EGEDESONSÖZ – İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Yazar Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de gündemi değerlendirdi. Gündemin en önemli konularından biri olan orman yangınlarını masaya yatıran Yaldız ve Yapar, elektrik dağıtım işini yapan Gediz Elektrik’e yüklendi. Ümit Yaldız, iletim hatlarındaki tellerin birbirine teması sırasında çakan kıvılcımların, bakımsız alandaki kuru otları tutuşturarak çok büyük yangınlar çıkardığını öne südre, “Gediz’in yaptığını, Kurtuluş savaşı sırasında Rumlar yapmadı” ifadesini kullandı.
VALİ, YANGIN ELEKTRİK TELLERİNDEN ÇIKTI DEDİ, GEDİZ YOK ÖYLE ŞEY, DİYE ÇIKIŞTI
Gazeteci Fatih Yapar, yangınlarla ilgili çeşitli ithamların olduğunu belirterek, “Eskiden sabotaj mı var denirdi. Terör örgütleri, onların uzantıları yaptı, denirdi. Şimdi İzmir Valisi, önemli bir açıklama yaptı. Yangınlar, elektrik hatlarından kaynaklı çıktı, dedi. Seferihisar’da, Foça’da Çeşme’de yangınlar elektrik iletim hatlarındaki sorundan çıktı. Gediz Elektrik, öyle bir şey yok diye açıklama yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, İzmir Milletvekili Ednan Arslan, elektrik tellerinin tehlikesine dikkat çekmek için görüntüler paylaştı. Bu kadar sorumsuzca bir şey nasıl olur?” dedi.
TELLERİN TEMASIYLA BAŞLAYAN İKİ YANGINI GÖZLERİMLE GÖRDÜM
Ümit Yaldız, Gediz Elektrik’in yatırım yapmadığı iletim hatlarının yol açtığı yangınlara bizzat şahit olduğunu belirterek şunları söyledi:
“İzmir’de bu konuda ciddi bir araştırma yapılırsa son 5-10 yılda çıkan yangınların sebepleri ortaya konulursa, elektrik dağıtım şirketinden kaynaklı olanlar çok net ortaya çıkacaktır. Binlerce dönüm alanın yandığını görüyoruz. Bir haftada 300’ün üzerinde yangın çıktı, biz bunun üçünü beşini konuşuyoruz. Başka yanacak yer kalmadı çünkü. Düzce’den bile yardım geldi, herkes yangınları söndürmek için cansiperane mücadele ediyor. İzmir Valisi, bu büyük yangınlar elektrik hatlarından çıktı, sabotaj yok, diyor. Bir yandan gerçeği ortaya koyuyor, diğer yandan da asayişle ilgili sorun mu var, bunun cevabını veriyor. Elektrik iletim hatları kaynakları yangının çıktığını çıplak gözle görmüş birisiyim. Karaburun’da geçtiğimiz yıllarda o yangınları bizzat yaşadık. Birini biz vatandaşlar söndürdü, ikincisini itfaiye söndürdü. Bir kere elektrik hatları çok eski, önce bununla yüzleşeceğiz. Yarım asırlık hatlar. Gerekli teknik bakımlar yapılmadığı için, teller birbirine çarpamaması için gerginleştirme yapıldığından bir rüzgarda o teller çarpışıyor ve kıvılcım, ateş topu atıyorlar. Nereye atıyorlar? Zaten yanmaya hazır olan kurumuş otların arasına düşüyor ve beş yerde birden başlıyor. Çünkü her yerde teller birbirine çarpıyor. Bu gerçek, görgü tanıklarının if1adeleri olarak kayıtlara geçmiştir. Vali Bey, işkembeden atmıyor, doğruları konuşuyor. Vali, yaptığı araştırmanın sonuçlarını konuşuyor.”
YAPAR: KİME İNANACAĞIZ, VALİ BEY’E Mİ, ŞİRKETE Mİ?
Gazeteci Fatih Yapar, “Gediz açıklama yapıyor, bununla ilgili bir tespit yok, diyor. Biz Vali Bey’e, kentin en büyük mülki amirine mi inanacağız, şirkete mi? Kime inanacağız?” diye sordu. Ümit Yaldız, “Üç hafta önce Karaburun Manavkuyu civarında bir yangın çıktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bir açıklama yaptı. Dedi ki, elektrik hatlarından kaynaklı olduğunu saptadık!. Gediz Elektrik, bu açıklamaya da itiraz etti, yok öyle bir şey, dedi. Gediz Elektrik, hem kel hem hodul, hem suçlu, hem güçlü durumunda. Hem bakım yapmıyor, hem önlem almıyor, hem hatları yenilemiyor. İzolasyonlu bir kablonun içinden telleri geçirebiliyorsunuz artık. Bizim oturduğumuz bölgedeki elektrik hatlarını düzelttiler. Sen bana her ay fatura gönderiyorsun. Benimle alakası olmayan 50 kalem unsurdan para alıyorsun. Devletten aldığınız altyapıyı tepe tepe kullanıyorsunuz. Gediz Elektrik’in İzmir’e yaptığı kötülüğü Rumlar yapmadı, Yunan yapmadı. Bu kadar yakmadılar İzmir’i” diye çıkıştı.
SEN BİR KENTİN MÜLKİ AMİRİNE TEKZİP YAYINLAYAMAZSIN
Fatih Yapar’ın, geçen yıl temmuz ayında Alsancak’ta iki kişinin hayatını kaybettiği elektrik çarpması vakasında da Gediz Elektrik’in sürekli savunma halinde olduğunu hatırlatırken, Ümit Yaldız , “Can kaybımız yok, deniyor. Yanan o ağaçlar can değil mi? Orada yaşayan börtü böcek can değil mi?” diye sordu:
“Çok üst mevkilerde çok önemli tanıdıkların olabilir. Külliyeye kadar uzanabilirsin. Ama sen bir kentin mülki amirine tekzip yayınlayamazsın. Ben kendimden örnek veriyorum, iki kez elektrik tellerinin birbirine temasıyla çıkan yangına tanık oldum. Dahası var mı? İki yangını söndürenler arasında ben de vardım; Karaburun Kösedere Boyabağ mevkiindeki yangında... Jandarmanın tutanaklarına baksınlar. Köylerimiz, insanımız, binlerce ağacımız, börtü böcekler gitti. Can kaybı yok deniyor. Ağaçlar can değil mi? Bu kent o kadar ağır bedel ödüyor ki… Bu yazın ortasında kuraklık SOS veriyor, var olan suyumuzu tüketiyoruz, barajlar dip yaptı. 100 yılda geri gelebilecek yeşilimizi kaybettik. Hayallerimiz yıkıldı. Oralarda yanacak yer kalmadığı için sönüyor. Havadan söndürme filomuz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin hava kuvvetleri kadar güçlü değil. Orada itibarımız var, yangın söndürürken itibarla ilgili sorunumuz var. Çeşme’nin en güzel yerleri yandı. Bu ülkenin turistik değerleri de yanıyor. Reisdere, Ildırı, Germiyan yandı. Seferihisar marka şehir olmak üzereydi, fotoğrafa bakıp ağlıyoruz. Foça’nın köyleri kül oldu. Neymiş, elektrik tellerinden yangın çıktığına dair delil yokmuş! Bırakın önlem almayı, hepsinin yenilenmesi gerekir. Bunu görün artık. Kötü özelleştirme modelinin faturasını ödüyoruz. Gediz Elektrik, bir kamu kuruluşu olsaydı, bir belediye başkanına Vali’ye cevap veremezdi; görevini yapardı.”
SADECE ELEKTRİK TELLERİ DEĞİL, İHMAL DE VAR, GAFLET DE VAR
Gediz Elektrik’in, AYDEM Holding’e ait olduğunu hatırlatarak, “Gediz, İzmir ve Manisa’ya elektrik veriyor. İnsanlar ağır faturaları tartışıyor. Bu yüksek elektrik faturalarını insanların belini bükmüşken, bir gün gecikme olduğunda şalteri indiriyorlar. Üzerine gecikme zammı alıyorlar. Bu paralar nereye gidiyor? Orman arazilerinde tarama çalışmasıyla ilgili bir çalışma yok. Devlet, bu şirkete çok büyük imtiyazlar tanıdı” ifadelerini kullandı. Yaldız, yangınlara tek sebebin elektrik telleri olmadığının altını çizerek, “İhmal var, Buca’da çöplükte yangın çıktı. Temizlik sorunları var. Vatandaşların dikkatsizliği, gafleti var. Tarımsal üretim alanlarının azalması, çiftçinin üretimden çekilmesi ve o yerlerin işlenmemesi de etkendir. Teller birbirine değdiğinde işlenmiş yerlerde yangın çıkarmaz. Kuru otların olduğu yerde yangın çıkar. 2025 yılında vahşi kapitalist sistemine İzmir’i daha fazla teslim edersek, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başlayarak herkesin bu konuya el atması gerekir. Bu konularda kararnameler çıkarılmalı, o şirketlerin ellerindeki imtiyazlar geri alınmalı” diye konuştu.
KÖYLERDE, SEFERİHİSAR’DAKİ YAZLIKLARDA YANAN EVLERİN MODERNİZASYONU YAPILMALI
Fatih Yapar’ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yanan köy evleriyle ilgili bir yardımlaşma kampanyası başlatma düşüncesini kamuoyuyla paylaştığını hatırlatması üzerine Ümit Yaldız, şunları söyledi:
“Çok doğru bir çalışma olur. Köy evleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Doğanbey’de yazlıklar yandı. İzmir’in yazlıkçısı, çok kıt kanaat geçinen insanlardır ve o bölgeyi tercih ederler çoğu… Orada 20 ev yandı, onların modernizasyonunu da yaptırmak lazım. O insanların o evleri tekrar kazanma şansları yok çünkü. Köy evleri çok doğru bir adım. Karşılık bulacaktır. Dayanışma ruhu var İzmir’in zaten. Canımız çok yandı. Şehitlerimiz var. Çok sayıda doğal tahribatımız var. Oturup ağlayası geliyor insanın… Gediz Elektrik’in gevrek gevrek gülerek, üzerine alınmayan, Büyükşehir’i yalanlayan, Vali’yi tekzip eden tavrı gerçekten insanı çileden çıkartacak boyuttadır. Neye güveniyorlar, kime güveniyorlar da bu aymazlığı yapıyorlar, bunun değerlendirmesini kamuoyuna bırakıyorum. Başka İzmir yok, başka Çeşme, Seferihisar yok. Seferihisar’da yanan ormanlar, benim için 1 milyon tane Gediz Elektrik yapar. Gediz Elektrik, bu saatten sonra ya gereğini yapsınlar, yatırımları yapsınlar, ya da İzmir’den çekilsinler. Geçtiğimiz yıl Alsancak’ta iki canımızı kaybettik. Bana göre o insanlar, Gediz Elektrik yüzünden hayatlarını kaybetti. Oradaki tamiratlar sırasında kablolar yönetmeliğe uygun şekilde 20 santim değil de 70 santim aşağıda olsaydı, o iki insanımız hala yaşıyor olacaktı. İzmir’in üzerinde bir karabasana dönüşmeye başladı Gediz Elektrik…”