Yıldırım kafa karıştırdı: İzmirlilere gerektiği zaman…

Sonuç olarak ülke içi üretim al-birleştir-sat'a öyle dönüşmüş ki, ihracatmız neredeyse %60'lar oranında ithalata bağımlı kalmış. Yani ithal ettiğimiz ürünler olmadan, üretip satmamız mümkün olmaz hale gelmiş. Bu da dışa göbekteb-n bağımlılığın bir aşka şekli olmuş. Gelişmeyi elektronik ürünü ucuza alıp kullanma zannedenler bu arada, ülkedeki bilim üretip teknoloji ve inovasyon üretecek birimleri revize ederek, atıl, işe yaramaz hale getirmişler. Bakmışlar ki ülke de de beyin kalmamış, tersine beyin göçü üzerinde çalışmaya başlamışlar. Ama gelen yok... Bilim özgür ve farklı düşünme ve buna saygı gösterme ile başlarmış çünkü. Yapılan üç-beş gelişme ile abartıp avunur olmuşuz. Dünya da adamlar Mars'a koloni kurma, astreoidlerdeki madenleri toplama, küresel ısınmaya karşı önelme alma çabasında, biz daha uzağa işeme... DURUM ÖZETİ BUDUR (BİTTİ)

Ardından Türkiye'de bir kurtlar vadisi ile kamuoyu pişirilip zihinler hazırlanınca tüm şahinler ve destekçileri temizlenmiş. Bu arada Türkiye'ye de sürekli sıcak para girişi olmuş. Kamu borçları azalmış ama hazine garantisi ile özel sektörün borçları artmış. Kaç kat artmış bir bakın. Bu arada giren paralarla elbette bir şeyler yapılmış, topluma bir parmak bal vermenin ötesine geçmemiş. Çünkü gelir dağılımındaki adalet bozulunca, vergilerle verilen toplanınca, ekonomik kaynaklar genel topluma değil, belli ellere toplanmış. Bu eller yatırım olarak kısıtlı düzeyde teknoloji, üksek düzeyde ise ranta açık inşşat sektörüne yönelmiş.( Devamı gene var)

Arkadaşlar, bir düşünün AKP ilk seçimleri almadan önce şimdiki başbakan daha mecliste değil iken Amerika'daydı. Döndü. Parti meclise girdi. Piyasa rahatladı. Dolar- altın- Devlet Bonoları bir yükseldi bir indi. Irak harekatı oldu. Türkiye'ye teklif verdiler. 8 milyar dolar hibe ya da 12 milyar dolarlık kredi. Kuzey Irağa girelim diye. Meclisten kamuoyu ve kamuoyuna seslenen milliyetçi şahinler yüzünden onay çıkmadı. O zamanlar şöyle bir dedikodu vardı. Güya 5 milyar dolar para dolar yüksek iken gelmiş, Türk lirasına çevrilmiş ve yüksek faizli(%60 lar üstü) hazine bonolarına çevrilmiş ardından kademeli olarak dolar düşmüş.Vadesi dolan bonolar düşük fiyattan dolara çevrilmiş. Ardından dolar tekrar artmış. Böylece kendi ana paralarını aldıktan sonra bize bunu askerimiz karşılığında hibe olarak teklif edilmiş.(Devamı var)

Gelişmelerin Yıldırım ile alakası yok! Bu adamlar gelinebilecek en ideal zamanda ülkenin başına geldi lakin borç yaparak, ata yadigarı tesisleri satarak herşeyi örtbas etmeye çalıştılar. Teknoloji herşeyi mümkün kılıyor lakin ayağını yorganını göre uzat diye boşuna dememişler...

İSMİ NUR HANIMEFENDİ 970 HANGİ HAT BİLMİYOR DİYORSUN NASIL BÖYLE BİR KANIYA VARDIN BU BEYFENDİ SAYESİNDE EN PAHALISI 250 TL UÇAKLARA BİNİYORSUN 10 LİRAYA 20 LİRAYA GÜN GELİYOR UÇAKLARA BİNİYORSUN DÜNYANIN EN ÜSTÜN TEKNOLOJİLERİNE SAHİP VE EN BAŞARILI SEÇİLMİŞ BAKANDAN BAHSEDİYORUZ BENCE BİNALİ BEY İZMİR İÇİN BİR LÜTÜFDUR İZMİRİN EN ELİT BÖLGELERİNDE PARTİSNİNİ HİÇ OY ALAMADIĞI BÖLGELERDE BİLE İSMİ GÜVN VERİYOR DİYE PUAN ALIYOR VEYA SANA ŞÖYLE İZAH EDEYİM "24 VEKİLLİĞİN 11 TANESİNİ ALALBİLMEYİ BAŞARABİLMİŞ

Bir şeye dikkatinizi çekmek isterim; sitenin geçen günkü haberi olan "AK Parti’nin İzmir adayını Başbakan Vekili açıkladı!" yorumlara bakıldığında bu habere farklı isimlerle kopyala yapıştır yapılarak 3-5 kelime değişikliğiyle kamuoyu yaratmaya çalışıldığı ortadadır. adı geçen haberdeki "Hakan" isimli yorumcu ile bugün "Berk" isimli yorumcuların ve dünkü haberde "35" isimli yorumcuyla bu haberdeki "Ufuk" isimli yorumcuların yorumlarındaki paralellik ayrıca "35" isimli yorumcuyla "Berk" ve "Ufuk" isimli yorumcuların yorum zamanlarındaki yakınlıklar da bu kişilerin ya aynı kişiler olduğu ya da aynı ortamda bulunan 1-2 kişi olduğuna dair yüksek ihtimal teşkil etmektedir. Eleştirirken de en azından biraz çalışıp araştırın kopya çekmeniz ve 3-5 kelimeyle oynayarak yorum yapmanız çok trajikomik olmuş. Bu da eleştirilerin fikir beyanından ziyade ezberden ileri geldiği açıkça görülüyor.

Bu şehrin hızlı gelişmesini istiyorsak sanal korkuları bir yana bırakmak zorundayız. Sosyal yaşamımıza hiçbir şey olmaz. Bakın Ankara ve İstanbul kaç dönemdir AKP'li kadrolarla yönetiliyor. Ne haremlik selamlık otobüsler var ne de başka bir şey. Üstelik eğlence hayatı bizden çok daha canlı. Malesef bu şehirde beceriksizlikler korkularla örtülüyor.

Laiklik elden gidiyor diye diye İzmir elden gitti. Bursa, Antep, Kayseri, Eskişehir, Konya gibi illerdeki belediyeciliği ve gelişmeyi gördükten sonra şehrim adına çok üzülüyorum. İzmir'imin yılları heba olmuş.

İzmir semtlerini bilmek değil semtleri bilen çalışkan ve adanmış ekipleri oluşturmaktır belediye başkanının yapması gereken. Binali Bey'i tanıyanlar ekip kurup yönetmedeki başarısını da biliyorlar. Bu sayede ülke tarihinin en başarılı bakanlarından biri oldu. Belediye ise tamamen ekip işi.

Binali Bey İzmir'e kaç kez gelmiş? Narbel neresi,Yeşilyurt neresi, 970 Hangi hat biliyor mu? Elbette ki hayır. Yapmayın arkadaşlar İzmir'i bilmeyenleri şehre başkan yapmayın! Aziz Bey'i istemezseniz alternatif bulunur lakin İzmir'i çıkmaza sürüklemeyin...