Bakan Özlü'den İzmir mesajları: Leblebi ve üzüme hapsedilmiş...

Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu tarafından İzmir'deki bir otelde düzenlenen 'Türkiye Makine Sanayi Zirvesi'ne Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü'nün yanı sıra TÜBİTAK ve üniversite temsilcileri ile makine sektörü yetkilileri katıldı.

'Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı' ile ilgili kısa tanıtım filminin ardından açılış konuşmasını Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran yaptı. Sektörel derneklerin faaliyet alanlarını geliştirerek, 18 derneği federasyon çatısı altında bir araya getirdiklerini belirten Dalgakıran, yüksek gelir seviyesine ulaşmak için yoğun çaba sarf edildiğini dile getirdi. Bu sürecin zorlu olduğunu vurgulayan Dalgakıran, "Bu alandan yukarı çıkmak zor. Son 60 yılda orta gelirden yüksek gelire çıkabilen iki ülke Kore ve Tayland'dır. Onlar makine, elektronik ve yazılım sektörü üzerine konsantre oldular. Eğitim sistemi de teknolojik çalışmalar da bu alanlara yöneldi. Kendi makinelerinizi üretemezseniz tüm karınızı makinelere yatırmış olursunuz. Düşük gelirden orta gelire çıkan 20'den fazla ülke var. Bize rekabetçi ülke sayısı giderek artıyor" diye konuştu.

'MAKİNE SEKTÖRÜ OLMADAN SANAYİLEŞME OLMAZ'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü de İzmirli iş insanlarına ve girişimcilere kalkınmanın artması için yaptıkları çalışmalar dolayısıyla teşekkür etti. İzmir'i 'teknoloji üssü' yapma gayretinde olduklarını kaydeden Özlü, 'Teknoloji Üssü İzmir Projesi' hakkında da bilgi verdi. Projenin, bu kente çok yakışacağını belirten Bakan Özlü, "İzmir tasarım, marka ve Ar-Ge alanlarında öncü bir kent. Ülke genelinde 809 Ar-Ge, 159 tasarım merkezi var. İzmir'de ise 68 Ar-Ge, 21 tasarım merkezi var. 2017 yılında İzmir'de 7 bin firma kuruldu ve 63 milyar dolarlık vergi ödendi. Makine sektörü olmadan sanayileşme olmaz. Üretim ve katma değer makine ile olur. Rekor büyümede sanayinin payı büyük. Makine sektörü 2017'de 11 milyar dolarlık rekor ihracat rakamına ulaştı. Kapasite kullanım oranı aralıksız artıyor. Made in Turkey damgasının yanına Turkish Machine damgasını vurduğunuzdan sizi tebrik ederim" dedi. 

'LEBLEBİ VE ÜZÜME HAPSEDİLMİŞ YERLİ MALI HAFTASI GERİDE KALDI'
Tasarım, teknoloji ve üretimin yerli makine sanayisi ile oluşturulması gerektiğini savunan Bakan Özlü, şunları söyledi:

"Kendi makinelerimizi üretip ihracat etmeliyiz. İnovasyondan güç alacağız. Firmaların pozisyonlarını koruyarak kazanma devri artık tarihe karıştı. Kalkınma politikaların temeline yerli üretimi koyduk. Bunun için elimizden gelen desteği veriyoruz; ancak yine de yabancı yatırımı dışlamıyoruz. Herkese 'Türkiye'de üret, burada istihdam yarat' diyoruz. Milli ve yerli üretim stratejik bir duruştur. Leblebi ve üzüme hapsedilmiş yerli malı haftası geride kaldı. Savunma, enerji ve ulaştırma gibi sektörlerde kendi teknolojisini üreten bir Türkiye var. Hedeflere ulaşmak için somut adımlar atmaya devam ediyoruz. Yerli malı yazılım konusunda etkin düzenlemeleri hayata geçirdik. Yüksek teknolojiye geçiş programında makine sanayi önemli yer tutacak. Türk ekonomisini güçlendirmenin anahtarı güçlü özel sektörden geçiyor." 

Başbakan Binali Yıldırım'ın imzasıyla 24 Ocak'ta hayata geçirilen 'Yerlileştirme Yüksek Kurulu'nun, yerli ve milli sanayiye bakış açısının en somut ifadesi olduğunu belirten Bakan Özlü, 2019 yılında makine ve teçhizat alımlarını KDV'den muaf tutmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Toplantı, katılımcıların makine sanayi üzerine sunumları ile devam etti. (DHA)