Onur DENİZ / EGEDESONSÖZ – Türkiye’nin en önemli transfer merkezlerinden Alsancak Limanı’nda hareketli günler yaşanıyor.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 2012 yılında ‘Kruvaziyer Limanı’ ve ‘Yük Limanı’ olarak ikiye ayrılan liman, AVM projesi nedeniyle kentte uzun süre tartışma konusu olmuştu.
İmar planı tekrar düzenlenen liman için idare, 2016’nın ilk yarısında ihaleye çıkmayı hazırlanıyor. Yeni planla gelen özelleştirme kararı, kimi oda ve kurumlar tarafından olumlu karşılansa da liman çalışanları karardan rahatsız...
LİMANDA ÇALIŞMALAR YAVAŞLATILDI
Geçtiğimiz aylarda kamunun elinde kalan İstanbul Haydarpaşa, İzmir Limanları ve Van Feribot Müdürlüğü’ndeki Liman-İş’e bağlı çalışanlar, TCDD ile karşı karşıya gelmiş, 4 saatlik grev sonunda yeni sözleşme imzalanmıştı. Süreç sonunda iş başı yapan İzmir Limanı çalışanları, özelleştirme kararından önce liman işletmesinin çalışmaları yavaşlatması gerekçesiyle kısa süreli iş bırakarak tepkilerini dile getirmişlerdi. Özelleştirme kararının çıkmasının ardından Liman-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Serdar Akdoğan, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamalarda devletin, özelleştirme için limanı işlevsiz göstermeye çalıştığını söyledi.
KAMUOYU OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR
Geçtiğimiz hafta liman işletmesiyle yaşanan anlaşmazlıkla ilgili bilgi veren Serdar Akdoğan, “Grevden sonraki süreçte limandaki firma sahipleri işçi talep ederler. Biz bu konuda neden müşterinin taleplerini karşılamıyorsunuz? Neden limanı işlevsiz hale getiriyorsunuz dedik. Bir türlü anlaşmaya varamadık. Bu kurum 24 saat çalışan bir kurum. Biz, mesai saatlerimiz içinde en iyi hizmeti vermek zorundayız. Çünkü ithalat ihracat buradan geçiyor. Burası hizmet veremeyince kamuoyunda işçiler çalışmıyor gibi bir algı oluşuyor. Geçmiş dönemde bu konu hakkında kamuoyu oluşsun diye çok haber yapıldı. Ama kimse şunu bilmiyor. Limanda işçi var, makine var, her türlü tesisat var. Limanda hizmet yok. Bunun önünü tıkayan işçiler değildir. Limanı işletemeyen devlettir. Devlet ısrarla eksik hizmet veriyor. Biz çalışmak istiyoruz ama çalıştırmıyorlar. Çünkü bunun faturası bize çıkıyor. 2007 yılında özelleştirme tekrar gündeme geldiğinde Bayraklı’dan vinçlerin resmini çekmişlerdi. Kamuoyu yaratmaya çalışıyorlardı. Şimdi yeniden aynı süreci yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
ÖZELLEŞTİRMEYE ÇANAK TUTULUYOR
Akdoğan, “Biz 4 saat eylem yaptık istediğimiz aldık. Eylemden sonra çalışmamıza kaldığımız yerden başladık. Bize çalışacağımız ortamı verin. Gemi çalışma talebini karşılamıyor. Hizmet alamıyor. Hizmet vermeyen işletmedir. Bu kamuoyunda İzmir Limanı’nı atıl göstererek özelleştirilmesine çanak tutmaktır. Bizim bunu engelleyecek politikalar üretmemiz lazım. Ama şu an ki çalışma sistemi buna karşı. Biz buraya özelin girmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.
DEVLET ÇALIŞMAYAN BİRİMLERİ GÖSTERSİN
Alsancak Limanı’nın tam güçle çalışabilecek kapasitede olmasına karşın başta işçiler üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Akdoğan, söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Devleti açıklama yapmaya davet eden Akdoğan, “Limanın tam randıman çalışması için işletmenin ya da müdürlüğün kısıtlamaları kaldırması lazım. Geminin altında ne kadar çok makine koyarsan ithalat ihracat hızı o kadar fazla olur. Geminin altına bir tane makine koyarsan bu liman iş yapamaz. Liman iş yapamazsa özel limanlarla rekabet edemez. Rekabet edemezse, ‘liman hizmet veremiyor, özelleştirelim’ şeklinde lanse edilir. Liman aslında özel limanlardan daha da yüksek hizmet verir. Ama bu istenmiyor. Engelleniyor. Limanı atıl göstererek özelleştirmek için bahaneler üretiliyor. Liman teknolojinin gerisinde kaldı, eskidi, işçiler çalışmıyor gibi bahaneler üretiliyor. Gelsin devlet limanda çalışamayan birin çalışamayacak durum nedir bize izah etsin” dedi.
PEŞKEŞ ÇEKMEK ATALARIN KEMİKLERİNİ SIZLATIR
Akdoğan, “Bu liman Osmanlı’dan beri olan bir liman... Türkiye’de liman yoktu, İzmir’de bu liman vardı. Yazıktır. Kalkıp bu limanı peşkeş çekmek atalarımızın kemiklerini sızlatır. Biz bu limanın devlette kalması için elimizden geleni yapacağız. Zaten kamuda kalan liman sayısı üç... İstanbul Haydarpaşa, İzmir Limanı ve Van Feribot Müdürlüğü dışında kamu limanı kalmadı” şeklinde konuştu.
FAHİŞ FİYATLAR KAPIDA
Limanlardaki piyasanın belirlenmesinde devlet liman fiyatlarının belirleyici unsur olduğunu ifade eden Serdar Akdoğan, özelleştirme sonrası fahiş fiyatların kapıda olduğunu söyledi. Akdoğan,” Bir rekabet ortamı varken fiyat skalasında kamu limanları baz alınır. Böylece özelde uçuk fiyatlara hizmet veremiyorlar. Özel limanların kamu limanları istememesinin nedeni rekabeti bitirmektir. Kamu limanı olmazsa fiyat skalası olmaz. Örneğin Petkim limanı diyecek ki, ‘Ben bir konteynırı 200 Dolar’a yerleştiriyorum’ ama bizim İzmir Limanı’nda 100 dolar... Buradaki tüccar ithalatçı ihracatçı limana mecbur… Malını getirmek götürmek zorunda... Çok fahiş fiyatlar yapılabilir. Tüccar kamu limanında hizmeti daha ucuza alır. İzmir Limanı merkezde olduğu için navlun ücretini daha düşük tutar. Limanın özelleştirerek tüccarı, çalışanları, piyasayı özelin vicdanına teslim edecekler. Devletin vicdanıyla özel sermayenin vicdanı bir değildir” diye konuştu.
LİMAN GÜVENLİĞİ
Limanın özelleştirilmesinin güvenlik orununu da beraberinde getireceğini ifade eden Akdoğan, “Aliağa Limanı’nda geçenlerde eroin yakalandı. Mersin Limanı’nda çok yapılıyor. Çünkü devlet denetiminde değil. İzmir Limanı’nda bunlar olamaz. Gümrük, devlet her şeye hakim… X- ray cihazları var. Burada kaçak mal veya kanun dışı bir şeyin girmesine imkan yok” dedi.
PETKİM PİYASAYI KAPATMA HAZIRLIĞINDA
Akdoğan, “Limanın bölerek özelleştirilmek istediler, açtığımız davayla engel olduk. Baktığınızda ÇED raporları çıktı Konak Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi buna izin vermiyordu. Fakat onlar da şimdi ona verdi. Karakolun olduğu bölüm sit alanıdır. Buralar komple yıkılacak. Burada limandan ziyade alışveriş temelli bir yapı hazırlığı yapılıyor. Limanı buradan kaldırıp tüm tüccarı Aliağa’ya yönlendirmek isteniyor. Petkim Limanı şu anada büyük bir liman yaparak piyasayı kapma hazırlığında. Çandarlı Limanı yapılıyor. İzmir Limanı, İzmir’in incisidir” şeklinde konuştu.
DEVLET ÇIKSIN, 'PARAMIZ YOK' DESİN
İzmir Limanı’nın özelleşmemesi için her türlü mücadeleye hazır olduklarını söyleyen Akdoğan, devletin özelleştirme yapmak için işçiler üzerinden bahaneler üretmemesi gerektiğini söyledi. Akdoğan,” Eğer bu limanı illa özelleştirecekseniz de devlet bahanelerin arkasına saklanmasın. Çıksın söylesin; ‘devletin paraya ihtiyacı var. Bizim paraya ihtiyacımız oluğu için limanı satıyoruz’ desin. Liman çalışmıyor, işlevsiz hale geldi, işçiler çalışmıyor diyerek limanı özelleştirmesinler. Biz sendikamız ve işçilerimizle sonuna kadar direneceğiz. Limanın özelleşmemesi için kanunu ve eylemsel tüm haklarımızı kullanacağız. Öyle kolay lokma değiliz” ifadelerini kullandı.
İŞÇİNİN KAYBEDECEK BİR ŞEYİ YOK
Özelleştirme sonrası çalışanların durumuyla ilgili ise Akdoğan, “İzmir Limanı kozmopolit bir liman. Bandırma Limanı özelleştirildi, Bandırma çalışanları İzmir’e geldi. İskenderun özelleşti İzmir’e geldi. Samsun özelleşti İzmir’e geldi. İnsanlar çoluğunu çocuğunu bıraktı İzmir’e yerleşti. İzmir de özelleşirse bin 500’den fazla işçi işsiz kalır. Trabzon Limanı özelleşti, alan firma işçisiyle aldı. Ama bin 500 liraya çalışan adama 500 lira maaş vereceğim dedi. İşçiler işi bırakmak zorunda kaldı. Bu sosyal devlet anlayışına uyar mı? Bizim devlete karşı hiçbir yanlışımız olmadı. Ama ekmeğimizle oynandığı zaman olacak işçinin kaybedecek bir şeyi kalmadı. Bu limanı kimler alacak? Satış nasıl olacak takipçisi olacağız” şeklinde konuştu.