Yerel Politika

Hamza Dağ, İzmir tablosunu anlattı: Binaların yüzde 70’i dayanıksız!

Depremde İç Mimarinin Rolü: Yasal Genişleme Unsurları başlıklı panelde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım Medya Başkanı Hamza Dağ önemli açıklamalarda bulundu. İzmir’in plan eksikliğine değinen Dağ, “Odaların ve işini bilenlerin ortaklaştığı en temel konu yapı stokumuzun İzmir’de yeterli olmaması. İzmir’de yapı stokuna dair yüzde 60-70 arasında depreme dayanıklı olmadığı bilgisini biliyoruz” dedi.

Abone Ol

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – 6 Şubat Depremi’nin üzerinden geçen 2 yılın ardından deprem felaketinin yaraları tazeliğini koruyor.

Depremde İç Mimarinin Rolü: Yasal Genişleme Unsurları başlıklı panel İzmir Kültür Fabrikası’nda gerçekleştirildi. İç Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Esra Taşdemir’in açılış konuşması yaptığı panelde, İç Mimar Sürdürülebilir İç Mimari Uzmanı Hürana Güngör, izleyicilere sinevizyon gösterimi ile bir sunum gerçekleştirdi. Güngör, iç mimari ile depremin arasındaki ilişkiyi anlattı.

Güngör’ün sunumunun ardından İç Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Burcu Yazgan’ın moderatörlüğünde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Tanıtım Medya Başkanı Hamza Dağ, açıklamalarda bulundu.

Panele İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer de katılım gösterdi.

Yazgan, Dağ’ın Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı sürecini hatırlatarak, “İzmir’de deprem konusunda olmazsa olmaz nedir” diye bir soru sordu.

‘İZMİR’DE YAPILARIN YÜZDE 70’İ DEPREME DAYANIKSIZ’
Dağ ise seçim dönemi kampanyasını hatırlatarak, “13 Şubat günü bizim projelerimizi açıklamıştık. Sıralama yapmıştık ve ilk sırada trafik vardı. İkinci sırada ise deprem konusu vardı. Bu benim İzmir ile ilgili zihin dünyamdaki sıralama değil mecburiyetler üzerine olan bir sıralama demiştim. Odaların ve işini bilenlerin ortaklaştığı en temel konu yapı stokumuzun İzmir’de yeterli olmaması. İzmir’de yapı stokuna dair yüzde 60-70 arasında depreme dayanıklı olmadığı bilgisini biliyoruz. İmar barışına 650 – 700 bin başvuru oldu. Balkon kapatma gibi durumları da düşününce 550-600 bin civarında bir başvuru vardı. İzmir’de yapmamız gereken çok iş var. Yıllardır yapılmayan işleri 5 yılda mümkün olmayacak ama bir yerden başlamak demiştim. 25 yıldır bu şehirde her 5 yılda 5 bin konut dönüşseydi 125 bin konut dönüştürülürdü” diyerek söze başladı.

‘BAŞKAN ADAYLARININ SEÇİM VAATLERİNE BAKTIM VE ŞOK OLDUM’
İzmir’de daha önce başkanlık yapan Aziz Kocaoğlu, Tunç Soyer ve mevcut başkan Cemil Tugay’ın seçim vaatlerine atıfta bulunan Dağ, “Benden önceki başkanların seçim vaatlerine baktım şaşırdım ve şok oldum. Şehirde 13 yıl başkanlık yapan Kocaoğlu 8 Mart 2014 günü İzmir manifestosu yayınlıyor. Bayraklı’da Alparslan, Fuat Edip Baksın hektarında 8 bin konut yerinde dönüştürülecek dedi. Bir gelişme olmadı. Karabağlar’da Uzundere’de konut vaadi yarım kaldı. Orada insanlar mağdur olmaya devam ediyor. Konak’ta Kadifekale altındaki mahallelerde kentsel tasarım projesi yapılacak diyordu. Karşıyaka Örnekköy Mahallesi’nde Soyer zamanında kooperatif üzerinden başladı ve durdu. Gaziemir Aktepe Emrez Mahallesi’nde aynı şekilde kooperatif çalışması durdu. Tunç Bey ve Cemil Bey’in de vaatleri var” dedi.

‘KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTSAL DÖNÜŞÜM DİYEREK ÇOK HIRPALANDI’
Kentsel dönüşüm kavramının farklı bir anlam kazandığının altını çizen Dağ, “Deprem konuştuğumuzda iç mimarlar az sorumlu tarafta kalıyor. Kentsel dönüşüm kelimesini çok hırpaladık. Seçim sürecinde kent estetiği demeye gayret ettim. Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm ifadesi kullanıldı. İyi niyetli bir şey yapsanız da birtakım sıfatlar kullanıyor. Şu anda depremi konuşuyoruz. Ege Denizi’nde yaşanan deprem fırtınasından dolayı hepimiz bir şeyleri hatırlıyoruz. Birçok açıdan tek başına konuşmanın yetmediği bir süreci yaşıyoruz” diye konuştu.

DAVALARI HATIRLATTI: BAKANLIK VE YEREL YÖNETİM BİRLİKTE ÇALIŞMALI
İzmir’de TOKİ eliyle yapılmaya çalışılan binalara açılan davaları hatırlatan Dağ, “Çevre Şehircilik Bakanlığı ve yerel yönetimler ne yapar? Bunları karşılaştığımızda bakanlık TOKİ ile güçlü ve dirençli binalar oluşturdu. Bayraklı tepelerinde 5 bin bina oluşturdu. Birçok ilçemizde TOKİ ile binalar yapıldı. Bunların davaları da devam ediyor. Davayla uğraşmayıp bir şekilde çözülmeye devam ediyor. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile kentsel dönüşüm alanları ilan ediyor. Karabağlar’da bir türlü adım atamadık. Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm ifadesi sebebiyle plan ve iptali şeklinde giden bir süreç var. Bakanlığın netice alması için belediye ile koordineli ilerlemesi gerekiyor. Tam istediğimiz pozisyona gelemedik. Karabağlar ciddi bir örnek. Bu kadar hassas bir konuda bu bunu yaptı demek istemiyorum. Herkesin içinde bir yara oluyor” dedi.

‘BABAMLAR GELDİĞİNDE EVKA'LARDAN EV ALDILAR, BİZLER GELDİĞİMİZDE MEVLANA’DAN ALDIK’
Kentin planlanması konusunda geride kaldığına dair örnek veren Dağ, “İzmir’de veya diğer şehirlerde belediyelerin yapması gereken işler var. İzmir’de aynı tarzın yönetimi eleştirisinden ziyade ben olsam ne yapardım diyordum. Bu ana kadar olanlar olmuş. Bu ana kadar yapacağınız işler var. Şehrin dışına doğru büyümeye doğru planlı bir büyüme görmüyoruz. Kendi etrafımdan bir okuma yapıyorum. 1996 yılında İzmir’e geldim. İzmir, Simav yöresi için birinci vatan konusunda. Ekmek konusunda daralınca İzmir’e gelir. Babam ve emsalleri buraya geldiğinde Evka'lardan ev aldılar. Benim jenerasyonum geldiğinde Mevlana ve Doğanlar’dan ev aldılar. Maaşlı çalışan kişiler bunlar. Biri Evka'lardan ev alırken diğeri planlaması olmayan yere gittiler. İç mimarı bırakın, usta ile yapılan evlere gittiler. İmarsız bir tarlada yapılan evler var. Suyu evin üstünde bir depo şeklinde yapıldığı evler. İmar barışı ile elektrik su meselesini çözdüğü bir durum” ifadelerini kullandı.

‘SOSYAL KONUT İŞİNİ SON KONUŞTUĞUMUZ KİŞİ ÖZFATURA’
Sosyal konut konusunda son konuşan kişinin eski belediye başkanı Burhan Özfatura olduğunu hatırlatan Dağ, “Planlı şehir ve sosyal konut işini en son konuştuğumuz kişi Özfatura. Bundan sonra mevcutla alakalı şehri bir şekilde bir yerinden başlayarak ne yapabiliriz? 4,5 milyonun 3,5 milyon eski metropol dediğimiz yerde yaşıyor. Mesele de burada. Şehri nasıl açabiliriz? Yerinde dönüşümü tam anlamıyla sağlamak mümkün mü? Ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Kuzey aksında Menemen, Doğu aksında Kemalpaşa var” dedi.

‘ALİAĞA’YA METRO GİDEMESE BİLE PLANI OLSUN İSTEDİK’
Adaylık sürecinde planlamaya dair verdiği önemi anlatan Dağ, “Tam inşa edemesek de şehrin 25 yıllık sürecini planlamak isterdim. Aliağa, Menemen ve Salihli’ye kadar planlama çalışma yapmak. Aliağa’ya metro gitmese de planı yapılmış olsun. İlk yapacağımız işlerden birisi bu planı yapmak. Sadece depreme karşı da değil. Kent estetiğinde göz estetiğimiz de var. Yeşildere’de gördüğünüz binalar sizi etkiliyor. Yerinde dönüşümü yapmak çok kolay değil. Beyaz bir renk, kapıları kırmızı bir binalar hayal etmiştim” diye konuştu.

‘ODA BAŞKANLARI İLE BAKANLARI BİR ARAYA GETİRECEĞİM’
Dağ, son olarak şunları söyledi:

Burcu Hanım beni 1,5 ay önce ziyaret etmişti. Bu vakte kadar çok fazla diyalogumuz olmadı. Depremin yıldönümüne gelince bu anlamda konuştuk. İç mimarlık boyutu çok hakim olduğum bir konu değil. Bir işi iç mimara verince o mekandaki farkı hissediyorsunuz. Keşke en başından itibaren inşaat yapılırken iç mimardan da istifade edilse. Denetim dairesi… Bu konuda hem deprem hem de yangın açısından önemini görmüş olduk. Sayın başkanlar ile bakanları bir araya getireceğim. Bu talepleri orada da iletme fırsatı bulacaklar. Kafamda bir model var ama bir politika haline görüşülmesi ile ortaya çıkacak bir iş.