EGEDESONSÖZ - Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Genel Kurul toplantısı; Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın Başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöke ve çok sayıda genel kurul üyesinin katılımıyla gerçekleştirildi. Genel kurulda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son aylarda gelişmekte olan ülkelerde de ciddi sıkıntıların baş gösterdiğini vurgulayarak, gelişmiş ülkelerin iç pazarının bir türlü toparlanamaması nedeniyle Çin, Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarının da artık düşmeye başladığını söyledi. 'Türkiye'nin uzun vadeli istikrarını garanti altına alacak tedbirleri bugünden aldığımız takdirde, yapısal reformlarımızı kararlı bir şekilde devam ettirdiğimiz sürece ve belki de hepsinden önemlisi demokrasi ve hukuk zeminini güçlendirdikçe kuvvetle inanıyorum ki 21. yüzyıl Türkiye'nin yüzyılı olarak tarihe geçecektir'' diyen Babacan, buna yürekten inandıklarını ve bu hedef doğrultusunda azim ve cesaretle çalıştıklarını kaydetti. Babacan, ekonomi politikaları ve yargı reformlarının önemli olduğunu, ancak en kritik alanın eğitim olduğunu ifade ederek, ''Eğer Türkiye, eğitimde cesur adımlar atmazsa, eğitim reformunu planlanan şekilde tamamlayamazsa Türkiye'nin hiçbir zaman arzu ettiğimiz gelişmiş ekonomi seviyesine ulaşması mümkün olamayacaktır'' ifadesinde bulundu.
KOBİ’LER EKONOMİNİN OMURGASI
Türkiye'de ise KOBİ'lerin ekonominin omurgasını teşkil ettiğini vurgulayan Babacan, KOBİ olarak adlandırılan işletmelerin ülkedeki istihdamın yüzde 78'ini, ihracatın yüzde 60'ını ve katma değerin yüzde 55'ini oluşturduğunu bildirdi. Babacan, sevindirici olan bir hususun ise KOBİ'lerin yarıdan fazlasının inovasyon faaliyeti yürütmesi olduğunu anlattı. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içerisindeki payının yüzde 15 olduğunu belirten Babacan, bu rakamın yeterli olmadığını, bu noktada da KOSGEB'e ve aynı zamanda KOSGEB ile koordineli çalışan TÜBİTAK'a büyük rol düştüğünü kaydetti. KOSGEB destek modelinin en temel özelliğinin proje esaslı ve işletme ihtiyaçlarına duyarlı ve erişimi kolay bir anlayışla kurgulanması olduğunu vurgulayan Babacan, ''Eskiden günü kurtarsınlar diye desteklenen KOBİ'lerimize artık Ar-Ge ve inovasyon yapsınlar, proje geliştirsinler, borsaya açılsınlar, ihracat yapsınlar, işbirliği kursunlar diye yardımcı oluyoruz'' diye konuştu.
DAHA NİTELİKLİ KOBİ’LER
Toplantıda konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, hükümet olarak, ülkede KOBİ havuzunu büyütmek ve bunların içinden çok daha nitelikli KOBİ'ler çıkarmak hususunda büyük bir kararlılık içinde olduklarını belirterek, özellikle KOSGEB aracılığıyla bizzat KOBİ'lere ve girişimci adaylarına yönelik özel politikalar ürettiklerini, özel destekler sağladıklarını bildirdi. Yeni işletmelerin kurulmasının çok önemli olduğunu ve bu nedenle de KOSGEB'in bu kapsamdaki desteklerine son yıllarda büyük önem verdiklerini anlatan Ergün, şöyle konuştu: ''Bizim KOBİ'lerimize, esnafımıza ve girişimcilere desteklerimiz artarak devam edecek. Artık KOBİ'lerin peşinden koşan bir KOSGEB var. 81 ilde KOSGEB'in örgütlenmesini sağlıyoruz. KOBİ'leri, KOSGEB'in sunduğu fırsatlardan daha fazla yararlanmaya davet ediyoruz. Yeter ki bu ülkede ekonomik refahı artıracak, sosyal sorunlara çözüm üretecek projelerle gelsin KOBİ'ler, projesiz gelmesin. Artık eskisi gibi olmayacak, bunu her yerde söylüyoruz. Bazen gidiyoruz, 'parayı ver, işime karışma' diyor adam. İşine karışma gibi bir niyetimiz yok. Sen ne yapacağını söyle, projeni getir, biz sana para vereceğiz, var paramız. Ama sende proje var mı? Sende proje yok, diyorsun ki 'parayı ver, işime karışma.' İşine karışma niyetinde değiliz zaten. Projen var mı? Onu görmek istiyoruz. Bazıları da 'akıl verme, para ver' diyor mesela. Biz akıl verme niyetinde de değiliz. Biz proje istiyoruz, ne yapacağını bilen KOBİ istiyoruz. Sen ne yapacağını bilen bir KOBİ isen, projen varsa destek var ama ne yapacağını bilen bir adam değilsen kusura bakma. Biz de elimizdeki kaynakları çarçur edemeyiz, attığımızı 12'den vurmak mecburiyetindeyiz.''
2023 HEDEFİ KOBİ’LER MÜMKÜN
Türkiye'nin 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmesinin KOBİ'lerle mümkün olacağını söyleyen KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan, KOBİ'lerin ekonomi için tartışılmaz bir önem sahip olduğunu belirtti. Mevcut sistemin, gelişmiş ülkelere göre iyi durumda olduğunu kaydeden Kaplan, "Daha rekabetçi sistemin kurulmasını istiyoruz. Nitelikli iş fikri olan girişimci adaylarına destek veriyoruz" diye konuştu. Kaplan, KOBI tanımının değiştiğini anımsatarak, daha önceki tanıda yer alan üst limitin 25 milyon liradan, 40 milyon liraya yükseltildiğini söyledi. Desteklerin daha hızlı ve etkin kullanılması için KOBİ Bilgi Sistemi'ni kurduklarına dikkati çeken Kaplan, girişimci ve KOBİ'lerin destek başvurularını internet üzerinden yapabileceklerini ifade etti.
KOSGEB'in geçmiş 3 yılına ait Faaliyet Raporları ve performans programları hakkında da bilgi veren Kaplan, kurumun faaliyet proje sayıları, bütçeleri ve uygulamalı girişim programları hakkında katılımcılara bilgi verdi.
KOSGEB YANIMIZDA
“KOSGEB, Hızır gibi zor zamanımızda da yanımızda” diyen TESK Başkanı Bendevi Palandöken de KOSGEB'in Türk iş dünyası için çok önemli bir kurum olduğunu söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "KOSGEB, Hızır gibi bir kurum. Sadece normal dönemlerde değil, felaket anında da yanımızda oluyor. Piyasanın normal şartlara dönebilmesi için umut oluyor. "Türkiye'nin Avrupa'da yaşanan ekonomik krizi bertaraf edebilmesinde 'Yeni nesil esnaf yetiştirme noktasında adım atan KOSGEB'in büyük katkıları olduğunu dile getiren Palandöken, şimdi Avrupa ülkelerinin de KOSGEB modelini örnek almaya başladığını söyledi. Palandöken, KOSGEB 29 yıllık tarihinin özellikle son çeyreğinde büyük bir atak yaptığını vurgulayarak, "Türkiye'de kendi işimi kurayım yanımda başkalarını istihdam edeyim düşüncesi bizleri güçlendiriyor, önümüzü daha iyi görmemiz noktasında ışık tutuyor" şeklinde konuştu.
ÖZEL SEKTÖR İŞBİRLİĞİNE VURGU
“Ortam oluşursa rekabet edemeyeceğimiz ülke yok” diyerek sözlerine başlayan TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ise Türkiye'nin rakip ülkelerdeki iş ortamını sağlamaya mecbur olduğunun altını çizdi ve küresel rekabette söz sahibi olmayanın küresel yarışta geride kalacağını söyledi. Aynı koşullara sahip olunması durumunda rekabet edemeyecekleri ülke olmadığını savunan Yavuz, "Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmamızın yolu özel sektörle işbirliğinden geçiyor" dedi. Türkiye'nin küresel krizden en hızlı çıkan ve en hızlı toparlanan ülke oldu olduğunu anımsatan Yavuz, ülkenin küresel krizin ardından notu artan az sayıda ülkeden biri olduğunu ifade etti. Yavuz, bu durumun oluşmasında ekonomi aktörleri arasındaki diyaloğun çok önemli bir yer tuttuğunu kaydederek, "Bizim zenginliğimiz yer altındaki madenlerde değil yer üstündeki insanlarda gizli. Yoksa bu coğrafyada doğalgaz ve petrolümüz olmadan ayakta kalmak mümkün değil" diye konuştu. Bu noktada KOSGEB'in varlığının kendilerini memnun ettiğini vurgulayan Yavuz, kurumun son yıllarda destek ve hizmetlerini çeşitlendirmesiyle sanayi politikasının hedefe ulaşmasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
.jpg)
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri