CHP'li Balbay, Basmane'deki Suriyeliler'le buluştu

İZMİR - Seçim çalışmalarını sürdüren CHP İzmir Milletvekili Musafa Balbay, Basmane semtinde yoğun olarak bulunan Suriyelilerle görüştü. Burada kalan aileleri, esnafı dinleyen, Suriyeliler pazarını dolaşan Mustafa Balbay, gezisini tamamladıktan sonra değerlendirmede bulundu. Basmane'de tabelaların pek çoğunun Arapçaya dönüştüğünü söyleyen Balbay, şunları söyledi: "Suriyelilerin Yunan adalarına devamında Avrupa'ya ulaşması için gerekli malzemeler gibi satış yerleri yeni bir pazar oluşturmuş. Ama bunun adı tek anlamıyla can pazarı. Bu bir insanlık dramı. Türkiye'de hükümet Suriyeliler dramına müdahale edemeyince, sınırlarına hakim olamayınca Türkiye'ye gelen Suriyelilerin Avrupa'ya yasadışı yollardan gitme özlemlerini denetim altına alamayınca tabi ki bir pazar oluşmuş. Basmane'nin ara sokaklarında, bodrum katlarında, kimi pazarcıların küçük dükkanlarında sadece kaçak yollarla denize açılıp Yunan adalarına ulaşmak isteyenlerin gereksinimlerini karşılayan malzemeler satılıyor. Burada can yeleği 50 TL, lastik içi 25 TL, su geçirmez cep telefonu kabı 8 TL, Para saklama balonu 5 TL. Suriyeler gruplar halinde bunlardan ihtiyaçları kadar satın aldıktan sonra heyecanla denize açılacakları yerlerle ilgili pazarlıklara girişiyorlar. 10 kişilik bir minibüsle uygun bir deniz kıyısına götürme fiyatı 2000 TL'ye kadar çıkıyor. Tekne bunun üç dört katı." 
 
CAN YELEĞİ DEĞİL, ÖLÜM YELEĞİ
Pazarda Suriyelilere satılan ürünlerin de kalitesiz olduğunu ifade eden Mustafa Balbay, "Can yeleklerini çıplak elle inceleyip dokununca bile kalitesizliğin standartsızlığın farkına varıyorsunuz. Merdiven altı atölyelerde yapıldığı belli olan, naylon bezlerle yapılmış can yeleklerinin içine beyaz köpük konduğu anlaşılıyor. Kimilerinin iddiası o ki, 'sünger koyan da' var. Tabi ki sünger suyla buluşunca ne olacağını kestirmek zor değil. Tekne battıktan sonra, denize düşünlerin çoğunun hemen batmasının önemli bir nedeni can yeleklerinin standartsız oluşu ve işlevi yapılması" dedi. 
 
SAHTE KİMLİK İMAL YERLERİ KURULMUŞ
Basmane semtinde, bazı yerlerde küçük stüdyoların da açıldığını anlatan Balbay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buralarda fotoğraf çekiliyor. Dört, beş eski tip bilgisayarla, kimlik oluşturma hatları var. Buraya gelenler kendi kimliklerini patlattıklarını söylüyorlar. Ancak genel bölgedeki yaşayanların gözlemi o ki, burada herkese istediği şekilde kimlik verilebiliyor. Basmane'deki büyük postanede eskiden bölgenin temel gereksinimlerini karşılayan bir yoğunluk vardı. Şimdi ise ağırlığı Suriyeliler oluşturuyor. Uluslararası para transfer firmaları Ortadoğu'da, Arap Yarımadası'nda en güçlü olduğu yer Katar. Suriyeliler yakınlarının Katar'dan para transferi yapıp İzmir Postanesi'ne gönderiyorlar buradan parayı alanlar, insan kaçakçılarıyla buluşup pazarlık usulü parayı veriyorlar ve Ege'yi aşıyorlar. Postane'nin bir başka işlevi de gece denize açılacak olan kişiler gündüz eşyalarını güzelce bavula koyup, Postaneden Avrupa başkentlerinde tanıdıkları kişilerin adreslerine bavulu gönderiyorlar." 
 
İKİ PAKET'DEN BİRİ GERİ DÖNÜYOR
Postane'deki görevlilerin de artık Arapça bilenlerden yardım isteyip hizmetlerini sürdürdüklerini söyleyen Mustafa Balbay, "Burada ki önemli dramların biri Avrupa'ya gönderilen her iki paketten birinin geri dönmesi. Avrupa kentlerindeki yakınlarına paket gönderenler ya o adreste o kişi olmadığı için, ya da o kişi adreste bulunamadığı için geri gönderiliyor. Geri gönderme adresi de tabi ki Basmane Postanesi'nden başka bir yer değil" dedi.
 


BASMANE'NİN DEĞİŞEN YÜZÜ
Basmane'nin eskiden çok kültürlü semtlerden olduğunu, hem kent içindeki trafik yoğunluğu hem İzmir dışından gelenlerin en uğrak yeri olarak Türkiye'nin de bir fotoğrafını yansıttığını anımsatan Balbay, "Ama şimdi daha çok duvarlarda ki Arapça tabelalar da Suriyelilerin buluşma yerlerinden biri olduğunu gösteriyor. Bu durum geleneksel Basmane esnafını da tedirgin ediyor. Yeni bir sektör yarattığı da kesin. Basmane'de dönen trafik insan kaçakçılığından, kalitesiz denize açılma ürünlerine kadar pek çok şey 'bu ülkede bir yönetim yok mu?' sorusunu sorduruyor" diye konuştu.(dha)