İZMİR - Anketlerde adı büyükşehir belediye başkanlığı için geçen Aslan, siyasete artık soğuk bakmadığını ifade edeke şöyle dedi: Biz 2050'nin İzmir'i için projelerimizle hazırız. Vatandaş İzmir'in talihini, Hüseyin Aslan değiştirebilir deniliyorsa neden olmasın?
Anketlerde adı büyükşehir başkanlığı için geçen Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, "Artık bu kentte yaşayanların İzmir'e sahip çıkması gerekiyor" dedi.
İzmir'in "iyi yönetilmediğini" ve kentin ciddi bir anlayış değişikliğine ihtiyacı olduğunu söyleyen Aslan, "Çocuklarım doğduğundaki İzmir ile torunlarımın doğduğu İzmir aynı, bu kentte değişim yok. İzmir'de işler iyi gitmiyor. Biz bu kente aşığız ve hazırız. İzmir'i umutsuz ve mutsuzlar şehri olmaktan kurtarmak zorundayız. Herkes bu kent için 'ne yapıyorum' diye düşünmeli" diye konuştu.
Siyasete girip girmeyeceği hep konuşulan, çeşitli anketlerde ismi sürekli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçen Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, bu konuda görüşlerini açıkladı. Vatandaşın "İzmir'in talihini değiştirecekse Hüseyin Aslan neden olmasın" dediğini ifade eden Aslan, kendisinin de artık siyasete soğuk bakmadığını söyledi. Aslan, bu yerel seçimlerde Türkiye'nin İzmir'e kilitleneceğini belirterek, "Biz, 2050 yılının İzmir'i için projelerimizle hazırız. Vatandaş İzmir'in talihini, Hüseyin Aslan değiştirebilir diyorsa neden olmasın?" dedi. Aslan, Yeni Asır'dan Şafak İnce’nin sorularını yantıladı.
- İzmir'de bir değişim oldu mu?
Bu soruya üzülerek şöyle cevap verebilirim. Benim iki oğlumun doğduğu tarihte yani 1976'da İzmir neyse, şu anda 3 torunum var ve onlar da çocuklarım gibi aynı İzmir'de yaşıyor. Elbette değişim öyle kolay değil ama öncelikle İzmir'de ciddi bir anlayış değişikliği gerekiyor.
- Peki değişime ihtiyaç var mı?
Kesinlikle ihtiyaç var ama anlayış değişikliğini gerçekleştirmeden İzmir'de bir şeyi değiştirmek zor. Bana göre İzmir, maalesef çağın gerisinde kalmış. Bizim sloganımız olan 2050'lere takımıyla beraber bu kenti ileriye taşımak için birisinin elini, gövdesini taşın altına koyması gerekiyor. Bunun için vizyon gerekli, hizmet aşkı gerekli, elini taşın altına koyacak kadar büyük bir yürek gerekli... Çalışmak gerekli, hem de çok çalışmak. Ama en önemlisi; İzmir'i ve İzmirlileri çok sevmek gerekli...
HERKES ÇABALAMALI
- Sizce bu kent iyi yönetiliyor mu?
İzmir iyi yönetilmiyor, İzmir'de işler iyiye gitmiyor. Bu tespitimi dile getirirken özel olarak herhangi bir kurumu veya kişiyi kastetmiyorum. Bu nedenle; kimsenin bu tespitimi dillendirmem karşısında alınganlık göstermemesi gerekir. İzmir'in iyi yönetilmemesinde bir sorumlu aranacaksa; bu sorumlulukta hepimizin değişik ölçülerde payı vardır. Eğer İzmir'de yaşayan muhtarlar, işçiler, memurlar, emekliler, dul ve yetimler, esnaf ve sanayiciler durumdan memnun değillerse; kentte ulaşımdan sağlığa, çevre dokusundan kaçak ve plansız yapılaşmaya kadar sorunlar yumağından şikayetçi ise, İzmir'in iyi yönetildiğini söyleyebilir miyiz? Belediyeleriyle, yerel yönetimleriyle, genel yönetimle, sivil toplum örgütleriyle İzmir'in iyi yönetilmemesinden herkes sorumludur.
- Kimin elini taşın altına koyması gerekiyor?
Kim kendine güveniyorsa. İzmir'i umutsuz ve mutsuzlar şehri olmaktan kurtarmak zorundayız. Herkes bu kent için 'ne yapıyorum' diye düşünmeli. Başka İzmir yok. Bir kentin yeniden ayağa kalkması, dünya kenti olması için planlar projeler 10 yıllık, 20 yıllık yapılamaz. 20 yılık dönem için hazırlanacak projeler İzmir'i dünya kenti yapmaya yetmez. 2050'yi hedefleyen bir anlayışla gerçek değişim gerçekleşirse, İzmirli de tüm yapılacak projelere sahip çıkar. Artık bu kentte yaşayanların da İzmir'e sahip çıkması gerekiyor. Kendisine, çocuklarına, torunlarına da sahip çıkması gerekiyor ki böyle bir değişimle yola çıkabilelim.
EGE-KOOP OLMASAYDI
- Kendinize neden bu kadar çok güveniyorsunuz ?
Biz 27 yıldır yaptığımız iş gereği yalnız konut değil, güven inşa ediyoruz. Bugün Ege-Koop 27 yılda 100 bin kişiyi konut sahibi yaptıysa inanın bunun temelinde güven yatıyor. Dile kolay 100 bin mutlu insan örneği var önünüzde. Size sormak isterim, "güven" olmadan hangi işten alnınızın akıyla çıkabilirsiniz?
- Vatandaş siyasetçiden ne istiyor?
Herkes kente hizmet istiyor. Vatandaş, kendisinin adam yerine konulmasını istiyor, bir muhatap arıyor. Vatandaşa bugün git yarın gel diyen değil, elinden birisinin tutup sorunun çözülmesini istiyor, başka bir şey değil.
- İzmir'in 1 numaralı sorunu nedir?
Bakın yıllardır kentsel dönüşüm diye diye dilimizde tüy bitti. Bunu çok sık kullanıyor olmaktan ben de çok memnun değilim. Ama bana sorsanız İzmir'in en öncelikli sorunu kentsel dönüşümdür. Çünkü, kentsel dönüşüm sadece yıkmak, yakmak değil. Bu anlayıştan tutun kentin kendisine kadar olan bir dönüşümdür. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'de 200 bin konutun elden geçirilmesi gerektiğini söylüyor. Çok ciddi bir rakam. Biz de yıllardır diyoruz ki bu kentin yüzde 55'i sağlıksız konutlarda oturuyor. Peki bugüne kadar bu bilindiği halde ne yapıldı? Bunu tartışmalıyız. Yapanın önüne de engel konulmuş, pişman edilmiş, onları üzmüşüz. Bunları konuşmak lazım, bugün bu duruma gelmişsek bu sorunun kaynağının anlaşılması lazım. İzmir'de bir anda Ege Koop'u yok sayın, projelerini yok sayın, İzmir ne durumda olurdu bir düşünün. Eğer, biz İzmir'e yaptığımız bu projelerin dörtte birini başka bir kente yapmış olsaydık bugün Türkiye'de örnek gösterilen kuruluş olmuştuk. Kentsel dönüşümün dışında çare yok.
- Türkiye Değişim Hareketi'nde bir süre aktif görev almıştınız. O dönemde oluşumun lideri olan Mustafa Sarıgül ile görüşmeleriniz devam ediyor mu?
Gördüğüm bazı olumsuzluklar nedeniyle bu siyasi oluşumdaki görevimizi kesin çizgilerle bitirdik. O günden sonra da Sarıgül ile görüşmedim.
'Kentle ilgili kafamızda çok önemli projeler var'
- Projelerinizİ anlatır mısınız?
Projelerimiz hazır. Biz kentsel dönüşüm projelerinin araştırmasını yapıyoruz. Ege-Koop Danışma Kurulu bünyesinde Türkiye, İzmir, Kentsel Dönüşüm ve EXPO komisyonları kurduk. İzmir'in geleceği ile ilgili kafamızda çok önemli projeler olduğunu söyleyebilirim. Zamanı geldiğinde bunun onda birini açıkladığımızda İzmirli ne demek istediğimizi anlayacak. Onda birini diyorum, hepsini değil. Hemşeri Hukuku nedir, biliyor musunuz? İzmirliler Hemşeri Hukuku nedir, yaşamlarına nasıl artılar getirir bunları öğrenecek.
-Hemşeri Hukuku nedir?
5393 sayılı 2005 tarihli Belediye Yasası'nın 13. maddesi Hemşeri Hukuku'nu anlatır. Bu yasa, bir kentte yaşayan insanın 3 hakkı olduğunu söylüyor. Bunlar; katılım, bilgilenme ve yararlanma hakkı. Türkiye'nin kentlerinde yaşayan insanların 2005'den bu yana bu hakları var da ne olmuş? Bu haklar buraya yazıldı da Türkiye'nin kentlerinde yaşayan insanlar ne elde etti. Bu hak pratik olarak gündelik yaşamımızda, kentsel yaşamımızda herhangi birimiz tarafından kullanıldı mı? Ben bunu merak ediyorum. Halkın da merak etmesini ve katılımcı politika ile İzmir'in geleceği için alınacak kararlara katılması gerektiğine inanıyorum.
'İzmirlilere borcumu ödemek zorundayım'
- Siyasette "güvene" az rastlanır, siz elinizi taşın altına koyacak mısınız?
İşte belki de Türk siyasetinde az rastladığımız güvenin etkisinde kaldığımız için; Hüseyin Aslan adı 'politikada olmalı' diyenlerin bakışı ile karşı karşıyayız. Biz her zaman şunu söyledik, İzmir için her zaman elimizi taşın altına koyarız. Bir diğer ifadeyle, Hüseyin Aslan olarak, beni bugünlere taşıyan İzmir'e borcumu mutlaka ödemek zorundayım. Ege-Koop gibi bir sivil toplum örgütünün lideri olarak da, siyaset içinde de... Eğer gün geldiğinde "Yüreğimizin götürdüğü yere gitmek" gibi durumla karşılaşırsak, neden olmasın.
'Seçimde Türkiye'nin gözü burada olacak'
- Bu seçim nasıl olacak?
Önümüzdeki seçimler de proje odaklı geçecek. Vatandaş tercihi kullanırken siyasi parti dışında adayın geçmişine ve inandırıcılığına, projesine bakacak. Bu durumda herkesin buna göre karar vermesi gerekiyor. İzmir halkı, sosyal demokrattır. Bunu da her seçimde ortaya koyuyor. Bu İzmir için bir şanstır, İzmir'de bu kadar çok sosyal demokrat olması kenti yönetenler için de ciddi bir şanstır. Üstelik bu seçimler diğer seçimler gibi olmayacak. Bir kere Türkiye'nin gözü İzmir'de olacak. Yerel seçimde bütün siyasi partilerin en çok odaklandığı il İzmir olacak. O zaman buradan şu çıkıyor; vatandaş, inandırıcı projeleri olan, geçmişte yaptıklarına bakılan ve güvenilene oy verecek.