HABERLER>GÜNCEL
6 Kasım 2021 Cumartesi - 16:45

Çevrecilerden 'iklim adaleti' çağrısı

İzmir'de çevreciler, yaşam savunucuları iklim krizinin getirdiği yok oluşa dikkat çekerek iklim adaleti çağrısında bulundu.

Çevrecilerden  iklim adaleti  çağrısı

COP26 Türkiye Koalisyonu adı altında bir araya gelen çeşitli ekoloji örgütleri, sendika ve meslek örgütleri, Glasgow’da başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda radikal kararların alınması için toplumsal baskı oluşturmak “İklim için Adalet” diyerek İzmir Gündoğdu Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. 

"Sermayeyi değil gezegeni koru" sloganları atılan açıklamayı kitle adına EGEÇEP Dönem Sözcüsü Seval Ekici okudu.

Okunan basın açıklaması şu şekilde:

Artık hepimiz biliyoruz.

Tüketimden beslenen kapitalist ekonomi politikasının gezegenimizi yok oluş sınırına getirdiği iklim krizini yaşıyoruz.

Özellikle son iki yılda hayatımızı alt üst eden koronavirüs; sadece Türkiye, Latin Amerika ya da Afrika ülkelerinde değil görece zengin denebilecek Almanya’da da kitlesel ölümlere neden oldu. Haftalar, hatta aylarca söndürülemeyen orman yangınları, kuraklık, sel gibi ardı arkası kesilmeyen doğal felaketler, iklim krizinin yadsınamaz sonuçlarından.

Olağan değil yaşadıklarımız. Kriz üstüne kriz yaşıyoruz. Doğal felaketler; siyasi ve ekonomik eşitsizliklerden beslendiği gibi toplumsal ve politik sorunlara neden oluyor. Adaletsizlik derinleşiyor çünkü siyasi elitler, sermayenin kâr odaklı tasarruflarının önünü açmak dışında işleve sahip değiller. İklim krizinin sorumluları işte bunlar! Ulusal ve uluslararası düzeyde birbirleriyle ekonomik, politik ve ya askeri düzeyde rekabet eden şirketler ve onların hizmetinde olan devletler, söz konusu krizlerin gerçek sorumlularıdır.

Dünyaya egemen olan, tüketim kültürünü merkeze koyan anlayış; nedeni olduğu krizlerden yeni fırsatlar yaratmaya çalışıyor. Başına ‘yeşil’ sıfatı eklenerek yapılan 'yeşil dönüşüm' yatırımlarının bir “yeşile boyama” olduğunu, “sürdürülebilirlik”ten statükonun devamını anladıklarını ve “yeşil”i araçsallaştırdıklarını biliyoruz.

Çünkü biz yıllardır HES’ler, JES’ler, GES’ler, RES’ler ve BES’lerle tarım alanlarını, ormanları, dereleri, nehirleri tarumar eden şimdi de “yenilenebilir enerji” ile rıza imalatı yapmaya çalışan bir yönetim altında yaşıyoruz.

Karadeniz’in derelerinin, Ege’nin bereketli topraklarının, 12 bin yıllık Hasankeyf’in ve Dicle Vadisi’nin nasıl tarumar edildiğini; Çernobil’den Fukuşimaya nükleer santrallerin yenilenebilir değil, kontrol edilemez felaketlere kaynaklık ettiğini gördük.

“Yeşil devrim” adı altında tarımı şirketlerin egemenliğine sokup teknoloji ile bolluk bereket değil, “tarladan çatala” zehirli gıda zinciri yaratıldığının farkındayız. Ve en önemlisi, bunca enerjinin ülkemizdeki ve dünyadaki yoksulluğu azaltmak bir yana daha da derinleştirdiğine tanıklık ediyoruz her gün.

Yaşadığımız krizlerin sorumluları emperyalist kapitalist güçler ve onların işbirlikçileri olduğu halde dünyanın her yerinde iklim krizinin yükünü en fazla taşıyanlar, yoksullar.

Dünyanın en büyük ekonomileri olan ABD, AB ve Çin toplam küresel emisyonların % 41,5’ine sebep oluyor. Bu üçlüden sonra Hindistan, Rusya, Japonya geliyor. Bunları Brezilya, Endonezya, İran, Kanada, Güney Kore, Meksika, Suudi Arabistan, Avustralya, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere, Pakistan ve Tayland takip ediyor. Türkiye dünya karbon salınımında %1,05’lik oranla 16. sırada yer alıyor. Dünyadaki 2153 milyarder, 4,5 milyar insandan daha fazla servete sahip. Yani, Dünyanın en zengin %10’u emisyonların % 52’sine neden oluyor.

Birkaç devletin ve bir avuç zenginin ekonomik faaliyetleri sonucu küresel ısınma 2 derecelik sınırı geçmek üzere. Bilim insanlarına göre küresel ısınmanın 1,5 dereceyi aşması yeryüzündeki canlı yaşam için kritik önemdeki dengelerde geri dönüşü olmayan kırılmalara neden olacak. 1990 yılından bu yana 178 milyon hektarlık orman yok oldu. Dünyanın akciğerleri olan Amazonlar’da her yıl İstanbul’un 5 katı büyüklüğünde orman yok ediliyor. 1 milyon canlı türü yok olmakla karşı karşıya. Halihazırda her yıl sel felaketlerinden etkilenen nüfusun yaklaşık %80’i “az gelişmiş” ya da “gelişmekte olan” 15 ülkede yaşamakta. 2019 yılındaki aşırı hava olaylarından en fazla etkilenen ülkelerden Mozambik, Zimbabwe, Bahamalar, Malawi, Afganistan, Nijer, Bolivya, Güney Sudan aynı zamanda insani gelişim endeksinde de en düşük sıralarda yer alan ülkeler. İki milyar insanın temiz su kaynaklarına düzenli erişimi yok. Dünyada halen 115 milyon kişi aşırı yoksulluk içinde yaşıyor. İklim değişikliği 2050 yılına kadar 140 milyondan fazla insanı “iç” iklim göçmeni haline getirecek. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 4,2 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklar yüzünden yaşamını kaybediyor. Dünya nüfusunun yüzde 91'i kirlilik limitinin üzerindeki ortamlarda yaşamlarını sürdürüyor.

Artık hepimiz biliyoruz.

Dünyanın ve insanlığın ihtiyacı hızlı ve radikal bir yol değişikliğidir. Bu radikal değişiklik içinse bütün eşitsizlikleri ve adaletsizlikleri bir arada görmemiz ve bütüncül bir çözüm sunmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden gerek işyerinde adil ücret için, gerek temiz su hakkı için, gerekse polis şiddetine karşı savaşıyor olalım... Bir araya gelerek yaşam hakkını sadece insan için değil gezegenimizi paylaştığımız bütün türler için savunmaya ihtiyacımız var.

Gezegenin ve türlerin geleceği için, yoksullara, yerlilere, kadınlara, canlılara ödetilen bedellerin daha da ağırlaşmasını engellemek için, dünyanın dört bir yanından gelen sesleri ortaklaştırıp büyüterek ekolojik sorunların en önemli göstergesi olan iklim krizine karşı hükümetlerin sorumsuzca davranışlarının ve ekolojik suçların üstünün örtülmeye çalışılmasını teşhir ediyoruz! Bugün bu koalisyonu kurmamıza ve harekete geçmemize neden olan iklim krizinin nedeni; insanın emek gücü de dahil, doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizmdir! Bizleri; açlık, savaş, yoksulluk, göç, eşitsizlik ve ekolojik yıkıma maruz bırakan kapitalizmin krizine dair çözümü, halkların dayanışması ve birlikte mücadelesi ile bulacağımıza inanıyoruz.

Nerede olursak olalım iklim adaleti için mücadele etme zamanı. Çünkü iklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuz. Fabrikalarda, iş yerlerinde, okullarda, hastanelerde yani toplumun tüm alanlarında enternasyonal bir anlayışta kenetlenmeye ihtiyacımız var.

İklim adaleti için mücadele eden herkesi enternasyonal dayanışmaya çağırıyoruz.

Artık hepimiz biliyoruz! Bilmekten öte, yaşıyoruz…

İklim adaleti için, doğa için, yaşam için eylemdeyiz! Birlikte yaşam için! Hadi büyütelim eylemimizi!

 
Datça'da sıcak havayı fırsat bilenler plajlara akın etti
 
Yakıt tankeri patladı: 99 kişi hayatını kaybetti
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan, Ilısu Barajı'nın açılışında konuştu
Mardin'deki Ilısu Barajı'nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ...
Uzun menzilli milli hava savunma füzesi Siper başarıyla ateşlendi
Türk savunma sanayisi tarafından geliştirilen yüksek irtifa uzun menzilli ...
Sevilen sanatçı sahnede hayatını kaybetti
Rumeli müziğinin sevilen isimlerinden Ramazan Günay, Zeytinburnu'nda çıktığı ...
 
Ödemiş'te uyuşturucu operasyonu: 2 kişi tutuklandı
İzmir'in Ödemiş ilçesinde düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan 2 şüpheli tutuklandı.
Dikilililer deniz temizliğini 15 bin balıkla taçlandırdı
İzmir'in Dikili ilçesi Bademli Mahallesi Muhtarlığı, yaz boyunca sürdürdüğü ...
Çeşme'nin sevilen bakkalı katil oldu!
İzmir'in Çeşme ilçesinde market işleten Cafer Sönmez (48), kıskançlık ...
 
81 ilde sahte - kaçak içki operasyonu: 39 gözaltı
Türkiye genelinde sahte ve kaçak içki satışı yaptığı şüphesi bulunan iş ...
Erdoğan, akaryakıt genelgesini yayınladı
Genelgeye göre, akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele çalışmalarında koordinasyonu ...
Büyükşehir’e cüruf tesisi çağrısı: Yazıyı geri çekin!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Aliağa’daki demir-çelik şirketlerine gönderdiği ...
 
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Anneler Günü Münasebetiyle: Sütveren Meryem Ayazması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yatak odasında tartışma!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Siyaset insanı bozuyor
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sahipsiz kalan eski İzmir…
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Nepotizm hastalığı ve belediyecilik...
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Erdoğan yalnız değil; Özgür Özel de istiyor!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
AVM krizinde kim kazandı?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva