HABERLER>GÜNCEL
12 Haziran 2022 Pazar - 12:35

Çocuk işçiliği büyüyor... İzmir'de dramın iki adresi!

Türkiye 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’ne çocuk işçiliğinin daha da büyüyen bir yara haline geldiği koşullarda giriyor... Pandeminin yarattığı ekonomik tahribattan dolayı artan çocuk işçiliği, derinleşen kriz ortamı ile birlikte daha da kalıcılaşıyor. Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği’nin eski başkanı Yalçın Yanık çocuk işçiliği ile mücadelenin yoksulluğun önlenmesinden geçtiğini vurguladı.

Çocuk işçiliği büyüyor... İzmir de dramın iki adresi!

Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Birleşmiş Milletler (BM) 2002 yılında 12 Haziran gününü Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü ilan ederek, uluslararası topluma çocuk işçiliği sorununa odaklanma çağrısında bulundu. Öte yandan Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) hazırladığı sözleşmelere imza atan devletler çocuk işçiliğini sonlandırma taahhüdünde bulundu.

2000’li yıllardan beri açıklanan rakamlara göre çocuk işçi sayısı azalma eğilimindeydi. UNICEF ve ILO tarafından açıklanan rakamlara göre, 2000 yılında 246 milyon olan çocuk işçi sayısı, 152 milyona kadar indi. Ancak tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 sürecinde çocuk işçi sayısı yeniden artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl açıklanan rakamlara göre çocuk işçi sayısı 160 milyona kadar dayandı.

COVID-19 bir halk sağlığı krizi olmasının yanı sıra aynı zamanda ekonomi alanında da etkileri oldu. Salgının ekonomide yarattığı tahribattan ise yine en çok toplumun yoksul, kayıt dışı, güvencesiz ve günübirlik işlerde çalışan kesimleri zarar gördü. Ekonomik gelirlerin kesilmesi ya da azalması çocukları da çalışma yaşamına itti.

AA’ya konuşan ILO Genel Direktörü Guy Ryder önlemler alınmazsa 2022 sonuna kadar çocuk işçi sayısının 169 milyona kadar çıkabileceğini dile getirdi. Greyder, “Artık çocuk işçiliğiyle mücadele noktasında bir dönüm noktasında bulunuyoruz. Son yıllarda bazı bölgelerde olumlu gelişim kaydedilse de özellikle 5 ile 11 yaş aralığındaki çocuk grubunda dünya çapında verilen mücadele durma noktasına geldi. COVİD-19'un yoksulluğu ve eşitsizliği arttırması ve kapanan okullar nedeniyle milyonlarca çocuğun daha risk altına girmesine yol açtı. Eğer hükümetler seviyesinde gerekli önlemler alınmazsa, çocuk işçi sayısı 9 milyon daha artarak 169 milyona yükselebilir” ifadelerini kullandı.

MÜLTECİLERLE BİRLİKTE ARTIŞA GEÇTİ
Suriyeli mültecilerin  Türkiye'ye gelişiyle birlikte çocuk işçiliğinin daha da arttığı İzmir’de ise çocuk işçiler kent merkezinde Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesindeki atölyelerde ya da mahalle aralarındaki tekstil atölyelerinde, kırsalda ise tarlalarda çalışıyor... Çocuklar düşük haftalıkları, uzun çalışma saatleri ve rahatlıkla işten çıkarılmalarından kaynaklı daha kolay iş bulabiliyorlar. Tekstil atölyelerinde çocuk işçiler daha çok ayak işlerini ve ip temizleme gibi işleri yaparken kundura atölyelerinde ise yine ip temizleme ve sayaları yapıştırma gibi işleri yapıyorlar.  

ÇALIŞMAYA BAŞLAMA YAŞI DA DÜŞMÜŞ
Biz de pandeminin çocuk işçiliğine etkilerini görebilmek için Deri Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği’nin eski başkanı Yalçın Yanık’la birlikte Basmane’deki tekstil atölyelerini ve Ayakkabıcılar Sitesi’ndeki atölyeleri gezdik... Hem ilk gözlemlerimiz hem de işçilerin anlatımlara göre pandemi öncesine oranla çalıştırılan çocuk sayısı artmış durumda. Pek çok atölyede çocuk işçiyle karşılaşmak mümkün. Artan çocuk işçiliği çalışma yaşını da düşürmüş. Pandemi sonrası derinleşen ekonomik kriz ortamı da çocuk işçilerin daha da kalıcılaşmasına neden olmuş durumda. Yetişkinler yeniden iş başı yapana kadar geçici bir çözüm olarak öngörülen çocuk işçiliği yaşam koşullarının ağırlaşmasından dolayı kalıcı hale gelmiş durumda.

‘BABAM ÇALIŞMAYA BAŞLADI AMA…’
Konuştuğumuz çocuk işçiler uzaktan eğitim sürecinde çalışmaya başladıklarını ve bu süreçte uzaktan eğitime de erişemedikleri için eğitim hayatından koptuklarını dile getiriyorlar... Babasının çalıştığı fabrikadan çıkarılmasıyla çalışmaya başladığını belirten 15 yaşındaki Ahmet, “Uzaktan eğitimde dersleri takip edemedim. Evde ne internet ne de akıllı telefon vardı. Babam da işsiz kalınca her şey zorlaştı. Çocuğuz ama biz de anlıyoruz olanları. Kiralar birikti, faturaları ödeyemedik. Babam borç istiyordu sağdan soldan. Mahalleden bir arkadaşım bu atölyede çalışıyordu. O söyledi ip temizleyecek, getir götür yapacak biri lazım diye. Bir yıl önce başladım çalışmaya bende. En azından ortaokulu bitirdim. Babam çalışmaya başladı ancak bu sefer de aldığı ile borçları kapatmaya çalıştım. Aldığımız da yetmemeye başladı. Kira arttı, ekmeğin fiyatı arttı. Ben çalışıyorum ki en azından kardeşim rahatça okuyabilsin. Ama dışarıdan da olsa liseyi bitirmek istiyorum” dedi.

‘HAYALİM SAYA USTASI OLMAK’
Konuştuğumuz diğer çocuk işçilerden Suriyeli Civan ise 14 yaşında. Bir yılı aşkın bir süredir Işıkkent’te Ayakkkabıcılar Sitesi’nde çalışıyor. Saya parçalarını solüsyon adını verdikleri bir yapıştırıcı birbirine yapıştıran Civan ise akrabaları ile birlikte işe gidip geliyor. Babasının inşaatlarda çalıştığını ancak pandemide uzunca süre çalışamadığını ifade eden Civan, “Benden büyük amca çocuklarım burada çalışıyorlar. Ben de hem eve destek olayım hem de meslek edineyim diye çalışmaya başladım. Liseyi okusak da mesleğimiz olmayacak. Zaten derslerim çok iyi değildi, pandemide iyice koptum, okuyamadım. Babam da hala işsiz. Eve Kızılay yardımı dışında giren tek para benim haftalık. Çok şükür ki burada düzenli veriyorlar” diye konuştu. Sabah 8’den akşam 9-10’lara kadar çalıştıklarını anlatan Civan en büyük hayalinin ise saya ustası olmak olduğunu söyledi.

‘YARDIMLARLA AYAKTA KALDILAR’
Basmane’de 30 yılı aşkın süredir çalışan, Deri, Tekstil ve Kundura İşçileri Derneği’nin de uzun süre başkanlığı yapan deri ustası Yalçın Yanık, pandemi ile birlikte işsizliğin arttığına vurgu yaparak “Basmanede yaşayanların çoğunluğu tekstil, kundura atölyelerinde, inşaatlarda ya kağıt toplama gibi günübirlik işlerde çalışıyorlar. Pandemide ailelerin gelirleri büyük oranda düştü. Çalıştıkları sektörlerin pandemiden etkilenmesinden dolayı uzun süre çalışamadılar, yardımlarla ayakta kalmaya çalıştılar ya da ufak tefek günübirlik işlerle... İç içe olduğumuz için yaşadıklarını yakından takip edebiliyoruz. Her gün onlarca aile kapımızı çalarak erzak ya da bebek bezi gibi temel ihtiyaçları için yardım istedi” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLAR DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR’
Yetişkinler işsiz kalınca çocukların eve destek olmak için çalışmaya başladığını aktaran Yanık, “Bunu birkaç ailede değil pek çok ailede gördük... Atölyeleri de gezdiğimizde de bunu görüyoruz. İşverenler de hem çocuklara daha az para verdikleri hem de daha çok çalıştıkları için tercih ediyor. Pandeminin çocuk işçiliğinin etkileri üzerine bir çalışma yaptık. Ailelerle yaptığımız anket çalışmasına göre pandemi öncesine göre çocuk işçi sayısı neredeyse iki katına çıktı. Çocuklara 400-500 lira ne verirse patronlar için kar oluyor. Kimi zaman kesik attıkları da oluyor. Bu süreçte çalışan çocukların yaşı da düştü. Daha önce çalışmaya başlama 14-15'ti. Şimdilerde 12’lere düştü” diye konuştu.

‘KRİZ ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİ KALICILAŞTIRDI’
Pandemiden sonra gelen yüksek enflasyonun çocuk işçiliğini kalıcılaştırdığını dile getiren Yanık şunları söyledi:

“Bu süreçte kısmen okula geri dönenler oldu ama tam pandemi bitti işler eskisi gibi olmaya başladı derken bu sefer de enflasyon vurdu, giderler çok fazla arttı. Kiralar yükseldi, temel gıda ürünleri aldı başını gitti. Yetişkinler tekrar başlasa da bu sefer aldıkları maaş yetmemeye başladı. Zaten büyük çoğunluğu güvencesiz ve asgari ücretin de altında çalışıyor. Asgari ücrete gelen zam bile etkilemedi onları. Hem bu süreçte de çocukların eğitimden kopması; okula dönmesini zorlaştırdı.”

‘SAHADA DAHA ETKİN ÇALIŞMALAR YAPILMALI’
Çocuk emeği sömürüsünün sonlanmasının devletin temel yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Yanık, “Çocuk işçiliğinin üzerine durulması gerekiyor. Çocukların tekrar eğitim hayatına dönmesi için ekonomik alanlarda iyileştirme yapılmalı, yoksullukla insan hakları temelinde etkili mücadele yürütülmesi gerekiyor. Çocuk yaştaki işçilerin aileleri için işsizliğe karşı istihdam olanağı yaratacak politikalar yaşama geçirilmeli. Türkiye'nin de taraf olduğu çocuk emeği sömürüsü ile ilgili uluslararası sözleşmelerin hayata geçirilmesinde ısrarcı olunmalı. Yapılan çalışmalar kapalı kapılar ardında kalmamalı, sahada da etkin ve yaygın çalışmalar yapılmalı” dedi. 

 
İzmirli ortopedi uzmanı vefat etti... Tıp camiasının acı kaybı!
 
Bayraklı’da yaz spor okulları başlıyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
İSİG Meclisi en acı raporunu yayımladı... İzmir'de kaç çocuk işçi yaşamını yitirdi?
İSİG Meclisi’nin Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele günü için derlediği ...
Eren Abluka-16 operasyonu başlatıldı
İçişleri Bakanlığı'nca, Muş'ta 578 personelin katılımıyla "Eren Abluka-16 ...
Dokuz Eylül Üniversitesi'ne ek alan tahsisi
Dokuz Eylül Üniversitesi Teknoparkı (DEPARK) Tınaztepe Yerleşkesi'nde ...
 
Yaz günlerinin aranan içeceği! İzmir'in simgesi: Sübye
İzmir mutfağında yeri büyük olan ancak çok az kişi tarafından bilinen ...
Rifat ÖZER yazdı... Şafak sökerken...
Rifat ÖZER yazdı... Şafak sökerken...
Türk Kızılay Kadın Koordinasyon Kurulu üçüncü toplantısı İzmir’de yapıldı
Türk Kızılay Kadın Koordinasyon Kurulu üçüncü toplantısı, Türk Kızılay ...
 
Firmalar fiyatı yüksek buldu... Valilik yeniden ihaleye çıkıyor!
İzmir Valiliği, depreme dayanaksız olduğu gerekçesiyle boşaltılan valilik ...
Zincirleme kaza: 1 ölü, 2 yaralı
Tekirdağ'da, 3 aracın karıştığı zincirleme kazada 1 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi de yaralandı.
Çaya düşen hemşire boğuldu, arkadaşı kayboldu
Siirt'te piknik yaparken dengesini kaybedip çaya düşen hemşire boğuldu, ...
 
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'İzmirlilik nedir?'
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva