26 Aralık 2010 Pazar günü, Demokrat Partinin Manisa İl Kongresi yapıldı. Basından takip ettiğim kadarıyla kongreye Ahmet Özal katılmış ve Manisalı demokratlar tarafından alkışlanmış!..
Ayrıca Sezen Aksu’’nun ’“Gel Gel Sarışınım Gel’” şarkısının eşliğinde salonda bulunan Manisalı demokratlar, eski Başbakanlardan Tansu Çiller’’i partinin başına çağırmışlar;

Gel Gel Sarışınım Gel, Gel Sana Alışığım Gel,
Gel Gel Günışığım Gel, Gel Çok Karışığım Gel’…

Şarkıda dendiği gibi, Manisalı demokratların kafaları iyice karışmış. Karışmış ki başta Ümit Canuyar olmak üzere hepsini teker teker tanıdığım ve dürüstlüklerini bildiğim bu insanlar Ahmet Özal’’ı alkışlar, Tansu Çiller’’i göreve çağırır hale gelmişler!...

İl Başkanlığına yeniden seçilen Ümit Canuyar’’dan başlayalım. Canuyar, rahmetli Arnavut Rifat Aganın oğludur. Bu aile Demokrat Parti- Adalet Partisi-Doğruyol Partisi çizgisinden hiç sapmadan bu davaya hizmet vermiş bir ailedir. İhtilallere, darbelere, sıkıntılara göğüs germişler, siyasette çok acı çekmişler ama bir gün şikayet etmemişler ve devletten hiçbir zaman talepçi olmamışlardır. Ümit Canuyar, siyaset yaptığı yıllarda hep babasından kalan mallarını ya da kendi mallarını satmış, siyasetten ve bulunduğu mevkilerden menfaat temin etmemiş, buna tenezzül etmemiş bir Atatürk Milliyetçisidir. Fakat Canuyar’’ı bu siyasi çizgide esas itibarlı yapan, dik duruşu, boyun eğmeyişi ve dürüstlüğüdür. Canuyar’’ın Manisa’’daki arkadaşları da kendisi gibidirler.

Peki, bu dürüst adamlar nasıl oldu da Ahmet Özal’’a ve Tansu Çiller’’e teslim oldular?Ne oldu da siyasette ve ülke yönetiminde ’“Ahlakı-Dürüstlüğü’” ön planda tutan kişiler, bu değerlerinden vazgeçtiler?
Bu sorunun iki cevabı olabilir;
*Ya bu dürüst kişiler, başlarına geçsinler diye çağırdıkları kişilerin gerçek yüzlerini bilmiyorlar,
*Ya da son zamanlarda tüm toplumu sarmaya başlayan çürüme bunlara da sirayet etti’…

Tansu Çiller’’in, Tayip Erdoğan’’ın ekonomik danışmanı olduğu bizzat eşi Özer Uçuran tarafından televizyonda açıklanmıştır. Çiller ailesinin boğazdaki villaları ve Beyoğlu’’ndaki otelleri ile ilgili imar düzenlemeleri, Başbakan Erdoğan’’ın emriyle düzeltilmiş ve büyük menfaatler dönmüştür. Çiller servetini hesabını hala verememiş biridir.

Ahmet Özal ise; Tayyip Bey’’in desteği ve ricasıyla annesiyle beraber, PKK’’nın ev sahibi ve koruyucusu Barzani eşkıyasının yanına gitmiş ve 3 gün orada misafir olmuşlardır. Bu arada Barzani, Ahmet Özal’’a 2000 dairelik inşaat vermiştir. Talabani ile de görüşen Ahmet Özal Kuzey Irak’’ta yine iş peşindedir ve Demokrat Partiyi bu işlerinde kullanmaktadır. Küçük bir memurken, Türkiye’’nin ilk özel televizyonu Star TV’’yi Cem Uzan’’la yasalara aykırı olarak kuran bu kişi ile Manisalıların hangi ortak yanı olabilir?

Manisalı demokratlar şunu iyi bilsinler ki bu ikili, Tayyip Bey’’in izni olmadan asla siyasette bir yere aday olmazlar. Tayyip Bey bunlara siyasete girin derse, bunlar AKP ile çalışmak üzere siyasete girerler.

Bu gerçekleri bildikleri halde eğer hala ’“gel gel sarışınım’” diyorlarsa, üzülerek söylemeliyim ki, eskiden dürüstlük abidesi olan bu adamlar da çürümeye başlamışlardır. Demek ki, ’“köşeyi dön de nasıl dönersen dön’” anlayışı bu güzel insanları da sarmış..

Son sözüm Ümit Canuyar’’a;
Şeref, haysiyet, onur ve dürüstlükle geçen bir ömrü 65 yaşından sonra; İlişkileri, servetleri, geçmişleri ve gelecekleri şaibeli olanların altına minder yapmak sana yakıştı mı koca Arnavut?...

Senin Çiller’’e söylemen şarkı; ’“Güle güle sana yolun açık olsun’” olmalıydı’…