CHP'li Bakan 'Soylu benden rahatsız' dedi: Tavşanın gözüne far tutmuş gibi…

EGEDESONSÖZ – CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, SONSÖZ TV ekranlarında Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

‘GEÇMİŞTE BAKANLARIN BACAKLARI TİTRERDİ GENSORU VERİLECEK DİYE’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirilen bütçe görüşmelerine değinen Bakan, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile birlikte bakanların meclis dışından seçilmesi üzerine “Bakanlar daha önceden meclise geliyordu. Şimdi bakanlar parlamento dışında olduğu için parlamentonun etkisi ve bakanın bakışı farklı oluyor. Bu anlamda bütçe hakkı parlamentodan çıktığı için oraya gelen bakanları sıkıştırıyoruz. Geçmişte bakanın bacakları titrerdi, hakkımda gensoru verilecek diye. Normalde bu böyle olmaz. Mehmet Muş mesela AK Parti eski Grup Başkanvekili gayet saygılı bir ilişkisi var. İstediğim zaman ulaşabilirim kendisine, parlamentoyu biliyor. Şimdilerde otel işletirken gelmiş ve koltuğa oturup bakanlık yapılıyor. Parlamentonun kutsiyetini bilmiyor. Sistem tıkanıyor. Nöbetçi bakan uygulaması geldi şimdi. Biz ona gitmiyoruz. Parlamenter sisteme dönülmesi lazım” dedi.

‘ASKER VE POLİSLER BENİMLE EMPATİ KURABİLİYOR’
Mecliste polislerin ve askerlerin özlük hakları ile ilgili verdikleri soru önergelerine değinen Bakan, “Güvenlik politikaları çalışan personel özlük hakları ile ilgili 7 yıllık fikri takibim var. Asker çocuğu olduğum için empati kurabiliyorum. Hangi koşullarda çalışırlar bunu bildiğim için savunuyorum. Oradaki samimiyeti görüyor ve özdeşim kuruyorum. Polis ve askerler de ‘bizim koşullarımızı bilir’ diye bakıyor. Militarist veya hamaset ruhla yapmıyorum. İktidar aslanlarımız, kaplanlarımız dedikten sonra arkasını dönüp gidiyor. Hangi koşullarda yaşıyorlar, mesleki sorunları nedir bunlarla ilgili sorunları bilmiyorlar. ‘Şehit olunca değil hayattayken hakkımı savun’ diyor asker ve polisler. O samimiyet hem polis hem de askere ulaşıyor. İçeriden bilgi akıyor bize. Her kademe ve rütbeden bilgi geliyor bana. İstihbarat bilgisi değil, özlük hakları ile ilgili değil. Polis her koşulda haklı değildir. İşkence yapıyorsa, toplumsal olaylarda sert müdahale ediyorsa... Polisin kurumsal olarak sahiplenilmesi lazım. İçeride eksik ve yanlış yapan vardır. Herkes dört dörtlük değil. Bir emirle ölüme gidiyorlar, her an ölebilecek bu insanların mesleki olarak sahip çıkarken bu bilinçle sahip çıkılması gerekir” ifadelerine değindi.

‘SOYLU TAVŞANIN GÖZÜNE FAR TUTMUŞ GİBİ KALIYOR’
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve bakan yardımcıları ile aralarındaki atışmaya değinen Bakan, “Süleyman Soylu, polis ve askerlerin sorunlarından bahsetmemden rahatsız oluyor. En fazla polis intiharı bu bakanlık döneminde oluyor. En çok hakka bakan sahip çıkacak ama çalışanlar kendisini garip hissediyor. Senin teşkilatın senden nefret ediyorsa, devlet baba duygusunu yaşamıyorsa polis ve jandarmalar o zaman sıkıntı orada başlıyor. Dönüp CHP bizim hakkımıza sahip çıkıyor diyorlar. Oy verme davranışını da etkiliyor. Milliyetçi de olsa muhafazakar da olsa destek çıkıyorlar sana haklarını savunduğun için. 330 bin polisten bahsediyoruz. Yarım milyon emekli var. 2 milyon insandan bahsediyoruz aile olarak. Oya etkisi var, oy için yapmıyoruz. HDP karşıtlığı üzerinden milliyetçi, muhafazakar seçmeni arkasına almayı hedefliyor. Amir baskısı deyince Süleyman Soylu paralize oluyor. Tavşanın gözüne far tutmuş gibi kalıyor” dedi.

‘TEMİZ BİRİ DEĞİLSENİZ SOYLU’YA ‘HADİ ORADAN’ DİYEMEZSİNİZ’
Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen 2023 bütçe görüşmeleri esnasında Bakan Soylu’nun kendisine ‘Sen FETÖ ağzıyla konuşuyorsun’ sözlerini değerlendiren CHP’li Bakan şu ifadeleri kullandı:

"FETÖ’cüsün diyemez bana. Bunu diyebilmesi için benim geçmişime bakması lazım. Herhangi bir cemaatle yolum kesişmemiş. Ben askeri garnizonda büyümüşüm 1970’lerde. İnönü Lisesi’nde okumuşum. Hep sol tandanslı öğretmenlerim vardı. ‘78-‘79 yılında Cumhuriyet Gazetesi alan bir babanın çocuğum. Cemaat bizimle bağdaşmaz. Bizimle ilgili her bilgiyi biliyorlar. Elindeki istihbarat ile her şeyimize ulaşır. Temiz biri değilseniz Soylu’ya ‘hadi oradan’ diyemezsiniz

‘SOYLU, GÜCÜ YETMEDİĞİ İÇİN TÜKÜRÜP KAÇAN ÇOCUKLAR GİBİ’
PKK/FETÖ ile mücadele eden bakanlığımıza ithamda bulunuyorsunuz, aynı safta bulunuyorsunuz diye çıkışıyorlar bana. Sokakta çocukla kavga edersin, çocuk arkadaşına gücü yetmediğinde tükürüp kaçar ya Soylu da böyle yapıyor. Ben sana ne soruyorum; polis intiharı, ağır çalışma koşullarını soruyorum. Sen diyorsun ki FETÖ ağzıyla konuşma. Soru ne cevap ne? Sorualara cevap veremiyorsun. Evet diyorsun aslında"

‘YSK BAŞKANI SABAH ELİNİ YÜZÜNÜ YIKAMADAN AÇIKLAMA YAPIYOR’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun belediye seçimleri esnasında sarf ettiği sözler üzerine açılan davanın ardından yerel mahkeme tarafından “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme şekilde hakaret” suçundan 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. Açıklanan kararın ardından İmamoğlu’na İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in desteği ‘Altılı Masa içerisinde çatlak’ iddialarını beraberinde getirmişti. Yaşanan tartışmaları yorumlayan Bakan, şunları söyledi:

"Sanki Altılı Masa'nın işlevi sadece cumhurbaşkanı adayı belirlemek. Bu yaratılıyor ve bunun üzerinden yapılan bir kırılmaya oynuyor iktidar. Meral Hanım kumpas kurdu diyor Devlet Bahçeli, sana ne? İyi de yaptı Meral Akşener, yanına gitti İmamoğlu’nun. Sizi neden bu kadar rahatsız ediyor. YSK Başkanı açıklama yapıyor, aynı Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığı konusunda bir kez açıklama yapmadı. Sabah elini yüzünü yıkamadan neden açıklama yapıyorsun? İhsas-ı rey yapıyorsun, tarafını belli ettin. YSK’yı hazırlamışlar, İçişleri Bakanı kafasında hazırlamış onaylanırsa alırız diye.

‘BİZİM ADAYIMIZ KILIÇDAROĞLU’
Bizim adayımız elbette genel başkanımız. En doğru aday Kılıçdaroğlu. Şu an aday belli değil. Altılı Masa’da aday da konuşulmadı. Seçim kararı açıklanmasını bekliyoruz. İktidar algı yönetimi ile adayı yıpratmaya çalışacak. Seçim kararını alın biz de adayımız söyleyelim. En doğru adayı belirleriz. Altılı Masa’nın ilk hedefi aday belirlemek değil. Tıkanan bu ucube sistem yerine yeni bir sistem inşa etmek. İşi adaylığa kilitliyorlar. Bunu iktidar tartışıyor. Seçim tarihi belli değil, müstakbel adaylardan biri açıklanacak tarih belli olunca. Bizim adayımız Kılıçdaroğlu"

‘MUHALEFETLE İKTİDAR ARASINDA 40’A 60 GİBİ BİR ORAN VAR’
Seçime doğru giderken sahanın nabzına dair yorumlarda bulunan Bakan, “Eylül ayına kadar AK Parti’de ciddi bir düşüş vardı, sonra yukarı çıkıp yeniden düşüşe geçti. AK Parti’ye yakın anket firmalarını da dahil ederek söylüyorum, Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı’nın önde olduğunu görüyorsunuz. Bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı adaylığı için muhalif olarak hareket edeceğini açıklamış bütün siyasi partileri de eklemeniz gerekiyor. Ayrı aday çıkarabilirler. Dolayısıyla burada muhalefet – iktidar deyince 40’a 60 gibi bir oran olduğunu görüyoruz. Bu matematik ile iktidarın seçimi alma ihtimali yok, oyun kuruyor. Bu zaten muhafazakar kentlere gittiğiniz zaman da gördüğünüz bir şey. Cumhur İttifakı o illerde halen daha önde olabilir ama o illerde de erime var. Doğu ve Güneydoğu’da iktidar oylarında büyük bir erime var, en büyük yükseliş CHP’de” dedi.

HAMZA DAĞ’A: YOĞURDUM KARA DİYEN OLMAZ
AK Parti İzmir Milletvekili ve Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın anket açıklamasında AK Parti’nin önde olduğunu söylemesini yorumlayan Bakan, “Yoğurdum kara diyen olmaz, adı üzerinde tanıtım, propaganda. Propaganda yapmak, olumlu sonuçlar açıklamaktır. Kendi seçmenini diri ve güvende tutmalı. Olumsuz olanları hali hazırda açıklamayacaktır. Ben inandırıcı bulmuyorum yaptığı açıklamaları” dedi.