Görüntü ve gürültüyle hemhal günlerin getirdiği lanettir yeryüzüne karabasan gibi çöken…

Olmak yerine edinmeyi seçen insanlık,sahicilikten azade, içlerin dış olduğu bir gösteri olarak sürdürdüğü hayatın diyetini ödüyor.

İnsanlık, yoksunluk ile yoksulluk arasında oluşan gerilim hattında…

Ülkemde ise diyet katmerli… Ülke rantına çöken zümre yedi içti, gezdi tozdu, dert üstü murat üstü yaşadı. Sonra, işler ters gitmeye başladı...

Ve gün geldi, sözüm ona muktedirler, önlerine bırakılan faturayı ödeyemediler. “Kriz var!” dediler… Türkçe meali, efendiler hesabı halka kilitleyecek… Efendilerin olağan halleri…

Yaşama imkanlarımız devlet eliyle kısıtlanırken onurumuzla oynanıyor. Nelerden vazgeçeceğimize her gün yeniden karar veriyoruz. Ve sıranın beslenme, sağlık, barınma koşulları gibi en temel ihtiyaçlara geldiğini görüyoruz. Kahroluyoruz…

Yüzdeler havalarda uçuşuyor, sayılar adeta fetiş… İktidar ile muhalefet arasında süren mikro iktisat ve istatistik merkezli tartışmalar, guruldayan midelere artık ne ifade ediyorsa!

Yoksulluk ve çaresizlik tırmanıyor. Siyaset zümresinin çözüm niyetine söz düellosu kabak tadı vermeye başladı. Millet sözün bittiği yerde…

Ekonomik krizin seyir defteri…Orta sınıf yoksullaşıyor. Yoksullar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Genç kuşakların zihninde gelecek tasavvuru oluşmuyor. Emekliler, kullanılıp atılmış insan artığı olmanın ağırlığı altında eziliyor. Orta ve küçük işletmeler eriyor. Esnaf kepenk indiriyor. Köylü pes edeli hayli zaman oldu. İşsizlik çığ gibi büyüyor.

Neredeyse adım başında karşılaştığımız psikolojisi bozuk, huzursuz, gergin insanların yamuk bakışlarında oluşan bela yüklü toplumsal gözaltı, gündelik hayatı kuşatıyor.

Efendiler artık ne yapsa nafile…

Yerli, milli veya uluslararası efendiler, içveya dış güçler,külliyen aynı sistemden zuhur etmiştir, aynı sistemden beslenmektedir. Ancak, para paylaşımında büyük arızalar çıkınca kavga ediyorlar. O kavgaya da ekonomik kriz, diyorlar.

Öylesine bilimsel bilimsel tanımlanan ekonomik krizde, ne oluyorsa kendi halinde yaşamaya çalışan sokaktaki insana oluyor.

Biri “açım” diyor, biri de ekonomik analizler yapıyor.

Kıyamet alametleri…