HABERLER>GÜNCEL
28 Ocak 2022 Cuma - 15:43

Adli kontrol kararı kaldırıldı! Aksoy, ne dedi?

Aralarında Menemen Belediye eski başkanı Serdar Aksoy ve belediye yöneticilerinin de  bulunduğu kişilerin ‘zimmet ve irtikap’ suçları ile yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü. Duruşmada tanık ifadeleri dinlenirken mahkeme tüm sanıklar için adli kontrol şartını kaldırdı. Aksoy duruşma sonrasında  “Adli kontrolün kalkması ile bizim göreve iademiz konusunda hiçbir engel kalmamıştır. Sayılı günler sonra görevimizin başına gümbür gümbür geçeceğiz inşallah. Milletin iradesi, Menemen halkının iradesi makamına geçecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

Adli kontrol kararı kaldırıldı! Aksoy, ne dedi?

Metehan UD / EGEDESONSÖZ - 2020’nin Kasım ayında Menemen Belediyesi Başkanlığı görevi başındayken "zimmet ve irtikap" suçlarını işlediği iddiası ile düzenlenen operasyonla tutuklanan ve İçişleri Bakanlığı kararı ile görevinden uzaklaştırılan Serdar Aksoy'un dosyasında 3’üncü duruşması bugün Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi.

Duruşmaya çoğu sanık, sanık avukatları Menemen Belediyesi avukatları ve tanıklar katıldı. 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda görülen duruşmada tanıklar dinlendi. Geçen duruşmada salonun doluluğu nedeniyle mahkemeye alınmayan Serdar Aksoy ise bu celsede salonda hazır bulundu.

K: İMZAYI SİZ Mİ ARTTIRDINIZ DİYE SORDUM
Tanıklardan A. K. hurda satışının nasıl gerçekleştirildiği yönünde detayları belirtirken, "Menemen belediyesi mali işler müdürü olarak 23 gün çalıştım işten çıkarıldım. Ben belediyedeki görevimden ayrıldıktan sonra rahmetli sanık Fedai Kurt Menemen Belediyesi'nden hurda alacağını söyledi. Meclis üyeleri ile görüşüp hallettiğini söyledi. Çok detaylı bir şekilde bilgi vermedim. Bana WhatsApp’tan evrak gönderdi. Bana 'Aksoy'un imzasını biliyor musun?' diye sordu. Koyundere şantiyesinde ayrıştırma işi ile ilgili idi. Üzerinde belediye amblemi vardı. Üzerinde Aksoy'un imzasına benzer bir imza vardı. Ben de 'başkanın imzasına benziyor' dedim. 'İmzayı siz mi arttırdınız?' diye sordum. Telefonda görüştüğüm Gamze Hanım bana üst katta bir odadan çıkarıldığını söyledi. O da M. C.'in odası idi. Daha sonra beni tekrar aradılar ofisime de geldiler. Hurda işinin tamamlandığını söylediler. Tanıdığım vinç operatörü olup olmadığını sordular. Ben de tanıdığım birinin telefonunu Fedai Kurt'a verdim. Fedai Kurt bir personel istedi yardım edecek. Benim yanımda çalışan E.S'ye sordu. O da yevmiyeli olarak çalışmayı kabul etti. O dönem ikinci defa geldiklerinde birini aradı. Aradığı kişiye başkan diye hitap ediyorlardı. Kısa bir konuşmadı idi. Sonra çıkıp dışarıda konuştu. Bu işi kim bağladı diye sorduğumda bana iyi parti başkan yardımcısı O.'nun  yardımcı olduğunu söyledi. Ö.S. seçim zamanında belediyenin seçim araçlarını kullanıyordu. Sonrasında işe alınacaktı ama olmadı. Ö.S. bana whatsaptan belgeler gönderdi. Belgeler hurdaların kaç ton olduğuna ilişkindi. Özcan bana hurda paralarını Fedai Kurt'un ödediğini söyledi. Kurt'a parayı kim verdiğini söyledi. Finansı C.P., E.A. sağlıyormuş onlara da. Daha sonrasında G. Y. ve Fedai Kurt yine ofisime geldiler. Hurda bedellerini T.T.'ye elden verdiklerini söylediler. 'Ben de ses kaydı var mı?' diye sordum. G. hanım masadaki tüm görüşmeleri kaydettiğini söyledi. Bana ses kaydını dinlettiler. Bu ses kayıtlarındaki şahsın T.T. olduğunu söylediler. Biz masada otururken bana T.T.'yi başkan Aksoy'un aradığını söylediler. Ben T.T.'nin sesini kısa bir süre dinledim. Hurdalarla ilgili konuşuyorlardı. Ben başkanın sesini duymadım. Benim K.Y. de geldi. Bana hurdaları vermek istemediğini söyledi. Bana şantiye sorumlusunun kendisine sen git sorumluluk bizde dediğini söyledi. K.Y. bana hurda verme kayıtlarını aldığını söyledi. Ben de mali şubeye gerekli başvuruyu yapacağımı söyledim. Fedai Kurt hafta sonu hurdaları çekeceklerini söylediklerinde belediyenin öyle bir yetkisinin olmadığını söyledim. Bunun üzerine telefonu kapattı. Koyundere şantiyesine gittim, dışarıdan araç içinden izledim. 2 3 saat kadar izledim iki gün. Makine yüklü bir turu takip ettim. Otobana çıktı, Katip Çelebi Üniversitesi'nin arka tarafa bir yere indirdi. Hangi firma olduğunu emniyette bildirdim. Fotoğraf çekip mali şubeye bildirdim. Cumartesi günü de aynı şekilde taşıma işlemleri yapıldı. Fedai Kurt ve G.Y. beni gördüler. Aramızda herhangi bir konuşma geçmedi. İşlemler sırasında şantiyeye iki cipin girdiğini gördüm ve fotolarını çektim. Ç. Radyo sahibi de araştırma yapıyordu. Fotoları gösterdiğimde T.F.Ç. ve M.Ç. ait olduğunu söyledi. Hurdalar taşındılar sonra bana Fedai Kurt Menemen Kent 2 Cafe de bulaşacaklarını söyledi. Ben de bir arkadaşım fotolarını çekip gönderdi. Fotoda tanıdık G.Y., T.T. ve Fedai Kurt vardı. Sonrasında ben de fotolarını çektim. Fotoları da mali şubeye verdim. Fedai Kurt'la görüştüğümde T. isimli şahsın hafriyat işi ile ilgili görüşme yaptığını ve T.T.'nın da 250 bin dolar istediğini söyledi. Beyanımdaki K.Y. ile ilgili söylediklerim doğrudur"  ifadelerini kullandı.

Serdar Aksoy'un vekili talebinin sorulması üzerine de açıklamalarına devam eden K., "Fedai Kurt talep de bulununca ben de E.K.'yi önerdim. Fedai Kurt benden çalışanlara ilişkin yemek getirmemi istedi ben de bir defalık ödedim. Sonrasında parasını istedim. Fedai Kurt'a araçları yönlendirmesini söylemedim. G. H. hurda çıkışı ile ilgili yetkisi yoktu. Hurda çıkışı yetkisi olmadığı için ben de kayıt istedim.  Beni Serdar Aksoy işe aldı. Daha önceki belediye başkanının dosyalarını incelememi istedi" dedi.

Serdar Aksoy'a K.'yi neden işten çıkarıp aldığının sorulması üzerine yanıt veren Aksoy, "Önceki dönem kesilen faturaların incelenmesini istedim ama faturalar sosyal medyada yayınlanınca arkadaşı işten çıkardım" dedi.

İRSALİYE KESMEDİK KANTAR FİŞİ İLE GİTTİK
Söz verilen tanık A. Ü. ise hurda yüklemekten 600 TL ücret aldığını belirtirken, "Beni Fedai Kurt diye birini aradı. Bana hurda yükleneceğimi söyledi. 3 kişi gittik. Hurdaları yükleyip döktük. Döktüğümüz yerler Çiğli Balatçık ve Foça yolunda idi. Ben boş ve dolu olarak kantara girdim, Belediye deposunun karşısında idi. Biz irsaliye kesmedik kantar fişi ile gittik. Kaç ton hatırlamıyorum. 600 TL nakliye ücreti aldım. Benim aracım sarı Ford kamyondu. Fazla diyalog kurmadım. F. B.'nin deposuna da daha önce hurda dökmüştüm tanıyorum. Paraları zeki torun ve Fedai Kurt verdi" ifadelerini kullandı.

D.: ISLAK İMZALI EVRAKTA KAŞE OLMUYOR
Tanık B. D. ise 'kaşe' detayına dikkat çekerken, "Başkan asistanıydım. Başkanın kaşeleri özel kalem müdüründe idi. Ben kaşe vurmadım. Kaşeleri özel kalem müdürünün bilgisi dahilinde idi. Olayların olduğu süreçte henüz ayrılmamıştı galiba. Sonrasında değişti müdür. K.B. geldikten sonra kaşeler sekretarya da kilitli kasa içinde. Şifreleri ben özel kalem müdürü uğraş yarar ve diğer sekretarya çalışanı biliyordu. Biz sadece gelenleri görürdük. Bizden sonra bekleme salonu var ve sonrasında makam odası vardır. Görüşmeleri duymadık. Mesai saatleri içerisinde birimiz izinli ya da raporluysak yalnız kalırsak sekretarya boş olabilir. Yoksa mutlaka biri olurdu. T. T. benim bilgim dahilinde başkanın kaşesini kullanmadı. Evrakları başkana gösterirdim. İmza kaşesi organizasyon daveti için kullanılıyordu. Islak imzalı evrakta kaşe olmuyordu. G. Y'nin doğrudan belediyeye girip kaşeyi kullanma yetkisi yoktur" dedi.

D.: KİM OLDUĞUNU HATIRLAMIYORUM
Kendilerine ihale ile alındığını söylendiğini vurgulayan tanık E. D., "Sadece yükleme için Fedai Kurt ile görüştüm. Bize ihale ile mal alındığını söyledi. Ben A.Ü. ile gittim. İki sefer Aliağa ya ve bir sefer de Çiğli'ye götürdüm. İki tane çöp kamyonu ve bir defada karışık hurda götürdüm. 600 TL para aldım Fedai Kurt'tan. Sadece kantar fişi vardı. Nakliye için ayrı belge düzenlenmedi. Tartım yapılırken belediyeden bir kaç kişi vardı ama kimdi hatırlamıyorum" diye konuştu.

Ç.: BEN SADECE KİRAMI ALIRIM
Tanık M. M. Ç. ise kendisinin sadece araçları kiraya verdiğini belirtirken, "A.Ü. ve E. K.'ın araçları benimdi sözleşmeli olarak kiraya verdim. Ben bu şahısların yaptıkları işe karışmam. Sadece kiramı alırım. Ben şantiyeye de girmedim" dedi.

Ç.: BİR HAFTA BOYUNCA BENİ İKNA ETMEYE ÇALIŞTI
Tanık Başkan Yardımcısı M.Ç. ise kendisine bağlı bir birim olmadığını vurgularken, "Başkan yardımcısıydım. 21 ya da 22 Ağustos'ta başkan serdar Aksoy beni telefondan aradı. Bir konu var özel kalem müdürüm ile görüştüm. Ben de K.B.'nin yanına gittim. K. bana bir kağıt imzaları. Koyundere şantiyesindeki hurdalarla ilgili rapor hazırlamamı istedi. 16 Haziran 2020 tariyliydi. Ben de bunu kabul etmeyeceğimi söyledim tarihin değişmesini istedim. Bana bağlı bir birim yoktu odam da yoktu. Görev verince benimle birlikte çalışacak diye düşündüm. K. bir hafta boyunca beni ikna etmeye çalıştı" dedi.

Ç.: GELEN BELGELERLE CİDDİ BİR YOLSUZLUK OLDUĞUNU FARK ETTİM
Başkanın o dönem ki özel kaleminin kendisini çağırdığını ve park bahçeler müdürlüğünde görüştüklerini belirten Ç, “Serdar Aksoy da vardı. Telefonları alıp dışarı çıktı. İnceleme doyası hazırlamamı istedi. ‘Başkanım benimle kafa mı buluyorsunuz, üç günde bu dosya hazırlanır mı’ dedim. O gün tarihli görevlendirme yazısı yolladı. Odam olmadığı için başkan yardımcısı M.C.’den odasını istedim. Kabul etti. Üst yazılarla, satın alma müdüründen, başkan yardımcısı M. C.’den, destek hizmetleri müdürlüğünden, şantiye sorumlusundan ve araç satın alma biriminden yazı istedim. T.T. ile M.C. cevap vermedi. Gelen belgelerle ciddi bir yolsuzluk olduğunu fark ettim. Kent 2 Kum kafede K.Y.’le görüştüm. Bana şantiyedeki görüntülerin 3 günlük tamamını getirdi. K.Y.’nin olaylarla ilgisinin olmadığını düşünüyordum. Daha sonra raporı hazırladım. 128 GB idi. Görüntülerin tamamını izlemedim. Bazı şeyler ortaya çıkınca gerisini izlemedim. Koyundere şantiyesinden gayri hukuki yollarla hurda çıkarıldığını raporladım. Serdar Bey Ankara'da iken yerine H.Ü. vekaleten bakıyordu. Başkan Ankara'da iken beni aradı sert bir şekilde ‘raporu hazırladın mı?’ diye sordu. ‘Yarın görüşeceğiz’ de dedi. Ertesi gün Serdar Bey geldi. Beşe kadar beni çağırmasını bekledim. Asistanı çağırdım. Dosyayı sistem üzerinden yükledim. Sonrasında yazı işleri müdürü M.G.’ye flash belleği elden teslim verdiğime dair yazı hazırlattım. İlk olarak özel kalem müdürü K. kabul etmedi. Yeni belge hazırlattım başkanlık makamına çıktım. Tutanağı okudu, flash belleği aldı. Sonra imzalarım dedi. Kabul etmedim. Kayıtları izleyelim dedim. Makama girdik laptopa taktık ama çalışamadı. Sonrasında flash belleği aldım aşağıya indim. Kopyalanır diye düşündüm. Sekreterime ‘birşey imzalama’ dedim. Ben çıkarken beni başkanın özel kalem müdürü aradı. Başkan yardımcısı M.İ.’nın odasında görüştük. M.İ., K. ve Prof. D. B. vardı. İçeri girdiğimde D.B. ‘M. hocam bu dosya başkanı götürür’ dedi. Dedim ‘vallahi götürür’. ‘Bana muhakkiklik görevini verilsin. Olaya karışanları görevden alayım’ dedim. D.B. beni ikna etmeye çalıştı. K. "Başkan diyor ki talimat yazısını çekeyim M. hoca da raporu çeksin" dedi ben de kabul etmedim.  Sonradan yazı işleri müdürü M.'yi çağırdılar ve yazıyı çekmesini istediler. O da e-imzalı olduğu için ancak M.Ç. yazıyı çekebilir dedi. D.B. benden inceleme dosyasının bir örneğini istedi. M.İ. da ‘amacımız Serdar başkanı kurtarmak’ dedi. Sonrasında benim sistemimi kapattılar. 3 gün boyunca gelmedi. Sonrasında idare ile görüşmem gerektiği söylenince anladım. Sonrasında da Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdum. Raporumu verdim” dedi.

Mahkemede sanık avukatlarının tanık için kullandıkları 'aşağılık' ve 'tatminsiz' sözleri için kısa süreliği gerginliğe neden oldu. Hakim avukatları ve tanığı uyardı ve tanığa anlatırken yorum yapmamasını ve savunma yapar gibi konuşmamasını istedi. Hakim avukatları konunun dışına çıkmaması konusunda da uyardı.

Sanık avukatları 18 Eylül'deki toplantıyı sordu. Sanıkların ve tanıkların ifadesinde çelişki olduğunu söylediler. Sanık avukatları tanığın kendilerini tehdit ettiğini de dile getirdiler ve M.Ç.’ın delil olarak gösterdiği telefonu mahkemeye teslim etmesini istediler.

Avukatların soruları üzerine M.Ç. şunları söyledi:

'D.B. rapor verilmiş. Normalde görme yetkisi yok. Başkanın verdiğini düşünüyorum. Raporun bir suretini kendimde, bir suretini sekreterimde bir suretini de belediyede bıraktım. K.Y.’nin WhatsApp'tan attığı 16 Haziran tarihli belgeyi başkan Aksoy’a gösterdiğimde ‘ben bu belgeye imza atacak kadar salak mıyım?’ dedi ve inkar etti. Ben sadece hurda çıkışını belgeledim. Ne kadar olduğunu ve maliyetini hesaplamadım. M.C.’ye yazıyı e imza sistemi üzerinden gönderdim. Ayrıca Serdar Aksoy’a verilen belgelerin tarihi de 18 Haziran idi. Belgeleri CHP Genel Merkezi’ne vermedim. Menemen Belediyesi’nde hurda çıkışı olduğunu herkes biliyordu. Basına da yansımıştı. Benim bilgi alabileceğim 5 kişiydi onun için başka kişilere sormadım. “

Soru sormak için söz alan Serdar Aksoy,  “M.C. ve T.T.’de M. Ç.'ye cevap verilmesini istedim. Güvenmeyip cevap vermediler. M.Ç.'yi ben görevlendirdim. Ben kendisine sonuna kadar gitmesini söyledim. Anlattıklarında atlama var” dedi. Mahkeme başkanı Aksoy’un değerlendirme yapması üzerine konuşmasını kesti ve değerlendirmesini tanık ifadelerinin ardından yapmasını istedi.

Sanık avukatları tanık M.Ç.'ye psikolojik tedavi görüp görmediği, ilaç kullanıp kullanılmadığının sorulmasını istediler. Ancak savcı bu sorunun sorulmaması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Mahkeme de hali hazırda bir belge olmadığını belirterek bu sorunun sorulmaması yönünde karar verdi.

Sanıklar arasında yer alan F. K.'nın şoförlüğünü yapan Ö.S. tanıklık ifadesinde "Fedai Kurt benim arkadaşımdır. Kendisinin yanında şoförlük yapıyorum. Hurdaların alınması ile ilgili bir bilgim yoktur. Menemen Belediyesi Başkanı Aksoy' un kaşesinin olduğu belgeyi görmedim. Bir bilgim yok. T. T'yi tanımam, A.K.'yi, tanırım. Ortaktılar. Kent 2 Kahve Center' daki görüşme ile ilgili bir bilgim yoktur. F. K. bana şunu A.K.’ye gönder diye bir kağıt verdi, çektim gönderdim ancak içeriğini bilmiyorum." dedi.

ADLİ KONTROL KARARI KALDIRILDI
Bazı tanıkların ise mazaret bildirerek duruşmaya katılmadıkları görüldü. Öte yandan sanıkların adli kontrol talebinin kaldırılmasına yönelik verilen red kararına karşı yaptıkları itirazların da reddedildiği öğrenildi. Sanıklar tanık ifadelerine karşı yazılı olarak beyanda bulunacaklar. Menemen Belediyesi'nin yapmış olduğu davaya katılma talebinde bulunurken ve sanık avukatlarının adli kontrol talebini kaldırılmasını talep etti. Sanık avukatları ayrıca belediye başkan yardımcısı M.Ç.'nin belediye sistemine yüklediği raporun kaldırılıp kaldırılmayacağını öğrenmek için teknik inceleme yapılmasını istedi. Ayrıca Menemen Belediyesi'ne yazılan 'hurdaların kime zimmetli olduğuna' dair yazıya cevap verilmediği de avukatlar tarafından dile getirildi.

Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti kararını açıkladı. Adli kontrol kararlarının tümü kaldıran mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

MİLLETİN İRADESİNE SAYGI GÖSTERENLERE TEŞEKKÜR
Karar adliye dışında Serdar Aksoy'un yakın çevresi tarafından alkışlarla karşılandı. Duruşma sonrası açıklama yapan Menemen Belediye Eski Başkanı Serdar Aksoy “Bugün güzel bir sonuç aldık. Her şey ortaya çıkmış oldu. Adli kontrol kaldırıldı. Adli kontrol bizim göreve iademiz önünde engeldi. Adli kontrolün kalkması ile bizim göreve iademiz konusunda hiçbir engel kalmamıştır. Sayılı günler sonra görevimizin başına gümbür gümbür geçeceğiz inşallah. Bu sürede bize destek AK Partili, CHP’li tüm vicdan sahibi arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu davanın ne olduğunu herkes bugün görmüştür. Milletin iradesi, Menemen halkının iradesi makamına geçecektir. Bizim beklediğimiz de budur. Milletin iradesine saygı gösterenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Tanık ifadelerine dair de konuşan Aksoy şunları söyledi “Tanık ifadeleri de belliydi. Bizlerle ilgili söylenmiş hiçbir şey yoktu. Hakimin de savcının da tavrı netti. Dosyanın içeriği net bir şekilde görüldü. Bunlar bizim için artıdır. İmzanın sahte olduğu, kamu zararının olmadığı ve benim imzamla soruşturma başlatıldığı bugün görülmüş olundu.

NE OLMUŞTU?
Dönemin Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy hakkında partisine gelen şikayetler üzerine soruşturma başlatılmış, partiden İzmir'e gönderilen 3 milletvekili, Aksoy hakkında rapor hazırlamıştı. CHP Merkez Yönetim Kurulu, 16 Kasım 2020’de Aksoy'u oy birliğiyle "kesin ihraç" istemiyle "tedbirli" olarak Yüksek Disiplin Kuruluna sevk etmişti. Aksoy ise 18 Kasım'da partisinden istifa ettiğini, görevine devam edeceğini duyurmuştu.

Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca, "zimmet, irtikap, görevi kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik" iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen 29 şüpheliden Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un da aralarında bulunduğu 27 zanlı, 20 Kasım'da gözaltına alınmıştı. 

Emniyetteki işlemleri tamamlanan 27 zanlıdan 4'ü serbest bırakılmış, diğer 23'ü ise Menemen Adliyesine sevk edilmişti. Menemen Belediyesine yönelik yürütülen "zimmet ve irtikap" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan aralarında CHP'den istifa eden Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un da bulunduğu 11 kişi tutuklanmış, 7'si adli kontrol olmak üzere diğer şüpheliler serbest bırakılmıştı. 7 Temmuz 2021’de görülen ilk duruşmada mahkeme Serdar Aksoy ile tutuklu 10 sanığın adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasına karar vermişti.

 
Pitbull saldırmıştı... Asiye'den iyi haber
 
Karısının bacağının kesilmesine sebep olmuştu... 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
28 Ocak 2022 Cuma 16:52

Halkın oyuyla seçilmiş,belediyemizin başına en kısa zamanda geçmeniz dileklerimle

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Pitbull saldırmıştı... Asiye'den iyi haber
Gaziantep'te pitbull köpeklerinin saldırısında ağır yaralanan Asiye Ateş'ten ...
Altınları alıp kayıplara karışmıştı... İfadesi ortaya çıktı!
İzmir'in Bornova ilçesinde 4 gün önce silahla kuyumcu soyan İdris A. (29) ...
Gülhane Camii törenle ibadete açıldı
Sağlık Bilimleri Üniversitesi yerleşkesinde yapılan Gülhane Camii gerçekleştirilen ...
 
İzmirli Yağmur iki gündür kayıp!
İki gün önce Karşıyaka’daki evlerinden “Arkadaşıma gidiyorum” diye çıkan ...
Yardım etmek isterken canından olmuştu... Yangın nereden çıktı?
İzmir'in Gaziemir ilçesinde 26 yaşındaki Kaan Yalçın'ın hayatını kaybettiği ...
MOBESE görüntüleri için savcılığa başvuru
İBB Başkanı İmamoğlu, büyükelçiyle yemek yediği restorana girişindeki ...
 
İzmir'de 'sıfır atık kütüphaneleri' yaygınlaşıyor
‘Kütüphanesiz Okul Kalmayacak ve Sıfır Atık’ projeleri kapsamında 81 ilde ...
MİT'ten nokta operasyon: Sözde sorumlu vuruldu!
MİT'in nokta operasyonuyla, terör örgütü PKK/YBŞ'nin sözde özel kuvvet ...
7 ilde FETÖ operasyonu: 18 gözaltı
İstanbul merkezli 7 ilde FETÖ'nün hukuk yapılanmasına yönelik operasyon ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Polis kurşunu ile ölen ilk üniversiteli!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Sorun, sadece seçmenin öfkesi mi?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Papi Mehmet
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türk kimliğine husumet beslemek
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
İmamoğlu’nun el uzattığı Somalı köylüler
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Mahfi Eğilmez’den Yeni Ekonomi ve Çevre
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bugün hepimiz çocuk olalım!
Fatih YAPAR
Fatih YAPAR
Gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemek!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çok başarılı bir STK örneği: EÇEV
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Bizim Yahudiler neden susuyor?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva