Borsa yöneticisinden çakma bakliyat uyarısı!

İZMİR - Fast-food kültürüne karşı mücadele eden geleneksel lezzetler kuru fasulye, nohut ve pirince bir darbe de doğadan gelince bakliyatta alarm zilleri çalmaya başladı. Konuyla ilgili İTB'nin dergisine ayrıntılı bir değerlendirme yapan İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Baklagiller Toptan Ticareti Meslek Komitesi Üyesi Ercan Korkmaz, fiyatı tarihi seviyelere yükselen pamuğa yönelen üreticinin bakliyat üretiminden vazgeçtiğini kaydetti.

Nohut, kuru fasulye ve buğdayda beklentilerin karşılanmadığına dikkat çeken Korkmaz, küresel ısınma, iklimlerde değişiklik ve yaz yağmurlarının uzun sürmesinden kaynaklı zamanında ekim yapılamadığı, sonradan gelen yağmurların da ürünü tarlada çürüttüğünü dile getirdi. Korkmaz, 'Bu durum nohut ve fasulye rekoltesinin yüzde 30 ila 40'a varan oranlarda düşmesine yol açtı. Özellikle bu iki üründe fiyatların geçen seneye göre yüksek olacağını vurgulamak isterim' dedi. Öte yandan, Ege ve Güneydoğu Anadolu'da üreticinin pamuğa yönelmesiyle hububat ve bakliyat üretim alanlarının daraldığına dikkat çeken Korkmaz, kırmızı mercimek ve buğdayda da 'ambarcı' olarak nitelendirilen kişilerin yüksek miktarda alım yapmaları sonucu fiyatların yükseldiğini, buğdaydaki artışın da bulgur, un ve makarna fiyatlarına yansıdığını söyledi.

Korkmaz, bakliyat ürünlerinin çoğunun kalitesine göre paketlenmediği uyarısında da bulunarak, 'Türkiye'nin pek çok yerinde baldo pirinç adı altında, baldo olmayan ürünler paketleniyor. Örneğin baldo pirinç yerine ithal edilmiş Uruguay ve Vietnam gibi kalitesi düşük pirinçler paketlenip satılıyor. Kuru fasulyede Çin ve Japon malları gibi kalitesi düşük ve lezzetsiz mallar raflarda yerini alıyor. Bu yüzden vatandaşımız eski lezzeti bulamadığı için bakliyatı tercih etmiyor' diye konuştu.

Bakliyatın önemli bir besin kaynağı olduğunu vurgulayan Korkmaz, 'Standartlar daha belirgin olmalı ve hipermarketler baldo pirinç adı altında Uruguay pirinci, Konya Çumra fasulyesi adı altında Çin veya Japon fasulyesi satılmamalı. Bu durum kontrol edilmeli, bir standardı olmalı. Paketlerin üzerinde mutlaka bakliyatın menşei yazılmalı. Haksız rekabet bu şekilde engellenebilir' dedi.

2007 yılına kadar dış ticaret fazlası veren bakliyatta üretimin gerilemesi ve düşük döviz kuru nedeniyle ithalatın cazip hale geldiğini, son 3 yıldır açık verildiğini de kaydeden Korkmaz, 'Pirinç, bulgur ve makarnadaki KDV oranlarının yüksekliği, bakliyat tüketiminin düşmesinde etkili oluyor. Dünyada iklimlerin kötü gitmesi ve afetlerden kaynaklı fasulye ve nohut gibi emtiaların az olmasından dolayı ihracatçı ülkeler de ithalata yöneldi. Bu ürünlerde yeni sezona kadar sıkıntılar devam edecektir' diye konuştu. Korkmaz, KDV oranının yüzde 8'den 1'e düşürülmesini istedi. (DHA)