Nysa, Aydın
Aydın ili sınırları içerisinde bulunan bir diğer önemli antik kent de Nysa'dır. Bir Lydia yerleşimi olan Nysa, Gymnasion ve antik tiyatrosuyla dikkat çeker. Bununla birlikte Nysa, Türkiye'deki üç amfitiyatrodan birine de ev sahipliği yapmaktadır. Türkiye'deki diğer amfitiyatrolar yani kolezyumlar, Pergamon ve Kyzikos'tadır. Yaklaşık 9 bin kişilik bir antik tiyatroya ev sahipliği yapan Nysa'da Roma döneminden kalma taş köprü, görkemli bir kütüphane, sütunlu yol, agora ve bouleterion bulunmakta.
Aigai, Manisa
Heredot'un 12 İyon kentinden biri olarak saydığı Aigai, günümüzde bir köy yerleşimi olan Köseler'e 12 kilometre uzaklıktadır. Engebeli ve erişimi zor bir alanda bulunduğu için tarih boyunca savaşların uzağında kalmayı başarabilen Aigai'deki arkeolojik kazılar günümüzde de devam etmekte. Yaklaşık altı bin kişilik bir antik tiyatro, yerel meclis binası bouleterion, stadion, agora, hamam ve nekropolis gibi yapılara ev sahipliği yapan Aigai, mutlaka görülmesi gereken antik kentlerden biridir.
Knidos, Muğla
Muğla'daki bir diğer rotamız Knidos. Doğal güzellikleriyle ünlü Datça Yarımadası'nın en ucunda bulunan Knidos Antik Kenti'nin bir yanı Ege'ye bir yanı da Akdeniz'e bakmaktadır. Bir Karya yerleşimi olan Knidos'un antik limanı da görülmeye değerdir. Tepede bulunan akrapol hem Knidos'u hem de bu muhteşem doğaya sahip bölgeyi kuş bakışı seyretmek için en ideal yer konumunda. Tarihte üzüm bağlarıyla ünlü bir yer olan Knidos, sirke ve şarap üretimiyle antik Çağ'da büyük gelir kazanmıştı. Ayrıca Knidos antik dönemin önemli bir uzay gözlem yeriydi. Bugün yaygın biçimde kullanılan güneş takvimine dair ilk çalışmalar burada yapılmıştı. Knidos'ta doğan Sosrates, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biri olarak kabul edilen İskenderiye Feneri'ni tasarlayan mimardır.
Priene, Aydın
Söke'ye bağlı Güllübahçe köyü yakınlarında bulunan Priene Antik Kenti, Samson Dağı yamaçlarına yaslanmış bir vaziyettedir. Tıpkı Miletos gibi zaman içerisinde etrafı toprakla dolan Priene aslında eskiden bir liman kentiydi. Tıpkı Aigai gibi bir İyon kenti olan Priene, birbirini dik kesek sokaklarıyla erken dönem ızgara planına iyi bir örnektir. 17. yüzyıldan itibaren Avrupalıların kazılar gerçekleştirip buradaki eserleri kaçırdığı Priene Antik Kentine ait pek çok yapıt Berlin müzelerinde sergilenmekte. Antik dönemin büyük mimariı Vitruvius'un övgüyle bahsettiği Athena Tapınağı, 5.500 kişilik tiyatrosu, Zeus Tapınağı, Demeter Tapınağı ve bouleterion usta işçilik örnekleri olarak dikkat çekmektedir.
Kaunos, Muğla
Gökova Körfezi'nden Fethiye'ye giden yoldan sahile doğru saptığınızda ulaşabileceğiniz Kaunos'un antik Luvi dilindeki anlamı "sığırı bol yöre"dir. Heredot'un Tarih kitabında anlatıldığı üzere Kaunos, Anadolu'nun Persler tarafından istilâsına direnen kentlerden biridir. Zaman içerisinde Dalyan'ın toprakla dolması ve bölgenin sivrisinekle dolması bölgede sıtma hastalığı ve büyük sayıda ölümlere neden olmuştur. Bir zamanlar deniz kıyısında olan ve bir de limanı bulunan Kaunos, 5500 kişilik antik tiyatrosu, 3 kilometre uzunluğunda surları, akropolü, meydan çeşmesi ve hamamıyla dikkat çeker.
Tlos, Muğla
Adeta bir kartal yuvası görüntüsüne sahip olan Tlos, Akdağlar yamacında ovaya hakim bir bölgede konumlanmıştır. Anıtsal yapılarıyla dikkat çeken Tlos, pek çok tarihsel katmana sahip bir yerleşim yeri olma özelliği taşımakta. Sarp kayalıklar üzerine inşa edilmiş olan akropolü ve kaya mezarlıklarıyla ünlü Tlos, Kimera'yı öldüren Likyalı kahraman Bellerofon'un görkemli anıt mezarına da ev sahipliği yapıyor. Lykia Birliği'nin en önemli kentlerinden biri konumunda olan Tlos, yaklaşık 6 bin kişilik antik tiyatrosuyla ziyaretçilerini büyülüyor
Efes, İzmir
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve tıpkı Troia gibi dünyanın en ünlü antik kentlerinden bir olma özelliği taşıyan Efes, çok kültürlü bir yapıyı da temsil etmektedir. Antik Çağ'ın başkenti olarak kabul edilen Efes, aynı zamanda bir limandı. Ancak zaman içerisinde etrafının toprakla dolması nedeniyle deniz ile bağı kopmuştur. Helenistik dönemin yanı sıra Roma İmparatorluğu devrine ait yapılara da ev sahipliği yapan Efes, Hristiyanlık için de çok kutsal bir hac merkezidir. Zira Efes, Hz. Meryem'in yaşadığı yerdir. Osmanlı döneminde bölgede kazılar yapan Avusturyalılar ve İngilizler buradaki pek çok eseri Viyana ile Londra'ya taşımıştır. British Museum'un en önemli eserleri arasında Efes'ten götürülen yapıtlar da yer almaktadır. Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, stadionu ve Meryem Ana Evi, Efes'in mutlaka görülmesi gereken yerleri arasındadır. Ayrıca günümüze ulaşamamış olsa da Efes'teki Artemis Tapınağı, Dünyanın Yedi Harikası'ndan biridir.
Stratonikeia, Muğla
Karyalıların kurduğu en önemli kentlerden biri olan Stratonikeia'nın geçmişi 4 bin yıl öncesine uzanmakta. Muğla-Milas yolu üzerindeki Eskihisar köyü yakınlarında bulunan Stratonikeia, tipik bir Anadolu antik dönem yerleşimidir. Adını üvey annesiyle evlenen Seleukos Kralı 1. Anthiokos'tan alan Stratonikeia, antik tiyatrosu, odeonu, hamamı, agorası, gymnasionu ve tapınağıyla görülmeye değerdir.
Pergamon, İzmir
Antik Çağ'ın en önemli krallıklarından biri olan Pergamon aynı adlı bu kentte doğmuş ve gelişmiştir. İzmir'in merkezine 110 kilometre uzaklığa sahip olan Pergamon Luvi dilinde Yüksektepe anlamına gelmekte. Gerçekten de Pergamon Antik Kenti, tepelik bir alanda gelişmiştir. Lydialıların, Perslerin, Makedonyalı İskender'in komutanlarının egemenliği altında yaşamış olan Pergamon, Roma İmparatorluğu'nun Anadolu'daki en önemli yönetim merkezlerinden biri olmuştur. Oldukça zengin bir kütüphaneye sahip olan Pergamon, parşömen kağıdının da ilk kullanıldığı yer olarak bilinmekte. Tıp alanında oldukça ileri bir kent haline gelen Pergamon'da yaşayan Galenos'un kitapları Orta Çağ'da bile bu alandaki eğitimin temel kaynaklarından biri olarak kabul edilmiştir. Dionysos ve Trajan Tapınaklarının yanı sıra Zeus Altarı, Demeter Temmenosu, Attalos Evi, agorası ve gymnasionu Pergamonun mutlaka görülmesi gereken anıtsal yapılarıdır. Gladyatörlerin dövüştüğü kolezyum ve 14 bin kişilik antik tiyatro ise Pergamon'un en ünlü yapıları arasında bulunuyor. Kentte bulunan görkemli Pergamon Sunağı, Berlin'e taşınmış ve orada sergilenmektedir.
Labranda, Muğla
Milas yakınlarındaki Labranda, Muğla sınırları içerisindeki onlarca antik kentten yalnızca biridir. Milsa'a 14 kilometre uzaklıktaki bu antik kent, tarihte kutsal bir yer olarak da kabul edilmekteydi. Geçmişi 2600 yıl öncesine uzanan bölge, Antik Çağ'da kurban törenlerinin yapıldığı bir yer olma özelliği taşımaktaydı. Görkemli bir Zeus Tapınağı'nın yanı sıra antik kentin yakınlarında bir de stadion kalıntısı bulunmaktadır.
Sardes, Manisa
Sardes, dünyada paranın ilk kullanıldığı yer olarak biliniyor. Perslerin Anadolu'daki yöneticisinin yaşadığı kent olan Sardes, aynı zamanda Lydialıların da başkenti olma özelliği taşıyordu. Kentin yerli dildeki adı Swarda'ydı. Oldukça verimli bir arazi üzerine kurulu olan Sardes aynı zamanda gelişmiş bir ticaret kentti. Dünyaca ünlü Artemis Tapınağı, akropol, hamam, gymnasion, sinagog ve Anadolu'daki en önemli yedi kiliseden biri Sardes Antik Kenti'nde bulunmaktadır.
Aphrodisias, Aydın
Aydın ili sınırları içerisinde kalan bir diğer önemli antik kent Aphrodisias. Roma İmparatorluğu döneminde çok önemli bir heykelcilik okulu olan Aphrodisias, Afrodit Tapınağı ile ünlü bir antik kent. Aphrodisias'ın etrafındaki başta incir olmak üzere çok çeşitli meyvelerin şifalı olduğuna inanılırdı. Günümüzde kullanılan afrodizyak teriminin doğduğu yer de burasıdır. Bir Karia kenti olan Aphrodisias, Kültepe ve Troia kadar eski bir yerleşim olma özelliği taşımakta. Roma döneminde oldukça ayrıcalıklı bir konuma sahip olan kent, bu özelliğini inşa ettirdiği tapınaklarla da göstermektedir. 30 bin kişilik dev stadionu, 7.500 kişilik tiyatrosu, hamamları, Sebasteion kabartmaları ve Psikoposluk Sarayı ile Aphrodisias, mutlaka görülmesi gereken antik kentlerden biridir.
Laodikeia, Denizli
Denizli sınırları içerisinde bulunan Laodikeia Antik Kenti, iki tiyatroya sahip olması nedeniyle dikkat çekici bir konuma sahiptir. Antik Çağ'ın zengin bir Frig kenti olan Laodikeia, Pamukkale travertenlerine de yakın bir konumda yer almaktadır. 3500 yıl öncesine kadar uzanan geçmişiyle Laodikeia, antısal çeşmesi, stadion, gymnasion, agora gibi yapıların yanı sıra Anadolu'daki yedi kutsal kiliseden birine de ev sahipliği yapması nedeniyle Hristiyanlar tarafından da kutsal kabul edilir.
Hierapolis, Denizli
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Hierapolis tıpkı Laodikeia gibi Denizli sınırları içerisinde yer alır. Kent, ünlü Pamukkale travertenlerinin üzerine kuruludur. Antik dönemde de çok önemli bir sıcak su kaynağı olan Hierapolis, şifa arayanların adresi haline gelmişti. 2200 yıl önce tıp ve sanat alanında büyük bir ilerleme gösteren Hierapolis'te yaklaşık 10 bin kişilik antik tiyatro, Frontiunus Caddesi, Hades Kapısı ve agora görülmesi gereken yerler arasındadır.
Aizanoi, Kütahya
Aizanoi, Kütahya ili sınırlarında yer alan Türkiye'deki önemli antik yerleşimlerden biridir. Kütahya il merkezine 56 kilometre uzaklıktaki Aizanoi Antik Kenti, Romalılar döneminde kutsal kabul edilen bir yerleşim olma özelliğine sahipti. Tarihteki ilk borsa binalarından birinin bulunduğu Aizanoi, Romalılar için önemli görülen antik tapınağa da ev sahipliği yapıyordu. Bir Frig kenti olan Aizanoi'de Roma köprüsü, tarihi hamam ve yaklaşık 6 bin kişilik tiyatro bulunmakta.
Letoon, Muğla
Fethiye ile Kaş arasında yer alan Letoon Antik Kenti, bir diğer antik dönem yerleşimi olan Ksanthos'a 4 kilometre uzaklıkta yer alır. Anadolu'nun yerlileri tarafından Laduwa olarak adlandırılan Letoon'un kelime anlamı "ana tanrıça tapınağı" manasına gelmektedir. Tanrıça Leto adına yapılmış olan ve milattan önce 4. yüzyıla tarihlenen tapınak Letoon'un en önemli anıtsal yapıtlarından biridir. Lykia Birliği'nin kutsal alanı olarak kabul edilen Letoon yaklaşık 6 bin kişilik bir antik tiyatroya da ev sahipliği yapmaktadır.
Didyma, Aydın
Aydın'da bulunan bir diğer önemli antik kent Didyma'dır. Dünyaca ünlü Apollon Tapınağı'na ev sahipliği yapan Didyma antik kenti, günümüzde de turistik bir yerleşim olan Didim sınırları içerisinde yer alır. Bir kehanet merkezi olan Didyma, antik dönemin kutsal alanlarından biri olarak kabul görmekteydi. Bölgede 19. yüzyılın ikinci yarısında kazılar yapan İngilizler pek çok tarihi eseri British Museum'a taşımıştır.
Smyrna, İzmir
Pergamon'dan güneye doğru devam ettiğimizde İzmir'in merkezinde bulunan Smyrna'nın Hitit dilindeki adı Tişmurna'ydı. Dünyanın en eski liman kentlerinden biri olan Smyrna, Homeros'un da doğduğu kent olarak bilinmektedir. Günümüzde Bayraklı ve Kadıfekale arasındaki bölgede kurulu olan Smyrna Antik Kenti'ndeki pek çok tarihi eser Osmanlı'nın son döneminde Fransa'ya götürülmüştür. İşlek bir ticari liman olmasından ötürü zenginleşen Smyrna'da görkemli anıtsal yapılar da inşa edilmiştir. Agora bu yapılardan yalnızca biridir.
Miletos, Aydın
Bir İon kenti olan Miletos ya da Hitit dilindeki adıyla Milawanda, tarih boyunca pek çok kez istilaya uğramış ve talan edilmiştir. Bir zamanlar deniz kıyısında bulunan Miletos, Menderes Nehri'nin toprağı doldurmasıyla denizle bağlantısı kesilmiştir. Böylece bir zamanlar önemli bir ticaret limanı olan Miletos, bu canlılığını kaybetmiştir. Izgara planlı yolların tarihte ilk uygulandığı yerlerden biri olan Miletos, mimaride büyük ilerleme kaydetmiştir. Ayasofya'nın mimarı İsidoros da Miletosludur. Antik Çağ'ın en önemli kültür merkezi olma özelliği taşıyan Miletos, ilk coğrafya haritasını yapan Anaksimandros, fizikçi Anaksimenes gibi isimlerin yanı sıra güneş tutulmasını ilk kez doğru biçimde hesaplayan matematikçi ve filozof Thales'in de doğup yaşadığı yerdir. Devasa boyutlardaki 14.500 kişilik antik tiyatrosunun yanı sıra gymnasionu, anıtsal çeşmesi, Athena Tapınağı, stadionu, bouleuterionu ve hamamıyla Miletos ziyaretçilerini kendisine hayran bırakacak bir güzelliğe sahiptir.
Ege Bölgesi tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölgedir. Bu bölge doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi mirasıyla da hayranlık uyandırmaktadır. Sizler için mutlaka görmeniz gereken bu bölgedeki Antik kentleri sıraladık. İyi okumalar...