Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Haziran ayı meclis toplantısı, Meclis Başkanı. H. İbrahim Gökçüoğlu idaresinde gerçekleşti.
Ekoloji örgütlerinin ve muhalefetin karşı çıktığı, TBMM’den geçen tartışmalı ‘zeytin yasası’ EBSO meclis gündeminde yer aldı.
Yağ Sanayi’den meclis katip üyesi Nejat Özduran, ile madencilik sektöründen meclis üyesi Ahmet Telek arasında tartışma yaşandı.
Meclis üyesi Nejat Özduran, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılacağının öngören yasa tasarısı ile ilgili ‘kısmi bir imar affıdır’ derken madencilik sektöründen meclis üyesi Ahmet Telek “bu yasa tamamen madencilerin zararına” ifadelerini kullandı.
“ZEYTİN, SİYASET ÜSTÜDÜR”
Özduran, ‘zeytin yasası’ ile ilgili şu konuşmayı yaptı:
“10 gündür basını meşgul eden maden yasası ve zeytin. Zeytin olarak düşünüyoruz ama ben şimdi maddeler halinde, maden yasasının bizlerden, sizlerden neler götüreceğini anlatacağım . Ulusal Zeytin, Zeytinyağı Konseyi temsilcisi olarak zeytinlikleri madenlere açan yasaya karşı görüşlerimizi belirttik. Komisyondaki tüm itirazlara rağmen geçti. Genel kurulda görüşülmesi bekleniyor. Zeytin, siyaset üstü. Hepimizin koruması gereken değeridir. Siyasetin tartışma malzemesi olmamalıdır. Zeytinin tartışma malzemesi haline gelmesini istemiyorum. 60 yıllık bir zeytinyağı üreticisi olarak, kültürel mirasımızı keşke geleceğe aktarabilsek. Torba yasa, 19 maddesiyle kısmi bir imar affıdır. Bu af çıkarsa yeniden tesis yapılmayacağını kim garanti ediyor.”
“ZEYTİN AĞACI TAŞINAMAZ”
Özduran, zeytin ağacının taşınamayacağını söyleyerek “Toprakların siyanüre bulaşmasına izin veremeyiz. Tüm sektörler bir arada bu konunun çalışmasını yapmalıyız. Zeytin ağaçlarının olduğu yerler madene kapalı olmalı. Kamu kurumlarının ÇED’e cevap vermesi 3 ay ile sınırlanıyor. Cevap verilmezse otomatik olarak onay verilmiş oluyor. Tasarıya göre, zeytinliklerin madenciliğe açılması, zeytinin taşınmasının mümkün olduğunu söylüyor.
Zeytin taşınmaz, taşınsa da eskisi gibi yaşayamaz. Rehabilitasyondan bahsediliyor. Yasa tasarısında zeytinin başka bir şehre de taşınabileceğini söylüyor. Bir insanı hiçbir şey yapamaz hale getirip başka bir şehre bırakmak gibi. Bu uygulamadan tamamen vazgeçilmeli.
İspanya’da 2014’te otoyol çalışmaları nedeniyle bin yıllık ağaçlar taşındı. İtalya’da taşınan ağaçlar 3 yılda öldü. Tunus’ta zeytin ağacının taşınması yasaklandı. Zeytin ağacı taşınamaz” diye konuştu.
“KÖYLERİ DE Mİ TAŞIYACAKSINIZ?”
Özduran, taşıma sonrası ağaçların halini gösteren videoyu izlettikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
“Köyleri de mi taşıyacaksın be arkadaş! Köyler de mi gidecek? Ağaçlar da mı gidecek? Bu bölgedeki insanlar zeytin ile geçimini sağlıyor. Zeytin bu toprakların hafızasıdır. Kültürümüzün taşıyıcısıdır. Bizler Türkiye’yi adım adım kalkındırmayı isterken doğayı da korumalıyız. Gazi Meclisimizin zeytini koruyacağına tüm kalbimle inanıyorum. Tüm milletvekillerimizden bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyorum. Zeytin barışın sembolüdür.”
TELEK: BÜTÜN YAYGARA 20. MADDEDE KOPUYOR”
Madencilik ve Taş Ocakçılığı Sanayi’den meclis üyesi Ahmet Telek kürsüye çıkıp söz alarak “Zeytinciliğin ne olduğunu anlamamızın lazım Kanunun 1938 senesinde yazıldı. Bu kanun, mutasyona uğradı. En önemli maddesi üçüncü maddesi, Atatürk tarafından fıstık, zeytin, armut, sakız ağalarının yetiştirilmesi için her bir köylüye 25 bin dönümlük arazi tahsisleri yaptı. 5 yıl içinde üretime geçmek kaydıyla karar verildi, valilik kararı alındı. Hiçbir şekilde bölünemez, yüzölçümü küçültülemez, miras yoluyla satılamaz, diyerek şerh konuluyor. Sadece ağaçlar gelişsin diye. Bakım, dikim işlemleri yapılmamış olursa bakanlık tarafından izinler fesh ediliyor. Zeytincilik sahalarında rejenetif gelişmelerine engel olacak şekilde hareket edilemez. İşletmeler, Tarım ve Köy İşleri Müdürlüğüne aittir diye maddeler hiç değişmedi. Bir tek 1995’te çıkan kararla belediyelere izin çıktı, imar ve genişletme konusunda. Bütün yaygara 20. Maddede kopuyor. 3 km mesafede hiçbir şekilde toz duman çıkaran tesis yaptıramazsınız diye yazıyor o maddede” dedi.
“TAŞIYAMAZSINIZ DEDİLER AMA BİZ BERGAMA’DA BAŞARDIK”
Telek, ‘zeytin ağaçları taşınamaz’ diyen Yağ Sanayi’den Nejat Özduran’a yanıt vererek “Nejat Arkadaşımız zeytin ağacını hiçbir şekilde taşıyamazsınız dedi ama biz bu Bergama’da başardık. Organize’deki ağaçları söktük. Ve şu anda meyve vermeye başladı bu ağaçlar. 20 tane ağacı söktük, tek tek taşıdık. Zeytincilerin madencilerle hiçbir işi yok. Ne kanunen ne yönetmelikte ne de usulen” diye konuştu.
“BU KANUN TASARISI ALEYHİMİZE”
Telek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konunun bu hale gelmesindeki tek nedeni, biz yıllarca beraber çalıştık 2014’te termik santral sırasında inşaatın zeytinleri kesmesinden dolayı, Danıştay, kamu yararı nedeniyle iptal etti. Olaylar o nedenle başladı. Yeni çıkan kanun bizim zararımıza. Tamamen madencilerin zararına bu. Noktalar hazır, madencilikle alakası yok. Aynı şey Soma’da 2014’te de oldu. Geçen sene ödediğimiz ruhsat bedelleri, çevre uyum teminatları artıyor. Bunları ödemediğinizde ruhsatınız iptal ediliyor. Tamamen aleyhimize bu kanun tasarısı. Zeytinciler bas bas bağırıyor.”
ÜRÜN: HOMO SAPİENS GİBİ Mİ DOLAŞALIM
Daha sonra söz alan EBSO Başkan Vekili Hakan Ürün, “Bizim derdimiz zeytinle değil. Zeytin de olsun maden de olsun diyoruz. Araba kullanmayın, bardak kullanmayın, bu binalarda yaşamayın, gözlük kullanmayın. Gözlük kullandığın zaman, bardak kullandığın zaman bize madencilik yapın diyorsunuz. Aksi takdirde Homo Sapiens gibi çıplak dolaşmanız lazım. Zeytin ağaçları artıyor, azalıyor. O nedenle böyle bir krize ihtiyaç yok. Bizim itiraz ettiğimiz 3 metre mesafesi getiren Zeytincilik Yasası’na. Bunun mantığı yok. Madenle zeytin birlikte yürüyebilir ve yürüyor da. Rehabilite yapılan alanlarda verim alınmıyor dediniz, bu gerçeği yansıtmıyor” dedi.