HABERLER>GÜNCEL
15 Haziran 2022 Çarşamba - 14:53

Çerkezoğlu İzmir'den seslendi: ‘Artık yeter’ deme zamanı

15-16 Haziran işçi direnişinin yıl dönümünde İzmir’de gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup “Artık yeter!” demişti. Bugün işçi sınıfı için bir kez daha “artık yeter” deme günüdür" dedi.

Çerkezoğlu İzmir den seslendi: ‘Artık yeter’ deme zamanı

15-16 Haziran 1970’te İstanbul ve İzmit’te gerçekleşen işçi direnişlerinin 52.yıl dönümünde İzmir Kültürpark Lozan Kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, sendika şube temsilcilikleri ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katıldığı açıklamada “Bugün bir kez daha işçi sınıfı için ‘artık yeter’ deme zamanı" denildi.

15-16 Haziran işçi direnişinin yıl dönümünde İzmir’de gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup “Artık yeter!” demişti. Bugün işçi sınıfı için bir kez daha “artık yeter” deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltme günüdür. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle bu ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödüyor. Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor. Bir yandan yoksulluk, diğer yandan servetler artıyor. İktidarın politik tercihleri adaletsizliği büyütüyor” ifadelerini kullandı.

“İŞÇİ SINIFINI DİSK’TEN KOPARAMADILAR”
Dönemin hükümetinin sendikayı kapatma girişimlerini hatırlatan Çerkezoğlu, “Bundan tam 52 yıl önce Türkiye işçi sınıfının tarihi yeniden yazıldı. 15-16 Haziran 1970’te bir araya gelen, omuz omuza veren işçiler tarih yazdı. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi işçi sınıfının sendikal haklarını ve DİSK’i savunduğu şanlı bir direniştir. O dönemin hükümeti, patronların isteği doğrultusunda DİSK’i yok etmek  istiyordu. Böylece işçileri daha ucuza çalıştırmak istiyor, işçi sınıfına kölelik dayatıyorlardı. Ancak hiçbir baskı ile DİSK’i yok edemediler. İşçi sınıfını DİSK’ten koparamadılar. İşte bu  nedenle dönemin hükümeti Sendikalar Kanunu’nda değişiklik yaparak DİSK’i ortadan kaldırmak istedi” ifadelerini kullandı.

“ÜÇ İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ”
Çerkezoğlu konuşmasının devamında tüm tepkilere ve uyarılara rağmen yasa Meclis’e getirilince DİSK’in direniş kararı aldığına değinerek,” İki gün boyunca İstanbul ve İzmit’te on binlerce işçinin iş bırakarak katıldığı genel direniş ve yürüyüşler yapıldı.  Ne polis copları ne askeri panzerler… Hiçbir şey durduramadı birleşen işçileri. Üç işçi yaşamını yitirdi, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in de aralarında olduğu yüzlerce kişi tutuklandı, binlerce işçi işten atıldı ancak sonunda işçiler kazandı. DİSK’i yok etmek isteyen ve tek sendika dayatan yasa, büyük işçi direnişinin etkisiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi” dedi.

“ASGARİ ÜCRETLİNİN 5 BİN LİRASI ERİDİ”
15-16 Haziran 1970’teki işçi direnişinin işçi sınıfının birliğinin, dayanışmasının, mücadelesinin sembolü olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, “15-16 Haziran yalnızca anılması gereken bir “tarih” değil, işçi sınıfının elini kolunu bağlama girişimine karşı bir itirazdır, sendikal hak ve özgürlükleri savunma direnişidir.15-16 Haziran 1970’te işçi sınıfı masaya vurup “Artık yeter!” demişti. Bugün işçi sınıfı için bir kez daha “artık yeter” deme günüdür. Taleplerimizi omuz omuza yükseltme günüdür. Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle bu ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödüyor. Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor. Bir yandan yoksulluk, diğer yandan servetler artıyor. İktidarın politik tercihleri adaletsizliği  büyütüyor. Ülkeyi yönetenler “Türkiye büyüyor” diye övünüyor. Bizler ürettik, bizler çalıştık ama o büyümeden pay alamadık. Milli gelir içinde emeğin payı son iki yılda yüzde 39’dan yüzde 31’e düştü. Sermayenin payı ise yüzde 42’den yüzde 48'e çıktı. Dar gelirliler kaybetti, ücretliler kaybetti, on milyonlarca insanımız kaybetti, bir avuç sermayedar kazandı. Yılın ilk 6 ayında resmi enflasyon yüzde 21’den 73’e tırmandı. Dar gelirlinin, asgari ücretlinin gıda enflasyonu yüzde 130’a yaklaştı. Yüksek enflasyon nedeniyle yılın ilk 5 ayında asgari ücretlinin 5 bin lirası eridi gitti. Ülkeyi yönetenler ise bu geçim sorunlarına çare üretmek yerine, rakamlarla mücadele ediyor. Hiç kimsenin inanmadığı bir enflasyon rakamı açıklayarak bizleri daha düşük ücretlere mahkûm etmek istiyorlar. Enflasyonu olduğundan düşük göstererek emeğimizi daha da ucuzlatmak istiyorlar. Bunun adı hırsızlıktır! Fakirden çalıp, zengine vermektir” şeklinde konuştu.

“SENDİKAL HAKLARIN KULLANILMASININ ÖNÜNDEKİ ENGEL BÜYÜYOR”
Çerkezoğlu açıklamalarının devamında işçilerin örgütlenmesinin öneminin altını çizerek, “Başta işçi sınıfı olmak üzere halkımız yaşam mücadelesi verirken az sayıda para ve iktidar sahibi servetlerinin, lükslerinin, ihalelerinin, karlarının, rantlarının bir kısmından bile vazgeçemiyorlar. Asgari ücretten tıkır tıkır vergi kesilirken, üç beş şirketin milyonluk vergileri sıfırlanıyor. Ücretlerimizden kesintiler sürerken patronlara kıyak üzerine kıyak yapılıyor. Kur Garantili Mevduat hesabıyla bizden toplanan vergiler bir avuç zengine ve bankalara aktarılıyor. Biz geçim savaşı yürütürken bir avuç patron ve banka adına işçi sınıfına karşı sınıf savaşı şiddetleniyor. Bu durumda bizlerin, işçi sınıfının, insanca bir yaşam için, haklarımızı almamız için örgütlenmemiz gerekiyor. Bir olmamız, birlik olmamız, güçlü olmamız gerekiyor. Örgütlenmemizin, haklarımızı savunmamızın önüne çıkan engelleri omuz omuza aşmamız gerekiyor. Evet 52 yıl sonra bugün de işçi sınıfının örgütlenmesinin, sendikalı olmasının, DİSK’li  olmasının ve başta grev hakkı, toplu iş sözleşmesi hakkı olmak üzere sendikal haklarını kullanmasının önündeki engeller giderek büyüyor.” dedi.

ÇERKEZOĞLU TALEPLERİ SIRALADI
Sendikalı işçiler işten çıkarıldığını ifade eden Çerkezoğlu,”İşverenlerin her türlü hukuksuzluğuna göz yumuluyor. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun Küresel Hak Endeksine göre Türkiye işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasında sayılıyor. Ülkeyi yönetenler grev yasaklamakla övünüyor. Uluslararası sermayeye “bu ülkede işçi hakkı yok, bu ülkede emek ucuz” diye sesleniyor. Emeğimizi uluslararası piyasalarda haraç mezat tezgaha çıkarıyor. Ancak bu böyle gitmez! Haklarımızı, yaşamlarımızı ve memleketimizi nasıl savunacağımızı tarihimizden biliyoruz. Bundan 51 yıl önce, 15-16 Haziran 1970’de ayağa kalkan işçi sınıfından dersler almamız gerekiyor. İnsanca yaşamak için taleplerimizi omuz omuza, tek yumruk yükseltmemiz gerekiyor” ifadelerini kullanarak açıklamasının sonunda taleplerini şöyle sıraladı:

1. Hayat pahalılığı karşısında işçi sınıfının yaşadığı gelir kaybını telafi etmesinin en önemli yolu, sendika ve grev hakkıdır. Bu hakların kullanımın önündeki tüm yasal ve fiili engeller derhal kaldırılmalıdır

2. Başta asgari ücret olmak üzere tüm ücretler ve emekli maaşları artırılmalıdır.

3. Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturalarına yapılan zamlar geri alınmalı, temel tüketim mal ve hizmetleri vergi ve kesintiden muaf tutulmalıdır. Tüm fiyatları doğrudan etkileyen akaryakıt üzerindeki vergi yükü düşürülmelidir.

4. Enflasyon karşısında eriyen ücretler üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Kâr ve faiz gelirlerinin vergilendirildiği, çok kazananın çok vergi verdiği adil bir vergi politikası benimsenmelidir.

5. Yoksulluğu yenmek için güvenceli istihdam şarttır! Bugün başta belediyeler olmak üzere birçok iş kolunda çeşitli isimler altında devam eden tüm güvencesiz istihdam biçimlerine son verilmelidir. Kadrolu, güvenceli bir iş herkesin hakkıdır, belediye şirket işçilerine kadro verilmelidir.

Büyük işçi direnişin 52’nci yılında bir kez daha tüm işyerlerinden, meydanlardan haykırıyoruz: 15-16 Haziran direnişi işçi sınıfının verdiği bir demokrasi dersidir: Emeğin hakları olmadan demokrasi, demokrasi olmadan emeğin hakları olmaz! Emeğimiz, ekmeğimiz ve haklarımız için Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz!

 
Tahıl krizine özel çözüm: 'Kırmızı hat'
 
Mahall Bomonti için 24 milyonluk yatırım... Tarihi fabrika hayat bulacak!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Masada su kirliliği... Gündem Küçük Menderes
İzmir’in tarım topraklarıyla çevrili Küçük Menderes Havzası’nda yaşanan ...
İzmir'de DHKP/C operasyonu!
Aralarında İzmir'in de ulunduğu 13 ilde düzenlenen operasyonda terör örgütü ...
DBP'li Aydeniz'in dosyası başsavcılığa gönderildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır ...
 
Erdoğan'dan öğrenci affı müjdesi!
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin ...
'Baklavacılar' için istenen ceza belli oldu
İstanbul Pendik'te, 2019 yılında yol verme tartışmasının büyümesiyle 7 ...
Üzerine demir kapı düşmüştü... 9 yıl sonra karara bağlandı: MEB tazminat ödeyecek!
İzmir'in Torbalı ilçesinde, arkadaşlarıyla okul bahçesinde oynarken üzerine ...
 
ÖSYM açıkladı: YKS hazırlıkları tamamlandı!
ÖSYM Başkanı Halis Aygün, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) hazırlıklarını ...
Çevik Bir hakkında infaz erteleme talebi
Ankara 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 28 Şubat davasında hüküm ...
İzmir'de bir FETÖ baskını daha: Gözaltılar var!
İzmir merkezli 5 ilde, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) avukat yapılanmasına ...
 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Türkçem benim
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
10 Yönetmen Ve Türk Sineması
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Atatürk' adını kim yakıştırdı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe büyüledi!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Taşlar yerinden oynuyor
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Üç koltuk, iki makam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Eğitim ve yeni müfredat
Hanzade ÜNUZ
Hanzade ÜNUZ
Fırtınam, felaketim, hasretim...
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ARI
Kemal ARI
İstediklerimiz ve sorumluluklarımız
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva