CHP İl Başkanı Güven’le A’dan Z’ye: O konu bizi aşar!

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven Egedesonsöz’e önemli açıklamalarda bulunurken, parti, kent ve ülke gündemini değerlendirdi.

10 Ağustos’ta Alaattin Yüksel’in şok istifası sonrasında yönetim kurulunun tüzüğe uygun davranarak oy birliğiyle göreve getirdiği Güven Türkiye ve İzmir gündemine dair pek çok konuda konuşurken geçtiğimiz günlerde Kahramanmaraş’ta 81 il başkanının katılımıyla gerçekleşen zirveden de bilgiler verdi.

40 yıldır CHP içinde siyaset yapan Güven parti içi çalışmalardan, 2014 yerel seçimlerinde 8 ilçenin kaybedilme nedenlerinden belediye başkanlarının durumuna kadar geniş bir yelpazede önemli değerlendirmelerde bulundu. Güven ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun adaylığıyla ilgili de konuştu.

3 BİN CİVARINDA BAŞVURU VAR
Kahramanmaraş’ta yapılan il başkanları zirvesi hakkında bilgi veren Başkan Güven, FETÖ operasyonlarının ülke genelinde yarattığı mağduriyetlere değindi.  Güven, Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’nin kente yaptığı ziyarette mağdurlar için, “Aldığımız telefon 30 bini geçmiş durumda” sözlerine de İzmir özelinde açıklama getirdi. 

Güven, “Partimiz açısından verimli bir toplantı oldu. Genel Başkanımız Türkiye’deki Olağanüstü Hal (OHAL) ve sonuçlarıyla ilgili FETÖ çetesi üzerine yapılan uygulamalar ve ortaya çıkan mağdurlar meselesiyle ilgili ciddi, uzun bir konuşma yaptı.   İnsanların mağduriyet nedenlerine karşı duyarlı olmamızı istedi. Bu insanların CHP’yle daha yakın bir ilişki içinde olmasını, varsa uğradıkları haksızlığa karşı sahip çıkılmasını istedi. Biz de zaten İzmir İl Örgütü olarak duyarlıyız. Kapanan üniversite, kolejler ve OHAL uygulamasıyla işten çıkarılan, tutuklanan, gözaltına alınanlarla yakından ilgileniyoruz. Buraya çok sayıda insan geliyor başvuruda bulunuyor.  Bize 3 bin civarında mağduriyet başvurusu var.  İnsanların sıkıntıları var. Bu işi bu kadar da ağırlaştırmanın bir anlamı yok. İş ufacık çocuklara kadar gitti. Bazen cadı avına da dönüşüyor, bazen insanların arasındaki husumet kullanılarak ispiyon oluyor ve insanlar mağdur ediliyor.  Yaşın yanında kurunun yanması doğru değil. Daha dikkatli ve ölçülü olmak gerekiyor.  FETÖ’yle gerçekten bağlantısı varsa, suçları varsa tabi cezalandırılsın” dedi.

TÜRKİYE İZMİR GİBİ OLSUN
Toplantıda İzmir’le ilgili somut bir gündem olmadığını belirten Güven, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çeşitli yerlerde, ‘İktidar olursak Türkiye’yi İzmir gibi yöneteceğiz’  sözünün parti içindeki yansımasına ilişkin konuştu. Güven, “İzmir özelinde bir gelişme olmadı. Ama Türkiye’nin İzmir gibi olması… Yani İzmir’in kültürü hoşgörüsü insanların birbirini kucaklaması, laikliği cumhuriyeti içine sindirmesi, yaşam tarzı için Türkiye’nin İzmir gibi olmasını istemek durumundayız. Türkiye’yi İzmir gibi yapabilirsek daha gelişmiş çağdaş bir ülke olabiliriz. Türkiye o zaman işte barışın, demokrasinin, özgürlüklerin, insan haklarının egemen olduğu bir yer olacak.  Bizim istediğimiz budur.  Türkiye’nin yaşam tarzı İzmir gibi olsun” açıklamasında bulundu.

DOĞRU YAPTIĞIMI GÖRECEĞİZ
Göreve gelmesinin ardından yönetim kurulunda radikal bir değişikliğe imza atan ve Örgütten Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevini iki bölgeye ayıran Güven aldığı kararın sebebini açıkladı. Güven, “İzmir büyük bir metropol…  İzmir’deki siyasetçiler de birinci ve ikinci bölge odaklı siyaset yapıyorlar. Bunun için de mevcut arkadaşların birinci bölge veya ikinci bölge siyasetçisi olma durumuna göre seçtim. Birinci bölgedeki arkadaşım orayı iyi biliyor. Yine ikinci bölgedeki arkadaşımız da orada yaşıyor, orada bir ağırlığı var. Bu şekilde bölgelerle iletişimi daha iyi yapma noktasına geldik. Dolayısıyla daha üretken ve başarılı çalışmalar yapacağız. Doğru yaptığımı da ilerleyen günlerde göreceğiz.  Diğer görevler için de ihtiyaca göre bunu belirlemek lazım. Zannediyorum zaman içinde olabilir” diye konuştu.

KENDİMİZLE UĞRAŞMAK YERİNE…
Parti içi mücadele hakkında da konuşan Güven, “Kongre olasılığı ve ihtiyacı yok. Demek ki biz işimizi iyi yapıyoruz. Kimseyi aratmıyoruz.  Böyle bir ihtiyaç duyulursa mesele yok. Biz bunu hissettirmiyoruz. Tam tersi geçmişte daha başarılı, güçlü bir yönetim anlayışıyla bunu yapmak istiyoruz. Daha özveriliyiz daha fazla katkı koymak istiyoruz. Böyle olunca kongre gibi şeyler gündemden çıkıyor. Ne İzmir bazında ne Ankara bazında böyle bir şey yok. Her şey akışında gidiyor. İnanıyorum ki CHP’de çalışmalar eskiye oranla daha aktif devam ediyor. Dışa dönük mücadeleye yoğunlaşmamız lazım. Parti içi mücadeleden ziyade dışarıda bizden medet uman insanlar var. Bizim esas görevimiz bunlarla uğraşmak ve partimizi etkin hale getirmektir. Kendimizle uğraşmak yerine artık asıl görevimizi yapmaktır. Bu da varoşta, mahallede, sokakta fabrikada üniversitede, kırsalda yani hayatın her alanına çıkıp siyaseti oralarda götürmektir. Bu görevi layıkıyla yaparsak CHP başarısını sağlamış oluruz. Seçimler hangi tarihte yapılırsa yapılsın CHP başarılı olur. Bizden beklenen kongre, iç seçimler değil tam da budur” dedi.

ADAY GÖSTERİLMEZSEN KABULLENECEKSİN!
Yerel seçim tarihinin öne çekilmesinin birden gündeme gelmesi sonrasında en çok vurguyu 2014 seçimlerinde kaybedilen 8 ilçenin geri kazanılması üzerine yapan Güven o dönem partiden ayrılan küskünler için net konuştu. Güven, “8 ilçenin kaybıyla ilgili ciddi bir analiz yapmak partimizin görevi ve bunu da yapacaktır. Geleneksel olarak partide bu yanlışlığın var olduğunu biliyoruz. Arkadaşlar aday gösterilmediği zaman partiden kopuyor başka partiye gitmeye kadar varıyor. Ben bu ahlakın ve kültürün son vermesini istiyorum. Kimseyi partiye ihanet noktasına getirtmeyeceğim. Bu şartları bu partide yok edeceğiz. Beraberiz ve beraber siyaset yapacağız. Arkadaşların bu noktaya gelme kültürünü bu partiden söküp atmalıyız. 3-5 seçimdir bunlar yaşanıyor. Bu döneme özgü değil. Daha önceden de yaşandı.  Bu partide aday gösterilmezsen bunu kabulleneceksin, içine sindireceksin. Hepimiz sindireceğiz. Ben sindirdim, ben de sindiriyorum. Partimize daha sadık ve bağımlı olacağız. Yönetimlerin tercihlerinde eksik, hata olabilir. Ama biz partimizin sonuna kadar arkasında olacağız. Her zaman bu parti için çalışacağız. Bu terk etme kültürünü kabul etmiyorum. Bundan sonra bunu da yok edeceğiz” ifadelerini kullandı.

ÖNCE DESTEK OLSUNLAR, BİR GÖRELİM!
Küskünlerin partiye dönmek istemesi durumunda ortaya nasıl bir irade koyacağı merak konusu olurken Güven konuya açıklık getirdi ve “Arkadaşlar gelir, partiye destek olur. Önce kaybettiğimiz seçimin rövanşını alırız sonra partimizde siyaset yapmaya devam ederler. Ama önce bir seçimleri alalım. Bu konuda bize, partiye yardımları olsun. Destek olsunlar. Bir görelim. ‘Biz adaylığımızla kaybettirdik, şimdi de partimize destek oluyoruz’ desinler.  O ilçelerde bir sürü insan sorun yaşıyor.  Arkadaşlar samimi şekilde destek olurlarsa seve seve bağrımıza basarız. Keşke parti için çalışsalar. Hemen gelip ben adayım demek de doğru değil. Yapılan büyük bir hata var.  Bu hataların onlarca nedeni vardır. Bunların özeleştirisini vermek lazım. Analiz yapılması lazım ve yapılacaktır da… Her ilçenin özelliği farklıdır. Bazı ilçelerde bu oldu, hepsinde olmadı ki… Bir belediye başkanımız Demokratik Sol Parti’den (DSP) aday oldu ve seçim kaybettirdi.  Hepsinde olmadı bu. Aday olmayıp küsen arkadaşlarımızın bu gelenekselleşmiş davranışının yok olmasının şartlarını oluşturacağız” dedi. 

CHP’Lİ BELEDİYELERİN HİZMET ETMESİNE ŞÜKRETMEK LAZIM
Kentteki belediye başkanlarının durumuyla ilgili konuşan Güven, “ Belediye başkanlarımız sıkıntılı bir Türkiye sürecinde İzmir’de görev yaptılar. Bu FETÖ çetesi neredeyse devleti ele geçirmiş. Bunların önü açılmış, ne istedilerse verilmiş, ne talep ettilerse yerine getirilmiş. Devleti ve kamuyu yöneten bunlar olmuş. Türkiye Cumhuriyeti bürokrasisinin yüzde 90’ı bunlardan oluşmuş.  Böyle bir kadronun hükmettiği bir Türkiye’de CHP’li belediyelerin hizmet etmesine bile şükretmek lazım.  O kadar çok engel oldular ki bize, hiçbir şeye imza atmadılar. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri yıllarca bekledi. Körfez Projesi, katı atık projesi ÇED için yıllarca bekletildi, onay vermediler.  İlçe belediyelerle ilgili aynı şeyler yaşandı. Genel Sekreteri tutukladılar. Böyle bir korku imparatorluğu kurdular ve iş yapmaya engel oldular. Şimdi şükür ki bu ortam kalktı. Hemen körfezin, katı atığın onayları çıktı. Yollar açılmaya başladı. Belediyeler hızlı üretebiliyor. Koşullar doğdu. Bugüne kadar yaptıklarını takdirle karşılıyorum” ifadelerini kullandı.