Başkan Soyer’den ‘Cezaevi’ için birlik çağrısı: Sessiz kalanların vahim tablodan haberi yok!

Oktay GÜÇTEKİN  / EGEDESONSÖZ- İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan depremin ardından dayanaksız olduğu gerekçesiyle yıkılan Buca Cezaevi'nin alanıyla ilgili Büyükşehir Belediyesi, alanın yeşil alan ve otopark olarak planlanması için çalışma başlatmıştı.

Çalışmalar devam ederken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı alan ile ilgili kendi planlarını tamamlarken, AK Parti ve başta Cumhuriyet Halk Partili isimler ve STK’lar arasında yaşanan tartışmalar ise hız kesmeden devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde ilk olarak CHP İzmir İl Başkanlığı öncülüğünde İzmirli siyasiler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü'ne giderek planlarla ilgili itiraz dilekçesi verirken, ardından ise  İzmir’de yer alan STK’lar aynı şekilde dilekçelerini sunmuştu. Yaşanan süreç sonrası ise İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve onlarca STK’nın katılımı ile Buca Belediyesi ev sahipliğinde toplantı düzenlendi.

SOYER:  İZMİRLİLERİN BU TABLODAN HABERİ OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ
Toplantının açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Sao Paulo gemisini örnek göstererek dayanışma çağrısında bulunurken, "Buca cezaevini yıkılmasından sonra ortaya çıkan alan ile ilgili çok önemli bir karar verildi. Bu alanda bir yapılaşmanın önünü açacak plan hazırlandı. Bu plan Buca’nın dokusunu bilen herkes için yıkılan yapıdan daha fazla bir beton imalatı anlamına geliyor. Buca’nın bu kadar sıkışık yapılaşmış dokusunun içinde nefes alınacak alan olması ihtimali varken bundan vazgeçip yerine ticaret, konut gibi birçok fonksiyon yüklenerek alanın yeşil alan olma ihtimalini ortadan kaldırılıyor. Bu hiçbir İzmirlinin, hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği tablo. Nasıl ki Aliağa’da zehir yüklü geminin İzmir'e gelişi ile ilgili ortak bir ses çıkabildiysek, nasıl ki tüm İzmir'in dinamikleri karşı durup zafer kazanıp geri gönderdiysek, bu seferde Buca’nın bu kadar aleni biçimde katledilmesine izin vermemek için bir araya geldik. Bu bir araya gelişi büyütmek istiyoruz. Çünkü sessiz kalan çoğunluğun bu vahim tablodan haberi olmadığını düşünüyoruz. Görevimiz tüm İzmir’e ne kadar haklı bir talebimiz olduğunu duyurmak ve herkesi bu talebin paydaşı haline getirmek. Yapılan planla Çevre Şehircilik Bakanlığı özetle ilk yapılan planda 40 bin metrekare olan ticaret ve konut alanı 70 bin metrekare çıkmış, eğitim tesisi alanı değişmemiş, park alanı 20 binden 11 bine düşmüş" ifadelerini kullandı.

KILIÇ:  İLK ÖNCE PLANDAN VAZGEÇİLSİN
Soyer'in ardından söz alan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, "Buca Cezaevi şu anda Buca’nın tam kalbi denilebilecek konumda. Belediyenin tam karşısında. Belki yapıldığı zamanlarda kent dışında kalmış bir alan olabilir. Ancak zamanla çarpık ve plansız büyüme ile bulunduğu yer Buca’mızın kalbi konumuna gelmiş durumda. Göreve geldiğim günden beri belki de en büyük mücadelemiz cezaevinin kaldırılmasaydı. Seçim sürecinde 2 aday vardı ve ikimiz arasında cezaevinin kaldırılması yarışı vardı. İlk aşamada cezaevinin kalkması durumu da yoktu. Mevcut cezaevlerinin durumunu biliyorsunuz, Buca Cezaevinde kalan normal de bin 700 tutuklu olması lazımken 3 bin 700’e yakın mahkum vardır. Toplamda 4 bin 500 kişilik bir cezaevinin bulunması lazımdı ve ciddi bir çalışma yürüttük. Bizim için cezaevin kaldırılması öncelikliydi. İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu var, bu çalışma devam ederken trafikte büyük aksamalar olacaktı. Bundan dolayı cezaevinin kaldırılması ve Adnan Kahveci Caddesinde büyük bir yol açılması vardı. Sonucunda Cezaevi kalktı ve biz burada üzerinde mevcut 2003 yılındaki planları vardı. Bizde böyle planı buca trafiğini katledeceğini söyledik. Her yerde de bunu söyledik. Bu aşamada da iyi bir noktaya evrildi. Yeni bir plan çıktı İBB yaptı. Ben bu işte doğrunun eninde sonunda bulunacağını düşünüyorum. Buca’nın yeşil alana ihtiyacı var. İçinde ne olsun düşüncesinin bir anlamı yok. İlk önce plandan vazgeçilsin sonra içine ne yapılacağı kolay" diye konuştu.