Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Yusuf Kenan Çakar önemli açıklamalar yaptı. Son yıllarda resmi tören ve kutlamalarda yaşanan olayları analiz eden Çakar, sürecin siyasi nedenlerden dolayı bu hale geldiğini ifade etti. Yerel seçimler öncesinde “partiyi anlatma, projeleri ön plana çıkarma” stratejisi ile hareket edeceklerini dile getiren Çakar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yüklendi.
İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül’ün önemine değinen Çakar, “9 Eylül sadece İzmir’in kurtuluşu değil Türkiye’nin kuruluşunun başladığı bir süreç. İstiklal Savaşı’mızın sonlandığı, taçlandığı bir gün. Sadece İzmir’de değil tüm yurtta bu gün kutlanmalıdır. Bu gün hiçbir siyasi partinin uhdesinde değildir. Ne CHP’nin, ne AK Parti’nin, ne MHP’nin ne de başka bir siyasi partinin tekelinde olmamalıdır. Partilerin hepsi gelici geçicidir. 9 Eylül ve Türkiye kalıcıdır. Geçen yıl yaşanan ne İzmir’e ne de 9 Eylül’e yakıştı. CHP’liler ulusal günler kendilerininmiş gibi görüyorlar. Ötekileştiriyorlar. Bir de o yerde sayısal olarak çok yüksek iseler orada bulunan diğer insanların gelmesini istemiyorlar. Bu doğru bir davranış değildir. Dışlayıcılığın kimseye faydası yoktur. Geçtiğimiz yıl törenlerde sayın bakanı (Ertuğrul Günay) yuhalamanın İzmir’e bir faydası oldu mu? İzmir bir adım daha ileri mi gitti. Ulusal günlerimiz bizim çimentomuz, bizi birbirimize birleştiren değerler üzerinden siyaset yapılmamalıdır. İzmir’in Türkiye’nin illerinden geri kalmasının gerekçesi CHP’nin bu anlayışıdır” dedi.
KOCAOĞLU YAPTI
İzmir Enternasyonal Fuarı başta olmak üzere birçok etkinlikle yaşanan meselenin arka planın tespit edildiğini dile getiren Çakar, “Üç yıldan bu yana bu olayların nasıl başladığına, nasıl geliştiğine bakmak lazım. En son fuar olayına bakalım. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu alana geldi. CHP’li arkadaşlarımız ayakta alkışladılar. Sloganlar attılar. Karşılığında hiçbir aykırı ses bile çıkmadı. Ama Sayın Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım alana girdiğinde CHP’lilerin yuhalamaları, protestoları başladı. Bu CHP’lilerin aynı zamanda kendisinden olmayanı dışlamaya yönelik davranış biçimi haline gelmiş. Bu doğru değil. Biz bunu istemiyoruz. Bizim bir bakanımızın, üst yöneticimizin yuhalanmaya, dışlanmaya çalışıldığı bir yerde de İzmirliler olarak sahip çıkmak zorundayız. Sahip çıkıyoruz. Aziz Bey’in tarafları ikaz etmeye çalışması samimi değil. Kendisi samimi olsa, törenler ve açılışlar öncesinde uyarıda bulunur. Aziz Bey CHP içerisinde, örgütler üzerinde etkili bir insandır. Bu konuda nasıl davranılacağı ile ilgili örgüte isteklerini bildirir. Örgüt de onu dinler. Ne yazık ki Aziz Bey bunu alışkanlık ve politika haline getirdi. Önce taraftarlarını bağırtıyor, sonra da çıkıyor her iki tarafa da ‘ayıptır, yapmayın’ diyor. Bunun üzerinden de kendisine prim sağlıyor. Aziz Bey’i ve CHP’yi samimi olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
MUHALEFETTE KALMANIN EZİKLİĞİ
Gerilimin en büyük nedeninin Başkan Kocaoğlu olduğunu anlatan Çakar, “AK Parti’nin İzmir’deki yetkilisi olarak söylüyorum. Herhangi bir törende CHP tarafından bizim mensuplarımıza, bakanlarımıza, milletvekillerimize ve temsilcilerimize eğer aksi bir hareket olmadığı sürece AK Partililerden, AK Parti’ye gönül vermiş insanlardan bir kişi dahi bu hareketin içerisinde olmayacaktır. Bunun teminatıyız. Eğer yapan olursa da biz onunla ilgili gerekli eylemi ve işlemi de ortaya koyarız. Ama CHP’yi samimi olmaya davet ediyorum. CHP peki bunu niye yapıyor? Aziz bey bu oyunun içinde niye yer alıyor? Gergin siyaset CHP’nin genlerinde var. Sürekli olarak muhalefette kalmış olmanın ezikliği içinde hareket ediyorlar. CHP’liler az güçlü oldukları yerde bile diğerlerini dışlamak ve onlara hayat hakkı sağlamamak üzere siyaset anlayışı oluşturmuşlar. Bu genelde böyleyken İzmir’de farklı siyaset gerekçeleri var. Özellikle AK Parti’nin güçlü olduğunu görüyorlar. Kentin seçimlerde çantada keklik olmadığını anlayanlar seçmeni kamplaştırarak kazanma ihtiyacını hissediyorlar. Bu saldırganlığın sebebi tabanın erimesidir. Gerginlikle kendi seçmenleri ve AK Parti karşıtı seçmenleri kendilerinde toplamaya çalışıyorlar. Gerginlik ve kamplaşma nedeniyle alınan belediye başkanlığının İzmir’e faydası olmadığını kentte yaşayanlar son yıl içerisinde zaten gördü. Bizim buradan tavsiyemiz var. Gerginlik ve kavga ile kente faydalı olunmaz. Gelin el birliği ile çalışmalar yapalım, yatırım yapalım, hizmet üretelim. Bu çok iyi bir ev sahipliği ile olur. Siz her gelen bakanı yuhalamaya, her gelen parti temsilcisine tepki göstermeye kalkarsanız devlet kurumları ile kavga ederseniz bir yere varamazsınız. Bunun ötesinde Aziz Kocaoğlu ve CHP zihniyetinin İzmir’de kavga etmedikleri kimse kalmadı. Başkan, kentin ticaret odası başkanı, meclis üyeleri, oda başkanları, kendi milletvekilleri ve belediye başkanı ile kavga etti. İl başkanı, gelen ve giden valisi ile yani öne çıkan insanla Aziz Bey kavgalı. Aziz Bey’in siyaset üslubunda var. Herkesle kavga ediyor. Belki ona faydası vardır ama İzmir’e faydası yok. Onun için İzmir’in bu gergin ortamdan çıkmasının en büyük sorumluluğu CHP’liler ve Aziz Bey’e aittir. Bir an evvel İzmir’i bu gerginlikten çıkartmaları lazım. Özellikle bayram günlerinde, ortak değerlerimizin olduğu etkinliklerde daha sorumlu davranmalıdır. Birliği ve beraberliği sağlamak yerelde iktidar olan CHP’nin görevidir” dedi.
YUNANİSTAN’IN BAKANI MI?
Çakar, fuar açılışından sonra ortaya çıkan ve zaman zaman gündeme gelen “taşıma insanlar” konusuna da değindi. AK Parti’nin törenlere, etkinliklere ve açılışlara bilerek insan yığdığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını anlatan Çakar, “Asla ve asla böyle bir talimatımız olmaz. Ayrıca İzmir’de sadece CHP’liler yok. İzmir bütün partilerin taraftarlarının, temsilcilerinin olduğu bir yer. Doğal olanı da bu zaten. AK Parti İzmir’de yüzde 40’a yakın oy aldı. Yüzde 10-15 oranında bir oran da MHP’nin olduğunu varsayacak olursak CHP’nin de İzmir’de kendisinin de alacağı oy yüzde 40’lar seviyesinde. AK Partililer oraya adam yığıyorsa karşılığında CHP’liler de adam yığıyor anlamına gelecektir. Bu doğru değil. Kentin bir açılışında, töreninde alana girenlerin bir kısmı muhakkak ki mozaiğin dağılımı gibi farklı partilerden olacaktır. Dolayısıyla bir yığma yapmaya zaten gerek yok. Kentli duyarlılık içinde oraya geldiğinde sandıktan çıkan tabloyu yansıtıyor demektir. Oraya özellikle adam yığmaya gerek yok. Siz ‘buralara AK Parti de, MHP’ de gelmesin. Sadece CHP’liler dolsun’ diyorsanız bunun demokrasilerde, çağdaş kentlerde, özgürlüklerde yeri yok. Buralarda amaç AK Parti gibi, CHP’li düşünmeyen insanların katılmasını engellemek için baskı oluşturmaktır. Bu bilinçli yapılıyor. Törene katılmasan ‘katılmadı’ diyorlar. Katıldığın zaman da yuhalayarak kendilerinin üstün olduğunu ortaya koyma gayretindeler. Eğer yuhalayanlar üstün olsaydı bütün rejimler dünyada alkış ya da yuhalamaya göre kurulurlardı. Bir yere çok kalabalık gitmek, çok alkış tutmak ya da diğer tarafa tepki göstermek üstünlük sebebi değil. Biz hiçbir zaman böyle bir şeyin içinde olmadık, olmayacağız. Ama parti yöneticilerimizin, mensuplarımızın kendini bilmez 3-5 kişi tarafından yuhalanması, bindirilmiş kıtalar tarafından yapılan çalışmalara karşı dururuz. Bu bizim en büyük vazifemizdir. Törenlerde tepki gösterilen, protesto gösterisi yapılan bakanlar Yunanistan’ın bakanı mı? Bu ülkeye hizmet eden insanlar. Onlara tepki göstermek yerine çalış senin de olsun” diye konuştu.
HER AKLINA DÜŞENİN…
Çakar, yerel seçim öncesinde henüz bir çalışmanın yapılmadığı aday belirleme takvimi hakkında da açıklama yaptı. Çakar, “CHP seçimin çantada keklik olmadığını bu sefer anlayınca bir an evvel adaylarını belirlemek ve çalışmalara başlama ihtiyacını hissetti. Yoksa hiçbir seçimde 6 ay önceden aday adaylıkları başvurularının alındığı olmamıştır. Sadece bu seçime yönelik bunu yaşıyoruz. Özellikle İzmir’de işleri zor. Biraz daha erken başlayarak yol alalım mantığı ile hareket ediyorlar. Bunun CHP’ye fayda sağlayacağını sanmıyorum. Başvuruları aldılar ama ‘istersek dışarıdan aday yapabiliriz’ dediler. Birçok ismi örgütlerden istifa ettiler. Erken istifa edenler birbirlerini yıpratacak. Bunun faydası değil zararı olur. Biz de genel merkezimizin açıklayacağı takvimi bekliyoruz. Belli disiplinleri ve yönetim tarzı olan bir partiyiz. Öyle CHP’deki ve diğer partilerdeki gibi her aklına düşenin ‘ben aday adayıyım’ diyerek yollara düştüğü bir parti değiliz. Her isteyen AK Parti’den aday adayı olabilir ama belli kuralları ve zamanı var. Takvim, resmi takvim ile birlikte olacaktır diye tahmin ediyorum. Biz tabi ki boş durmuyoruz. Partimizden aday olabilecek isimleri değerlendiriyoruz. Ankara genel merkezimiz ile görüşmelerimiz sürüyor” dedi.
HERKESİN ADAYI
Çakar, ilçelerde aday olarak belirlenen kişinin genel merkezin süzgecinden geçtiğini anlattı. Çakar, “CHP’nin ne gün ne yapacağı belli değil. CHP’ye Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olurken ‘her yerde ön seçim’ dediler. Vaatler verdiler. Milletvekili seçimlerinde ‘vakit dar’ dediler. Şimdi yerel seçimlerde ön seçimden bahseden bile kalmadı. Çıkıp ‘anket, kamuoyu yoklaması yapacağız’ diyorlar. Biz yoklamalara bir yıl önceden başladık. Sürekli anket yapan bir partiyiz. İl yönetim kurulu, ilçe yönetim, kadın ve gençlik kollarının aday adayları üzerindeki görüşlerini mutlaka alıyoruz. Kentteki STK’ların düşüncelerini alıyoruz. Mutlaka değerlendiriyoruz. Semt, ilçe ve mahallelerin ileri gelen insanlarını dinliyoruz. Bütün bunlar birkaç kademede toplanıyor. İl başkanlığı, genel merkez görevlileri ile değerlendiriliyor ve adaylar üçe indiriliyor. Başbakanımıza sunuluyor. Başbakanımız kendilerini çağırıyor ve görevi birisine veriyor. Bir arkadaşımız İzmir’in her hangi bir ilçesinde aday olacaksa başbakanımız kesinlikle onunla görüşür. Karar da MYK’dan çıkar” diye konuştu.
ŞİMDİDEN 100’ÜN ÜZERİNDE ADAY ADAYI VAR
Çakar, İzmir’de belediye ve meclis üyesi adaylıkları için yapılan başvuruların fazla olması konusunu da değerlendirdi. AK Parti’de de özellikle yoğun başvuru tahmin ettiğini anlatan Çakar, “Bizde buna yakın, belki de daha yukarıda aday adayı çıkacaktır. Şu anda 100’ün üzerinde belediye başkan aday adayı var. Biz ‘aman takvimi bekleyin’ diyoruz. Merkez ilçelerimizde 10’dan fazla adayımız var. Bu AK Parti için çok normal de bu CHP için normal değil. CHP’liler kendi belediye başkanları ve meclislerinin başarısız olmadığını kabul etmişler. Başarılı bir belediye başkanının karşısına kolay kolay bir siyasetçi aday adayı olarak çıkar mı? Değişim ihtiyacı neden doğuyor. Başarılı olsa ne halk, ne de partisi değişsin istemez. Onlarca insan ‘ben daha iyi yaparım’ diye ortaya çıkıyorsa mevcut başarısız demektir” diye konuştu.
ZİHNİYET DEĞİŞİMİ LAZIM
Çakar, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin’in “bazı ilçelerde değişim gerekiyor” açıklaması hakkında konuştu. Çakar, İl Başkanı Engin’e katıldığını ifade ederken, “Başkan konuşmasında Karşıyaka’dan bahsediyor. Karşıyaka öteden beri CHP’nin yüzde 50’lerin üzerinde bir oy oranı ile kazandığı bir ilçe. Halen daha ‘kesin kazanırız’ diye baktıkları ama yanıldıkları bir yer. Engin orada değişimin şart olduğunu söylüyor. Doğru söylüyor ama sadece Karşıyaka’da değil tüm İzmir’de değişim şart. O değişim de bir CHP’li belediye başkanının gidip, diğerinin gelmesi değildir. 30 ilçede AK Parti’nin döneminin başlaması gerekiyor. Başkan kendi belediyelerinin başarısız olduğunu o da geliyor. Aynı mantıkta belediyecilik yapan insanların gelmesi değişim değildir. Değişim fotoğrafın, zihniyetin değişmesidir” dedi.
Çakar, ayrıca, “Her siyasi partinin hedefi girdiği seçimleri kazanmaktır. Öyleyse İzmir’de 30 ilçe ve Büyükşehir var. Bunun için çalışıyoruz. Bunlardan bir kısmı doğal olarak olmaz, bir kısmı başarılı olur. Adaylara, seçmenlere ulaşma argümanlarına bağlıdır. Bu seçimde çok önemli değişim yaşanacak. Bunu İzmirli görüyor. Aslında İzmirli istiyor. CHP’li seçmenin büyük kesimi de ‘yeter artık, bıktık iş bilmezlerden. Ödünç de olsa AK Parti’ye oy vereceğiz’ diyor. İzmir’in geri kalmışlığını yok etmek isteyen onlarca CHP’li insan var. Biz ‘aileden CHP’liyiz ama bu sefer size oy vereceğiz’ diyen insanlarla sürekli bir araya geliyoruz” ifadelerini kullandı.
STRAJEJİLERİ ANLATTI
Çakar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın da katıldığı il başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda öne çıkan konuların ayrıntılarını anlattı. Milletvekillerine sunum yapan Çakar, yerel seçimler öncesinde strateji belirlemek için bir araya geldiklerini Akdoğan’ın ise tesadüfen kentte olduğunu dile getirdi. Çakar, “Biz milletvekillerimiz ile İzmir’in son 10 yılını değerlendirdik. İzmir’de siyaset yapıyoruz. Gerçek fotoğrafı gördük. Hep birlikte analiz ettik. Kentin olması gerektiği yerde olmadığını, hizmetlerin yürümediğini, bunların para pul ile olmadığını, idari zafiyetten kaynaklandığını dile getirdik. İzmir’in her alanda tıkandığını gördük. Objektif veriler üzerinden değerlendirme yaptık. Kendimizi kandıramayız. Fotoğrafın İzmir tarafından görülmesini sağlamamız gerekiyor. Yerel seçimler üzerine asıl stratejimiz birisinin eksikliği üzerinden çalışma yapmamaktır. Biz kente ne vermek istiyoruz, ne yapmak istiyoruz buna bakacağız. Siyasi ideolojiler üzerinden kamplaşmış bir seçim mi, yoksa hizmeti ön plana çıkarak seçim programı mı yapacağız? Biz hizmeti ön plana aldık. Kişilerle, partilerle uğraşmak gibi bir niyetimiz yok. Kendimizi anlatacağız. Tabi ki partilerin ve kişilerin ne olduğunu da ifade etmeden geçmeyeceğiz. CHP yönetimlerinin zafiyetleri var. CHP, başarısız olanları değiştirip yeni isimlerle halkı tekrar kandırmaya çalışacak. Biz de ‘kişilerin değişmesi bir anlam ifade etmez’ diyoruz. Bir CHP’li gidip, diğer CHP’li gelirse bir şey olmaz. Gidin Denizli’ye, Konya’ya, Bursa’ya bakın. Kapısından içeriye giremediğiniz, aylarca sorularınıza cevap alamadığınız bir belediye mi istiyorsunuz. Yoksa kapıdan girerken sizi kapıda karşılayan görevlilerin olduğu bir belediyecilik mi istiyorsunuz? Buna gelin karar verin diyoruz. Biz projelerimizle geliyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu afişler asmış. Tamamen vatandaşı kandırmak üzere çalışma yapıyor. Duyuruda ‘kentinizdeki, mahallenizdeki sorunları, projelerinizi bize iletin. İzmir’e iz bırakın’ diyor. Böyle bir propaganda sistemi geliştirdi. 10 yıldan bu yana İzmir’i yönetip de halen daha kentin sokaklarının, mahallelerinin sorunlarını bilmiyorsanız, birilerinin size sorun getirmesini, proje üretmesini istiyorsanız işte sizin belediyecilik, hizmet anlayışınız bu kadardır. Biz kentin sorunlarını biliyoruz. Yerelde iktidar olmadığımız halde herkesle diyalog kurarak çalışmalar yaptık. Kavga ve gerginlik üzerine değil hizmet esaslı işlerle İzmir’in siyasetini de değiştireceğiz” diye konuştu.
SAİT’E DESTEK VERDİ
Çakar, 9 Eylül’de Dünya İzmirliler Günü adı altında etkinlik düzenleyen AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait’in çalışmasına destek verdi. Sait’i eleştiren AK Partili Milletvekili Hamza Dağ’dan farklı düşündüğünü anlatan Çakar, “İzmirlinin kutlamalara katılmasını sağlamak lazım, Yerel yöneticilere önemli görevler düşüyor. Bunun haricinde de 9 Eylül sadece belediyelerin hazırladığı tek tip törenlerle kutlanması yeterli değil. Herkes etkinlik yapmalıdır. Ulusal bayramların kutlanması için aktivitelerin yapılması gerekir. Sanayiciler, turizmcilerin, eğitimcilerin, siyasi partilerin etkinlik yapması lazım. Milletvekilimiz Rıfat Sait’in kutlama programı hazırlaması ‘alternatif’ değil, çoğulculuktur. 9 Eylül’ü sadece Cumhuriyet Meydanı’nda kutlanan, onun dışında başka bir etkinliği olmayan faaliyet halinde bırakmak doğru değildir. Biz ‘bayramları tek tipleştirmeyeceğiz, halkın bayramı haline getireceğiz’ dedik. Halkın katılımı ve yeni kutlama biçimleri, alternatifleri olması lazım. Sadece Rıfat Sait’i değil bu tür etkinlikler yapan herkesi destekliyorum. Tüm İzmir’in her sokağında kutlamak lazım. Her harekete ‘alternatif hareket, karşı hareket’ olarak bakmak bana göre hastalıktır. Bu doğru değil. Rıfat Sait’in bu hareketinin tüm sorumlulara yayılmasını istiyorum” açıklamasını yaptı.
.jpg)
13
5
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri