Cihan DURAK/ EGEDESONSÖZ - Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil yoğun İzmir programlarının ikinci gününe hızlı başladı. Karadenizliler Kültür Vakfı tarafından düzenlenen panele katılan Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, iktidara sert sözlerle ile yüklenerek AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’i eleştirdi. Menderes Türel tarafından yapılan “İzmir’de aday gösterilmekten şeref duyarım” sözlerine yüklenen Keskin, “Siz gidin kaybettiğiniz yerde şerefinizi arayınız” diye konuştu.
- ‘Metropol teftişinde’ ilk günün tüm detayları…
- Keskin ve Tamaylıgil ‘Bayraklı’yı dinledi…
- Bayraklı'da bir salvo da Günay'a: Tayyip'in sadık kulu!..
“CHP’Lİ BELEDİYELER AHLAK ABİDESİDİR”
Panelde ilk olarak söz alan Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in hedefinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel vardı. Türel tarafından dün yapılan açıklamaları eleştiren Keskin, “Dün yapılan toplantılarda fazilet kırıntılarıyla faziletsizliklerini örtme üslupları kullanmışlardır. Merkezi hükümet tarafından getirilen bazı yatırımları sanki özel imtiyazla İzmir’e aktarılıyormuş gibi bizim belediye başkanlarının çalışmalara gölge düşürmeye çalışmıştır. Bazıları İzmir’den belediye başkanlığı adaylığı gösterilmesini şeref sayacağını söylemiştir, Şerefinizi kaybettiğiniz yerde arayınız. Adama sorarlar. CHP’li belediye başkanlarının çalışmalarıyla ilgili değerlendirme yapıyorsun da müfettişlerin karargah kurduğu bir belediye o belediye başkanı özgürce çalışabiliyor mu? Önce siz o belediye başkanının kollarına taktığınız kelepçeleri kaldırınız. Ürettiğiniz sahte kanıtlarla kodese tıkma planından vazgeçiniz. CHP’li belediye başkanlarının her biri bir ahlak abidesidir. Daha dün çevre bakanı toplu konutlarda yapılan 50 milyon liralık yolsuzluğun açıklamasını yaptı” diye konuştu.
“PARFÜMLER KOKULARINI BASTIRIMAZ”
CHP belediye başkanlarının veremeyecek hesaplarının bulunmadığını söyleyen Keskin, İzmir’de yapılan çalışma ve girişimleri Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzeterek “Burada CHP’li belediye başkanlarını suçlayan bakanlara bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Ankara’da uçaktan otobüsten inince bir taksiye binsinler ve şoföre ve vatandaşlara Ankara Belediyesi’nin çalışmalarını sorsunlar. Alacakları cevap şudur: “Melih Gökçek çalıyor ama çalışıyor” Önce AKP’ye mensup olan bakanlar yetkili kişiler kendi evlerinin önündeki pislikleri temizlesinler bize gölge etmesinler başka bir şey istemiyoruz. Bizim belediye başkanlarımız dimdik ayakta verilemeyecek hesapları yok. İzmir demokrasinin beşiği olmuştur İzmirliler neyin iyi neyin kötü olduğun seçecek kapasitedir. Dün gavur İzmir dedikleri yerde bugün Müslüman pazarında salyongaz satmaya kalkıp oy almaya kalkmasınlar. Sakatatçı dükkanda parfüm satmaya benziyor bu yapılanlar. O kadar pisliğin içine battılar ki o kadar kokular buharlaşmaya çıktı onları batırmak için sakatatçı dükkanında parfüm satarak kokuyu kaybetmeye çalışıyorlar. Ne kadar parfüm satarlarsa satsınlar o kokuyu bastıramayacaklar” dedi.
DEMOKRASİ AYIBI İŞLEDİLER!
Bütünşehir modelini vatandaşa sorulmadan hazırlandığını eleştirisini yapan Keskin, “Türkiye’nin sıcak gündemini oluşturan bütünşehir modeli de ayrı bir tartışma maddesi haline gelmiştir. 29 büyükşehire merkezi bütçeden büyük kaynak aktarılacağı inancı verilmiştir. Toplumda oluşturulan bir kanıyla bütünşehir yasası parlamentodan geçirilmiştir. İktidarın demokrasi anlayışı Fransız İhtilalı döneminden kalan çoğunluk bendedir anlayışı vardır. Yasanın yürürlüğe girişinde günümüzün demokrasisini iktidar elinin tersiyle itmiştir. Önce Hukukta kazanılmış hak kavramı vardır. Bu yasanın yürürlüğe konulmasında kazanılmış haklar dikkate alınmadan 1581 belde belediyesi ve köyün hükmü şahsiyeti buharlaştırılmıştır. İkincisi 15 ay evvel seçim yapıldı. Demokrasisi oturmuş toplumda köklü değişiklik düşünülüyorsa genel seçim döneminde toplumun düşüncesinin yansımasına ilişkin görüş ortaya konur. Siyasal iktidar böyle köklü dönüşümü gündeme getireceklerini, 29 ilin idari yapısını değiştireceklerini dair açıklama yapmamıştır. Halka yalan söylenmiştir. Hep merak ediyorum. Acaba siyasal iktidar temsilcileri 29 ilde böyle bir düzenleme yapacaklarını 2 binden küçük yerlerin kapanacağını söylese acaba sandıktan çıkan oyların yönü hangi istikamette olur. İktidar bir demokrasi ayıbı işlemiştir. Tarihimizde sosyal leke olarak yerini alacaktır” şeklinde konuştu.