CHP’li Yücel’den MHP’li Şahin’e zehir zemberek cevap!

Deniz Yücel, AK Parti İl Başkanı Sürekli’nin davetine aynı görüşleri paylaştıkları için değil, İzmir’e ortak hizmet etmek, projelerin önündeki engelleri kaldırmak ve siyasi nezaket gereği katıldığını ifade ederek “Tabii herkesten aynı nezaketi beklemek yanlış. Sayın Şahin’in bir önceki cümlesini, bir sonraki cümlesinde yalanladığı tutarsız açıklamasını anlamak mümkün değil. Neresinden tutsak elimizde kalıyor” dedi.

- MHP’Lİ ŞAHİN’DEN FLAŞ ÇIKIŞ: CHP ŞU ANDA İŞGAL ALTINDA!

'BEN DE 'HASTAYIM, PROGRAMIM YOĞUN' DİYEBİLİRİDİM'
Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AKP İzmir İl Başkanı Sayın Kerem Ali Sürekli’nin iyi niyetle ve İzmir’deki siyasi ortama olumlu anlamda katkı koyacağına inandığımız davetine memnuniyetle katıldım. İnanıyorum ki İYİ Parti İl Başkanı Sayın Hüsmen Kırkpınar da aynı düşüncelerle davete iştirak etti. Bizler AKP ile aynı düşüncelere sahip olduğumuz, iktidarın uyguladığı politikalara katıldığımız veya doğru bulduğumuz için orada değildik. Gayet tabii ben de ‘hastayım, programım yoğun’ gibi bahanelere sığınarak daveti geri çevirebilirdim. Ama ben İzmir için yapılacak ne iş varsa, kim İzmir halkının sorunlarını çözmek için yardım edecekse görüşmekten geri durmam. Hem İzmir halkına karşı olan sorumluluğumuz hem de siyasi nezaket gereği Sayın Sürekli’nin davetine memnuniyetle katıldım. Ancak herkesten aynı nezaketi göstermesini beklemek yanlış olur. Zira siyaseti sadece nutuk atma egosu, baraj korkusu ve yancı olma kaygısıyla yapanların bu tür toplantılarda bulunmak istememesini de anlamak lazım. Birilerinin, İzmir ve İzmir halkı için harcayacak vakti veya ortaya koyacak bir fikri olmadığını zaten biliyorduk.

'ESAD VE HAFTER YANITI: TÜRKİYE ZATEN GÖRÜŞÜYOR'
MHP İzmir İl Başkanı Şahin’in açıklamalarında tutarsızlık bulduğunu ifade eden ve bunlara vurgu yapan CHP İzmir İl Başkanı Yücel şunları söyledi:

“Bu açıklamanın neresinden tutsak elimizde kalıyor. Çok da değerlendirilecek bir ağırlığı yok. Sayın Şahin partimizin Esad’la ve Hafter ile görüşün dediğini ifade etmiş. Doğru söylemiş. Parti yönetimimiz ve Sayın Genel Başkanımız sürekli olarak ‘Türkiye diplomasiden vazgeçmemeli, Türkiye’nin çıkarı için gerekli diplomasi, olayların taraflarıyla kurulmalı, Suriye’de meşru sayılan yönetimle görüşülerek sorun çözülmeli’ diye, defalarca açıklama yaptı. Bu açıklamaların ne kadar doğru olduğunu; Rusya aracılığıyla Esad’la görüşülmesinden ve daha bir ay önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ‘Esad yeniden seçilirse onunla işbirliği yapabiliriz’ açıklamasından da anlıyoruz.  Sayın Şahin’in haberi yok galiba ama biz kendisini aydınlatalım. Türkiye her ikisiyle, yani Esad ve Hafter ile görüştü zaten. MHP İzmir İl Başkanı partimizi eleştireceğini düşünürken dört elle tutundukları AKP iktidarını yerden yere vurmuş aslında. Türkiye’nin, Hafter’le Moskova da görüşmesinin, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ‘Hafter'i yok saymamız söz konusu değil, Hafter'i görmezden gelemeyiz"  açıklamasını yapmasının üstünden daha bir hafta bile geçmedi. Türkiye CHP’nin yıllardır yaptığı diplomasi ve barış çağrılarına ve yol gösteren siyasetine eninde sonunda gelmiştir. Sayın Veysel Şahin’in temsil ettiği anlayış İzmir için elini kıpırdatmadığı gibi, kayıtsız şartsız destek verdiği iktidarın yaptıklarından da haberdar değil anlaşılan. Zira haberdar olsaydı, ya ortaklarını eleştirmesi ya da CHP’ye teşekkür etmesi gerekirdi. 

'BENCE MHP’Lİ YÖNETİCİLERİN ZİHİNLERİ İŞGAL ALTINDA'
Kendisinin, partimizin işgal altında olduğu sözüne cevap verme gereği duymuyorum. Bence MHP’li yöneticilerin zihinleri işgal altında! Çünkü, Türkiye’de sınırlarımız yangın yerine dönmüşken, işsizlik ve yoksulluktan intiharlar artmışken, ekonomimiz can çekişirken, halkımız her geçen gün fakirleşirken, hala baraj ve makam kaygısıyla bu politikaları destekliyor olmalarını başka türlü anlatmak mümkün değil. Bir kafa karışıklığı olduğu ortadadır. Bu tutarsız açıklamanın neresinden tutsak elimizde kalıyor. Bunların dışında, Sayın Kerem Ali Sürekli’nin iyi niyetle başlattığı bu diyaloğa, önce hastayım diyerek katılmayıp hemen ardından bu süreci baltalayacak tutarsız açıklamalar yapmasını da İzmirlilerin takdirine sunuyorum"