldu. Yer bilimci ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Bana bir masal anlat baba…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
İzmir'den…
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Kestirmedi, çünkü!'
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Modası geçmez 1984
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Haziran 14!
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Futbol ve siyaset...
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kırmızı çizgiler ne olacak?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Kapalı kapıların ardında
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford, Alice Harikalar Diyarında ve otizm
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Avrupa'daki mesaj!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva