EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde çalışan işçilerin, toplu sözleşmeden doğan alacaklarının zamanında ödenmediği ve işten çıkarılan ya da şirketlerine iade edilen yaklaşık 400 işçinin göreve başlatılmadığı gerekçesiyle başlattıkları eylemler devam ediyor.
Hafta başından bu yana kent genelinde protestolarını sürdüren işçilere ilişkin Emek Partisi İzmir İl Örgütü yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada belediye yönetiminin “toplu sözleşme hükümlerini uygulamadığı” savunularak, geciken ücretlerin eksiksiz ve zamanında ödenmesi gerektiği belirtildi.
Açıklamada, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın “işçilerin sosyal medya baskısıyla TİS imzalattığı yönündeki söylemlerini sürdürdüğü” iddia edildi. Parti, Tugay’ın hem Karşıyaka Belediye Başkanlığı döneminde hem de Büyükşehir Belediyesi’ndeki uygulamalarında “çalışanlara yönelik baskıcı tutumların görüldüğünü” öne sürdü.
Belediye işçilerinin “kazanılmış haklarına yönelik müdahalelerin kabul edilemeyeceği” ifade edilen açıklamada, havuz sistemi uygulamasının “işçi kıyımı yarattığı” iddiasına da yer verildi. Belediye yönetimi, işçileri “işten çıkarma, yer değişikliği ve sürgün” gibi uygulamalarla baskı altına almakla suçlandı.
Parti, belediye idaresini “TİS hükümlerinin uygulanması, bekleyen ücret alacaklarının ödenmesi ve işten çıkarılan ya da iade edilen işçilerin göreve başlatılması” çağrısında bulundu.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
İŞÇİNİN HAKKINI VER, TİS’TEKİ İMZANIN SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİR!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı şirketlerde çalışan belediye işçileri toplu sözleşmeleri gereği hak ettikleri ve günü geldiği halde ödenmeyen ücret alacakları, işten çıkarılan veya şirketlerine iade edilen yaklaşık 400 işçinin işbaşı yapması ve kazanılmış haklarına yönelik saldırıların son bulması için hafta başından bu yana kent sokaklarındaki eylemlerini sürdürüyor.
Yaz aylarında gerçekleşen grevde işçileri hak etmedikleri bir ücret istemekle suçlayan ve grev kırıcılığıyla, sosyal medya trolleriyle her türlü baskı sonucu işçilere ve sendikalara kendi istediği sözleşmeyi dayatan belediye başkanı Cemil Tugay, bugünse kendi dayatması doğrultusunda imza atılan sözleşmedeki yükümlülükleri yerine getirmiyor, sözleşme maddelerini uygulamak istemediğini ifade ediyor.
Her fırsatta belediyeyi batırmamaktan ve kentin çıkarları ile huzurundan bahseden Cemil Tugay, kendi isteği doğrultusunda imzalanan sözleşme hükümlerini uygulamayarak, belediyedeki ve kentteki huzuru bozuyor, kentin kronikleşen sorunlarını çözmek yerine yeni sorunlar yaratıyor. Cemil Tugay ve İzBB İdaresi bilmelidir ki; doğumdan ölüme, altyapıdan temizliğe bu kentin tüm hizmetlerini üreten belediye işçileri huzurlu olmazsa İzmir kenti de, çıkarlarını koruduğunu iddia ettiği belediye de huzurlu olamaz! Cemil Tugay, huzurlu bir İzmir istiyorsa, tıpkı İzmir halkının faturalarını, harçlarını ve vergilerini günü gününe ödemesini talep ettiği gibi işçilerin ücret alacaklarını da günü gününe ve eksiksiz ödemekle yükümlü olan en sorumlu kişidir. Kendisini bu sorumluluklarını yerine getirmeye ve işçiler üstündeki işten atma, sürgün, yer değişikliği v.b. tehdit ve baskı uygulamalarına son vermeye, toplu sözleşmedeki sosyal haklar ile işçinin geriye dönük alacaklarına göz dikmekten vazgeçmeye, atılan ya da şirkete iade edilen işçileri derhal işlerine başlatmaya bir kez daha davet ediyoruz.
Grev döneminde İzmir halkının desteğini aldığı yanılgısına kapılan Tugay, geldiği günden bu yana işçi ve emekçilere yönelik tutum ve tavrı nedeniyle İzmir halkından destek göremediğini anlamış olmalı ki; içinde partimizin de olduğu İzmir’in siyasi parti, meslek odaları, baro ve sendikalarından oluşan İzmir Emek ve Demokrasi güçlerini de işçiler ve sendikalarıyla birlikte hareket etmekle suçluyor.
NEO TV’ye konuşan Cemil Tugay, Grev Kırıcılığı yaptığı dönemde olduğu gibi manipülasyon peşinde gerçekleri ters yüz etmeye çalışıyor. Daha belediye başkanı olmadan önce yanında düşük ücrete çalıştırdığı işçilerin haklarını gasp etmesi bir yana, hem Karşıyaka belediye başkanlığı döneminde hem büyükşehir belediye başkanlığına geldiği günden bugüne işçi ve sendika düşmanlığını başta belediye çalışanları olmak üzere tüm İzmir biliyor.
Asgari ücret için sendikalar ne yaptı derken, hırsızın hiç suçu yok der gibi bir yandan sermaye ve iktidarının yıllardır iktidarda olmanın olanaklarıyla açlık sınırında asgari ücret dayatmasının üstünü örtüyor. Öte yandan asgari ücretin üzerinde ücret ve sosyal haklara sahip olan belediye işçilerine mücadeleyle elde etmiş oldukları kazanımları hak görmeyerek samimiyetsizliğini açık ediyor.
İşçilerin hiçbir sorumluluğu olmayan ekonomideki kötü gidişatın, ülkenin ve belediyenin kötü yönetilmesinin faturasını ödemeyi kabul ederlerse, iyi işçiler, sendikacıların da buna aracı olurlarsa iyi sendikacı olacaklarını öğütlüyor. Bütün bunlar partimize ve emek demokrasi güçlerine ettiği sözleri bizim nazarımızda hükümsüz kılmaktadır.
Partimiz, kurulduğu günden bu yana işçi sınıfının hak arama ve sendikal mücadelesinin parçası, her alandaki mücadelesinin öncüsü olduğu gibi, piyasacı ve ranta dayalı belediyecilik anlayışının da hep karşısında olmuştur.
Bugün de bu kararlı tutumu sürdüren partimiz adına Cemil Tugay’ı ve belediye idaresini bir kez daha işçi sınıfının ve örgütlerinin, emek ve demokrasi güçlerinin sözüne kulak vermeye, belediye işçilerinin haklı taleplerini ivedilikle karşılayarak TİS hükümlerini yerine getirmeye, havuz adı altında hayata geçen işçi kıyımı uygulamalarına son vermeye, kente hizmet eden belediye işçilerinin sorunlarını çözüme kavuşturarak belediyede ve kentte huzuru sağlamaya davet ediyoruz.
Yaşasın Belediye İşçilerinin Birliği ve Örgütlü Mücadelesi!
EMEK PARTİSİ İZMİR İL ÖRGÜTÜ