Kasım ayındaki erken seçime mevcut listelerle gidecek CHP’de sandık sürecinde kontenjan tartışması yaşanırken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da vekil seçildiği İzmir’de partililer 2 bölgede 3’er olan sayıda indirime gidilmesi için harekete geçti.
İl yönetiminde de tartışmalara neden olan ve bazı isimlerin talebin Genel Merkez’e iletilmesini savunduğu süreçte İl Başkan Yardımcısı Dilek Bilgin’den önemli mesajlar geldi.
Bilgin ülkenin içinden geçtiği süreci CHP penceresinden özetliği açıklamasında “Bu kadar ciddi sorumluluklarımız varken durumdan vaziyet çıkartmayı suni gündemler oluşturmayı, popülizm üzerinden kendine yer edinmeye çalışmayı, genel başkan üzerinden siyasi kurnazlıklar yapmayı partili hiç bir arkadaşıma yakıştıramam” ifadelerini kullandı.
İŞTE O AÇIKLAMA
Bildiğiniz gibi, 7 Haziran seçimlerinden bu gününe CHP’miz Türkiye'nin derin ve yakıcı sorunlarının çözümü amacıyla ülkenin yüksek çıkarlarını gözeterek en az 4 yıl ufku olan, reform odaklı, yüksek profilli, geniş tabana dayanan koalisyon hükümeti kurulması yönünde iradesini her platformda ortaya koymuştur. Ancak bir taraftan MHP'nin AKP payandası politikaları ve bir taraftan kaçak sarayın vesayeti altında kalan kendi padişahlığı ülkenin çıkarlarının önüne koyulan kirli politikaları sonucu AKP çözüm üretecek bir koalisyon yerine seçimleri yenileme kararı aldı. Oysaki partimiz koalisyon hükümetinin Türkiye'nin temel 5 sorunu alanında çözüm odaklı olması gerektiğinin vurgularken, bu sorun alanlarını dış politika, ekonomi, yeni Anayasa, eğitim ve toplumsal barış olarak sıralamıştır. 7 Haziran tarihinde yapılan seçimlerde milletimiz hiç bir partiye tek başına iktidar kurabilecek bir çoğunluk vermedi. Halkımız bütün partilere ülkemizin karşı karşıya bulunduğu bu büyük sorunları çözmek için uzlaşma ve bir araya gelme sorumluluğu yükledi. O tarihten itibaren partimiz köklü tarihine ve geleneğine uygun bir sorumluluk duygusu ile hareket etmiştir. Şimdi 1 Kasım 2015'te yeni bir seçim var. Bu süreçte ülkemiz demokrasimizin sınandığı bir süreçten geçmektedir. Ben de bir CHP yönetim kurulu üyesi ve il başkan yardımcısı olarak sandıktan çıkan iradeye bağlı kalmamız, örgütümüzün takdirine saygı duymamız gerektiğine yürekten inanıyorum. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu bu süreçte ön seçime girerek parti içi demokrasiye ne kadar önem verdiğini tekrar ortaya koymuş olmakla birlikte ikinci bölgemizde milletvekili olması bu bölgede yaşayan tüm partililerimiz gibi hepimizin gurur kaynağı olmuştur. CHP'nin yaklaşık iki buçuk ay sonra yapılacak olan seçimlerde tüm Türkiye'ye, Anadolu'ya umut olan, ışık olan İzmir'imizin milletvekili sayısını arttırması partimizin bu önemli ilde ivme kazanması örgütümüzün ve bize güvenen seçmenimizin en büyük temennisidir. CHP'sinin, 92 yıllık çınarın isimlerle değil, kişilerle değil, onu başarıya götüren hedefler, planlar ve projelerle ilgilendiği tüm partililerimizin bildiği bir gerçektir. Aslolan partimizin başarısıdır. Yaklaşık 13 yıldır üzerimize çöken orta çağ karanlığından ülkemizi kurtarmak partimizin ve biz partililerin en büyük sorumluluğudur. Bu kadar ciddi sorumluluklarımız varken durumdan vaziyet çıkartmayı suni gündemler oluşturmayı, popülizm üzerinden kendine yer edinmeye çalışmayı, genel başkan üzerinden siyasi kurnazlıklar yapmayı partili hiç bir arkadaşıma yakıştıramam. 2 Kasım sabahı aydınlık bir Türkiye 'ye uyanabilmek içim tüm partili ve seçmen dostlarımı partimizin çatısı altında buluşmaya davet ediyorum 2 Kasım sabahında barış ve demokrasinin kazandığı bir Türkiye'ye uyanmak dileğiyle, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum...