Koca çınarı ne hale getirdiler?

Her gün gazete manşetlerinde icra baskınları...

Futbolcuların, basketbolcuların ödenmemiş alacaklarının peşine düşüp federasyonlara gitmesi...

Eski dönem oyuncularının birikmiş alacakları için takibe geçmesi...

Ve ödenmeyen alacaklar nedeniyle sahada kazanılmış puanların silinişi; yani alın teriyle kazanılanın masada yitirilişi!..

Yakıştı mı Karşıyaka'ya?

X

Yetmezmiş gibi...

Yöneticilerin söz düellosu; birbirlerini çekiştirmesi; suçlamalar, akıl almaz iddialar!..

Sonuçta bir de "Kahraman" edasıyla istifa etmiyorlar mı?

105 yıllık bir kulüp adına üzülüyor insan...

Neyin peşindesiniz siz?

X

O koca çınar bir ekonomik çıkmazın içinde debelenip dururken...

Borçlar her geçen gün katlanarak büyürken...

Bir kayıkçı kavgasını andıran çekişme-didişme bitmiyor, bitirilemiyor!..

Üstelik ortada paylaşılamayacak bir şey kalmamışken!

Korunması gereken o büyük değere zarar vermeyi sürdürüyorlar ya...

Pes doğrusu!..

X

Gelmiş-geçmiş tüm yönetimler, yöneticiler...

Yani o borç yığınının yaratıcısı olanlar bir kenarda dururken...

O taraftar duyarlı olanlardan para toplayıp günü kurtardı da...

Kimsenin yüzü kızarmadı iyi mi?

X

Bir "şirketleşiyoruz, talibimiz var" havası attılar!..

O renklere gönül vermiş insanlar ne yapsın, sevindiler; deneyimliler temkinli çıktı!..

Haliyle o iş de boş çıkınca...

Mutlu başkan, "mutsuzum" deyip istifa etti, gitti!

"Karşıyaka'yı şirketleştirip kurtaracağım" derken, kendini kurtarmış oldu!..

Ne mutlu değil mi?

X

Böylelikle Karşıyaka'daki sorunlara bir de yönetim bunalımı eklenmiş oldu!..

X

Şimdi düşünüyorlar, "Ne olacak bu işin sonu?" diye...

Yaşar Holding ne diyecek; taraftarın "Abisi" Nazım Torbaoğlu nasıl davranacak vs...

Yani...

İnsan umutlanmak istiyor ama...

Bir oyalamadır geçiyor zaman!

İşin özü...

Bu yolun sonu çıkmaz sokak!..