Berivan KAYA/EGEDESONSÖZ- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP’li belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçlarını ödemeleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a ‘muhalefet belediyelerini biraz silkeleyin talimatı’ vermesinin ardından belediyeler mali krizle mücadele ediyor.
Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan, belediyenin mali durumunu Egedesonsöz’e değerlendirdi.
BAŞKA MİLLETİN İNSANI DEĞİLİZ, TÜRK MİLLETİNİN İNSANIYIZ
Belediye Başkanı Selçuk Balkan açıklamasında, “Gölge etmesinler başka ihsan istemez. Benim tek isteyim bu. Biz çalışmak ve başarılı olmak istiyoruz. Orantısız güç kullanımı, izinler, tahsisler… Biz bu milletin insanıyız. Biz insanlar için bir şeyler istiyoruz. Kıyılarla ilgili izinler istiyoruz. Zeytin ve sanat festivali yapmak istiyoruz. İhaleye çıkmak istiyoruz. Tasarruf tedbirleri kapsamında ret geliyor. Hizmet üretme, araç alma, personel alma, araç kiralama, bina yapma, otur oturduğun yerde diyorlar. Sonra çıkıp, ‘belediyeler hiçbir şey yapmıyor’ diyorlar. Kardeşim gölge etmeyin. Biz üzülüyoruz. Biz gavur değiliz. Başka milletin insanı değiliz. Türk milletinin insanıyız. Bayrağına, vatanına seven insanlarız. Hizmet üretmek istiyoruz. Ancak bizim devlete baktığımız gözle devletimiz bize bakmıyor” ifadelerine yer verdi.
TASARRUFSA TASARRUF!
Belediye hizmet binasının 10 milyona güçlendirildiğini dile getiren Başkan Balkan, “Belediye binasının hasarlı olduğu ortaya çıktı. Biz güçlendirdik. Toparlamaya çalışıyoruz. Tasarruf ise tasarruf budur. Yıkıp binayı yapsak 200 milyona yapılacak. Biz 10 milyona yaptık. Binada bir tane çatlak yok. 25 senelik binaydı, bir 25 sene daha gidecek. Ekonomiye kazandırdık. Eski bina ve yeni bina aynı parselde. O binayı yıksak tescilli bina zarar görecek. Biz bir şeyleri düşünerek yapmaya çalışıyoruz. Yeni 15 tane araç alıyoruz.” dedi.
BORÇ VAR DİYE AĞLAMIYORUZ!
Balkan açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi;
“Borç yiğidin kampçısıdır. Borç var diye ağlamıyoruz. Ödüyoruz. Çöpü de topluyoruz, gerekirse kendimiz taşıyoruz. Bu görevlere kendimiz talip olduk. Ağlayacak halimiz yok. Geriden gelen maaşımız yok. Ödeyemediğimiz bir kuruş maaş yok.”