Bugün Pazar...
Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...
Atatürk’ü bu köşede anma ve hatırlama günü...
Bir kez daha...

O’nun az bilinen…

Belki de…

Aklınızın ucundan bile geçmemiş özelliklerini…

Bugün, bu köşede paylaşalım...
Bunu yaparken de...

O kıymetli “ayrıntıları” ilmek ilmek işleyip bugüne taşıyan…

İzmirli araştırmacı yazar…

Kadim dostumuz Ahmet Gürel’e…

Bu köşeden “Kalemine sağlık” diyelim…

***

Merak etmiş olabilirsiniz ama…

Acaba biliyor musunuz?

Atatürk’ün boyu 1.70 metre civarındaydı…

Aslında…

Bu konuda net bir rakama rastlamak mümkün değil...

Kilosu’na gelince…

Askerlik yıllarında, 50-55 kilogram iken…

İleri yaşlarda 75 kilograma çıktığı oldu…

42 numara ayakkabı giyiyordu…

Ayakları taraksız ve narindi…

***

Gazi Mustafa Kemal’in en sevdiği yemek…

Etsiz kuru fasulye ile pilavdı...

Boğazına pek düşkün değildi…

Çoğu kez sofradan tam doymadan kalkardı…

Karnıyarık yemeğine bayılırdı…

Pilavla karıştırıp, kaşıklamayı pek severdi…

Öğlen yemeklerinde sofrasına içecek olarak…

Daima soğuk ayran getirilirdi…

Yaz aylarında favori içeceği limonataydı…

***

Kahvesiz yapamazdı…

Günde 15-20 fincan Türk kahvesini keyifle yudumlardı...

Yanında da en az 40 adet sigara içerdi…

***

Gömleklerinin tamamı ya beyazdı ya da bej…

Mutlaka yedek kol manşeti ve yaka yaptırırdı özel dikim gömleklerine…

Hediye yabancı kumaşlardan elbise diktirirdi…

Ne zaman ki…

Yerli Malı Haftası devreye girdi…

O günden itibaren…

Sümerbank’ın özel üretim kumaşlardan…

Elbiselerini diktirmeye başladı…

Takım elbiselerinin modelini tarif eder, hatta çizerdi…

Gömleklerinin sol göğüs üzerine…

Dairesel olarak iç içe geçmiş “G.M.K. / Gazi Mustafa Kemal” harflerini işletirdi…

*** 

Dört yabancı dil biliyordu…

Fransızca’yı hem yazıp hem konuşurdu…

Almancayı ise anlar ama konuşmazdı…

Farsça ve Arapçayı mükemmel derecede bilirdi…

Çok kitap okurdu…

Yaşamı boyunca…

Toplam 3 bin 977 kitap okuduğu kayıt altına alınmış…

57 yıl gibi kısa bir yaşamda…

Bunca kitap okumak müthiş bir olaydır…

Sakarya Meydan Muharebesi sırasında…

Top sesleri altında…

Çadırında J.J.Rousseau’nun eserlerinin tümünü okuduğunu…

1921’de Gazi Meclis’te yaptığı konuşmasında açıklamıştı…

Çankaya Köşkü ve Anıtkabir’de korunan o kitapları…

Satırlar arasına bizzat not düşerek tamamladığı bilinir…

Kurtuluş Savaşı’nın hazırlıklarının sürdüğü o yoğun günlerde bile…

Zaman bulup…

Okuyup, tamamladığı…

Reşat Nuri'nin “Çalıkuşu” romanından çok etkilenip…

İsmet Paşa'ya da okuması için vermişti…

***

Bilmeyenler şaşırabilir…

Atatürk, geometri kitabı yazmıştı…

Güzel Türkçemiz’e…

Müthiş terimler kazandırdı…

(açı, açıortay, alan, artı, beşgen, boyut, çap, çarpı, çekül, çember, dış ters açı, dikey, dörtgen, düşey, düzey, eğik, eksi, eşit, eşkenar, iç ters açı, ikizkenar, kesit, konum, köşegen, oran, orantı, paralelkenar, taban, teğet, toplam, türev, uzay, üçgen, yamuk, yatay…)

Sadece geometri kitabı yazmakla kalmadı…

13 kitaba daha imza attı…

Medeni Bilgiler, Karlsbad Hatıraları ve…

Bölüğün Muharebe Eğitimi… gibi…

Hem askeri hem de toplumsal konulara yönelik kitapları vardı…

***

Atları ve köpekleri çok severdi…

Çok sevdiği “Sakarya” adını verdiği atını…

Eşi Latife Hanım'a hediye etmişti…

Alp ve Alber adını verdiği köpekleri vardı…

Ancak…

Yaşamında en fazla önem verdiği köpeği “Foks”tu…

Aslında bir sokak köpeğiydi Foks…

Seyyar fotoğrafçılık yapan Hasan Efendi’den satın almıştı…

O günün 50 Lirası çok kıymetli bir banknottu…

Foks…

Atatürk’ün en sevdiği hayvan olarak…

Tarihe geçti; hatta öldükten sonra mumyalandı…

***

Milletine sporun her çeşidini tavsiye etti…

Spor yapanların zindelik ve güç kazandığını söylerdi…

Bu millete…

“Gençlik ve Spor Bayramı”nı hediye etti…

En sevdiği spor güreşti…

Düzenli olarak ata biner, yüzer ve bilardo oynardı…

***

Sanata olan ilgisi sadece müzikle sınırlı değildi…

Şiir yazma alışkanlığı okul yıllarında başlamıştı…

Ulusunu aydınlatmak için…

“Minber”, “İrade-i Milliye” ve “Hakimiyet-i Milliye” adlarında…

Üç gazete yayınladı…

Sinema en sevdiği sanat dallarının başında gelirdi…

İlk operamız “Özsoy”u sahneye koyduran ve…

İran Şahı’na izlettiren de kendisidir…

***

Bitiriyoruz…

Gazi Mustafa Kemal, nesi varsa hepsini…

Türk Milleti’ne emanet etmiş…

Ve demiş ki:

“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur... Ben, onların rüyasını temsil ediyorum... Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir... O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz... Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”

“Yüzyılın Lideri”ni…

Sevgiyle, saygıyla, minnetle anıyoruz…

Nokta…

Sonsöz: “Şayet ölecek olursam, memlekete ait söyleyecek hiçbir şeyim yoktur… Çünkü yürürlükteki Cumhuriyet yasaları bu işleri temine yeterlidir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”