Yerel Yönetimler

CHP’li Saatlı’dan İZSU açıklaması: Kredi onayımız 1 yıldır bakanlıkta bekliyor!

İZSU Genel Müdürlüğü Kasım Ayı Olağan Genel Kurul Toplantısı ikinci birleşiminde söz alan CHP Meclis Üyesi Onur Saatlı, İZSU’nun yaşadığı kredi ve finansmana erişim zorlukları hakkında, “İZSU İdaremiz bu dönemde dış finansman bulduğu ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı onayı gereken projeler için yazışmaları yapmış olsa da bu onayların henüz gelmediği görülüyor” dedi.

Abone Ol

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İZSU Genel Müdürlüğü Kasım Ayı Olağan Genel Kurul Toplantısı ikinci birleşimi gerçekleştirildi. 2026 yılının bütçesinin gerçekleştirildiği toplantı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Meclisi Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır yönetti.

CHP Meclis Üyesi Onur Saatlı, İZSU’nun yaşadığı kredi ve finansman sorunlarını dile getirdi. Saatli, Atık Su Arıtma Tesisleri için dış finansman bulunmasına rağmen Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onay vermediğini belirterek, “İZSU, uyguladığı tasarruf tedbirleri ve idari yapılanma sayesinde sahada iş yapma kapasitesini artırırken, mali yapısını da bir önceki yıla oranla güçlendirdiği açıkça görülmektedir. İZSU İdaremiz bu dönemde dış finansman bulduğu ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı onayı gereken projeler için yazışmaları yapmış olsa da bu onayların henüz gelmediği görülüyor. Çiğli AAT 4. Faz inşaatı 2023 yılında beri onay bekliyordu, inşaat çalışmaları 2025 Nisan ayında bitmesine rağmen henüz onayı gelmiş değil. Bu kredi paketinin içinde Güneybatı ATT’nin kapasite artırım projesi de yer alıyordu. Ayrıca Dikili AAT, Yenişakran AAT ve Çiğli AAT Çamur Çürütme Kurutma Tesisi için bulunan finansman onaylarında da ilerleme sağlanamadı. Bu iki yatırım için gerekli izin yazıları 1 yıl önce yazılmıştı” dedi.

‘BELEDİYELERİN YATIRIM KAPASİTESİ ÜZERİNDE ZORLUKLAR VAR’

Saatlı, konuşmasına şöyle devam etti:

Konuşmamın tam da bu noktasında, Bugün ülkemizin ekonomik yapısını doğrudan etkileyen, yerel yönetimlerin finansman kabiliyetini yakından ilgilendiren önemli bir başlık üzerinde değerlendirmelerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum: Türkiye’de tasarrufların düşüklüğü, özel sektörde öz sermaye yetersizliği ve gerek yurtiçi gerekse yurtdışı finansmana erişimde yaşanan zorluklar. Bu üç temel unsur, hem merkezi yönetimin hem de belediyelerin yatırım kapasitesi üzerinde belirleyici rol oynamaktadır.

Türkiye uzun yıllardır düşük tasarruf oranına sahip bir ülke konumundadır. Hanehalkı tasarruf oranları gelişmekte olan ülkelerin yaklaşık 10 puan gerisindedir . Tasarrufların yetersizliği, ülkemizde yatırımların iç kaynaklarla finanse edilememesine, bu nedenle de sürekli olarak dış finansmana bağımlı bir ekonomik yapı oluşmasına neden olmaktadır.

Türkiye’de işletmelerin önemli bir bölümü, özellikle KOBİ’ler, düşük öz sermaye ile faaliyet göstermektedir. Birçok sektörde özkaynak oranı %20’nin altına düşmüş durumdadır. Bu tablo, işletmeleri krediye aşırı bağımlı hale getirmekte, finansal kırılganlığı artırmakta ve uzun vadeli yatırım kararlarını zorlaştırmaktadır. Türkiye’de finansmana erişim son yıllarda giderek zorlaşmıştır. Yüksek faiz oranları, teminat gerekliliklerinin artması ve kredi vadelerinin kısalması en önemli başlıklardır. Bu durum yalnızca özel sektörü değil, belediyeleri de doğrudan etkilemektedir. Kısa vadeli borçlanmanın maliyetleri artmış, uzun vadeli finansman bulmak ise güçleşmiştir. Türkiye'nin risk primi, kredi notu ve makroekonomik göstergeleri, yurtdışı borçlanma maliyetlerini doğrudan etkilemektedir. Kur oynaklığı ve uluslararası yatırımcı güvenindeki kırılganlık dış finansmanı zorlaştırmaktadır. Tasarruf yetersizliği, öz sermaye eksikliği ve finansman maliyetlerindeki artış, belediyelerin altyapı yatırımlarını, su ve kanalizasyon projelerini, ulaşım ve çevre projelerini sürdürülebilir şekilde finanse etmesini zorlaştırmaktadır.

‘PROSEDÜRLER EKSİKSİZ OLMASINA RAĞMEN BAKANLIK DIŞ FİNANSMAN TALEPLERİMİZE ONAY VERMİYOR’

Şimdi gelinen bu noktada İZSU İdaresi olarak tüm teknik süreçleri, fizibilite çalışmalarını, uluslararası kuruluşlarla yapılan kredi görüşmelerini ve bürokratik prosedürleri eksiksiz tamamlamamıza rağmen, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bir yılı aşkın süredir onay verilmeyen dış finansman taleplerimiz nedeniyle kritik altyapı yatırımlarımızı geciktirmektedir. Bu durum yalnızca kurumumuzun değil, doğrudan doğruya İzmirli vatandaşlarımızın zararına sonuçlar doğurmaktadır. İçme suyu, yağmur suyu, kanalizasyon ve arıtma projeleri gibi kentin yaşam kalitesini yükseltecek hayati yatırımların, siyasi veya idari gecikmelere kurban edilmesi kabul edilebilir değildir. Merkezi idarenin bu onay sürecini uzatması, büyükşehir belediyelerinin hizmet üretme kapasitesini zayıflatmakta, İzmir halkının en temel altyapı ihtiyaçlarına erişimini geciktirmektedir. Yerel yönetimlerin finansman imkanlarının engellenmesi değil, desteklenmesi gerekmektedir; çünkü geciken her gün, kentimizin geleceğinden çalınan bir gündür.

‘GÜÇLÜ BİR YATIRIM PERSPEKTİFİNE SAHİP BİR BÜTÇEMİZ VAR’

Değerli hazirun, Konuşmamı özetlemek gerekirse, İZSU İdaresi’nin 2026 yılı bütçesi güçlü bir yatırım perspektifine sahip, yatırım odaklı bir altyapı bütçesi olarak öne çıkmaktadır. Atık su, içme suyu, yağmur suyu ve çevre yatırımları toplam bütçenin büyük kısmını oluşturmaktadır. Bu da kurumun altyapı kalitesini artırma ve çevresel sürdürülebilirliği sağlama hedeflerine güçlü bir vurgu yapmaktadır. Bununla birlikte finansal sürdürülebilirlik açısından hali hazırda uygulanmakta olan mali disiplinin tavizsiz devamlılığının gerektiği hepimizin malumudur. Hepinizi en derin saygılarımla selamlarım.