Berivan KAYA/ EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, Mayıs 2024’te alınan ve 30 yaş üzerindeki öğrencilerin toplu ulaşımda indirimli değil tam bilet kullanmasına ilişkin karar yeniden gündeme geldi.
Öğrenci kimlik kartı bulunan kişilerin yaşa bağlı olmadan indirimli öğrenci kartından yararlanabilmesine yönelik önerge, Plan ve Bütçe ile Hukuk Komisyonları’nda değerlendirildi.
Komisyon raporunda, İzmir İdare Mahkemesi’nde açılan davaların 2., 3., 7. ve 8. idare mahkemelerince reddedildiği, bir davanın ise halen derdest olduğu belirtildi. Ayrıca Kamu Denetçiliği Kurumu’na yapılan başvurunun da reddedildiği, ancak yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik indirim uygulanması yönünde tavsiye kararının bulunduğu aktarıldı.
TİHEK tarafından verilen kararların iptali için açılan davaların ise halen sürdüğü bilgisi paylaşılırken, tüm bu gerekçeler doğrultusunda “bu aşamada önerge hakkında karar verilmesinin uygun bulunmadığı” kaydedildi.
Komisyonların hazırladığı müşterek rapor, meclis üyeleri Burçin Kevser Sevil, Hakan Yıldız, Uğur İnan Atmaca ve Bahadır Altınkeser’in imzasıyla oyçokluğu ile kabul edildi.
Karar meclisten de oy çokluğu ile geçerken tartışmalara neden oldu.
'EŞİTSİZ HİZMET'
Önergeye ilişkin söz alan AK Partili Burçin Kevser Sevil, “Önergeyi verirken olumlu sonuç çıkar diye sevinmiştim. 1 yıl önce vermiş olduğunuz 30 yaş üstü arkadaşların ESHOT’tan indirimli yararlanma hakkının geri getirilmesi noktasında CHP’li arkadaşların ret oylarıyla gelişme yaratamadık. İstanbul’da açılan dava olduğunu ve davanın olumlu sonuçlandığını paylaştık. İzmir’de de açılan 3 dava olduğunu, bu 3 davanın reddedildiğini ancak İzmir’deki kararlara baktığımızda talebe görev karar verdiler. 30 yaş üzerinde öğrenciler sadece yaş üzerinden ayrımcılığa uğramaması noktasında hukuken değerlendirme yapılmadı. Bu talep hala değerlendirilebilir olduğunu komisyonda arkadaşlarımız iletmişti. 30 yaş üzerindeki yüksek lisans doktora öğrencileri için formül geliştirilebilirdi. 30 yaş üzeri öğrenciler ayrımcılığa uğradığını ve eşitsiz hizmet politikasıyla hizmet aldıklarını savunuyorum” dedi.
'EKONOMİK DURUMLARINA BAKILSIN'
AK Partili Özgür Kaner ise, “Hukuk komisyonunda görev yaptığımız arkadaşlarımızla görüşürken, T.C anayasasında ırkı, dili, dini, yaşı nedeniyle ayrımcılığa tabi tutmama noktasında hem fikiriz. İnsanları sadece yaşı nedeniyle ayrımcılığa tabi tutmayalım. 30 yaş üzerindeki öğrencileri kabul etmeme noktasında karar almayalım dedik. Ekonomik duruma ilişkin sosyal yardım gibi düşünülebilir. Sadece yaşına bakmayalım ekonomik durumunu araştıralım. Sosyal yardımlarda olduğu gibi 30 yaşını dolduran vatandaşlardan ek belgeler isteyelim dedik ancak itibar görmedi. İnsanların yaş standardıyla ayrılması bir insan hakları noktasında ayrımcılıktır. Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu, İzBB’nin iki ayrı karar ile insan hakkı eşitliğini ihlal ettiği kararını vermiş. İnsan hakları ayrımcılığı yaptığımız noktasında bir kurum kararı var, yürütmeyi durdurma başvurumuz da reddedilmiş. Benim beklentim kararı icra etmektir. Sadece yaş kıstası ile bu vatandaşlarımızı indirimden mahrum etmeyin, başka kıstaslar getirin” ifadelerine yer verdi.
360 MİLYONLUK EK YÜK!
AK Partililerin eleştirilerine yanıt veren Candaş Yeter ise, “Davaların sayısı 3 değil 5 adet. Tüm davaların reddi yönünde karar alındı. 5 idare mahkemesinin kararlarını incelediğimizde alınan kararın hukuka uygunluk noktasında görüş birliği var. Yargı süreci ile ilgili kısım açık. Bu işin mali boyutu var. İzmirliler daha uygun fiyata yolculuk yapabilmesi için 2025 yılında ESHOT’a aktaracağımız rakam 9 milyar. Bütçemizin yüzde 10’u. İzmir’de öğrenci kartı sahibi sayısı 664 bin 334, 30 yaş üzerindeki öğrenci sayısı ise 60 bin 193. 30 yaş üzerine yararlanma imkanı verdiğimizde ek yük 150 milyon TL. Diğer kuruluşları eklediğimizde 360 milyon TL’ye ulaşıyor” dedi.
VATANDAŞ LEHİNE HAREKET ETMELİYİZ
Yeter’in ardından yeniden söz alan AK Partili Burçin Kevser Sevil, “ Biz burada siyasileriz. Bu kentteki her bir vatandaştan sorumluyuz. 30 yaş üzerindeki öğrencilerin külfeti 360 milyon lira dedi. 360 milyon lira nedir? Herhangi bir ilçeye yapılan yardım. 360 milyon mu yük geldi? Ben bunu ne mali olarak ne de kamu yararı olarak anlayamıyorum. Kamu yararı sadece kar elde etmesi midir? ESHOT’un batmamasını sağlarken vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmamamız gerekir. Mahkeme kararları uygulanmalıdır ancak kamu yararını karşılıklı değerlendirerek vatandaşın lehine düşünerek hareket etmeliyiz. Tekrar üzerinde çalışılıp gündeme getirilmesi daha doğrudur” dedi.
KAMU ZARARI ÇIKAR
CHP’li Rıfat Özer ise, “ Bu davaların hepsi devam eden davalar. Devam eden davalar varken olumlu karar vermek durumu tersine çevirir ve İzBB’ye kamu zararı oluşturur. Kesin bir karar değil. Bu davaların sonucunu beklemek zorundayız. Olumlu sonuç çıkarsa uymak zorundayız” ifadelerine yer verdi.
SİYASİ MALZEME HALİNE GETİRMEYELİM
CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan ise, “TCDD Taşımacılık AŞ tarafından işletilen yüksek hızlı trenler, konvansiyon trenler, kentçi banliyo trenleri, Marmaray'dan 7-12 yaş aralığındakilerden %50 indirimli, 13-26 yaş aralığında bulunanlardan %15 indirimli. Yaşın Türkiye emsalinde neye göre İzmir'de belirlendiğini konuşuyoruz? Kredi yurtlar kurumu, yurtlarında barınabilmek için barınma hakkından bahsediyoruz. Kişinin yurt başvurusu yaptığı tarihte 30 yaşını doldurmamış olması. Gençlik Spor Bakanlığı'nın gençler için hazırladığı gençlik kampı 12-25 yaş arası. Öğrenci pasaportundan faydalanabilmek için kişinin öğrenimine devam ediyor olması ve 25 yaşın altında olması. Kredi ve yurtlar kurumundan burs ya da öğrenim kredisi almak, yüksek lisans veya doktor öğrencisi olmak ve 18-26 yaş arasında olmak gerekiyor. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi de Türkiye çapındaki bu örneklere bakmış ve yaşı buna göre emsal almış. 30 yaş, bu emsallerin üzerinde bir yaş sınırı. Ayrımcılık konusunu ben de önemsiyorum doğrusu. İnsan Hakları Eşitlik Kurumu'nun bir kararı var. Diyor ki, doktora öğrenim kredisini 35 yaşına gelmiş birinin başvurusu için ayrımcılık yasağına hükmediyorum, ayrımcılık yasağını gerçekleştirdim diyor. Gençlik Spor Bakanlığı'na, sonra Milli Eğitim Bakanlığı'na diyor ki, engelli bir çocuk var, okuldan servis talep ediliyor ve bu çocuğa servis verilmiyor. Diyor ki, sen bunun eğitim hakkını elinden alıyorsun. Yine ayrımcılık yasağı var. Koşulları aynı olan çocuklar arasında ayrımcılık yapıyorsun, birinin eğitim hakkını elinden alıyorsun. Bunlar hepsi ülkemizde idarelerimiz arasında gerçekleşen problemler. Oturalım hep birlikte, yolunda gitmeyen şeyler üzerinde düşünelim ama bunu siyasi bir malzeme haline getirmeyelim” dedi.
HAYRETLE DİNLİYORUM
AK Partili Ercan Tekin, “Hayretle dinliyorum. Sosyal demokrat olduğunu ifade eden bir partinin mensuplarının bunu tartışıyor olması üzücü. 30 yaş üstüyle ilgili bir sınırlama getirildi. 90 dakikadan İZBAN’ı neden çıkardık. İZSU neden zam yapıyor? Bütçeyi ne kadar etkiledi? En fazla 2 tane konser yapmayalım. Samimiyetimizi sorgulamadan bakın. İhtiyacın ve sebeplerin ne olduğunu ifade ederek önerge verildi. Bunu reddedip içinde kaybolduğumuz dünyada uzun tartışmak doğru değil. Bu belediye ihalelerle, süre uzatımlarıyla, hatalı ve eksik işlemlerle sübvanse etmesi gereken konuyu sübvanse edebilecek güçte. Bu konuyu tartışmak bizi bir yere vardırmaz” dedi.
Yıldır ise, “Siz başka uygun çözümler düşünürseniz belediyemize getirin” dedi.
TUGAY’IN İRADESİ GRUPTA VÜCUT BULMAMIŞ
AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız ise, “Başkan Cemil Bey, geçtiğimiz günlerde bir televizyonda da, ‘biz kamu şirketlerini zarar kâr etsin diye değil, kamu hizmet etsin diye kuruyoruz, doğal olarak bazı kamu yatırımlarında ve bazı kamu hizmetlerinde zarar etmemiz çok doğaldır’ dedi. Biz geçen dönemde dahil ve bu dönemde dahil ESHOT'un bütçelerine, ESHOT'un faaliyetlerine, ESHOT’un kredilerine hep oy bildiği yaptık. Daha geçtiğimiz hafta yine Ankara'da 1.8 milyar TL iç finansman kredisi onayını hem kentin vekillerimize, il başkanımızla, Genel Sekreterimiz Eyüp Bey'le birlikte destek vererek çıkarttık. Ulaşım konu olduğunda İzmirli vatandaşların ulaşım noktasında daha ekonomik ve daha sağlıklı ulaşması nedeniyle bir inisiyatif alıyoruz. AK Parti grubu bugüne kadar İzmir meselelerine de maalesef Cumhuriyet Halk Partisi'nin geçmiş dönemlerinde ortaya koyduğu gibi siyasi bir yaklaşım hiç göstermedi. Hep İzmirlinin menfaatine doğru olan kararları bu mecliste biz muhalefet olarak yüzde 95 oy bildiği verdik. Mesele İzmir olduğunda siyaset yapmama kültüründen geldiğimiz için geçen dönem yüzde 95. Bugün bile yaklaşık 40'a yakın komisyon raporu gelmiş. İki tanesinin dışına tamamen oy bildiği yapıyoruz. Peki nereye oy çokluğu yapıyoruz? İzmir ile ilgili en temel konulara. Bugün itibariyle biz 90 dakika İZBAN'dan çıkma konusuna da itiraz etmiştik. Bununla ilgili gerekli davayı bugün açtık. Başvurumuzu yaptık. 90 dakikanın İZBAN'dan çıkarılmasının İzmirliye bir yük olduğunu düşünüyoruz. Alsancak'tan Karşıyaka'ya ve Alsancak'tan Gaziemir'e giden vatandaşlar İZBAN kullanmıyor artık. Bu yükü niye yükledik biz bu vatandaşlarımızın sırtına? Nerede sosyal devlet anlayışımız? Burada bir yaşla ilgili bir fark ortaya koyuyor. 350 milyon TL'lik bir yükten bahsettiler. Bugün de yaklaşık kurla 8-8,5 milyon dolardır. Geçtiğimiz dönem, bu dönemi kapsayacak bütçeniz 2,5 milyar dolar belirlemişsiniz. Bu anlamda 30 yaş üstündeki öğrenci arkadaşlarımızın faydalanacakları bir alandan tasarruf etmenizi olarak getiriyorsunuz. Ama ona rağmen bütçemizde o kadar çok kayıp ve kaçaklar var ki… Böyle bir tablo varken bunu siyaset yapıyoruz gibi göstermenizi doğru bulmuyorum. Daha somut bir modelle tartışılabilirdi. Doktora ve yüksek lisans öğrencileri faydalanabilirdi. Onun dışında açık öğretimlere belki indirimsel kısımda belki belli bir oranlama kademesi getirilebilirdi. Böylece mağduriyeti bir noktadan ortadan kaldıran ama bu meclis iradesine yakışık bir sonuç alabilirdik. Cemil Bey'in ifadesini Cumhuriyet Halk Partisi grubunda tekrar etmek isterim. Kamu dediğiniz alan her zaman kar etmek zorunda değildir. Kamu yatırımıdır, vatandaşa yatırımdır. Ama maalesef anlıyoruz ki Cemil Bey'in ortaya koyduğu irade Cumhuriyet Halk Partisi grubunda maalesef fikri olarak vücut bulmamış görünüyor” ifadelerine yer verdi.
SOSYAL DEMOKRAT ANLAYIŞIMIZA LAF SÖYLEMEYİN!
CHP Grup Başkanvekili Altan İnanç ise yanıt olarak, “Devletin merkezi idaresi vardır, yerel idareleri vardır ve devlet bir bütündür. ESHOT’un kullandığı yakıttan ÖTV ve KDV alınmasa mesela. 30 senedir söylüyoruz ya biz anlatamadık, ya anlaşılmadık. Sosyal demokrat anlayışımıza bir madde üzerinden söz söylemeyin. Burada öğrencileri mağdur etme anlayışı değil. İZBAN konusunda yönetim zafiyetlerini biliyorsunuz. Sanki burada öğrencilere haksızlık ediyormuşuz gibi anlatılması doğru değil. Biz CHP’liler tüzüğümüzde de yazdığı gibi sosyal demokrat bir partiyiz. Sosyal demokrasiyi kamucu anlayışımızla, katılımcı ve şeffaf anlayışımızla yönetimlerimizde her daim gösteriyoruz” dedi.
KAYNAKLAR KISITLI TALEPLER SONSUZ
Meclis Başkanı Yıldır ise, “Sosyal demokrasinin uzun tarihi var. Radikal geçmişten bugün geldiği yerde sosyal demokrasi adaletli dağıtımdır. Biz yaptığımız her şeyde en büyük kriter olarak bunu kullanıyoruz. Bölüşüm dediğimiz zaman konu da ihtiyaçlar farklıdır. Kaynaklar kısıtlı ancak talepler sonsuzdur. En uygun dağılımı halletmek için kitlelerin ihtiyaç duyduğu şeylerin saptanması gerekir. Sadece belli kesime yapılan katkıdan hareketle başka kesimlerin yardıma ulaşamadığı eleştirisi doğru değildir. 30 yaş üstü çok farklı konularda sosyal desteklerden payını alıyor. Dolayısıyla tek bir konudan hareketle gelen bir değerlendirme yapmak haksızlık olur” dedi.




