Nemrut kendisini öyle büyük sanıyordu ki... Göğe attığı bir okla Tanrı’yı vurduğuna inanıyordu. “Sinek küçük ama” derler ya... Nemrut’un sonunu burnundan giren bir sivrisinek getirdi. Sonradan başını taşlara vursa da yok olan sinek değil Nemrut oldu.

ARİF ÇELİK isimli yorumcu kardeşim ne güzel yorum yapmış. Ellerine sağlık. Yaşça benden küçükte olsan büyükte olsan farketmez. Ellerinden öpüyorum. Ve senin yaptığın bu yorumu arşivime kaldırıp çocuklarıma okutacağım canım kardeşim.

Mükemmel ????????

Dünya üzerinde var olan Müslüman Ülkelerin yönetimine gelen hiç bir Lider, URUGUAY eski Cumhurbaşkanı Jose Mujica gibi dürüst, ahlaklı ve namuslu olamamıştır. Evi ile Cumhurbaşkanlığı binası arasını hep kendi arabası ile üstelik tek bir koruma kullanmadan kendisi tek başına gidip gelmiştir. (arabası da eski bir Vos Vos olan Kaplumbağadır.) Eğer vaktiniz olursa Netflix'de Jose Mujica'nın hayatını anlatan belgeseli seyretmenizi tavsiye ederim. Bir müslüman olarak bu adamı seyredince müslümanlığımdan utandım, bırakın müslümanlığı, insanlığımdan utandım, bizi yönetenlerden utandım, çevremden utandım, kendimden utandım. Ve kalbimle inandığım Allahıma biraz sitem ettim. Dedim ki: "Ey Allahım, madem bizleri müslüman olarak yarattın, bizlere de son Hak Din İslamdır dedin. Peki biz müslüman ülkelere neden Jose Mujica gibi bir lider göndermedin. Üstelik Jose Mujica "ben dinlere inanmıyorum" diyor. Ey Allah'ım, şimdi ben hiç bir DİN'e inanmayan birine hayranlık duyuyorsam ve öyle bir lideri senden talep ediyorsam dinden çıkıp günahkar mı oluyorum. Karar senin Yüce Rabbim. Ya biz müslümanlara Jose Mujica gibi liderler nasip et ya da biz müslümanları perişan eden dinci Liderlere akıl fikir ve ahlak nasip eyle. KARAR SENİN.

Ahlaksızlığın Ummanı Olan Bu Şark´ı Yaşadıkça Tanıyorum. Hizmetine ömrümü harcadığım memlekette, dostlarım kalmadı gibi bir şey. İnsanın düşkünlüğünü, sefaletini bilirdim ama ruh sefaletinin bu kadar karanlığını görmemiştim. İnsan diye emek verdiklerimin hemen hepsi de ruh ve mana mefhumuna yabancı, menfaat kölesi bir takım haşerelermiş. Ahlaksızlığın ummanı olan bu Şark´ı yaşadıkça tanıyorum. Burada insanı fenerle arayanlar yanılmamışlar. "Müslümanız diyen insan yığını´ yok mu? Onlar, Şark´ın en aşağı tabakasını teşkil ediyor. Yaşanan şekliyle Müslümanlık Şark´ı bitirmiş. Buraya artık ne ilim girer, ne ahlak; ne de Allah uzanır bunlara… Bunların önce her şeyi bırakıp, insanlık devrine girmeleri lazım. (11 Nisan 1965 tarihli mektup) Nurettin Topçu Sayın hocam Nureddin Topçu durumu çok güzel tasvir etmiş. Kesinlikle Topçu ile aynı kanaatteyim, siz inanın diyorsunuz, nasıl inanalım?