‘Boru’ topuna AK Parti’de girdi: Çakar’dan sert çıkış

Büyükşehir Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili ve İl Başkan Yardımcısı Kenan Çakar yazılı bir açıklama yaparak yerel idareyi sert sözlerle eleştirdi.


İŞTE ÇAKAR’IN AÇIKLAMASI
EBSO Meclis Başkanı’nın Büyükşehir belediyesinin en önemli kurumlarından biri olan İZSU’nun aldığı boruların çok çok pahalı olduğu, aynı işin 4 kat daha ucuza yapılabileceği, İzmirlinin parasının sokağa atılmaması gerektiği, yönünde ikaz ve eleştirilerini hep birlikte okuduk. Sadece EBSO Meclis başkanı değil,  boru imalat sektöründeki diğer İzmirli sanayicilerde bu ihalenin yanlış olduğunu söylüyor. 

ADRESE TESLİM İHALE Mİ YAPILIYOR?
EBSO Meclis Başkanı’nın açıklamasında asıl dikkat çekici husus, alınmak istenen boruların Türkiye’de sadece bir kişi tarafından üretildiği ve adrese teslim ihale edildiği vurgusudur. Bu husus çok çok önemli ve hiç kimsenin geçiştiremeyeceği kadar da hassas bir konudur.

Sayın Kocaoğlu’nun bu iddialara açık ve net biçimde cevap verip, hem ilgilileri hem de İzmirlileri aydınlatması gerekirken, her zaman yaptığı gibi insanları itham eden, baskı kurmaya ve susturmaya yönelik cevaplar vermesi kabul edilemez.

HERKESİ BASKI VE KAVGA İLE SUSTURMAYA ÇALIŞIYOR
Eleştirilere ve önerilere tahammülü olmayan Kocaoğlu’nun verdiği cevaplarla, üstü kapalı olarak,  herkesi menfaat peşinde koşmakla itham etmesi, başka bir amacın mı var diyerek kişileri rencide etmesi,  aslında İzmir Büyükşehir belediyesinin yıllardır nasıl beceriksizce yönetildiğini ve paraların nerelerde çarçur edildiğini kamuoyunun dikkatinden kaçırmaya yönelik gayretinden başka bir şey değildir.  

KRAL ÇIPLAK
Bu eleştirileri ve yanlış işleri yıllardır biz söylüyorduk. Siyasetçiler söylüyor, muhalefet yapıyorlar diye belki dikkate alınmıyor, yeterince etkili olmuyordu. Ancak şimdi İzmir’in önemli sanayicileri ve tarafsız iş adamları söylüyor. Artık İzmir de insanlar KRAL ÇIPLAK diyor.
İnsanlar konuşmaya başlayınca, diğerleri de cesaret bulup konuşuyorlar. Şimdi de Çelik Boru İmalatçıları Derneği 2010 yılında yapılan bir boru ihalesi ile belediyenin 25 milyon dolar zarar ettirildiğini söylüyor.

Bu ihalede de dikkat çekici husus yukarıda bahsi geçen ihale gibi. Yani alımı yapılan borunun tek imalatçısı olması. İhaleye tek firma girebiliyor. İstediği fiyattan ihaleyi alıyor. Rekabet yok, kıyaslama imkânı yok. Oh ne ala memleket. Olan İzmirlinin parasına oluyor. 
    
Neden ve nereye akıp gittiği ile ilgili epeyce zaman tartışmalar devam edecektir.  Ortaya çıkan gerçek 2 ihale sonucunda İzmir’in 32 milyon dolar parasının boruların içinden akıp gittiğidir.

İZMİRLİNİN HAKKINI SAVUNUYORUM
Şimdi Sayın Kocaoğlu da bilsin ki biz İZMİRLİ hemşerilerimizin hakkını savunuyoruz. Bana da amacın ne, kimi savunuyorsun gibi cevaplar vereceğine;
-İzmir’i, sivil toplumun sesine kulak vererek yönetmeli,
-İzmirli sanayiciyi dikkate almalı, dinlemeli,  İzmir’in parasının İzmir’de kalması için,  İzmirli üreticiyle çalışmayı tercih etmeli, hukuk içerisinde kalarak kentli sanayici ve yatırımcıyı desteklemeli,
-İzmirlilerin ihaleye girmesini zorlaştıran şartnameleri hazırlayanlardan, adrese teslim ihale yapmakla itham edilen bürokratlarından hesap sormalı,
-32 milyon doların hesabını vermelidir.