'Barış için sadece Türk tarafı çaba gösteriyor'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KKTC ziyareti sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. Erdoğan'ın gündeme ilişkin açıklamalarını ziyareti takip eden NTV Dış Haberler Müdürü Ahmet Yeşiltepe aktardı.

Yaklaşık 50 dakika süren görüşmede Erdoğan, Kıbrıs sorununa yönelik mesajlar verdi. 

"20 yıl öncesinin Kuzey Kıbrısı ile bugünün Kıbrısı mukayese edilemeyecek şekilde değişmiştir" diyen Erdoğan, "Hamdolsun bunları başardık, bizden önceki iktidarların böyle bir dertleri zaten yoktu" dedi.

Adaya denizin altından su getirdiklerini söyleyen Erdoğan, bu projeyi Rum Kesimi'nin gıptayla takip ettiğini ancak isteyemediğini söyledi. 

Erdoğan, "Bir meydan okuma yapıyoruz; Güney'e diyoruz ki 'İsterseniz size de buradan su verebiliriz. Bunun adını da Barış Pınarı koyarız" diye konuştu.

Sorunun çözümü için sadece Türk tarafının çaba gösterdiğini kaydeden Erdoğan, "Türk tarafı olarak biz yapıcı anlayışımızı uzun yıllardır sürdürüyoruz. Çözüm üretmeye çalışan biziz. Mücadelemize rağmen çözüm sağlamayan parametreleer takılıp kalmak yerine gerçekçi bir çözüm vizyonu ortaya koyuyoruz. Kıbrıs Türk Halkı'nın eşit ve egemen statüsünün tescil edilmesi gerektiğini savunuyoruz" şeklinde konuştu. 

'MARAŞ'TA MÜLK EDİNMENİN ÖNÜ AÇILABİLİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Maraş açılımında ikinci aşamaya geçilmesine değindi. "Keşke Kuzey Kıbrıs’taki kardeşlerimiz bu yerler için müracaatlarını yapıp oraların sahibi olsalar, satın alsalar" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hatta bu konuda Türkiye’den de gelip burada mülk sahibi olma noktasına gelenler de olabilir. Bunların önü açılabilir. Şu anda bizim en çok dikkat ettiğimiz konu, hukuk içerisinde, herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden bu problemi çözmek."

MİÇOTAKİS'E ELEŞTİRİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'e bir mesaj yolladı. Doğu Akdeniz'deki çözüm arayışlarının devam ettiğini söyleyen Erdoğan, Brüksel'deki NATO zirvesinde Miçotakis ile yaptığı görüşmeden bir ayrıntı paylaştı. Erdoğan, "Brüksel'de kendisine üçüncü ülkeleri aramıza koymayalım, yüzyüze görüşelim dedim. Anlaştık mı anlaştık. Daha bir ay olmadan ABD'ye git, Türkiye düşmanlarını yanına topla onlarla beraber bize meydan okuma yoluna gitmiş" ifadelerini kullandı. 

Rum Kesimi'nin NATO'ya katılacağı iddialarına da değinen Erdoğan, Türkiye'nin vetosuyla bunun mümkün olmayacağının altını çizdi. 

"SÜRECİ İYİ BİLİYORUM"

Kıbrıs davasına başından bu yana sahip çıktıklarını söyleyen Erdoğan, "Rahmetli Ecevit o zamanın Başbakanıydı ama Başbakan Yardımcısı olarak da merhum Erbakan vardı malum… Ben de tabi o zamanlar partimizin içerisinde aktif bir görevdeydim ve süreci iyi biliyorum" dedi.

"KİMLER DAVET EDİLDİ?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Kıbrıs ziyaretine muhalefet partilerinden neden katılım olmadığına yönelik soru yöneltildi. 

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından bu ziyarete, bu kutlamaya, örneğin, Oğuzhan Bey davet edildiği gibi Temel Bey de davet edildi. Ama Temel Bey maalesef gelmedi. Aynı şekilde CHP ve İYİ Parti genel başkanları da davet edildi. Ama maalesef onlar da gelmedi" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Öbür tarafta HDP tabii ki davet edilmedi. Çünkü onların millilik diye bir derdi yok. Öyle sayısal duruma da bakılmadı. Sayın Mustafa Destici de davet edildi. Özellikle Erbakan Hocamızın sebebiyle oğlu Fatih Bey davet edildi. Hakeza Oğuzhan Bey o dönemin içerisinde aktif rol oynadığı için o da davet edildi. Sayın Önder Aksakal merhum Ecevit’in şu andaki adeta vekili konumunda kabul edilerek o da davet edildi. Sağ olsunlar geldiler."

MİLLİ VE YERLİ DURUŞ VURGUSU
Erdoğan, "Ben maksat hasıl oldu diye düşünüyorum. Ben de bu tür programlarda bu hassasiyetlere hep dikkat ederim. Arkadaşlar 'Kimler olsun?' dediklerinde, aynı hassasiyeti göstererek, yeter ki milli ve yerli bir duruş varsa, değerlerimize karşı düşmanlık duygusu yoksa kesinlikle biz onlarla beraber oluruz; onlarla beraber yola devam ederiz. Sağ olsun zaten Cumhur İttifakı olarak da Sayın Devlet Bey ile bu konularda her zaman görüşmemizi yaparız. O da bu tür hassasiyetlere değer veren bir insan olarak bizimle beraber. Burada da yine birlikte olduk, programlarımızı birlikte icra ettik" şeklinde konuştu.

"SIKINTININ BOYUTU GERÇEKTEN BÜYÜK"
Erdoğan'ın gündeminde yabancı birliklerin çekilmesiyle çatışmaların arttığı Afganistan da vardı. Afganistan'dan büyük göç dalgasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, güvenlikle ilgili tüm önlemlerin alındığını söyledi. 

Erdoğan, "İşin bir de Taliban boyutu var. Onlarla ilgili olarak da bazı görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı, mültecilerle ilgili Dışişleri Bakanlığı'nın Afganistan yönetimiyle temas halinde olduğunu kaydetti. Konunun ayrıntılarıyla masaya yatırıldığını dile getiren Erdoğan, "'Bu konuda sizler de seyirci olmayın, lütfen halkınıza sahip çıkın' diyoruz. Çünkü sıkıntının boyutu gerçekten büyük" diye konuştu.

MACRON'A TEPKİ
Cumhurbaşkanı, terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG bağlantılı bir grupla görüşen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a da tepki gösterdi.

"Macron benimle hem iyi geçinmek istiyor; 'Artık birbirimize böyle yüklenmeyelim' diyor. Ama öbür taraftan da aradan birkaç gün geçiyor; işte PKK’nın, YPG’nin bu tür uzantılarıyla el ele adım atıyorlar" ifadelerini kullanan Erdoğan şöyle devam etti:

"Kaldı ki şu anda zaten bunlar koalisyon güçlerinde Amerika ile beraberler. Özellikle Irak’tan Suriye tarafına geçiyorlar. Suriye tarafına geçmek suretiyle burada teröristlere ciddi manada destekler veriyorlar."

"KATİLLERİN KUCAĞINA ATMAYACAĞIZ"
Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na ise sığınmacıları geri yollacağı ve Kuva-yi Milliye sözleri üzerinden yüklendi:

"'Kuva-yi Milliye geleneğinden geliyorum' diyor ama bir defa Kuva-yi Milliye ruhundan haberi yok. Misak-ı Milli nedir? Neyi kapsıyor? Bunu bir öğrenmesi lazım. O 'göndereceğim' diyor. Biz bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece, bize sığınan Allah’ın kullarını biz katillerin kucağına atmayız. Bu kadar açık söylüyorum."

"YALAN ÜZERİNE KURULU HAYATLARI VAR"
Erdoğan'ın hedefinde Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz gecesine ilişkin açıklamaları da vardı. "O gece F-16’lar bizim üzerimizden gidip geliyorlardı. Bunlar ise tankların arasından Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Orada da kahvesini yudumlarken, bir taraftan da ne zaman vurulacak diye herhalde bizi izliyordu. Derdi oydu. Bunların sadece yalan üzerine kurulu bir hayatları var."

"YALAN HABER" DÜZENLEMESİ
Cumhurbaşkanı sosyal medyaya ilişkin de "Yalan terörüne karşı harekete geçiyoruz" diyerek dikkat çeken bir açıklama yaptı. Konuyla ilgili uluslararası alandaki düzenlemelerle ilgili bir çalışma yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Ekim ayından itibaren bununla ilgili de Meclis’te bir çalışma yürütülecek. Bizdeki muhalefet partisi bu yalan terörünü siyasetinin tek malzemesi yapmış durumda. Onun için üzerine gitmemiz lazım" şeklinde konuştu.

SEÇİM BARAJI DÜZENLEMESİ 
Cumhurbaşkanı seçim barajının düşürülmesinin de içinde olduğu seçim yasası değişikliği çalışmasındaki son durumu da anlattı. MHP ile görüşmelerin sürdüğünü anlatan Erdoğan, mutabakat sağlanmadan karar açıklamayacaklarını belirtti.