Delican Yüksel’in Körfez çağrısına ne yanıt verdi?

EGEDESONSÖZ -  İzmir’de Yamanlar’a yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi ile ‘Yüzülebilir Körfez’ projesi kapsamında temizlik için gerekli Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) onayının bir türlük çıkmaması nedeniyle yaşanan kriz devam ediyor.

Son olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan kentin iki önemli sorununda çözümsüzlüğün bir an önce ortadan kaldırılması için ilgili bakanlara ‘zirve çağrısı’ gelmişti.

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican yazılı bir açıklama yaparak bu çağrıya sert sözlerle yanıt verdi ve "Körfez'in çamurunu üstümüze atıp, izi bırakma çabaları işe yaramadı. Sayın Kocaoğlu haksız yere suçlamalarının üzerini örtmek için şimdi diyalog çağrıları yapıyor” ifadelerini kullandı.

Delican’ın bu çıkışının ardından mevkidaşı CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel’den “El ele Körfez’e girip yüzme” çağrısı geldi. Yüksel, “Burada Delican da yüzecek… Beraber el ele tutuşalım, atlayalım, yüzelim bir an önce…” ifadelerini kullandı.

BEN İZMİR’E ÜZÜLÜYORUM!

Yüksel’in sözlerini yorumlayan AK Parti İl Başkanı Delican, “Kelamları ile kemalleri birleşmeyince hal böyle oluyor. Olan İzmir'e oluyor. Aylardır bürokratlarıyla kapanıp, vaat ettikleri prosedürü tamamlamak için bir adım atmak yerine; demagoji yapıyorlar. Sayın Yüksel bana üzüledursun, ben İzmir'e üzülüyorum” diye konuştu.

Delican sözlerini şöyle sürdürdü: Her şeyden önce Sayın Kocaoğlu; 'bir eksiğimiz varsa gösterin tamamlayayım' demiyor! Çünkü o eksik onlarca kez gösterildi ama niyetleri tamamlamak değil. ' İlgili üç bakan gelsin zirve yapalım herkes elindekini ortaya koysun, eksik kimde görelim'  diyorlar. Sözünüz, yaptığınız iş bilgiyle desteklenmiyorsa kıymeti yok. Bilmiyorsanız öğreneceksiniz. Eksiği tespit edeceksiniz. Çözümü için yetki ve sorumluluğunuzdaki adımı atacaksınız. İzmir halkını da yanıltmayacaksınız."

BU TAKVİM KENDİLERİNDE DE OLMALI...

Körfez Projesi'ne ilişkin yaşanan süreci en başından itibaren hatırlattığını belirten Başkan Delican, “Anlıyorum ki, Sayın Yüksel konuyla ilk kez benim süreç özetim üstünden haşır neşir oldu. Kamuoyuyla paylaştığımız takvim ana geçişleri içerir. O arada tüm bakanlık ve devlet kurumları ile Büyükşehir Belediyesi'nin tamamlamakla yükümlü olduğu iş süreçleri vardır. Ve ne yazık ki, ipe un serilen yer tam olarak kendilerinin yapmakla yükümlü oldukları işle ilgilidir” diye konuştu.

AK Parti İl Başkanı, “Alaattin bey, bu denli krize dönüştürdükleri bir konunun ayrıntılarını neden benden öğreniyor hem. Eminim bu çalışmaların ve yazışmaların takvimi Büyükşehir'in bürokratlarında, arşivlerinde de vardır." diyen Bülent Delican şöyle devam etti; " İzmir Körfezi'nde hep birlikte yüzeriz yüzmesine de; asıl önce yetkilerindeki adımı atıp atmayacaklarını itiraf etsinler  çözelim ve projeyi başlatalım. Alaattin Bey bana üzülüyorlarmış. Üzülmesinler. Biz, kulaktan dolma bilgilerle halkın karşısına çıkmamak için dersimize çalışıyoruz. Kendilerine de üzülmesinler; işleri zor. Ne yazık ki, liderlerinin yarattığı ahlaki krizler hepsinin kafasını yeterince meşgul ediyor. Ama biz İzmir için gerçekten üzülüyoruz” ifadelerini kullandı.

HALKIN KAFASINI ÇORBAYA DÖNDÜRDÜLER...

Delican şunları kaydetti: Aylarca 'raporumuzu vermiyorlar, bizi engelliyorlar' deyip, birden diyalog mesajları vermeye başladılar. Çark ettiler, İzmirli ile dalga geçer gibi gayet net olan bir eksiği tamamlamak yerine bizi kin gütmekle, düşmanlıkla suçladılar. Şimdi de 'hadi birlikte yüzelim' diyorlar. Evet, birlikte yüzelim. Tetkiklerinizi yaptırınız, raporunuzu alınız yüzelim. Bu hayati eksiği tamamlamamakta ısrar edecekseniz itiraf ediniz. Halkın kafasını çorbaya döndürdünüz. Eminim İzmir halkı "Ne ÇED'i bu" diye soruyor.

Çünkü, projeyle ilgili bilgi almak ve vermek yerine; kamu oyunu oyalama, AK Parti'ye güvensizliği körüklemekle meşguller. Aylardır İzmir'e hizmet edecek dev bir projeyi, kendi siyasi argümanlarına çevirdiler. Bu taktikleri gerçekten kabak tadı verdi.

Delican; konuyu yakından takip ettiğini hatırlatarak demagoji ya da siyasi atraksiyon içeren saldırı niteliğindeki açıklamalara yanıt vermekten yorulduklarını söyledi.