12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame gereği çete reisi olmakla suçlanan tutuklu işadamı Bilgin Özkaynak’ın müebbet, tutuksuz sanık Koramiral Veysel Kösele hakkında ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek' suçuyla 6 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı ve 49 muazzaf askerin hakim karşısına çıktığı davanın ilk duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi’nde yapıldı.
Dava nedeniyle yaklaşık 1500 polis akşamdan itibaren Bayraklı'daki Adliye Sarayı'nın çevresinde önlem aldı. Adliye çevresindeki caddelerde araçlar park ettirilmedi, binanın çevresine demir bariyerler yerleştirildi. Çoğunluğu İşçi Partisi ve TGB üyesi yaklaşık 2 bin kişi adliye çevresinde toplanarak davayı protesto etti, polis kalabalığı adliyeye yaklaştırmadı.
DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
Davanın ilk duruşmasında, avukat yoklaması tamamlandı. Ardından duruşmaya gelen tutuklu 78 sanık, kendilerini mahkemeye heyetine tanıttı. Tutuklu sanıkların kimlik tespitinde, çıkar amaçlı suç örgütünün lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Bilgin Özkaynak, sabıkası bulunmadığını, evli, iki çocuğu bulunduğunu, denizcilikle ilgili her şeyle uğraştığını, aylık gelirinin 100 bin TL’nin üzerinde olduğunu dile getirdi. Özkaynak, rahatsızlığı nedeniyle kravat takamadığını da mahkeme heyetine belirtti. Diğer lider olduğu ileri sürülen Narin Korkmaz da, bekar, üniversite öğrencisi olduğunu, aylık geliri ve sabıkası bulunmadığını söyledi.
SANIK TÜMGENERAL DE KATILDI
Tutuklu sanıkların çoğunun kimlik tespitlerinde sabıkasız olmaları dikkat çekti. Sanıklar içerisinde, duruşmaya gelen en yüksek rütbeli olarak tutuksuz Hava Kuvvetleri Komutanlığı Dışişlerinden Sorumlu Hava Pilot Tümgeneral Atilla Öztürk de salonda hazır bulundu. Tutuksuz sanıklar arasında bir askeri başsavcı ile tutuklular arasında yine bir askeri savcı da yer aldı.
Tutuksuz sanıklardan Dilek Günal da, gözaltındayken intihara teşebbüs ettiğini, mağdur olduğunu, bu olaya adını karıştıran Bilgin Özkaynak ile herkesten davacı olduğunu, çok korktuğunu, çocuklarının bile kendisine saygı göstermediğini dile getirdi, dilekçesini mahkeme heyetine sundu.
İDDİANAMENİN HEPSİNİ Mİ OKUYACAKSINIZ?
İddianamenin okunmasına başlanacağı sırada, bir avukatın “Hepsi mi okunacak” sorusuna mahkeme başkanı Atilla Rahman, “Yargıtay Dokuzuncu Dairesi’nden görüş aldık. Bizce de çok doğru değil bu çağda, ama okunması gerektiği öngörülüyor. Burada milletvekilleri de var, izliyorlar. Çok arzu ediyorlarsa bir yasa değişikliğiyle bunu çözebilirler” dedi. Söz alan avukat Şakir Balcı, mahkeme heyetinin başka davalara bakmamasını talep etti. Diğer avukatlar da usülle ilgili taleplerini mahkeme heyetine iletti.
AVUKATLARIN İTİRAZLARI
Duruşmada 2 Cumhuriyet Savcısı’nın yer alması dikkat çekti. Sanık avukatlarından Murat Ergün, bu mahkemenin askeri personeli yargılamaya yetkili olmadığını öne sürdü. Askeri sanıkların askeri mahkemede yargılanması gerektiğini belirten Murat Ergün, şunları söyledi:
"CHP Milletvekili İlhan Cihaner de burada. Kendisi hakkında açılan dava Yargıtay’da görülüyor. Asker olan sanıklar da, askeri mahkemede yargılanmalıdır. Tutuklu sanıklarla aramızda, jandarma etten duvar örmüş. Müvekkilim sanıklarla göz teması bile sağlayamıyoruz. Eğer yarın da bu uygulamaya maruz kalırsak, görevli olan jandarma üsteğmen hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Eğer 25 müvekkilimden, biri tutuklu olmasaydı, içeri giremezdim. Aşağıda meslektaşlarımız dayak yedi. Biz onlara yardım etmek için aşağıya indik. Biz davayı mı takip edeceğiz, yoksa arkadaşlarımızı kurtarmaya mı gideceğiz? Tutuklu sanıkların incelenmesi, iddianame okunmadan önce yapılsın,”
Avukat Turan Aras da “Müvekkilimin el konulan cep telefonu ve laptopu emniyetten bana teslim edildi ve suçla ilgili bir bulgu olmadığı söylendi. Ancak müvekkilim 11 aydır tutukludur” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görevli tutuksuz sanık Deniz Binbaşı İsmail Murat Çoban’ın avukatı Mehmet Sürücü, müvekkili hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi. Sürücü, kaldırılmadığı taktirde müvekkilinin görev yerine tekrar dönmesi halinde tutuklanacağını ifade etti.
Askeri yargı üyesi olduğunu söyleyen Yüzbaşı Mustafa Ufukkök de kendisi için soruşturma izni alınması gerekirken, izin alınmadığının altını çizdi, “11 aydır da tutukluyum. Mağduriyetimin giderilmesini istiyorum” dedi.
Mahkeme başkanı hakim Atilla Rahman, “İddianamenin bugünden itibaren okunmasını istiyoruz. Tutuksuz sanıkların duruşmaya gelme gibi bir zorunluluğu yok. Yerimiz çok dar. Bizim burada ifadesini almamız gereken sanıklar var. Öncelikle onlara yer vereceğiz. Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir” diye konuştu.
HEYET, SAVCININ KARARINA UYDU
Duruşmaya öğle arası verildikten sonra, ikinci oturumla devam edildi. Öğleden sonraki oturum, saat 15.55’te başladı. Mahkeme heyeti, Askeri Ceza Kanununa ve Yargıtay kararlarına dayanarak, sanık avukatlarının çeşitli taleplerine yönelik savcının mütalaasında reddi yönünde karar verilmesi isteğine uydu. Heyet, sanıklarla ilgili iddiaların, Askeri Ceza Yasası'nda tanımlanmayan bir suç olması, genel mahkemelere atfedilen suçlardan olmasından dolayı taleplerin reddine oy birliğiyle karar verdi. Mahkemenin, sanıkları yargılamaya yetkili olduğu da salondakilere açıklandı. Ayrıca, sanıklardan Deniz Binbaşı İsmail Murat Çoban’ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması isteğinin reddine, öğrenci Duygu Tez’in, hakkında var ise yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasına karar verdi.
2 BİN 700 SAYFALIK İDDİANAME OKUNMAYA BAŞLANDI
Daha sonra TRT spikerleri Murat Can Canbay ve Oktay Durna tarafından, yeminleri ettirilerek 2 bin 700 sayfalık iddianamenin okunmasına başlandı.
200 SANIK KATILMADI
İlk günkü duruşmaya aralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Kösele’nin da bulunduğu 200 tutuksuz sanık katılmadı.
GÜNDE 100 SAYFA OKUYACAKLAR
Davanın ilk duruşmasındaki ilk günkü oturum, saat 17.50'de sona erdi. TRT spikerlerinin okumaya başladığı iddianamede, 84’üncü sanığın kimlik bilgileri ve tutuklama tarihine gelindiğinde duruşma yarına bırakıldı. Davayla ilgili günde 100 sayfa iddianame okunacağı, buna göre 20 günde tamamının okunmasının beklendiği kaydedildi.
Jandarma tarafından duruşma salonundan çıkarılıp cezaevine götürülmek istenen sanıklarla yakınları birbirlerine sarılıp gözyaşı döktü. Duruşma boyunca 112 sağlık ekipleri de salonda hazır bekletildi.
AVUKATLARDAN ORTAK AÇIKLAMA
Duruşmanın yapıldığı sosyal tesislerin önünde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu açıklama yaptı. Grup adına konuşan Avukat İrfan Koçana, “Atatürk ilke ve devrimlerinin, büyük Türk milletinin anayasadan çıkartılmayla çalışıldığı, TC ibaresinin kamu kurum ve bakanlık tabelalarından silindiği, terör örgütünün anayasa yaptığı günümüzde açıkça anayasa suçu işlenmektedir. Bu tarihsel koşullarda kamuoyunda askeri casusluk davası olarak adlandırılan dava, Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Kafes gibi adlarla adlandırılan davalarla birlikte değerlendirildiğinde bu davanın amacı çok daha iyi anlaşılacaktır. BOP eş başkanlığının yürüttüğü, TSK'nın etkisizleştirme, itibarsızlaştırma ve savaşmadan teslim alma planı yeni bir aşamaya gelmiştir. Bu davalardaki hukuksuzluklar artık örtülememektedir. Sanıkların adil yargılama hakkı açıkça çiğnenmektedir. Bizler Mustafa Kemal Atatürk'ün, gençliği hitabesinin ve Türk subayına mesajının suç delili olarak gösterilmesini asla kabul etmiyoruz. Masumiyet ilkesi ihlal edilerek, ahlaksızca iftira ve karalamalarla daha yargılama başlamadan suçlu ilan edilen onurlu Türk subayının adil yargılama hakkını savunacağız” dedi.
Duruşma salonuna girmek istediği sırada Avukat Nuriye Kadan'ın da cüppesinin yırtıldığını söyleyen Koçana, mücadelelerinin süreceğini dile getirdi.
DURUŞMADAN NOTLAR: MAHKEME TEPKİLERİN HEDEFİNDE
AVUKATLARDAN GAZ TEPKİSİ
Duruşma avukatlarla kolluk kuvvetleri arasında yaşanan tartışmalar nedeniyle gergin başladı. Adliye Sosyal Tesisleri’nin özel olarak hazırlanan duruşma salonunda sanıkların getirilmesi beklenirken bazı avukatlar, içerideki meslektaşlarına seslenerek kontrol noktasında arkadaşlarının darp edildiğini, biber gazı sıkıldığını bu nedenle salonu terk etmelerini istedi. Buna uyan bazı avukatlar, salonu terk etti. Avukatlar bir süre sonra salona geri döndü.
TUTUKLULAR OTOPARKTAN SALONA ALINDI
Cezaevinden getirilen sanıkları taşıyan araçlar sabah erken saatlerde adliyenin alt katındaki otoparka girdi. Tutuklular otoparktan duruşma salonuna çıkarıldı.
CHP DE SALONDA YERİNİ ALDI
Duruşmayı, CHP İzmir milletvekilleri Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger, Musa Çam, Alaattin Yüksel, Hülya Güven, Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Manisa Milletvekili Özgür Özel de izledi.
TÜRKİYE GAZETECİLER FEDERASYON’NDAN TEPKİ
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, "gizli bilgi ve belge bulundurma" davasını izleyecek basın kuruluşlarının mahkeme heyetince belirlendiğini kaydederek davanın, halkın haber alma hakkına engel konularak başladığını öne sürdü.
Sertel yaptığı yazılı açıklamada, mahkeme heyetinin davayı izlemek için, TRT, Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Cumhuriyet, Sabah-Yeni Asır, Bugün, Habertürk ve Star gazetelerine izin verirken, İzmir'deki yerel gazeteler ve diğer basın kuruluşlarına duruşmayı yasakladığını ifade etti.
Alınan karardan vazgeçilmesi için çağrıda bulunan Sertel, "İzmir'de yayın yapan yerel medya başta olmak üzere diğer gazete, televizyon ve haber portallarının yok sayılarak yalnızca 10 basın kuruluşu temsilcisinin izlemesine izin verilen bu dava, daha başlar başlamaz 'aleniyet' ilkesinden yoksun olarak, halkın haber alma hakkına engel konularak başlamıştır. Dava halka açık olmalıdır, gazetecilere daha da açık olmalıdır" ifadesini kullandı.