EGEDESONSÖZ- İntegral Araştırma Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SonSöz TV yayınında ülke ve kent gündemine ilişkin konuları yorumladı.
Programın gündeminde sık sık iş bırakma eylemleri ve krizlerle gündeme gelen Buca Belediyesi’nde genel merkez müdahalesi ile yapılan başkan yardımcısı atamaları ele alındı.
İZMİR’DE CHP’Lİ BELEDİYELERİN DURUMU ALGISAL OLARAK ÇÖKMÜŞ DURUMDA
Araştırmacı Yaldız, CHP’li belediyelerin iktidarın hamleleri sonrası adeta felce uğradığını söyledi. Yaldız değerlendirmesinde “Hükümet CHP’li belediyeleri kilitlemek ile ilgili stratejik adımlar attı. İlk adım tasarruf genelgesidir. Kemer sıkma dönemi, şu şu alanlarda harcama yok dendi. Kamu borçları tahsiline gidildi. Kaynağından kesinti yapıldı, hacizler kondu. Belediyenin elindeki 3-5 gayrimenkul SGK tarafından haraç mezat satın alındı. Arsa zengini oldular. Devlet devlete bunu yapar mı? Halkın gözünde belediyeler kaosun, krizin olduğu, çöp toplayamayan, yönetilemeyen, hantal, beceriksiz kurumlar haline gelmeye başladı algıda… Maaş bile ödeyemiyorlar. Gün geçmiyor ki, bir belediye başkanı bir işçi grubu ile karşı karşıya gelmesin. İzmir’de CHP’li belediyelerin durumu algısal olarak çökmüş durumda. Bir belediye herhangi bir yatırım yapmak istediğinde, kredi çekmek istediğinde Ankara’dan kredi onayı alman gerekiyor, yurtdışı kredisi çektiğinde SGK borcu olmaması gerekiyor. Bu yıl getirildi bu düzenlemeler. Diyor ki, hiçbir şey yapma, otur oturduğun yerde, bir sonraki seçime kadar bir şey yapma. Bu sefer seçimler geldiğinde de halk ‘ne yaptı ki bunlar?’ diyecek. Konak Belediyesi kendi binası dışında ne yapabilir? Başkanın sosyal medya paylaşımına bakarsanız Konak güllük gülistanlık, başkan gülücükler saçıyor. Ama Konak ağlıyor, Karabağlar ağlıyor. Bazı mahalleler Balçova’ya bağlanmak istiyor. Buca hayal kırıklığı. Karşıyaka’da Cemil Tugay döneminden gelen ağır yük belediye başkanının omuzlarında daha da ağırlaşıyor. 3 ay geriden maaş alıyor personel. Yıldız Hanım başladığında da durumun böyle olduğu anlatıldı. Bir sürü yerde sorun var. Birçok başkan zihnen makama hazır değilmiş, onu gördük. Evet çoğu genç, kadın, yakışıklı… Ama belediye yönetecek durumda, potansiyelde değiller” dedi.

İZMİR’DE CHP’Lİ BELEDİYELERDEKİ MEMNUNİYET PARAŞÜTSÜZ DÜŞÜYOR
Belediyelerde yaşanan gelişmeleri CHP Genel Merkezi’nin de yakın takibine aldığını ve müdahalelere başladığını belirten Yaldız, “Genel merkez belediyelere atama yapmaya başladı. Genel merkez Buca dışındaki ilçelere de müdahale etmek zorunda. Genel Merkez, İzmir ile ilgili el freni çekmeli. Özel 15 gün çalışarak adayları bizzat belirledi ama olmadı. Özel’in diktiği elbise hiç kimseye oturmadı. 2 yıl geçti. Yerel-genel seçim birleştirilmesi durumu olabilir. İzmir’de CHP’li belediyelerdeki memnuniyet paraşütsüz düşüyor. Özel, İzmir konusuna el atmalı” şeklinde konuştu.
DUMAN’I ATAYAN, BAŞKAN YARDIMCISINI DA ATAMAZ MI?
Gazeteci Fatih Yapar, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın “atamayı ben yaptım” sözünü hatırlatarak “Belediye başkanı biz atadık, kendi inisiyatifimizle atamayı yaptık diyor ama kimin nereden geldiği belli. Belediye başkanının da nereden geldiğini herkes biliyor. Belediye başkanının geldiği yer bilinirken belediye başkan yardımcısının geleceği yerde bilinir. Sayın Görkem Duman, Buca Belediye başkanlığına kim tarafından atandı? Halk mı seçti? Buca ayaklandı da öyle mi seçildi? Ön seçimden mi çıktı, kim belirledi? Duman’ı atayan, başkan yardımcısını da atamaz mı? Kendileri muhtemelen ‘biz iradesiz olarak algılanıyoruz. Biz güçlüyüz, belediyeyi biz yönetiriz. Belediyeleri başkaları yönetiyormuş algısı oluşur. İlçedeki ağırlığımız düşer’ psikolojisi ile bu açıklamayı yapıyor. Başkanın ağırlığı konusu tartışılır. Ama insanlar bunu görüyor ki bu açıklamaları yapıyor” yorumunu yaptı.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ CHP İÇSELLEŞTİRDİ
Araştırmacı Yaldız ise “ağırlık halktadır. Halktaki karşılıklarını sahada görsünler. Halk seni başarılı buluyor mu? Hangi işleri başarılı buluyor? Sadece Buca özelinde değil. Buca gibi 10 örnek veririm. Hem de büyük ilçelerden. Al birini vur ötekine. Onlar da durumu biliyor. Atanan belediye başkan yardımcıları bence merhem olmaz. Başkanlık sistemini CHP içselleştirdi. Gölge kabine oluşturdu. Kurumsallaştı başkanlık sistemi. Yerel yönetimlerden sorumlu başkan yardımcısı var. Gölge İçişleri Bakanı ise İzmirli. Belediyelerin çalışması konusunda üzerine düşen görevler yok mu? Birçok belediye geri dönülmez duruma gidiyor. Bunlar bir yerde fen işleri müdür eksikse bunu öneremezler mi? Yeni sistem buna uygun zaten” dedi.
İZMİR BEKLENTİSİNİ SIFIRLADI. ‘ÇÖPÜ TOPLA, SOKAĞI SÜPÜR BAŞKA BEKLENTİM YOK’ MODUNA GİRDİ
Gazeteci Fatih Yapar, CHP’li yerel yönetimlerin geçmiş dönemde daha yakın çalışmalar içinde olduğunu belirterek “CHP’li belediyelerin ortak bir parti politikasını yapalım. Sosyal güvenlikte ne yapacağız, kentsel dönüşümde ne yapacağız, ulaşım projelerinde durumumuz ne, uyuşturucu mücadele ile ilgili olarak neler yapılacağı konularında ortak toplantılar yapardı. Geçen dönem bunlar vardı, sık sık yapılıyordu. Seyit Torun döneminde çalıştaylar, toplantılar yapılıyordu. Proje paylaşımları vardı” demesi üzerine Yaldız şunları söyledi:
“CHP’li belediye başkanlarının sosyal medyada gülücük atmak ve maaş ödemeye çalışmak dışında ortada bir şeyleri yok. İzmir beklentisini sıfırladı. ‘Çöpü topla, sokağı süpür başka beklentim yok’ moduna girdi İzmirli. Bu yüzden CHP İzmir özelinde iyi gitmiyor. Yorgunluk, yılgınlık, pişmanlık bıraktı geriye. Görüşlerine zaman zaman katıldığım Sıtkı Şükürer bir yazı kaleme almış; ‘İstanbul, Ankara’ya gittiğinizde metropol havası alıyorsunuz. İzmir’de köy havası var. Altyapı 40 yıllık, ulaşım kör topal gidiyor’ diyor. Son derece yerinde tespit. İZBAN ile ilgili bilinmezlik var. Metrolarda yürüyen merdivenleri tamir edemediler 2 yılda. Hatay, Nokta, Üçyol metroyu sık kullanıyorum. Yüzlerce merdiveni insanlar yürümek zorunda. İZBAN’da iade para makineleri ile ilgili sorunlar var. 200 lira yükleme yapamıyorsun. Fıkra gibi sorunlar var. O kadar küçük işler ki. Büyükşehir ‘İZBAN’ı bana devredin’ diyor, TCDD ‘hat parasını öde’ diyor. Devredersin, devretmezsin tartışması var. Büyük bir kakafoni, kaos var. Metro A.Ş. yetkililerine sesleniyorum; Hatay İstasyonu Hakimevleri girişindeki yükleme cihazları belki 2 yıldır bozuk”




