Neşe ÖNEN
Baraye/Uğruna
28 Kasım 2022 Pazartesi

Ülkenin birinde, bir gün batımında duyduk ki devrim olmuş. Güneşin söndüğü, ışıklarını yeryüzünün bu yarımküresinden çektiği kuytularda, başyüce zorbayı alaşağı eden insanların yüzleri öyle aydınlanmış ki sevinçten nidalar atıp, birbirlerini kucaklamışlar! Yetmemiş. Geceler, gündüzler boyu şenlikler yapmışlar, coştukça coşmuş, mutluluktan adeta kudurmuşlar. Günlerce, haftalarca, aylarca devrim ateşi yakıp, etrafında pervane olup şarkılar söylemiş, dans etmişler. Hem kadınlı, hem erkekli...Doğrusu bütün bu eğlenceleri fazlasıyla hak etmişler. Dile kolay! Koca bir devrimin düşlerini kadın, erkek, çoluk, çocuk nicedir hep beraber kurarlarmış. Böylesi bir dayanışmaya, dostluğa ve yoldaşlığa da ancak böylesi görkemli kutlamalar yaraşırmış...

Gel vakit git vakit, çok geçmeden, herşey yavaş yavaş sükunete ermeye başladığında ise, ülkenin yeni yöneticileri, ilk iş olarak, birlikte devrim sevincini paylaştıkları kadınlara dönüp demişler ki: “Bu zamana kadarki yaşadığımız bütün sorunların, zulmün, kötülüklerin ve günahların sebebi aslında sendin. Senin yüzün. Senin saçın. Senin sesin. Senin gülüşün. Hatta senin gölgendi. O yüzden sen ne kadar az görünürsen, ne kadar az konuşursan, ne kadar az gülümsersen herkes o kadar rahat eder. Sen az konuştukça hak ve özgürlük taleplerini dillendirenlerin sesleri daha çok duyulur. Sen az güldükçe, hayata küskün olanların yüzü daha çok güler. Sen şarkı söylemeyi unuttukça, ağıtlar daha az yakılır”. “Çünkü sen az konuştukça üretim ve refah daha çok artacak; sen az güldükçe bilim daha çok gelişecek; sen az göründükçe ülke askeri, ekonomik, teknolojik alanlarda diğer ülkelerden daha üstün bir rekabet gücüne ulaşacak” diye de ilave etmişler. Kadınlar bu söylenenlere inanmasa da razı gelmek zorunda kalmışlar. O günden sonra, saçlarını, seslerini, yüzlerini, gülümseyişlerini hatta gölgelerini birbirlerinden bile saklamaya çalışmışlar.

Ardından yıllar yılları kovalamış. Kadınlar şarkı söylemekten, saçlarını rüzgarda savurarak yürümekten, coşkulu kahkahalar atmaktan vazgeçtikleri halde o ülke ne üretimde, ne refahta, ne bilimde, ne siyasi, askeri ve teknolojik alanların herhangi birinde ileri gidebilmiş, ne de diğer ülkelere bir fark atabilmiş. Tam tersi, ülkede herkesin yüzü daha az güler olmuş. Özgürlük taleplerinin sesi tamamen kesilmiş. Şarkılar hepten unutulup, her yerden ağıtlar yükselir hale gelmiş... Ülkenin yöneticileri şaşkın şaşkın avuçlarını ovalayıp, “yaşanan tüm olumsuzlukların, geriye gidişlerin, başarısızlıkların ve kötülüklerin sorumluları olarak kadınlardan ve bilimum farklı kimliklerdeki bireylerden başka, daha kimleri sorumlu tutabiliriz” diye kara kara düşünürlerken; kara kaşlı, kara gözlü 22 yaşındaki bir genç kadın, saçlarının her bir telini korkusuzca ve neşeyle rüzgara teslim etmiş. Ülkenin yöneticileri bu kadının saçlarından, gülüşünden ve cesaretinden o kadar çok korkmuşlar ki, görgü tanıklarının ifadelerine göre, “gözaltına alıyoruz” deyip öldüresiye dövmüşler. Üç gün sonra da genç kadın için “kalp krizi geçirip öldü” demişler.

Ancak ülkedeki kadınlar da, kadınlara “daha az konuşun, daha az gülün, daha az görünün” diye buyuran erkeklerin çoğu da artık kendilerine söylenenlere bu kez inanmamışlar ve razı gelmemişler. Öyle ki içlerinden bir kadın, gözaltında öldüğü iddia edilen genç kadın için “Baraye” yani “Uğruna” adında bir şarkı bile bestelemiş. Ve bu şarkı bir anda tüm dünyada o kadar hızla yayılmış ki, Grammy Müzik ödüllerine en çok aday gösterilen şarkı olmuş. Türkçesi “Uğruna” adında olan bu şarkıyı, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar bakın ne uğruna haykırmaya başlamışlar;

“Sokaklarda dans etmek uğruna/ Kadınlar için/ Normal bir yaşam için/ Çöp toplayan çocuk ve hayalleri için/Yıpranmış ağaçlar için/Masum köpekler için/Huzur için/Refah için/Vatan için/Kadınlar, yaşam ve özgürlük için/Erkekler için”...

Yanlış okumadınız! Evet, “Erkekler uğruna”! Kendilerine; gülmeyi, görünmeyi, saçını göstermeyi, şarkı söylemeyi yasaklayan erkekler uğruna da şarkı söyleyebilen tüm bu kadınlara selam olsun!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Tülay 7 Aralık 2022 Çarşamba 00:29

Sevgili Neşe ÖNEN, Yüzyılda yaşanan bu utanç tablosuna bakış açınızı beğenerek okudum.Kaleminize sağlık. Varolan güçlerini, yeteneklerini, her şeye rağmen, bu hayatı paylaşmaktan yana kullanan kadınlara selam olsun... Size sevgilerimi gönderiyorum

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu vapur bir milletin kaderini nasıl taşıdı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’in sosyal demokratları
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Asıl sorun Arapça tabelalar mı?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Pâyidar… Son Balo…
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Hayvancılıkta neden geriledik?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Toptan ve perakende anılar…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bir portre Recai Acar...
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Bir başkadır Göztepe sevgisi
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Şampiyon Göztepe!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva