Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Çeşme’deki başta olmak üzere pek çok yerde çıkan orman yangının elektrik iletim hatlarındaki sorunlardan kaynaklandığı gerçeği öne çıktı. Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin, problemli elektrik tellerinin ve zemindeki olumsuz koşulların, orman yangınlarına davetiye çıkardığını, gerekli önlemlerin alınması için elektrik dağıtım şirketini yaklaşık 2 ay önce uyardığı ortaya çıktı. Oda Başkanı Gülhan Gürler, 2010 yılında yüzde 5 dolayında olan elektrik iletim hatlarından çıkan orman yangınları oranının, bugün itibariyle yüzde 25’e çıktığını, bunun da bakımsız hatlar ve temiz koridorun oluşturulmamasından kaynaklandığını öne sürdü.
ALSANCAK’TA İKİ CANI YİTİRDİĞİMİZ FACİA İÇİN DE UYARMIŞTIK
Oda Başkanı Gülhan Gürler, her yıl yaz mevsimine girerken gerek havuzlarla gerekse orman yangınlarıyla ilgili uyarılarda bulunduklarını hatırlatarak, “Bu yaz girişinde 16 Mayıs’ta yaptığımız basın açıklamasında aynı konuları tekrar gündeme getirdik, gerekli uyarılarımızı yaptık. Zamanında Alsancak’ta iki yurttaşımızın hayatımı kaybetmesiyle sonuçlanan elektrik akımı faciasıyla ilgili de uyarımızı yaptık. Keşke yanılsaydık. Biz müneccim miyiz? Tabii ki değiliz. Ortada bilim var. Bilimin ışığında yaptığımız uyarılar dikkate alınsaydı, bu yangınlar da olmazdı” diye konuştu.
ORMAN VE ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETİ, GÜVENLİK KORİDORU OLUŞTURMAK ZORUNDA
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Gülhan Gürler, elektrik iletim hatlarıyla ilgili sorundan kaynaklı orman yangının sadece Çeşme’de olmadığını, pek çok noktada aynı sorunla karşılaşıldığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Orman Bölge Müdürlüğü, ya da İl Müdürlüğü, kim görev yapıyorsa, elektrik dağıtım şirketiyle birlikte elektrik iletim hatları boyunca resmen bir koridor oluşturması lazım. O koridorun tertemiz olması lazım. Eğer bir trafo varsa, çevresinin geniş bir şekilde betonlanması gerekir. Elektrik hattının değdiği ağaçların budanmasından koridor boyunca ottan çöpten arındırılmasına kadar gerekli tüm çalışmaların tamamlanması, öncelikli olarak alınması gereken önlemlerdir. Yaz olunca zaten teller gevşemeye başlıyor ve teller sarkma eğilimine geçiyor. Bu sarkma sonucu bir rüzgarda teller birbiriyle temas ettiğinde kıvılcımlar atıyor, otlar tutuşuyor ve yangın başlıyor. Bu gerçek herkes tarafından bilindiği halde nedense elektrik iletim hatlarında koridor oluşturulmaz. 2010 yılında 100 orman yangınından 5’i elektrik hatları kaynaklaydı. Bu oran günümüzde yüzde 25’e çıkmış durumda.Bu oran bile elektrik iletim hatlarının bakımsız ve sorunlu olduğunu ortaya koymaya yetiyor.”
HATLARDA TEKNİĞE UYGUN OLMAYAN GEVŞEK EKLER, KIRIK İZOLATÖRLER DÜZELTİLMELİYDİ
Oda olarak 16 Mayıs’ta yaptıkları basın açıklamasında tüm bunları tek tek ortaya koyduklarını ve gerekli uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Başkan Gülhan Gürler, o zaman verdikleri mesajları şu sözlerle özetledi:
“Ülkemizde yaz aylarının gelmesiyle birlikte orman yangınları da artmakta, milli servet niteliğindeki ormanlarımızı ihmal nedenli olarak kaybetmekteyiz. Yangınların bir kısmı mangal ateşi, sigara izmariti, cam kırıkları nedenli olmasına karşın birçok orman yangınında görüldüğü gibi elektrik şebekesinden kaynaklı da olmaktadır. 2024 yılı Haziran ayında Diyarbakır`ın Çınar ilçesinde başlayan ve tüm bölgeye yayılan yangında 17 yurttaşımız kaybedilmiş, facianın "anız" yangınından kaynaklandığı iddia edilse de savcılık tarafından hazırlanan ön raporda yangının "elektrik" kaynaklı olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır. Yaptığımız incelemede, havai hat izolatörlerinin kırık olduğu gibi dağıtım şebekesi sorunlarının olduğu tespit edilmiştir. Benzer şekilde geçtiğimiz yıllarda Ege Bölgesi’nde yaşanan orman yangınlarının bir kısmının da elektrik kaynaklı olduğu yapılan araştırmalar sonucu belirlenmiştir. Ülkemizde elektrik şebekesinden kaynaklı orman yangınlarının son bulması, gerekli önlemlerin alınması için ilgili kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunduk. Dedik ki; elektrik dağıtım şirketleri tarafından ormanlık bölgelerde yer alan elektrik hatları yaz mevsimi öncesi ve mevsim boyunca sürekli kontrol edilmeli, hatlarda tekniğine uygun yapılmamış ya da gevşek ekler ve bağlantılar, kırık izolatörler, uygun olmayan YG sigortalar düzeltilmelidir. Topraklama sisteminin işlerliği ve yönetmeliğe uygunluğu, elektriksel koruma önlemleri kontrol edilmeli, elektrik direklerinin diplerinin temizliği ve hat güzergâhındaki ağaçların bakımı gerçekleştirilmeli, özet olarak nakil hatlarının ve trafoların bulunduğu bölgelerde temizlik çalışmaları yürütülmelidir.”
BUNLAR YAŞANIRKEN TEİAŞ’IN ÖZELLEŞTİRİLMESİ İÇİN ISRAR EDİYORLAR
Başkan Gürler, açıklamada ayrıca şu uyarılara yer verdiklerini bildirdi:
“Orman Genel Müdürlüğü tarafından orman içinde yer alan tüm elektrik hattı güzergâhındaki ağaçların bakımı ve budanması işleminin yapıldığı takip edilmeli, dalların iletim hatlarına temasına izin verilmemelidir. Ayrıca sorumlu kurumlarca ormanlık bölgelerde elektriksel ark risk analizleri ile yangın risk analizi yapılarak elektrik tesisleri ile ilgili tasarım ve uygulamada gerekli önlemler alınmadır. Yangınlara neden olan kamu malı elektrik dağıtım hatları, özelleştirmelerden sonra özel dağıtım şirketleri tarafından işletilmekte ve bakımları yapılmaktadır. Bakım ve onarım çalışmaları, daha fazla kâr elde etmek amacıyla taşeron firmalara ihale edilmektedir. Teknik kapasitesi ve yetisi azalan dağıtım şirketlerinin yerine getirmediği her hizmetin ölümlü kazalara yol açabileceği, orman gibi milli servetimizin de kaybına neden olabileceği unutulmamalıdır. Öte yandan yangınların kısa zamanda söndürülmesi için teknik hazırlık yapılmalıdır. Bir yandan dağıtım şebekesinin özelleştirilmesinin yarattığı sorunlarla boğuşurken, bir yandan da TEİAŞ`ın özelleştirilmesine yönelik çalışmalar ısrarla sürdürülmektedir. Özelleştirme İdaresi`ne verilen süreler defalarca uzatılmış, son olarak 27 Aralık 2024 tarihli ve 9326 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı`yla hazırlık işlemleri için 31 Aralık 2026`ya kadar süre uzatılmıştır. Elektrik şebekesinin omurgası olan iletim şebekesini işleten TEİAŞ`ın özelleştirilmesi halinde, yalnızca arz güvenliği riske atılmayacak, bununla birlikte iletim şebekesinin bakımlarının aksamasına ve orman yangınları başta olmak üzere doğrudan can ve mal güvenliği riskleri oluşmasına neden olacaktır.”