Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Yeni yıl için Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun Aralık ayının ilk haftasında toplanması bekleniyor. Bu dönem geçen dönemdekilere kıyasla komisyonda işçi temsilcilerinin olması beklenmiyor.
Yeni yıl için asgari ücret toplantılarına bir ay kalmışken DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, erken bir açıklama yaparak “2026 asgari ücretinin 45 bin TL’nin altında olmaması gerekir” ifadelerini kullandı ve ortaya bir rakam sundu.
İzmir iş dünyası temsilcileri ise bu rakamı değerlendirdi.

ESKİNAZİ: BU RAKAMLAR NE AZDIR NE ÇOKTUR
Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Jak Eskinazi
Bugünkü bu enflasyon ortamında havadan uçuşan bu rakamlar üzerinden yorum yapamayız. Belirli bir rekabet dengesini bulmamız lazım. Türkiye’nin de rekabet şansını yok etmememiz lazım. Burada 45 bin TL az diyebilirsin, 45 bin TL çok diyebilirsiniz. Neye bağlı olarak bunu söylüyorsunuz mühim olan o. Bizim maalesef hem sendikacılarımız hem politikacılarımız havada uçuşan rakamlar söylüyorlar. Bunların hepsinin bilimsel akademik hesaplarla yapılması lazım. Hem sanayicinin rekabet şansını yok etmeyecek hem de vatandaşın alım gücünü dengelemek lazım. Onun bu rakamlar ne azdır ne çoktur.

SERTBAŞ: NE KADAR ARTIŞ OLSA DA İŞÇİLERİMİZ MUTLU OLAMIYOR
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş
Öncelikle bu ortamda ne artış olursa olsun işçilerimiz mutlu olamıyor. Pazardaki enflasyona baktığımızda bir senelik artışın %100 olmasa da son bir senede açıklanan enflasyon oranının çok üstünde olduğu bir gerçek. Ancak reel sektör açısından bakıldığında açıklanan enflasyonun üstünde yapılan her artış enflasyon artışını olumsuz etkileyecek. Özellikle hazırgiyim gibi istihdam yoğun sektörlerde iç piyasada; enflasyon üstü fiyat artışları ihracatta da zaten kaybolmak üzere olan rekabetçiliğimizin tamamen bitmesine sebep olacaktır. Eğer kur benzer oranda artmaz ise; kurlarda artış beklemediğimiz bu dönemde asgari ücretin bu şekilde artması istihdam yoğun sektörleri daha fazla dibe çekecektir. Bunun sonucu eleman çıkarma ve işsizlik artışı demek. Yani kısır bir döngü aslında. Elemanlarımıza bir nebze nefes aldıracak ama reel sektörü de bitirmeyecek bir oranda asgari ücretin ayarlanacağına inanıyorum.

GÜVENLİ: 45 BİN TL’NİN ALTINDAN KİM KALKAR, SORUMLULUK BİZE YÜKLENİYOR
İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli
Olmasına olsun ama bu işveren bu parayı nasıl verecek bu yoklukta? İşvereni düşünüyorlar mı hiç? Bende 40 kişi çalışıyordu, şimdi 10 kişi çalışıyor. 45 bin TL olduğu zaman ya bir kişiye düşüreceğim ya da işyerimi kapatacağım. Asgari ücret vatandaşa yetmiyor doğru ama asgari ücreti devlet vermiyor ki işveren veriyor. Devletin ne avantası var, hiç. Biz bu işin altından nasıl kalkacağız? Sorumluluk bize yükleniyor. Vatandaş geçinemiyor doğru. İşverenin SSK primini düşür, kaldır stopajı, vergilerden düş. Esnafa da bir teşvik ver. Kim 45 bin TL’nin altından kalkar? Hepsi hayal. Ekonomi ve gidişat bozuldu zaten. İstersen 50-100 ver, kimse adam çalıştırmaz. Bu parayla sigortasız çalışan da artar. Zaten piyasa bozuk, kötü. Daha kötü olacak, kim iş yapacak? Adamın 1 milyonu var, bankadan faiz alıyor, neden işçi çalıştırıp uğraşsın? Devlet vergilerle yüzde 70 benim ortağım. Ben kazanıyorum bakıyorum ortada para yok, artık çekilecek gibi değil. Kimse esnafı düşünmüyor. Bu adamların işi var mı, kimse düşünüyor mu? Asgari ücreti arttır, ne olacak? Kendi kendine çalsın, kendi kendine oynasın. Piyasa iyice daralacak. Bunu arttır 50 yap önemli değil ama işverene de bir şey yap. İşvereni bağkurlu yapıp 9 bin günde emekli yapıyorsun, çalışanı 5 bin günde emekli yapıyorsun, bu adalet mi? Vergiyi veren, işi yapan ben; emekli olamayan ben. Geçen Mısır’a gittim, makineci 5 bin TL’ye çalışıyor, devlet vergi almıyor bir de üzerine yer veriyor, teşvik veriyor. Türkiye’de asgari ücret 45 bin TL olursa işçinin işverene gideri 60 bin TL oluyor.

ÖZHELVACI: BELİRLENECEK RAKAM ADALET, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE ÜRETKENLİK İLKELERİ ÇERÇEVESİNDE ŞEKİLLENMELİ
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı
2026 yılı asgari ücret belirleme sürecinde, ücret artışları çalışan refahını artırırken işletmelerin rekabet gücünü koruyacak bir yaklaşımla ele alınmalı. Asgari ücretin yalnızca bir gelir değil, toplumsal denge unsuru olduğunu kabul ediyoruz. Bu nedenle belirlenecek rakamın adalet, sürdürülebilirlik ve üretkenlik ilkeleri çerçevesinde şekillenmesi büyük önem taşıyor. Dört kişilik bir ailenin gelirinin yoksulluk sınırını aşamaması kabul edilemez. Emekçimizin yaşam koşullarını iyileştirmek yalnızca sosyal bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik istikrarın da temel koşuludur. Asgari ücret, işçinin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği bir seviyede belirlenmelidir. İş dünyası olarak çalışanlarımızın refahını artıracak her düzenlemeyi destekliyoruz. Ancak bu sürecin, işletmelerin dayanıklılığını ve üretim gücünü koruyacak bir denge içinde yürütülmesi gerekiyor. Verimlilik artışı sağlanmadan yapılan ücret artışları kalıcı fayda yaratmıyor. Üretim, ihracat ve istihdamı koruyacak politikalarla desteklenmeyen yüksek maliyet artışları, özellikle KOBİ’ler açısından ciddi risk oluşturuyor. Asgari ücret yalnızca düşük gelir grubunu değil, tüm ücret skalasını etkileyen bir parametredir. Bu nedenle, işçi, işveren ve devletin katılımıyla şeffaf, adil ve gerçek bir toplu pazarlık süreci yürütülmelidir. EGİAD olarak emeğe saygı duyulan, üretimin ve girişimciliğin desteklendiği, sürdürülebilir bir ekonomik yapının ülkemiz için en doğru yol olduğuna inanıyoruz.





