EGEDESONSÖZ - AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu kamu kurumlarında çalışan taşeron işçilerin kadroya alınacağını açıkladı.
- KAMUDA TAŞERON İŞÇİLERE KADRO MÜJDESİ…
İlk etapta 150-200 bin arasında düşünülen işçiler ile ilgili süreç devam ederken Davutoğlu’nun 700 binin üzerindeki işçiyi kapsayan açıklaması tüm taşeron çalışanları meraklandırdı. Henüz meclise sevk edilmeyen yasa tasarısı komisyonların da gündemine gelmedi. Davutoğlu, dışarıda kimsenin kalmayacağına vurgu yaparken belediyeler ve özel idareleri ayrı tutarak mahalli idareler bünyesinde kurulacak şirketler vasıtasıyla istihdam edileceğini de dile getirdi.
Yüzlerce kişi konu hakkında bilgi sahibi olmak için çabalarken başta milletvekilleri olmak üzere sendikalar ve iş güvenliği uzmanlarının telefonları susmadı. AK Parti’nin teşkilatlarında da büyük hareketliliğe neden olan açıklamanın ardından onlarca soru kafaları karıştırdı. Birçok vatandaş kimlerin kadroya öncelikli olarak alınacağını merak ederken belediyelerde çalışanlar ise sınırın nasıl belirleneceğini sordu. Belediye şirketlerinin durumu, belediyelerde ihale alarak çalışan taşeron şirketlerin yapısı, mahalli idareler bünyesinde kurulacak şirketlerin kimleri nasıl istihdam edeceği gibi sorular yağmur gibi geldi.
TAŞERON KÖLELİKTİR
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ardından ilk açıklama DİSK Genel Başkanı Kani Beko’dan geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ESHOT Genel Müdürlüğü bünyesinde yıllarca lastik tamiri yaparak iş hayatını sürdüren Beko, sendikacılık hayatını geçtiğimiz yıllarda önce sendika genel başkanlığı ile taçlandırmıştı. Beko, hem yasanın ayrıntılarını yorumlarken beklentilerini de sıraladı.
Egedesonsöz’e konuşan Beko, “Bu ayın sonunda İstanbul’da çalışma bakanlığı başkanlığında konfederasyonlarla toplantı var. Bundan önce yaptığımız danışma kurulları ve toplantılarda asıl iş, yardımcı iş yapanlara kadro verileceği söylentisi vardı. Başbakanın açıklaması ile durum değişti. Daha önce Yol-İş Sendikası’na bağlı çalışan işçiler için kadroya alma kriterini 40 yaş altı olarak belirlemişlerdi. Bu konuda da farklı kıstaslar koyabilirler. Ne olursa olsun yapılan ayrımlar bize göre doğru ayrımlar değildir. Başbakan tarafından AKP meclis grubunda açıklama yapıldı. Bu açıklama ile kamu kurumlarında taşeronların 1 Kasım 2015 tarihinden önce işe başlamaları kaydı ile istihdam edileceği ifade edildi. Burada ilk akla gelen belediye işçileridir. Belediyelerde 1 milyona yakın kişi var. Yaklaşık 750 bine yakını taşeron. Taşeronlar sadece devlet kurumlarında yok. Bizim sunduğumuz dosyalar var. Başbakan'a da ilettik. Başbakan olduğu dönemde Cumhurbaşkanına sunduğumuz dosyalar da bulunuyor. Biz burada ayrımsız, kayıtsız, şartsız tüm işçilere kadro istiyoruz. İşçiler mahkeme kararlarının da uygulanmasını istiyor. Kamuda hukuksuz şekilde çalışan taşeronların açtığı davadan kazandığı kadro davaları uygulanmıyor. Bizzat ülkeyi yönetenler mahkeme kararlarını yok sayıyor. Taşeron cehennemine odun atıyorlar. Taşeron işçiler konusunda mahkemeler “kamu işçisi’ diyor. Seçimlerde bunu vaat edenler seçimden sonra unutup işçi sınıfının en mağdur kesiminin umutlarını seçim malzemesi yaptılar. Önce asıl iş, yardımcı iş dile ayırdılar. Biz böl parçala-yönet anlayışını kabul etmiyoruz. Taşeron işçilerin karınları artık laflara tok. Boş vaatlere inanmıyoruz. DİSK olarak kayıtsız şartsız tüm işçilere kadro istiyoruz. DİSK üyesi sendikalar öncülüğünde işçiler mücadele etti. İşçiler kıdem tazminatları, sözleşmeler konusunda kazanım elde etti. Taşeron işçiler bundan sonra da analarının ak sütü gibi helal olan haklarını alacaklardır. Taşeron cumhuriyeti artık çökmektedir. Kamu hizmetlerinde işler süreklidir. Kamu kurumları yıllardır taşeron çalıştırarak yanlış yapıyor. Bu düzen başlı başına yolsuzluk düzenidir. Bu sistem ile bir avuç yandaş işadamı zengin ediyor. Taşeron düzeni ölüm düzenidir. Son 13 yılda 16 bin işçinin çalışırken ölmesinin sebebi taşeron sisteminin kendisinden başka bir şey değildir” dedi.
İMTİYAZLI ŞİRKETLER GELEBİLİR
Yasa konusunda ayrıntılı bilgi beklediklerini ifade eden Beko, “Yapmış olduğumuz bütün toplantılarda kadro talebimizi ilettik. Belediye de devlet kurumlarında da ayrımsız kadro istiyoruz. Belediyelerde ve özel idarelerde farklı bir sistem öngörülüyor. Bana göre imtiyazlı şirketler kurulması ihtimali var. Şirketler belediye bünyesinde zaten bakanlar kurulu kararı ile kuruluyor. İmtiyazlı şirketler de ihaleye girmezler ve KDV ödemezler. İhale kanununda değişiklik yaparak bu sistemin önünü açabilirler. Belediyeler burada şirket kuracaksa, bakanlar kurulu buna izin verecekse ona göre sistem uygulanmalıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İZULAŞ ve İZELMAN şirketi var. Bu şirketlerden İZULAŞ ihaleye girmeden belediyenin işlerini yapıyor fakat İZELMAN giriyor. Ayrıntıların bir an önce netleşmesini istiyoruz” diye konuştu.